4 Mayıs 2006 Perşembe

Doğu Karadeniz'in Türkleşmesi-I


Malazgirt Meydan Muharebesi'ne Kadar

Doğu Karadeniz Bölgesi'nin Türkleşmesini Anadolu'nun Türkleşmesinden farklı olarak ele almak mümkün değildir. Özellikle Kafkaslar'dan ve Doğu'dan Anadolu'ya gelen Türk Boyları veya toplulukları Doğu Karadeniz Bölgesi'nin Türkleşmesinde önemli roller oynamışlardır.

Bilindiği gibi Anadolu, en eski çağlardan beri Asya ile Avrupa arasında bir köprü vazifesi görmüş, çeşitli ırklara mensup birçok kavimlere yurtluk etmiştir. XI. yüzyılda tam bir "Türk Yurdu" oluncaya kadar Anadolu'da , Mezopotamya'da, Suriye'de ve Kafkasya'da çeşitli devletler kurulmuştur. M.Ö. III. yüzyıla kadar geçen süre içinde kurulan bu devletlerin tamamı, XI. yüzyıl Türk hakimiyeti öncesinde artık tamamen kaybolmuş ve tarih sahnesinden silinmişlerdir. Türkler Anadolu'ya yoğun olarak geldiklerinde buldukları ırki yapı, M.Ö. III. yüzyıldan M.S.I. yüzyıla kadar devam eden çağda şekillenmiş görünmektedir. Bu bakımdan Anadolu Türkü'nün yapısında hala bu kavimlerin kalıntılarını hayal etmek veya aramak ilmi gerçeklere tamamen ters olup zorlamadan öteye geçemez. Aynı şekilde Anadolu'daki herhangi bir topluluğun Türk olmadığını ispat etmek için menşelerini bu devletlere dayama çabası da gayri ciddi , ilmilikten uzak, fanatik davranışlardan öte başka bir değer taşımaz.

Maspero ve Demorgan gibi Avrupa'nın ünlü tarihçileri, Anadolu'daki Türk varlığını M.Ö. 4000 yıllarına kadar götürmekte, Prof. Dr. Osman nedim Tuna ise; Sümerlerle ve Sümerce ile ilgili yaptığı araştırmaların sonucuna dayanarak (özellikle Sümerce'de 165 Türkçe kelimenin varlığına9 "bu dil münasebeti Türklerin en az M.Ö. 3500'lerde Anadolu'nun Doğu bölgesinde yerleşmiş olduklarını göstermekte" demektedir.

Bu durum Türklerin daha Selçuklu çağından çok önceleri Anadolu'ya geldiklerini ortaya koymaktadır. Anadolu'daki siyasi faaliyetlerini tarihi belge ve kaynaklara göre takip edebildiğimiz en eski Türk kitleleri veya toplulukları "Kimmerler" ile "İskitler" (Sakalar)'dir. Her iki Türk topluluğu da Karadeniz'in kuzeyinde, Hazar'dan Tuna Nehri'ne kadar geniş bir alanda yaşadıkları ve özellikle Kafkaslar'dan Anadolu'ya girerek Anadolu'nun doğusunda yerleştikleri için Doğu Karadeniz'deki Türk varlığını yakından ilgilendirmektedirler.

İskitler'in yurtlarından oynattığı konar-göçer Kimmerler'in büyük bir göç hareketiyle M.Ö. VII. Asır başlarında özellikle Doğu Anadolu'ya gelerek yerleştiklerini biliyoruz. Kısa sürede Anadolu'ya yayılan Kimmerler'in sınırları, Diyarbakır'dan Ereğli (Konya)'ye kadar uzanıyordu. Kimmerler Asur, Firikya, Lidya ve Tobal Devletleri ile komşu idiler.

Bilim adamları tarafından "prototürk" olarak kabul edilen iki kavimden birisi olan Kimmerler (diğeri İskitler) , Anadolu'daki yayılmaları esnasında genel olarak Doğu Karadeniz Bölgesi'ne, çoğunlukla da Rize ve çevresine yerleşmişlerdir.

İskitler M.S. 680 yılından itibaren Kimmerler'in ardından Kafkaslar'ı doğudan dolaşarak, Hazar Denizi kıyısını takip eden Derbent-Demirkapı geçitleri üzerinden Azerbaycan'a İran'a ve Anadolu'ya gelirler. Kimmerler'i güneye süren İskitler Medler'in hakimiyetine de son vererek Anadolu'ya yayılırlar ve burada yirmisekiz yıl hüküm sürerler. Özellikle Anadolu'nun doğusuna hakim olan İskitler, Doğu Karadeniz Bölgesi'ne de yerleşmişlerdir.

Bölgede iskit (Saka) Türkleri'nin çok önemli etkileri, tarihi hatıraları vardır. Mesela, Bizans Kralı Justinyen zamanında bölgede yaşayan Can'ların itaat altına alınmasına ve doğudaki Laz saldırılarının önlenmesine çalışılmıştır.Lazlar ve Canlar (Canyarlar) bölgenin tarihinde önemli roller oynamışlardır. Bu kavimler, İskit (Saka) kökenli Hıristiyan Türk olarak kabul edilmektedirler.

Milattan sonraki yıllarda da Anadolu'ya çok çeşitli Türk boy ve toplulukları gelmişlerdir. Bunlar arasında özellikle Hun Türklerini zikretmek gerekmektedir. Büyük Hun İmparatorluğu'nun yıkılışından sonra Batıya göç eden Hunların bir kolu 395 tarihinde Erzurum üzerinden Anadolu'ya gelmiş, 451 yılında bunları Akhunlar takip etmişlerdir. Büyük bir göç dalgası da 466 tarihinde gerçekleşmiş, Avrupa Hunları'na bağlı Ağaçeri Türk boyları Anadolu'ya gelmişler ve yerleşmişlerdir.

Anadolu'ya ilk türk göçü de 558 ve 575 yıllarında cereyan etmiş; Güney Kafkasya'da Hazar İmparatorluğu'nun temelini oluşturan Sabir (Sabar) Türk toplulukları yoğun bir şekilde Anadolu'ya gelmişlerdir.

Bulgar Türkleri, Avar Türk boyları, Uz-Peçenek Türkleri ve Kuman-Kıpçak Türk boyları Anadolu'ya yoğun olarak gelen ve yerleşen Türk boyları arasında bulunmaktadır.

Bu boylar arasında özellikle Balkanlar'dan Anadolu'ya gelen Bulgar Türkleri ile Kafkaslar'dan gelerek yerleşen Kuman-Kıpçak Türkleri; Doğu Karadeniz Bölgesi'nin Türkleşmesinde çok önemli bir yere sahiptirler. 530 yılında henüz Hıristiyanlığı kabul etmeden Bizans ordusu tarafından bozguna uğratılan Bulgar Türklerinin bir kısmı Anadolu'ya getirilmiş ve Trabzon havalisi, Çoruh ve yukarı Fırat bölgelerine yerleştirilmişlerdir. Bizans devleti, VI. Yüzyılın başlarından itibaren Türkleri bir yandan Hıristiyanlaştırmaya, bir yandan askerlik görevlerinde kullanarak Anadolu'ya iskan etmeye çalışmıştır. Bu yerleştirme ve askere alma işi, Ermenilere, İranlılara, ve Araplara karşı yapılmıştır. Bulgar Türkleri 755 ve 947 yıllarında Adana, Niğde, Aksaray, Bursa, Antalya ve Milas taraflarına yerleştirilmiş ise de, en yoğun ve büyük yerleştirme Trabzon ve çevresi ile Karaman-Tarsus arasındaki bölgede olmuştur. Bugün Toroslar'da olan Balkan Dağı'nın asıl adı Bulgar'dır. Burada yaşayan Yörükler buraya Bulgar Dağı demektedirler. Trabzon'daki dağın adı bugün unutulmuştur. Balkanlar'daki bazı Bulgar topluluklarına da Çenge adı verilmektedir. Karadeniz'in kuzeyindeki bir ırmağın adı da "Çengel Irmağı" idi ve yine Of ile Bayburt arasındaki sarp dağlık bölgeye "Çengelistan" deniyordu.

Denilebilir ki, bütünüyle Karadeniz Bölgesi'nin ve fakat özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi'nin Türkleşmesinde en önemli rolü oynayan Türk toplulukları Oğuz Boylarıyla birlikte Kuman-Kıpçaklardır. Çünkü, bölgede yaşayan insanlarımızın fiziki özellikleri ile ağız özellikleri tamamen Kıpçak Türkleri'nin izlerini; sosyal hayatı oluşturan gelenekler de Oğuz Türklerinin derin izlerini taşır.

Kuman-Kıpçakların Anadolu'ya gelişleri iki yoldan olmuştur. Kafkaslar'ın Türkleşmesinde önemli rolü oynayan bölgenin Kuman-Kıpçak Türk boyları, Gürcistan üzerinden güneye inmişler, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz' yerleşmişlerdir. Doğu Karadeniz Bölgesine yerleşen Kuman-Kıpçaklar, Müslüman Türklerle, Oğuz boylarından gelen "Çepniler"le kaynaşarak Müslümanlığı kabul etmişlerdir. Bugün Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunan "Borçka" kazasının adı bir Kuman oymağının adıdır.

Kuman-Kıpçaklar ikinci olarak, Bizans tarafından Balkanlar'dan getirilerek Anadolu'ya yerleştirilmişlerdir. Kuman-Kıpçakların Anadolu'ya göçü sonraki yıllarda da büyük tarihi olaylara bağlı olarak devam etmiş, Cengiz Han Moğollarının Kafkasya'yı istilaları ve yöneticileri ile dayandığı unsur bakımından hemen hemen tamamı Kıpçak olan Mısır Memlukleri'nin Anadolu'ya yönelik hareketleri sonucunda da Kıpçaklar yoğun olarak Anadolu'ya gelmişlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder