13 Haziran 2006 Salı

Kültür ve Tabiat Varlıkları-Vezirköprü


TARİHÇE

Vezirköprü ilçesinin kimler tarafından ve ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemekle beraber ilk defa Hititlerin bir eyaleti olarak kurulduğu tahmin edilmektedir. M.Ö. 1200 yıllarında batıdan gelen Frigyalıların akınlarıyla yıkılan Hitit devletlerinden sonra bu havali Frigya hakimiyeti ve Paflagonya idaresine girmiştir. Hamit SADİ Türk Yurdu Mecmuasında “Anadolu’dan Geçen Transit Yollar” adlı yazısında, tarih öncesi çağlarda Irak’ı Karadeniz’e bağlayan (Ninova-Sinop) transit yolundan bahsederken bu güzergahın tayinini gösteren tahminlerinde ve makalesinde ilaveten eklediği haritasında çizdiği transit yolun Sinop’a geçerken Köprü kazasının adı geçmektedir ve eski Yunan coğrafyacılarının Yeşilırmak ile Kızılırmak arasındaki saha ile Sinop’a kadar kadar olan sahil noktasına “Asurya”  demelerinin sebebi bu mıntıkanın caddesinin müntehası olması eski çağlarda Karadeniz’in bu kısmındaki yerleşimin Sinop olduğu da yazarın tespitleri arasındadır.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde (c: 4, s: 402) Köprü kasabasının asırlar sonraki halinden bahsederken Sinop’un Köprü’nün iskelesi olduğundan Köprü ve Sinop arasında Boyabat kazasından geçen çok eski bir yoldan bahsetmektedir. Yine Evliya Çelebi Seyahatnamesinde (c: 2, s: 400) ve Abdizade Hüseyin Hüsameddin’in Amasya Tarihi (c: 1) adlı eserinde Köprü’nün Antik dönemlerdeki adının ŞİN olduğu, bu kelimenin AMERİKEN kavmi lisanında köprü manasına geldiği belirtilmektedir.

M.Ö. 330 yılında İskender’in istilasıyla harap olan şehir Sezar’ın Anadolu istilasından sonra yeniden kurulmuş, Bizanslılar zamanında Fezimon ve Teoklio-Dioplis adlarıyla anılmıştır. Büyük Selçuklu Devleti ve Bizanslılar arasında geçen mücadeleler sırasında tekrar tahrip olan şehir Malazgirt muharebesinden sonra Danişmendlilerin eline geçmiş, Selçuklu Sultanı Mesud’un şehri Danişmendlilerden almasından sonra Sultan Mesud tarafından 1160 yılında Gedekara kasabası adıyla yeni baştan kurulmuştur. Tarih boyunca bir çok olaylara sahne olan ve zaman zaman yıkılıp yeniden kurulan kasaba Köprülü Mehmet Paşa zamanında bugünkü halini alarak Vezirköprü ismini aldı. Evliya Çelebi’ye göre Vezirköprü o zamanlar şehzade ve paşaların sayfiye yeri halinde idi.

Vezirköprü ilçesi daha sonra Celali çeteleri tarafından tahrip edilmiş, şehri sık sık basan eşkıya çetelerinden korunmak için halk Taşkale ve Toprakkale isimleri verdikleri kaleleri yaparak sığınmışlardır. Bu kalelerin yerinde bu gün mahalleler kurulmuştur. Köprülü Mehmet Paşanın tamirleriyle ayağa kalkan şehir idari bakımdan Sivas Beylerbeyliğine bağlı Amasya Mutasarrıflığı içinde iken 1925 yılına kadar Amasya’ya bağlı bir ilçeydi. 1925 yılından itibaren ise Samsun iline bağlı ilçe merkezi haline gelmiştir.

KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI


KAYA MEZARLARI :
Beybükü Köyü Kaya Mezarı : Durağan köyünün doğusunda Gökırmak ile Kızılırmak’ın birleştiği yerin güneyinde Beybükü köyü hudutlarındadır.

Terelik Kaya Mezarı : Durağan köyündeki (Kemerbahçe Köyü) Terelik mevkiindedir.

HÖYÜKLER VE DÜZ YERLEŞMELER :
Doğan Tepe : Vezirköprü’nün kuzeybatısında yer alan Aşağı Narlı köyündedir. İlk Tunç Çağı ve Orta Tunç Çağı Yerleşmeleri saptanmıştır.

Kurudere : Habibfaki köyündedir. İlk Tunç Çağı çanak, çömlek parçalarına rastlanmıştır.

Yağınözü-Çakmak : Yağınözü köyündedir. İlk Tunç Çağı çanak, çömlek parçalarına rastlanmıştır.

Çörlen Tepe : Oymaağaç köyündedir. İlk Tunç Çağı çanak, çömlek parçalarına rastlanmıştır.

Höyük Tepe- Oymaağaç Tepe : Oymaağaç köyündedir. İlk Tunç Çağı ve Orta Tunç Çağı, Demir Çağı yerleşmeleri tespit edilmiştir.

Keltepe : Doyran Köyündedir. İlk Tunç Çağı ve Orta Tunç Çağı, Demir Çağı yerleşmeleri tespit edilmiştir.

TÜMÜLÜSLER :
Yağbasan Tümülüsleri : İlçenin kuzeybatısında yer alan Yağıbasan köyünün Çaltıcak mahallesinde olup, 3 tümülüs mevcuttur.

Çeltek Tümülüsleri : Çeltek köyünün güneybatısında yer alıp 2 adet tümülüs mevcuttur.

Aşağı Narlı Tümülüsü : Aşağı Narlı Köyünde olup, Doğantepenin güneydoğusundadır.

Avdan Köyü Tümülüsü : Avdan köyünün güney ve güneybatısında olmak üzere 2 adet tümülüs mevcuttur.

Çal Köyü Tümülüsü : Vezirköprü’nün güneydoğusundaki Çal köyündedir.

Yukarı Çal Köyü Tümülüsü : Vezirköprü’nün doğusundaki Yukarı Çal Köyündedir.

Kületek Tümülüsü : İlçenin Kületek köyündedir.

Maltepe Tümülüsü : Köprübaşının kuzeydoğusunda yer alan Boğazkoru köyündedir.

Çöğe Köyü Yerleşmesi : Vezirköprü’nün kuzeybatısında yer alan Çöğe köyünün okulu önündedir. Roma ve Geç Antik Çağı Yerleşmeleri

Ada Tepe Yerleşmesi : Ada Tepe köyündedir. Roma ve Geç Antik Çağı Yerleşmeleri.

Kızılcaören Yerleşmesi : Vezirköprü’nün güneydoğusunda yer alan Kızılcaören köyündedir. Roma ve Geç Antik Çağı Yerleşmeleri

Örenyeri Yerleşmesi : Köprü’nün kuzeydoğusunda yer alan Güder ve Boğazkoru köyleri hudutlarında yer almaktadır. Roma ve Geç Antik Çağı Yerleşmeleri

Tepeören Yerleşmesi : Köprübaşı’nın kuzeybatısında yer alan Tepeören Köyündedir. Roma ve Geç Antik Çağı Yerleşmeleri

DİNİ VE KÜLTÜREL YAPILAR

TACETTİN PAŞA (KURŞUNLU) CAMİİ : Çanaklı mahallesindedir. 1494 yılında yapılmıştır. 1945 depreminde tümüyle yıkılmıştır. 5 kubbeli son cemaat yeriyle 2 kubbeli ana mekandan oluşan özgün yapı sonradan düz çatı ile örtülmüştür. Ana mekanın yanlarındaki kubbeli zaviyeler özgündür. Ana mekanla zaviyeler arasındaki kemerli açıklıklar kapatılmıştır.

KALE VEYA TAŞKALE CAMİİ : Taşkale mahallesindedir. 1659 yılında Köprülü Mehmet Paşanın eşi Ayşe Sultan tarafından yaptırılmıştır. Depremden fazla zarar görmediğinden orijinalliğini koruyabilmiştir. Üç kubbeli son cemaat yerinde ahşap oyma kapıyla ana mekana geçilir. Son cemaat yeri 1945’den sonra camekanla kapatılmıştır. Ahşap kapının sağında minareye açılan bir kapı, solunda ise kadınlar mahfiline çıkan basamakların bulunduğu bir dehliz vardır. Kare planlı ana mekan, oldukça yüksek bir kasnağa oturan kubbeyle örtülüdür. Kubbe kasnağındaki üç vitraylı pencere sonradan yapılmıştır. Kadınlar mahfili ana mekanın kuzeyindedir. 7 köşeli mihrap nişi mukarnaslıdır. Yağlı boyalı mihrabın döşemesi altıgen ve yıldızlarla bezenmiştir. Kıvrık dal, baklava, çiçek bezemeli abanoz ağacından minber geç dönem özelliğindedir. Kubbedeki kalem işleri orijinal değildir. Tek şerefeli silindir gövdeli minare depremde yıkılmış, yeniden yapılmıştır.

ABDULGANİ (NAMAZGAH) CAMİİ:  Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mehmet Paşa mahallesindedir. 1906 depreminde tamamen yıkılmış sadece minber ve mihrabı kalmıştır. Yıkılan caminin arsası üzerine mahalle sakinleri tarafından1915 yılında bir cami yaptırılmıştır.

YÖRGÜÇ PAŞA CAMİİ (ORTA CAMİİ) :  Orta Cami mahallesi Kırımlı sokaktadır. Yörgüç Paşanın 1431 tarihli vakfiyesinden bu caminin masraflarını karşılayacak bir takım gelirler tayin ettiği anlaşılmaktadır.

 FAZIL AHMET PAŞA MEDRESESİ (TAŞ MEDRESE) : Fazıl Ahmet Paşa mahallesindedir. 1661 yılında Fazıl Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çatısı kurşunla kaplı iken daha sonra kiremitle örtülmüştür. 1943 depreminde çatlamalar olmuşsa da restore edilmiştir. 1964 yılına kadar çeşitli amaçlarla kullanılan medrese bu tarihten itibaren Halk Kütüphanesi olarak kullanılmaya başlandı. 1974 yılında çatısı bakırla kaplandı. Yapının içi ve dışında pembe Karacaviran taşı kullanılmıştır. Dilimli, kurşun kaplı kubbelerin aralarında tuğladan kare biçimli bacalar bulunmaktadır. Basık kemerli kapıdan aralarında medrese odalarının yer aldığı revaklı dikdörtgen avluya girilir. Kubbeli medrese odalarında ocak ve kitap rafları vardır. Kare planlı dershane-mescit kubbeyle örtülüdür. Kubbe kasnağındaki vitraylı pencereler sonradan yapılmıştır.

ABDÜLKERİM AĞA MEDRESESİ: 17 yy. da Abdülkerim Ağa tarafından yaptırılmış ancak yıkılmıştır.
SÜLEYMANAĞA MEDRESESİ: 1730 Yılında Bostancıbaşı Köprülü El-Hac Süleyman Ağa tarafından Taceddin Paşa caminin avlusuna yapılmış ancak yıkılmıştır.

RAHMANİYE MEDRESESİ: 1805 Yılında Es-Seyyid Osman Efendi Uzun sokak mahallesinde yaptırmış ancak yıkılmıştır. Ayrıca Abdülkerim Ağa Medresesi (17. Yy. ) Süleyman Ağa Medresesi (1730), Rahmaniye Medresesinin (1805) bulunduğu bildirilmektedir. Günümüzde hiç biri mevcut değildir.

TAŞHAN: Ortacamii mahallesi 100. Yıl caddesi Taceddin Paşa sokağındadır. Eserin Geç Osmanlı döneminde yapıldığı bilinmektedir. İki katlı olarak inşa edilen Taşhanda dolgu taş malzeme kullanılmıştır. Üç kapısı mevcuttur. Kapılardan biri kullanılmamaktadır.

MUSTAFA EFENDİ HANI: 1797 Tarihinde Müftü Es-Seyyid Mustafa Efendi tarafından Gani-Zade mahallesinde yaptırılmıştır.

ÇİFTE HAMAM: Ganioğlu mahallesinde Hacıköy caddesi üzerindedir. 1660 yılında Ayşe Hanım tarafından vakfedilmiştir. Bedestenin (arastanın) güney duvarına bitişiktir. Giriş kapısı önüne içerisi görünmesin diye duvar örülmüştür. Kapıdan kubbeli soyunmalığa girilir. Ortasında sekizgen şadırvan bulunan soyunmalığın camekanlı bölümünde ayakkabı bulunan nişler vardır. Dikdörtgen planlı soğukluk, geniş bir kemerle kubbeli kare mekana ayrılmıştır. Sıcaklık ortada kubbeyle örtülü kare mekan ile haç planlı eyvandan oluşmaktadır. Kare mekanın ortasında sekizgen göbek taşı eyvanların arasındaki halvet odacıklarda ikişer kurna vardır. Hamamların ikisi de birbirine benzemektedir. Bir tarafı kadın bir tarafı da erkek olarak halen kullanmaktadır.

ŞİFA HAMAMI: Mehmet Paşa Mahallesindedir.  Mehmet Paşa tarafından ailesi için özel olarak yaptırıldığı söylenmektedir. Ahşap dikdörtgen soyunmalık sonradan  eklenmiştir. Şadırvanlı, kubbeli soğukluğun kuzeyinde tuvalet ve usturalık yan yanadır. İl halvet kare planlı sıcaklığın duvarlığı dikdörtgen nişlidir. Sıcaklığın doğusunda beşik tonozlu küçük bir mekan, batısında başka bir halvet odacığı vardır. Halen çalışır durumdadır.

KALE HAMAMI: Mehmet Paşa mahallesindedir. Kale Camine bitişiktir. Ayşe Hanım yaptırmıştır. Moloz taş malzeme ile yapılmıştır. Soyunmalık bölümündeki kubbesi dikkat çekicidir. Kesme taş ve tuğladan yapılmış kasnağın üstündeki kubbe ters dizilmiş kiremitlerle örtülüdür. Sivri kemerli kapıdan ortasında sekizgen şadırvanı olan soyunmalığa girilir. Soyunmalığı çeviren setlerin önünde ayakkabıların konulduğu nişler vardır. Soyunmalığın girişi beşik tonozlu, diğer bölüm kubbe ile örtülüdür. Sıcaklık ortada kubbeli kare mekanı ile hac planlı eyvanlardan oluşur. Eyvanlar arasındaki halvet odacıkları kubbelidir. Halen kullanılmaktadır.

YUSUF AĞA HAMAMI: 1602 İsyanlarından sonra yıkılıp yanan Köprünün yeniden imarı esnasında Köprü (yanından Yusuf Ağa tarafından yaptırılmıştır.

TACEDDİN PAŞA HAMAMI: 1491-1495  de Taceddin Paşa tarafından yaptırılmıştır.

GANİOĞLU ÇEŞMESİ: Mehmet Paşa mahallesi Hacıköy caddesi üzerindedir. Geç Osmanlı döneminde yapıldığı bilinmektedir. Şu anda kullanılmamaktadır.

KURŞUNLU TACEDDİN PAŞA ÇEŞMESİ: Çanaklı mahallesi Taceddin sokağında bulunmaktadır. Kurşunlu caminin avlusundadır. Geç Osmanlı döneminde yapıldığı bilinmektedir.

NAMAZGAH ÇEŞMESİ: Taşkale mahallesi Havza caddesi üzerinde bulunmaktadır. Namazgah caminin bitişiğindedir. Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Halen kullanılır vaziyettedir.
SULTAN  PINARI ÇEŞMESİ: Amasya Valisi Şehzade Sultan Ahmet tarafından sarayın yakınına yaptırılmıştır. Gayet süslü bir çeşme olup            bulunduğu mahalleye Sultan Pınarı adı verilmiştir.

BEDESTEN VE ARASTA: İlçe merkezindedir. Ayşe Hanımın babası Yusuf Ağanın H. 1160 yılında yaptırdığı bilinmektedir. İç ve dış bedesten olmak üzere iki bölümdür. Dört kapısı ve içinde 110 dükkan vardır. İç bedesten kervansaray olarak kullanılmıştır. Ayşe tarafından vakfedilmiştir. Arasta bölümü bedestenin çevresinde gelişmiştir. Dört yandan basık kemerli kapılarla girilen bedesten, kare planlı dört kubbeyle örtülü bir yapıdır. Kubbeler duvarlara bitişik tuğla kemerlere oturtulur. Kemer, pandantif ve kubbeler düzgün tuğla örgüsüyle güzel bir görünüm kazanmıştır. Ana kubbeyi taşıyan tuğla kemerin ortada dayandığı bölümde içeri girinti yapan kare mekan küçük kubbeyle örtülüdür. Dışarıdan ana kubbeler arasında görülen bu bölüm dua kubbesidir. Yuvarlak kemerli kapılarla girilen arastanın kuzeyinde tonozlu dükkanlar yer alır. Bedestene bakan yüzdeki dükkanlar yer kazanmak amacıyla üçgen biçiminde yapılmıştır.

KURT KÖPRÜ : Vezirköprü ilçesinin Tekkekıran köyüne 3 km. mesafede olan ve İstavroz çayı üzerinde yer alan Kurt Köprü bir yüksek ayak üzerine iki büyük sivri kemerli gözden oluşmuştur. İki kemer arasında ve yanlarında olmak üzere sivri kemerli pencere şeklinde toplam üç adet kemer bulunmaktadır. Çayın iki yamacına gelen kısım doğal kaya ve toprakla desteklenmiştir. Köprünün geçit kısmı düz olup, diğer yerlerinde olduğu gibi bir hayli tahrifata uğramıştır. Köprü ayağı kalın paye şeklinde olup, alt kısmında dikdörtgen beş adet dalgakıranı mevcuttur. Köprünün pencere görünümü küçük kemerlerin başlangıcına kadar olan kısma yer yer Roma ve Bizans dönemine ait mezar stelleri ve mimari parçaları, yer yer kesme taş , yer yer de düzensiz taşlardan oluşan moloz taş örgü sistemindedir. Kemer başlangıçlarından itibaren 13.-14. yy.da  sıkça görülen ve Bizans dönemi mimarisinde de rastlanan 3 sıra tuğla, bir sıra kesme taştan oluşan sağlam bir örgü sistemi görülmektedir. Üç sıra tuğla, bir sıra taş örgü sistemi ana kemer gözlerinde de tuğlaların dikine yerleştirilmiş şekliyle tekrarlanmıştır. Küçük kemerde ise tamamen tuğla malzeme kullanılmıştır. Köprüdeki mimari tarz ve örgü sistemi incelendiğinde 13.-14. yy.da yapılmış olabileceği izlenimini vermektedir. Ancak aynı dönemde aynı yerde bir köprü olduğundan bahsedilmektedir. Köprüye 1 km. mesafede anik bir köprü kalıntısı daha mevcuttur. Antik köprünün tahrip olması sonucu ve 13. yy.da yapıldığı ve çeşitli onarımlarla bu güne kadar ulaştığı daha akla yakındır.

Vezirköprü’nün Tekkekıran ve Havza’nın Kayabaşı (Tahna) köylerini birbirine bağlayan köprü küçük onarımlarla kullanılabilir hale gelebilecek niteliktedir.

MERKEZ SAAT KULESİ : İlçe merkezindedir. 1906 yılında Abdülhamit devrinde Sivas valisi Reşat Akif Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1943 depreminde büyük hasar görmüş, 1959 yılında tamiratı tamamlanmıştır. Dört taraflı saatleri çalışır vaziyettedir.

Ayrıca Vezirköprü Kentsel Sit Alanı içerisinde sivil mimarlığa teşkil edecek bir çok Türk evi bulunmaktadır.

ANIT AĞAÇLAR    :
ÇINAR AĞACI : Orta Cami mahallesinde polis karakolunun önünde yer alan parkın içerisindedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder