13 Mayıs 2006 Cumartesi

19 Mayıs 'a Doğru



MUSTAFA KEMAL’İN ANADOLU’YA GELİŞİNDEN ÖNCE GENEL DURUM
Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919 yılı’nda Samsun’a ayak bastığı esnada, Osmanlı İmparatorluğu fiilen çökmüştü. Birinci Cihan Savaşı sonunda imza edilen 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi uyarınca, Çanakkale ve İstanbul boğazları  ile diğer limanlarımız üzerinden Türk egemenliği kalkmış, Kara ve Deniz Kuvvetleri yok edilmiş; memleketin limanları, tünelleri, demiryolları ve tabii servetleri yabancılara bırakılmıştı; Trablus ve Bingazi’deki subaylar ile Yemen, Hicaz, Suriye ve Irak gibi mahallerde bulunan Türk birlikleri derhal yerlerini terk edecek hale getirilmişti. Hatta daha ileri gidilerek, mütareke hükümlerine riayete lüzum görmeden, birer vesile ile Fransızlar Adana havalisini, İngilizler Gaziantep, Urfa ve Maraş’ı, İtalyanlar da Konya ile Antalya’yı askeri işgalleri altına almışlardı. İtilaf Devletlerinin donanmaları ise, İstanbul limanına girmişti. Nihayet İngiliz, Fransız, İtalyan ve Japon devletlerinin başbakanlarından oluşan bir “Yüksek Meclis” 14 Mayıs 1919 yılında, Yunanlılar’ın İzmir’e asker çıkarmalarına müsaade etmiş; bir gün sonra da, İzmir Limanı İtilaf devletlerinin harp gemileri ile dolmuştu, Yunanlılar karaya çıkarılmıştı.


MUSTAFA KEMAL’İN 9, ORDU MÜFETTİŞLİĞİNE GÖREVLENDİRİLME HAZIRLIKLARI
08 KASIM 1918’da, Mustafa Kemal Paşanın Harbiye Nezaretine Gelmesi Hakkında Padişah Emriyle İlgili Harbiye Nezaretinin Yazısı (Belge 1)

23 MART 1919’da, Sohum’da Bulunan Rumların Oluşturdukları Komite ile İlgili İçişleri Bakanlığınca Harbiye Nezaretine Gönderilen Yazı (Belge 2)

12 NİSAN 1919’da, Harbiye Nezaretinin, 3.Kolordu Komutanlığına, Samsun Bölgesinde Rumlarla Yapılan Çatışmalarla İlgili Yazısı (Belge 3)

30 NİSAN 1919’da, Harbiye Nezaretinin, Mustafa Kemal’in 9 ncu Ordu Kıtaatı Müfettişliğine Tayin Edildiğini Bildiren Yazısı (Belge 4)

Bunların dışında, memleketin yerli, fakat Müslüman olmayan bazı unsurları da, gizli emellerinin hakikat hale gelmesi için bu fırsattan istifadeye çalışıyorlardı. Bu itibarla, IX. Ordu Müfettişliği ile Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa’nın yapacağı iş çok önemliydi. Mustafa Kemal Paşa’nın yeni bir görevle Anadolu’ya gönderilmesine sebep, bir bakıma yine itilâf devletleri olmuştur. Çünkü İstanbul’da bulunan İtilâf Kuvvetleri Komutanlığı, bir gün Sadarete müracaatla, Samsun ve havalisinde bulunan Rum köylerine, Türkler’in tecavüz etmekte olduklarından bahsederek, asâyişi koruyamadıkları takdirde, Samsun ve havalisini işgal edeceklerini bildirmişlerdi. Esasen bir kısım İngiliz kuvvetleri bu esnada Samsun’da bulunuyordu. Bu durum karşısında devrin Sadrazamı Damat Ferit Paşa, Dahiliye Nazırı Mehmet Ali Bey’i çağırıp, bu derde bir çare bulmasını istedi. Mehmet Ali Bey ise bu işin Bab-ı Ali kanalı ile hallolunamayacağını, ancak tecrübeli bir askerin gönderilmesiyle meselenin düzeltilebileceğini söyledi. Bu arada Mustafa Kemal Paşa’yı tavsiye etti. Ferit Paşa müteakiben Harbiye Nazırı Mehmet Şakir Paşa İle görüştü ve onun ile de, Mustafa Kemal Paşa üzerinde fikir birliğine varıldı. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa’nın IX. Ordu Müfettişliğine tayini iradesini devrin Padişahı Vahdettin (Mehmet VI) den aldı. (Belge 5) Bu görev, Mehmet Şakir Paşa tarafından Mustafa Kemal Paşa’ya tebliğ olundu. (Belge 6). 06 MAYIS 1919’da 9 ncu Ordu Kıtaatı Müfettişi Tuğgeneral Mustafa Kemal’in Müfettişlik Görevi Alanını Bildirir Kroki İsteğiyle İlgili Olarak Harbiye Nezaretiyle Yaptığı Yazışma. (Belge 7) 06 MAYIS 1919’da, 9 ncu Ordu Kıtaatı Müfettişi Tuğgeneral Mustafa Kemal’in Mondros Mütarekesi ve İstihbarata Ait Harbiye Nezaretinden Bilgi İsteği.(Belge 8)

Nihayet bu tebliğ işleminden sonra 6 Mayıs 1919 tarihli talimat ile Mustafa Kemal Paşa’ya geniş yetkiler verildi. Bu husus 7 Mayıs 1919’da Harbiye Nazırı Şakir Paşa tarafından Sadârete ve Dahiliye Nezareti’ne bildirildi. (Belge 9) - (Belge 10)

 Mustafa Kemal Paşa:

a) Samsun Bölgesinde huzur ve sükunun yeniden kurulmasını sağlayacak:

b) Bu bölgede silahların toplanmasını temin edecek,

c) Şayet varsa mevcut şuraları kapatacaktı 

Nihayet 13 Mayıs 1919 tarihinde IX. Ordu Kıtâ’atı müfettişi ve yaver-i şehriyari Mustafa Kemal Paşa, Sadrazam Damat Ferit Paşa’yı evinde ziyaret ederek ona veda etti. 15 Mayıs 1919’da Yunanlı’ların İzmir’i işgal ettikleri tarihte, Padişah Vahdettin’i Yıldız Sarayı’nda gördü ve kendisi ile memleket meselelerini görüştü. 16 Mayıs 1919 Cuma günü ise yaveri Şehriyari, Cuma selâmlığı merasimine katıldı ve saat 16’da, Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan ayrıldı. Yanında karargâh heyetine mensup olarak, Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım (DİRİK) Bey, Kurmay Albay Re’fet (BELE) Bey, Kaymakam Arif Bey, Binbaşı Hüsrev (GEREDE) Bey, Dr.Albay İbrahim Tâli Bey, Dr.Binbaşı Refik (SAYDAM) Bey ve yaverlerden Cevat Abbas Bey ile Muzaffer Bey bulunuyordu.

Alman tarihçi Gotthart Jaeschke’ye göre, Mustafa Kemal Paşa kendisine ve-rilen resmi görevler dışında, Cevat ve Fevzi Paşalarla henüz İstanbul’da, gizlice görüşmüş ve aşağıda belirtilen hususlarda özel olarak mutabakata varmışlardır.

a- Biri İstanbul’da diğerleri Konya ve Erzurum’da olmak üzere üç ordu müfettişliği teşkil edilecek

b- Anadolu’da bir millî idare vücuda getirilecek,

c- Anadolu’da toplanan silâhlar İtilâf Devletleri’ne teslim olunmayacak,

d- Kuvâ-i Millîye teşkil olunacak,

e- Mütecâviz düşmanlara karşı mukabil taarruza geçilecek.

Mustafa Kemal Paşa büyük bir metanetle “Ben bu hususu tahakkuk ettirmek üzere Anadolu’ya gidiyorum, Kahraman milletimin sinesinde hayatımı feda edinceye kadar çalışacağım” demiştir. Her üç Paşa da vatanı kurtarmak üzere yemin ederek birbirlerinden ayrılmışlardı.


16 Mayıs 1919 İSTANBUL 
Mustafa Kemal Paşa, Yıldız’da Hamidiye Camii’ndeki Cuma Selâmlığı’ndan sonra Mahfil-i Hümayun’da Padişah Vahdettin tarafından kabul edilmiştir. Cuma Selâmlığı’ndan sonra Şişli’deki evine dönmüştür. Annesi ve kız kardeşine veda etmiştir.

Bandırma vapurunun Kızkulesi açıklarında aranmasını takiben düşman zırhlıları arasından geçerek İstanbul’u terk ederken, güvertede arkadaşlarına: ”-Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silâh kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız madde! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, Anadolu’ya ne silâh, ne cephane götürüyoruz; biz ideali ve imanı götürüyoruz!” demiştir.

Mustafa Kemal Paşa’nın gece Bandırma vapuru kaptanına direktifi: “Düşman devletlerinin herhangi bir vasıtasının gadrine uğramamak için sahile yakın bir rota tutunuz! Şayet kesin tehlike görürseniz gemiyi karaya, en yakın sahile oturtunuz!


17 Mayıs 1919 İNEBOLU 
Bandıma vapuru saat 23.00 sularında İnebolu’ya gelmiştir. Şiddetli fırtına sebebiyle Mustafa Kemal ve arkadaşları karaya çıkmaksızın yolculuğa devam etmişlerdir Mustafa Kemal’e verilen müfettişlik ile igili talimat Vükelâ Meclisinde kabul edilmiştir.


18 MAYIS 1919 SİNOP
 Bandırma vapuru saat 12.00 sularında Sinop Limanı’na girmişti. (Şiddettili fırtına sebebiyle Mustafa Mustafa Kemal Paşa karaya çıkmamış, ancak Üstteğmen Hikmet (Gerçekçi) Bey’i, gemiye yanaşan bir sandal aracılığıyla kıyıya göndererek, Samsun’daki Tümen Komutanlığı’na (gelmekte olduklarını bildiren) bir telgraf çektirilmiştir, müteakiben yola devam edilmiştir.

Mustafa Kemal Paşa’yı karaya davet eden Sinop Mutasarrıfı’na Bandıma vapurundan gönderdiği kartta: “Sinoplular’ın hakkımda gösterdikleri duygulara teşekkür ederim. Rahatsızlığım dolayısıyla davetlerine uyamadığımdan üzgünüm. Kendilerine selâm ve sevgilerimin iletilmesini rica ederim.” demiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder