12 Haziran 2006 Pazartesi

Kültür ve Tabiat Varlıkları-Havza


TARİHÇE

Antik çağlardaki adı tespit edilemeyen Havza ilçesinin bilinen ilk adlarından birisi Kavza’dır. Havza’nın Amasya hükümdarlarından Kavz Han tarafından inşa edilmesine istinaden bu adı aldığı Abdizade Hüseyin Hüsameddin’in Amasya Tarihi adlı kitabında belirtilmektedir. Eldeki mevcut bilgilere göre Selçuklu hükümdarları zamanında ilçenin imar edildiği ve hamamların Selçuklular tarafından yapıldığı ve bu konuya ilişkin vakfiyelerin olduğu bilinmektedir. Ancak Selçuklulardan evvelde Havza’da yerleşmenin olduğu çıkan kalıntılardan anlaşılmaktadır. Havza 1882 tarihinde ilçe olmuştur. Önceleri Amasya iline bağlı olan Havza Cumhuriyetin ilanından sonra vilayet idarelerinde yapılan değişiklik üzerine 1925 yılında Samsun iline bağlanmıştır. İlçenin Milli Mücadeledeki yeri büyük olup, 25 Mayıs-13 Haziran 1919 tarihlerinde Havza’da kalan Atatürk Kurtuluş Savaşı planlarını burada yapmıştır.

18 Mayıs 1919’da Redd-i İlhak Cemiyeti, 28-29 Mayıs 1919’da Müdafaa Hukuk Cemiyeti, 30 Mayıs 1919 Havza Mitingi, 13 Haziran 11919’da ikinci bir miting Havza ilçesinin Milli Mücadele sahnesindeki önemini açıkça göstermektedir.

KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI

 HÖYÜK VE DÜZ YERLEŞMELER    :
Çamtepe Höyüğü : İmircik köyündedir. İlk Tunç Çağı, Demir Çağı ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Bacas Tepe : Yazıkışla köyündedir. İlk Tunç Çağı, Demir Çağı ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Belalan veya Tepecik Tepesi: Erikbelen köyündedir. İlk Tunç Çağı, Demir Çağı ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Höyük Tepe veya Şeyh Safi Tepesi : Şeyh Safi köyündedir. İlk Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Demir Çağı ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Çeştepe : Kuşkonağı köyündedir. İlk Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Demir Çağı ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Cevizbaşı Tepesi : Ilıca köyündedir. İlk Tunç Çağı yerleşmesi vardır.

Ören Tepe : Ilıca köyündedir. İlk Tunç Çağı, Demir Çağı ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.
Garca Tepe veya Yusufun Tepesi : Ilıca köyündedir. İlk Tunç Çağı, Demir Çağı ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Kayalı Tepe : Ilıca köyündedir. İlk Tunç Çağı, Demir Çağı ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Patlanguç Tepesi : Demiryurt köyündedir. İlk Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Demir Çağı  Roma ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Dökme Tepe : Çamyatağı veya Lerdüğe köyündedir. İlk Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Demir Çağı Roma ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Hakim Tepe 1: Karameşe köyündedir. İlk Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Demir Çağı Roma ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Hakim Tepe 2: Bekdiğin köyündedir.

Cin Tepe 1: Bekdiğin köyündedir. İlk Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Demir Çağı Roma ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Cin Tepe 2: Güvercinlik Köyündedir. İlk Tunç Çağı yerleşmesi vardır.

Taşkaracaören Tepe : Taşkaracaören köyündedir. İlk Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Demir Çağı Roma ve Geç Roma yerleşmeleri vardır.

Manevra Tepe : Tuzlu köyündedir. İlk Tunç Çağı Yerleşmesi vardır.

Kayabaşı (Tahna köyü) : Roma ve Geç Antik Çağı yerleşmesi
Anıt Tepe : Havza’nın batısında yer almaktadır. Roma ve Geç Antik Çağı yerleşmesi

Sivrikise Köyü : Havza’nın kuzey doğusunda yer almaktadır. Roma ve Geç Antik Çağı yerleşmesi

Top Tepe : Havza-Kavak yolu kuzeyinde yer almaktadır. Roma ve Geç Antik Çağı yerleşmesi


TÜMÜLÜSLER :
Taşkaracaören köyündeki iki adet tümülüs,

Kale Tepe Tümülüsü:  Bekdiğin kasabası

Dökme Tepe I., II. :  Çamyatağı ve Lerdüğe köyü tümülüsleri olarak bilinirler. Havza’nın 21 km. doğusundaki Lerdüğe köyünde 5 adet tümülüs saptanmıştır. 1946 yılında bilim adamlarınca incelenen tümülüslerden bir tanesi yapım şekliyle herkesin ilgisini çekmektedir. Demir kenetlerle bağlanmış taş kapaktan oluşan giriş bölümünden  tonoz örtülü dromos’a geçilir. Moloz taş duvarları sıvalı, alt bölüm beyaz boyalıdır. Gömüt odasının dış duvarları beyaz ve siyah boyalarla yapılmış hayvan betimleri ve geometrik motiflerle bezenmiştir. Dromos ve gömüt odasındaki farklı teknik ve yapı gereçleri giriş bölümünün sonradan eklendiğini göstermektedir. Gömüt odasına taşlar yontularak açılan küçük bir kapıdan girilmektedir. Kesme taştan tonoz örtülü gömüt odasının duvarları insan ve hayvan betimleriyle süslenmiştir. Değişik betimler bitkisel ve geometrik motiflerle çevrilidir. Altın süs gereçleri, tunç kandiller, şişeler tümülüsde ele geçen buluntulardır. Yapı tekniği ve buluntulardan M.S. I ve II. yy.da yapıldığı anlaşılmaktadır.

Hakim Tepe 1. :  Karameşe köyündedir.

Manevra tepe tümülüsleri : Tuzlu Köyündedir. Manevra tepe yanında ve üstünde yer almaktadır.

Kayabaşı tümülüsü:  Kayabaşı Köyündedir.

KAYA MEZARI : Güvercin Köyünün doğusunda yer almaktadır.      


DİNİ VE KÜLTÜREL YAPILAR


EMİR EL-HAC VELİYÜDDİN BİN BEREKAT-ŞAH CAMİİ:  Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus döneminde 1249 yılında Selçuklu Emiri Emir El-Hac Veliyüddin bin Berekat Şah tarafından Dereköy’de  yaptırılmıştır.

MUSTAFA PAŞA CAMİİ:  İmaret Mahallesindedir. 1256 yılında yapıldığı bilinmektedir. Kesme taş malzemeyle yapılan cami Osmanlılar döneminde iki kez onarım görmüştür. Kara planlı ana mekanın üç sahınla bölündüğü camide mihrap karşısına gelen bölüm kadınlar mahfili şeklinde düzenlenmiştir. Orijinal ahşap minare yıkıldığından yenisi yapılmış olup, çatı kiremitle örtülüdür.

SİVRİKİSE CAMİİ: Havza’nın Sivrikise köyündedir. 1903 tarihinde Ali Osman Ağa tarafından Totor ustaya yaptırılmıştır. Bahçe içinde cami kare planlı olup, düzgün olmayan kesme taşlarla inşa edilmiştir. Duvarların birleştiği  yerler ise düzgün kesme taş malzemelidir. Kırma çatısı alaturka kiremitlidir. Çatı altları kirpi saçaklı olup her cephede dikdörtgen formlu sivri kemer alınlıklı ikişer pencere yer almaktadır. Sonradan yapılan minare camide uyum sağlamamakta olup cami boyutlarına göre oldukça uzun tutulmuştur. Ön cephedeki son cemaat yeri 4 ahşap direkte taşınmaktadır. Basık kemerli giriş kapısını çevreleyen dikdörtgen çerçeve her iki yandan sütuncelerle süslenmiş ve bu bölümü geometrik ve bitkisel bezeme çevrelemiştir. Çerçevenin ortasında Arapça yazı yer almaktadır. Cami girişinde 4 ahşap sütunla taşınan mahfil yer almaktadır. Ahşap olan tavanın orta göbeği kademeli olarak yapılmıştır. Caminin en dikkat çekici yeri ceviz ağacından yapılmış olan minberidir. İlk yapımda bir Rum usta tarafından yaptırılan minber ahşap işçiliğinin seçkin örneklerindendir. Ve oyma olarak yapılmış çeşitli bitkisel motiflerle süslenmiştir. Cami bahçesindeki şadırvan sonradan ilave edilmiştir.

EMİR EL-HAC VELİYÜDDİN BİN BEREKAT-ŞAH TÜRBESİ :  Aynı adla anılan caminin bitişiğinde olup Emevilerin bölgeye geldikleri sırada şehit olan Horasanlı bir alay komutanı ve oğluna ait olduğu söylenmektedir. Dereköy  evliyası olarak anılan türbe her yıl yüzlerce kişi tarafından ziyaret edilir. Erkek çocuk isteyenler ve çocuklarda görülen ruhsal bozukluklar için duaların edildiği ve kurbanların kesildiği bir mekandır.

MUSTAFA BEY TÜRBESİ : 1429’da yapılmış, kare planlı bir yapıdır. Duvarların alt bölümü kesme taş, üst bölümü ise taş tuğla karışımıdır. Kubbeye geçişi sağlayan geometrik motifli tuğla örgü bezeme dikkat çekicidir.

ŞEYH SAVCI TÜRBESİ :  Şeyh Safi köyündeki türbenin kime ait olduğu konusunda bir kaç görüş vardır. Son Selçuklu Sultanlarından II. Mesut’un Şehzadesi Taceddin Altunbaş Gazi Çelebi’nin 1355 tarihinde yapılan türbesi olduğu yaygın bir görüş olsa da Şeyh Safi köyü mezarlığında Taceddin Altunbaş Gazi Çelebiye ait olduğu anlaşılan bir başka mezarın bulunuşu ve 1355 de bu kişinin halen yaşadığını gösteren bazı belgeler bu türbenin Şeyh Savcı adıyla anılan bir başka kişiye ait olabileceği gibi Sultan Taceddinin oğlu Kılıçarslan Beye ait olabileceğini  de belirtmektedir. Günümüze gelinceye kadar bir çok onarım geçirmiş olan türbe son olarak 1900’lü yılların başında Çonoğluzade Mahmut Efendi tarafından orijinaline uygun olarak yenilenmiştir. Selçuklu türbeleri geleneğini yansıtan türbe taş malzemeden yapılmış olup,  çokgen planlı, içten kubbe dıştan ise komik bir külahla örtülüdür.

 HAVZA İMARETİ : 1429 Yılında Yörgüçpaşazade Mustafa Bey tarafından yaptırılan imaret adını verdiği imaret mahallesinde yer almaktadır. Bir süre Atatürk Kütüphanesi olarak kullanılan imaret tamamen kesme taştan yapılıp düz çatılıdır. Doğu yönde  bir ana mekana diğeri yan mekanlara açılan iki taş kapısı vardır. Dikdörtgen planlı ana mekan, iki kapı ile bu mekana bağlanan üç beşik tonozlu kare odadan oluşmaktadır. 1982 yılında kütüphanenin özel idareye taşınmasından sonra aşevine çevrilmiştir.

HAVZA ATATÜRK  EVİ : Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtuluş savaşı mücadelesini başlattığı ve 25 Mayıs 1919-12 Haziran 1919 tarihleri arasında çalışmalarını sürdürdüğü Mesudiye otelidir. Cadde üzerinde yer alan bina zemin artı iki katlıdır. Atatürk’ün kaldığı oda binanın ikinci katındadır. Bu kısımda ahşap masa, bir koltuk ve iki misafir koltuğu, yerde bir kaç kilim ile bir duvar saati, haberleşme cihazı ve iki İngiliz bayrağı bulunmaktadır. 

KURT KÖPRÜ : Vezirköprü’yü Havza’ya bağlayan noktada istavroz çayı üzerinde kurulmuştur. Halen Vezirköprü ilçesinin Tekkekıran köyü hudutları dahilinde kalan köprünün Havza’ya mı yoksa Vezirköprü’ye mi ait olduğu tartışmalıdır. Halk arasında tahna köprüsü olarak da bilinen köprünün belli bir mesafesinde antik döneminden kalma bir köprüden daha bahsedilmektedir. Sivri kemerli kesme taş ve tuğla malzemenin kullanılarak yapıldığı köprüde bolca Roma dönemi devşirme malzemesi kullanılmıştır. Köprü işçiliği itibariyle en son şeklini XII. yy.da almış Osmanlılar dönemindeki onarımlarla bugüne ulaşmıştır. Halen harap durumda olan köprü kullanılmamaktadır.

KIZ GÖZÜ-ASLANAĞZI KAPLICASI : İmaret Mahallesindedir. Büyük hamam yada Sadi Paşa Hamamı olarak bilinir. 1256 yılında Bizans yapısının yerine yapılmıştır. Soyunmalık-soğukluk-sıcaklık bölümlerinden oluşan hamama basık kemerli küçük bir kapıdan girilir. 2 Katlı kare planlı soyunmalık, ortası sekizgen aydınlık fenerli kubbeyle örtülüdür. Soyunma odacıkları üst kattadır. Küçük bir kapı ile soğukluğa geçilir. Burası ortada kare mekan ile yanlarda beşik tonozlu iki dikdörtgen mekandan ve büyük bir havuzun yer aldığı sıcaklık, kubbeli kare mekanla eyvanlardan oluşur.

KÜÇÜK HAMAM (ŞİFA KAPLICASI) : 1429 yılında Amasya Emiri Mustafa Bey yaptırmıştır. Küçük bir kapıdan kare planlı soyunmalığa girilir. Soyunma yerleri, soğuksu deposu buradadır. Basık kemerli bir kapı ile beşik tonozlu hole oradan da üç bölümlü usturalık ile sıcaklığa geçilir. Mermer kaplı sıcaklığın ortasında sekiz  köşeli büyük bir havuz vardır. Sıcaklığın çevresinde            setler ve mermer kurnalar vardır. Buradan küçük bir kapıyla oturma sekileri ile çevrili halvete geçilir.

MAARİF HAMAMI :  İlk yapım tarihi 1891 yılına dayanmaktadır. Menduh Efendi tarafından yaptırıldığı bildirilmektedir. Bir çok kez onarım geçiren hamam bugünkü şekline 1990 yılında yapılan restorasyon çalışmalarından sonra ulaşmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder