5 Mayıs 2006 Cuma

Samsun Nasıl Bombalandı?



Milli Mücadele’nin en hararetli yılı olan 1922’nin ilk aylarıydı. Karadeniz’de ellerindeki birkaç küçük gemiyle Sovyetler’den silah ve cephane getirmeye çalışan Türk denizcileri, Yunan avcı botları ve savaş gemileriyle baş etmekte zorlanıyorlardı. Artık daha büyük gemilere ihtiyaç vardı.

Trabzon Nakliyatı Bahriye Kumandanı Fahri Bey’in planı doğrultusunda Yunanlıların Karadeniz’deki büyük ticaret gemilerinden birinin ele geçirilmesine karar verildi.

Plana göre Rusya’nın Novorosisk limanında yükleme yapan Enosis gemisi, yola çıktıktan sonra iki küçük Türk gambotu tarafından durdurulup el konarak gizlice Trabzon’a getirilecekti.

O güne kadar yalnızca taşımacılık yapan Karadeniz’deki Kuvayı Milliyeci denizciler, bu harekatla, ticari gemiler yoluyla Yunan güçlerine darbe vurmaya başlıyorlardı.

Harekat 26 Nisan 1922 akşamı gerçekleşti. Birkaç saat süren kovalamacadan sonra Enosis gemisi içindeki 500 bin liralık malzeme ve altınlarla birlikte ele geçirildi; ‘Trabzon’ adı verilerek Türk nakliye filosuna katıldı. 

Enosis’e el konulması karşısında Yunanistan bir misilleme planladı: Samsun bombalanacaktı… Bombardımanın bölgedeki Pontus çetelerini kışkırtacağı ve halkı da paniğe sürükleyeceği hesaplanıyordu.

Savaşın başından beri Yunan savaş gemilerini görmeye alışkın olan Samsunlular 7 Haziran 1922 sabahı o güne kadar görmedikleri büyüklükte bir filoyla karşılaştılar. Filo 10 gemiden kuruluydu. Averoff ve Kılkış zırhlıları, panter sınıfı iki muhrip, iki yardımcı kruvazör ve dört küçük mayın tarayıcı gemi.
Yunan filosu, Samsun feneri önlerine geldiğinde mayın tarama gemilerini öne sürdü. Denizdeki mayınlar temizlendikten sonra filo kıyıya yaklaşmaya başladı.

Bunun üzerine, 15. Tümen komutanı Albay Cemil Cahit Bey, gerekli savunma önlemlerini almaya başladı. Kentin savunmasıyla görevli Bahriye müfrezesi mevzi alarak gerektiğinde sokak çatışması yapmak için büyük taş yapılara cephane yığmaya başladı. Tam da o günlerde Şahin gemisinin Sovyetler’den getirdiği 150 mm’lik toplar imdada yetişti ve sahile yerleştirildi.

Halkın sokağa çıkması yasaklanmış, Samsun’daki askeri birliklerin tamamı mevzi almıştı. Saat 10.00 sıralarında Averoff zırhlısından bir motor indirildi. Motor limanda gözlemci görevi yapan Amerikan muhribine yanaştı ve az sonra iskeleye elinde bir zarfla çıkan Amerikan deniz yüzbaşısı kendisini karşılayan Üsteğmen Emrullah Nutku Bey’e Samsun Mutasarrıfı ile görüşmek istediğini söyledi. Mutasarrıfla görüştürülen Amerikalı subay zarfı açtığında Yunanlıların ültimatomu ortaya çıktı.
Mesaj şöyleydi:

1. Samsun askeri bir üs haline getirilmiş olmakla, şehir niteliğini artık taşımamaktadır.
2. Samsun’daki mühimmat, silah ve öteki askeri eşya, kıyıya çıkarılacak bir deniz heyeti tarafından yok edilecektir.
3. Ültimatoma saat 12.00’ye kadar cevap verilmediği takdirde ya da bu süre çinde nakliyat yapıldığı görüldüğünde bombardımana başlanacaktır.
4. Saat 11.50’de atılacak kurusıkı ihtar topundan 10 dakika sonra ateş açılacaktır.

Mutasarrıf Ankara ile görüşmelerini yaptıktan sonra ültimatoma ABD muhribi kanalıyla şu yanıtı verdi:
1.Samsun askeri bir üs değil, açık bir şehirdir, bombardıman edilemez.
2. Bombardımandan doğacak bütün sorumluluk Yunan Hükümeti’ne ait olacaktır.
3. Halk ve meskenleri bombardıman edilecek olursa buna karşı misilleme hareketinde bulunulacaktır.

Bu ültimatom savaşı sırasında Amerikan gemisinin komutanı, Samsun’daki ABD konsolosu ile tütün ticareti yapan Amerikalı vatandaşlarını alıp götürmek istedi. Ancak Türk güvenlik yetkilileri bu isteği reddettiler. Amerikan ve Yunan gemi komutanları arasında uzun süren mors haberleşmesi sonrasında, saat 15.30’da bombardıman başladı.

Yunan filosunun bombardımanı beş hedefte toplanıyordu. Hükümet konağı, kıyıdaki ambarlar ve deniz araçları, kentin batısındaki Rus petrol tankları, çoğu Amerikalı ve Hollandalı tüccarlara ait tütün depoları.

Kısa bir süre sonra sahildeki Türk topları da ateşe başladılar. İki ateş arasında kalan limandaki Amerikan gemisi hemen açık denize hareket etti.

Yunan filosunun iki saat süren bombardımanında çeşitli büyüklüklerde 548 mermi atıldı. Saat 17.30’da bombardıman durduğunda hasar tespitine başlandı. Yunan filosu, Türk yetkililerin kararlılığı karşısında bombardımanı daha fazla sürdürmedi. Kentte çok sayıda Avrupalı tüccar ve diplomatın bulunuşu da Yunanlıları korkuttu. Üstelik mutasarrıfın da söylediği gibi, bombardımanda sivillerin ölmesi ve bunun Amerikan gözlemci gemisi önünde olması, savaş kurallarını ihlal etmek demekti.

Yunanlılar bombardımandan sonra Sinop ve Ayancık yönüne doğru uzaklaştılar. Bombardımanın en etkin gemisi, Yunanistan’da ‘Balkan Savaşı Kahramanı’ olarak anılan Averoff zırhlısıydı.

Bombardıman, Yunanlıların istediği etkiyi yaratmadı. Samsun ve çevresindeki halkta panik yaşanmadı. Pontus çeteleri ise Ankara Hükümeti ordusu artık Anadolu’ya tamamen hakim olduğu için, kıpırdayamayacak haldeydi.

Bombardımanın sonuçlarına gelince; 4 asker şehit oldu ve üç asker yaralandı. 4.170 teneke petrol, 68.368 kg benzin, 900 kg ispirto ile askeri yiyecek ambarı yandı. 48 ev, 3 dükkan, hükümet konağı, gümrük binası, Ermeni Kilisesi ve yetimhanesi yıkıldı, sahildeki 16 balıkçı teknesi hasar gördü.

/Kansu ŞARMAN



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder