27 Haziran 2006 Salı

Favorim Samsun Simidi

SİMİDİ FIRINA VERMEK!

Evet arkadaşlar, simitleri buzluktan çıkararak...

Ne var bunda, ne şaşırıyorsunuz? Ben simitlerimi bir poşete koyarak buzlukta saklarım hep. Hem simit fırından çıktıktan 1 saat sonra buzluktan çıkandan farkı yok bir kere. Simit demişken aklıma geldi; benim en sevdiğim simit, simitçi fırınında pişenler. Öyle pastane simitlerine pek yanaşmam çünkü simitçi fırınlarında yapılan simitler farklı randıman un tipinden yapıldığı için kendine has özellikler taşır. Pastane simitleri pek dondurulmaya gelmiyor.

Maceraya düşkün ve gecenin bir vakti aç kalmayı göze alan arkadaşların pastane simitlerini dondurmayı denemelerinde benim miğdem açısından bir sakınca görmüyorum. Bu arada İstanbul'daki simitler genelde 2 santim kalınlığında ve susamlı olarak yaklaşık 10-12 cm çapında yuvarlak olarak hazırlanıyor. Diğer saç örgülü modeller bize uygun değil. Heves edip alanlara da bir şey demeyiz ama.

Benim asıl favorim Samsun simidi.
Fırsat buldukça Samsun'dan getirttiğim simitleri dondurarak saklarım.

Samsun simidinin özelliği İstanbul simidine göre biraz daha ince yapılması ve çapının daha küçük olmasının yanısıra biraz daha gevrek pişirilmesi. Durun daha bitmedi; ayrıca susamları daha seyrektir yani serpiştirilmiş gibi durur simidin üzerinde. Ayrıca lezzeti zannedersem Çarşamba ovasının sulak ortamında yetişen susamından kaynaklanıyor.

Simitleri dondurarak saklamayı bir torba içinde bütün olarak yapabileceğiniz gibi iki veya dört parçaya bölerek de yapabilirsiniz. Öğrenciyseniz memleketinize gittiğinizde şöyle akşamları üç-dört simit yiyeceğinizi hesap edip yeteri kadar memleket simidini dönüşte yanınıza almayı unutmayın.

Dondurulmuş simitleri tüketmenin en güzel yanı gecenin bir vakti sevgilinizin canı simit çeker de simit olmazsa olmaz durumlarını kurtarır hem de iki puan kazanırsınız. Bu iki puanlık konuları başka bir yazının konusu olarak yazmayı düşünüyorum beni izlemenizi tavsiye ederim. Bkz. Hürriyetim Agora

Neyse konuyu dağıtmayalım, simitleri buzluktan çıkardığımızda simit görünümünde mermer parçası şeklinde olduğundan bunlar pek tüketmeye uygun olmuyorlar; ama sevgilinizle bir kavga sırasında cephane olarak çok işe yarar. Simitlerin mideye uygun hale gelmesi ancak ısıtarak olmaktadır.

Simitleri ısıtma yönteminde en pratik olanı bir teflon tavanın içine koyarak beklemektir. Tavaya simitten başka bir şey koymayın sakın. Bu arada ocağı ateşlemeyi unutmayın. Simitler donukken içlerine çektikleri nemi hafif hafif tıslayarak salarken siz de fazla yanmamaları için sık sık çevirmelisiniz. Tava çok sıcak olursa dışı hemen çözülür, içi buzlu kalır, pek hoş olmuyor böyle durumlar. Bu nedenle orta karar bir ısıyla bunu halledebilirsiniz.


Simitler el yakar duruma geldiğinde ve kokusu etraftaki kedileri uyandırmaya başladığında artık ısıtma işlemini bitirebilirsiniz.

Nasıl Yenir?
Simit öyle lup diye miğdeye indirilmez bir kere. Şöyle okuma koltuğunuza çekildikten sonra simitlerin arasına kışın tulum peyniri yazın ise koyun sütünden yapılmış beyaz peynir koymak gerekir. Ayrıca demli bir çayın da simitin yanında hazır olması pek hoş olur.

Eğer "Ben daha yaratıcı bir şeyler yapsam!" diye düşünüyorsanız tavada ısınmış simitleri dikine ikiye yararak iç kısımlarını tavanın yüzeyine yatırın ve biraz esmerleşmelerini bekleyin. Bu arada buzdolabından taze kaşar peynirlerini ince ince keserek hazır edin. Tavada yeteri kadar esmerleşen simitleri ters çevirin, üzerlerine ince kesilmiş taze kaşarları yerleştirin ve hafifçe erimelerine izin verin.

İşte bu kadaaaar.
Evet, evet, haklısınız, bu aperatifimizin başlığı "Simidi Fırına Vermek!"ti. "Fırın nerede?" diye soranlara diyeceğim; teflon tava yerine fırın kullanabilirsiniz simitleri ısıtmak için. Benim tercihim de hep fırın oluyor zaten. Eğer kalabalıksanız veya çok aç ve bekleyecek zamanınız yoksa fırında bu işi yapın ama önceden fırını ısıtmanızı tavsiye edeceğim. Taze kaşarlı senaryoyu fırında da uygulayabilirsiniz. O zaman fırında simitleri ters çevirmenize gerek yok, ısı fırın içinde her tarafta eşit olduğu için simitler gayet orjinal olarak eski halini alıyor.

Herkese sevgiler, afiyetler, bol aşk maceralı aperatifler.
/Cevdet MAY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder