14 Haziran 2006 Çarşamba

Atatürk'ün Samsun'a Gelişleri.



Atatürk'ün Samsun'a ilk gelişi herkesçe biliniyor. Mondros Mütarekesi'nin 7. maddesindeki: "Müttefikler, kendi emniyetlerini tehditte görünce; sevkelceyşi, her bir yeri işgale hakları olacaktır." gerekçesiyle Anadolu'yu işgal ediyorlardı. Türk Milleti de bu hareketi yer yer direnmeler, mitingler yaparak protesto ediyordu. Bu arada direniş güçleri ve yerel kurtuluş dernekleri kuruluyordu.

Samsun'daki 15. Tümen Makinalı Tüfek Komutanı Teğmen Hamdi Efendi'nin birliği ile azgınlaşan Rum Pontuscuların üzerine yürümesi İngilizler'i harekete geçirdi. İstanbul'a bu hareketi "Soykırım" olarak haber ettiler.

İLK GELİŞLERİ: "Canik Bölgesi Asayiş Dosyası" adı verilen bir rapor günlerdir Anadolu'ya geçmeyi düşünen Mustafa Kemal Paşa'ya müfettişlik görevinin verilmesine sebep olmuştur. 18 kişilik bir heyet ile 19 Mayıs 1919'da Atatürk Samsun'a ayak basıp, o zamanki Mıntıka Palas'ı karargah yapmıştır.

Mustafa Kemal, Samsun Merkezi ile Kavak ve Havza'da halkın büyük desteğini görmüştür. Kavaklılar: "Durumumuz çok perişandır. Buna bir son verilmesini istiyoruz. Eğer gerekirse dedelerimizden kalan silahlarla bu eşkiyalara karşı koyarız." deyince Atatürk:"Siz bir savunma derneği kurunuz." demiştir. Havza'da da aynı coşku ve heyecanla karşılaşınca: "Bizi öldürmek değil, canlı canlı mezara gömmek istiyorlar. Şimdi çukurun kenarındayız. Hiç bir zaman ümitsiz olmayacağız. Hep beraber çalışacağız ve ülkeyi kurtaracağız. Zaten başka türlü hareket etme imkanı yoktur."  ifadesiyle o günlerin korkunçluğunu belirttikten sonra halkın savaşma gücünü arttırıcı dernekler kurulmasını sağlamıştır.

İKİNCİ GELİŞLERİ:
Atatürk Samsun'a 20-24 Eylül 1924'te ikinci kez gelmiştir. Geldiği akşam belediyede eşiyle birlikte onuruna verilen yemekte beş yıl önce sokakları yabancı askerlerle dolu, İç Anadolu ile bağları kesilmiş, yabancı donanma toplarının tehdidi altındaki bu şehre çıkışında: "Ben Samsun’u ve Samsun Halkını gördüğüm zaman, memlekete ve millete ait bütün tasavvurlarımın yerine getirebilir olduğuna bir defa daha kuvvetle inanmıştım. Samsunluların hal ve durumlarında gördüğüm, gözlerinde okuduğum vatanseverlik, fedakarlık, ümit ve tasavvurlarımı müspet bir inanca götürmeğe yeter olmuştur." sözleriyle Samsunlulara olan inancını belirtirken ilk ziyaretinde kaldığı Mıntıka Palas kendisine o tarihte hediye edilmiştir. Beş yıl içinde geçen bir çok hadise onun bu inancını pekiştirmiştir.

22 Eylül 1924'te yine Samsun Ticaret Okulunda (bugünkü Milli Eğitim Sağlık Merkezi) öğretmenlerin verdiği çayda her vesile ile dilimizden düşürmediğimiz: "Dünyada her şey için medeniyet için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlmin ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, cahilliktir, sapıklıktır." vecizesini söylemiştir.

Amasya'ya geçerken 24 Eylülde Havzalılara: "Kahraman Havzalılar, sizinle en önemli ve yaslı günlerimde tanıştım. Aranızda günlerce kaldım, bana geçmişin değerli hatıralarını canlandıran şu daire içinde çalışmalarınız ve yardımlarınızdan çok faydalandım." diyerek onları övmüştür.

Atatürk Samsun'a ikinci seferini Hamidiye Kruvazöründe yapmıştır. Beş sene evvel Milli Mücadeleye Samsun'dan başlayışı bu şehrin halkını büyük lidere bu yönden de ayrıca bağlamıştır. Halk Atatürk'ü denizde ve karada büyük bir coşkuyla karşılamışlar ve büyük sevgi göstermişlerdir. Yine bu gelişinde öğretmenlerle yaptığı toplantıda büyük öğretmenin: "İlham ve kuvvet kaynağının ne olduğu" sorusuna "O", "milletin ta kendisidir" cevabını vermiştir. Bu millet Atatürk'e göre "Milli Terbiye almış" olan millettir.

ÜÇÜNCÜ GELİŞLERİ:
Atatürk'ün Samsun'a üçüncü gelişi Harf İnkılabını yürütmek için 16-18 Eylül 1928'dedir. İstanbul'dan vapurla gelmiş, 18 Eylül sabahına kadar bir "Baş Öğretmen" olarak valilikte memurlarla halka yeni harfleri öğretme çalışması yapmıştır. Sonradan Havza'ya hareketle Amasya'ya geçtiler.

DÖRDÜNCÜ GELİŞLERİ:
Atatürk'ün Samsun'a dördüncü gelişi karayoluyladır. Amasya'dan Samsun istikametinde olmuştur. Samsun'da 22-26 Kasım günlerinde kalmıştır, Çarşamba ilçesini de ziyaret etmiştir. Çarşamba'da Türk Ocağında gençlerle sohbet toplantısı yapmış, oradan ayrılırken ocak defterine: "Çarşamba Türk Ocağında tanıştığım kıymetli gençlik iftihara layıktır." notunu düşmüş, Samsun Türk Ocağında verilen konseri izlemiş ve lisede derse girmiş ve 26 Kasım saat 16'da vapurla Trabzon’a hareket etmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder