12 Haziran 2006 Pazartesi

Kültür ve Tabiat Varlıkları-Çarşamba


TARİHÇESİ 
Milattan önce Yunanlılar Amisos’a (Samsun) gelince Yeşilırmak kıyılarına kadar uzanarak buralara sömürgeler kurmuşlardır. Bu sömürgelerden birine Miskire, diğerine de İris derlerdi. Söylentilere göre Miskire Çarşambanın güneyinde Kurşunlu oymağı idi. Bu günkü Çarşambanın civarında o zamandan kalma duvar, su yolu, havuz kalıntılarına rastlanmaktadır.

Çarşamba vaktiyle Canik Beylerinin merkezi idi. Bu beyler içinde en kuvvetlisi Tacettinoğullarıdır. Eskiden şimdiki kasabanın yerinde Sarıcalı Mahallesi ile Kuşdoğanlı Köyleri bulunurmuş. Burada 1370 yılında ilk defa  büyük bir panayır kurulmuş, buna Çarşamba pazarı denmiş. Bu Pazar yeri sonradan değişmiş  Çarşamba adının buradan geldiği iddia edilir.  

Sarıcalı ve Kuşdoğanlının ilk yerlileri Çepnioğulları idi. Sonradan buraya Horasanlı Türk aileleri de yerleştirilmiş, böylece Çarşamba zamanla gelişerek bugünkü büyük ilçe durumunu kazanmıştır.    

Birinci Dünya savaşından sonra 1920 yılında hükümet tarafından görevlendirilen Osman Ağa, türeyen Rumların ve Ermenilerin dağlarda teşkil ettiği çeteleri imha etmiş  bölgede emniyet ve asayişi kısmen sağlamış ve bundan sonra da Çarşamba’ya göçler başlamıştır.

1926 yılında Samsun-Çarşamba ilçesi demiryolu yapılarak hizmete açılmıştır. Halen bu yol ulaşım için ilçe halkının ihtiyacını karşılamaktadır.


Atatürk’ün Çarşamba’ya Gelişi  : 

1930 yılının 24 kasım günü Çarşamba ilçesine gelen Atatürk Türkocağında gençlerle bir sohbet toplantısı yapmıştır. Ayrılırken ocak defterine “ÇARŞAMBA TÜRK OCAĞINDA TANIŞTIĞIM KIYMETLİ GENÇLİK İFTİHARA LAYIKTIR” ifadesini kullanmıştır.


KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI

Höyükler :
Tepecik: Çarşambanın güneyinde Beyyenice Köyündedir. İlk Tunç Çağı yerleşmesi vardır.
Kilise Tepe: Beyyenice Köyü sınırları içerisindedir. İlk Tunç Çağı yerleşmesi vardır.
Tünbü Tepe : Engel Köyü, Derelik Mahallesindedir. İlk Tunç Çağı yerleşmesi vardır.


ANIT AĞAÇLAR:
Çınar Ağacı : Çay Mahallesi Canlı sokak üzerindedir. Üç ana dalı ile görkemli bir görünümü vardır.
Çınar Ağacı :  Hasanbahçe Mahallesi Göğceli mezarlığı içerisindedir.
Çınar Ağacı :  Kirazlık Çay Mahallesi Değirmenbaşı caddesi, cadde kenarındadır.
Dişbudak Ve Çınar Ağacı: Kızılot Köyünde köy içinde üç adet diş budak ve bir adet çınar ağacı koruma altına alınmıştır.


DİN VE KÜLTÜREL  YAPILAR

Göğceli Cami :  Çarşamba’nın Hasanbahçe Mahallesinde, Göceli Mezarlığının içindedir. Tamamen ahşap malzeme ile tek katlı olarak yapılmıştır. Dikdörtgen şekilli olan caminin üst örtüsü kırma çatılı ve kiremitle örtülüdür. Caminin duvarları kalın dilme kestane ağaçlarından yapılmış, köşelerde dilmeler birbirine geçme ile tutturulmuştur. Caminin çatısı, camiyi bir şemsiye gibi sarmış, hantal görünümlü ve basıktır. Giriş kuzeyindedir. Aydınlatma için küçük pencereler bırakılmıştır, iç kısımda çatı direklerle desteklenmiştir. Caminin tavanına bakıldığında iç kısımda üzerinde değişik renklerde bitkisel motifler görülmektedir. Mihrap ve minberi de ahşaptandır.

Tamamı ahşap olan caminin yapımında hiç çivi kullanılmamıştır. 392 m2.lik bir alanı kaplayan caminin duvarlarını oluşturan kalasların kalınlığı 10cm., eni 60-70 cm., uzunlukları ise 10-15 m. civarındadır. Caminin yapım tarihi M.1206’dır. Giriş kısmındaki revak ise M.1335 yılında ilave edilmiştir.

Rıdvan Bey Camii :  Erbaa’lı Rıdvan Bey tarafından 1781 yılında Yeşilırmak’ta boğulan kızı için yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı taş malzemeli, merkezi kubbeli bir yapıdır.

Şeyh Habil Camii :  (Bilgi eklenecek)

Bedesten :   Çarşamba ilçe merkezindedir. İki katlı, dikdörtgen planlı bir yapıdır. Üst örtü semerden çatılı ve kiremitle kaplıdır. Orta boydan boya bir hol, iki tarafta dükkanlar yer almaktadır. Girişi yuvarlak kemerli, çıkışı dikdörtgen bir açıklıktır. Üst katta, giriş ve çıkışın üzerinde yan yana dikdörtgen bir açıklıktır. Üst katta, giriş ve çıkışın üzerinde yan yana ikişer adet yuvarlak kemerli pencereler vardır. Kitabesi yoktur. Geç dönem Osmanlı yapısı olup 1826 yılında yapılmıştır. İlk yapıldığı yıllarda kuyumcular çarşısı olarak hizmete açıldığı rivayet edilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder