24 Mayıs 2006 Çarşamba

Oy Amazonum Amazonum Seller Bastı Kurtuldum!!!

Karadeniz’i bilen bilir hem hırçın dalgaları, hem de kadınları pek güçlüdür. Herhangi bir köye uğradığınızda sırtında onlarca kilolarla kadınlar canhıraş bir çaba içerisindedirler. Ailedeki manevi güçleri ise tartışılmaz. Karadeniz kadınlarının tarihlerindeki zenginlik onların bu güçlerini açıklamaya yeter de artar bile. Uzun yıllar mitolojik bir öykü unsuru olarak kabul edilen Amazonların artık var oldukları bilimsel olarak da kabul ediliyor.

Öncelikle Karadeniz’in bu muhteşem kadınlarından biraz söz etmek gerek. Amazonlar savaş tanrısı Ares ile Zeus’un kızlarından biri olan Harmonia’nın çocukları olarak kabul edilirler. Eh babaları Ares olunca kızlarının da evde oturup dantel yapmaları beklenemez, doğa kanunu olarak ortaya savaşçı kadınlar çıkar. Attıkları her ok yerini bulur, iki ağızlı labrys denilen balta ile vurduklarında karşılarındakilerin yaşama şansı pek kalmaz. Yayı göğüslerine daha iyi dayayabilmek için tek göğüslerini keserler, adlarının kökeni de böylece ortaya çıkar.

Amazon, yani memesiz. Erkekleri ise köle olarak ya da seks alışverişlerinde kullanırlar. Doğan çocuk kız olursa yaşadı demektir ancak erkek olursa hayatını bir sakat olarak devam ettirmek zorunda kalır.

Sakatlanmaya dahi değer bulunmayan erkek çocukların ise yaşam çizgileri çabucak son bulur. 

Nerede yaşıyorlardı?

Amazonlar Themiskyra kentini kurmuş ve orada yaşamışlardı. Kentin bugünkü Çarşamba ve Ünye arasında Thermedon (Terme) Çayı kenarında bulunduğu biliniyor fakat bir türlü kanıtlanamıyordu.

Ancak geçen ağustos ayında Çarşamba’yı o ünlü sel alınca ortaya çok önemli buluntular çıktı.

MÖ 1200 tarihinde Amazonların yaşadığı kayıp kentin kalıntıları Simenit Gölü’nden çıktı.

Sel, Gölyazı’da 450 bin dönüm tarlayı sular altında bırakınca, kanallar açmaya çalışan belediyenin iş makinelerinin kepçelerine, üzerinde ok atan kadın figürlerinin bulunduğu tepsiler, çanaklar ve küpler takıldı. Böylece, dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’nı yapan ve kadın egemenliği ile Batı kültüründe önemli bir yer tutan kayıp Amazon kentinin yeri belirlenmiş oldu. Amazonlardan günümüze kalan başka bir iz ise Sinop kentinin Amazonların ünlü kraliçesi Sinope tarafından kurulmuş olması.

Bu kez tarih tersine işledi, yapılan bir barajın sularının altında Anadolu’nun geçmişinin bir parçası gömülüp gitmedi, sel felaketi karanlık bir noktayı ortaya çıkardı.

Ancak bu noktanın şekillenip, bölge tarihinin tamamıyla ortaya çıkarılabilmesi için arkeologların ayrıntılı kazı çalışmaları yapması gerekiyor. Ama her nedense iş Karadeniz bölgesine geldiğinde bir türlü ödenek bulunup da bu çalışmalara başlanamıyor.

Eğer bölge halkı Themiskyra’nın yakınına bir baraj yapılması için tüm gücüyle dua ederse zor da olsa bu alın yazısı değişebilir. Sonrası zaten malum...

/Nuray MESTCİ



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder