22 Temmuz 2006 Cumartesi

Samsun Saathane Meydanı

SAMSUN SAATHANE MEYDANI VE SAAT KULESİ

SAAT KULESİ 
Bulunduğu meydana adını veren 19. yy. eseri olan Saat Kulesi 1944 yılındaki depremde yıkılmıştır. Yerine 1977 yılında Samsun Belediyesi tarafından bugünkü Saat kulesi yapılmıştır.


SAATHANE MEYDANI NOTLARI...
Seçim için nabız yoklama gezilerinde adettendir. Kentin ticaret merkezinde bir kahvehaneye gidilir, müdavimlerin ısmarladığı çaylar içilir, kentin siyasi yapısı hakkında fikir edinilir. Biz de kente gider gitmez soluğu Saathane Meydanı’nda aldık. Burası, İstanbul’un Eminönü, Ankara’nın Ulus-Samanpazarı, İzmir’in Kemeraltı semtine karşılık gelen bir ticaret bölgesi.


Saathane meydanı başta olmak üzere kentin ana arterleri, bir günlük yevmiye için iş bekleyen amelelerle dolup taşıyor. Çiftlik caddesine çıkıyorsunuz, mesai saatlerinde adım atacak yer yok. İşsiz, gelecekten ümitsiz bir sürü genç bir yukarı bir aşağı volta atıyor.

Kentimizin kültür değerleri de uzun süredir çok ihmal edilmiş. Sivil mimarı yapılarımız çok sahipsiz ve harap. Yediyüz yıllık camimizin içinde lokanta yapılmış, çok değerli işhanı öylesine ihmal edilmiş ki adeta yok oluyor. Kişilere ait bir çok güzel yapı yıkılmaya terk edilmiş ve çok az dikkat ettiğimiz ÇINARLARIMIZ var. Osmanlının sembolüydü ÇINARLAR. Kentimizde tüm ihmallere karşın bir kaç çınarımız ayakta duruyor. Paha biçilemeyecek değerdeki bu doğal varlıklarımız sadece yaradanın korumasında. Saathane Meydanı’ndaki eşsiz çınarımız, Gaziler Meydanı’ndaki ulu çınarımız dallarını budaklarını ne de güzel yaymış.


Samsun’da Samsun Merkez Organize Sanayi Bölgesinde, Kavak Organize Sanayi Bölgesi işçi çıkarıyorlar, çok sıkıntıdalar, çevre iller teşvik kapsamına alındığı için daha da büyük güçlüklerle karşılaşmaya başladılar, daha zora düştüler. Saathane Meydanındaki gündelikçi işçiler “bu hükümetten önce ayda 15 gün iş bulabiliyorduk, şimdi bazen ayda bir gün bulamadığımız oluyor. Bunlar zengin hükümeti oldu” diyorlar.


TARİHTE SAATHANE MEYDANI

Mütareke ile beraber Samsun'daki Rumlar birden değişmişti. Akşamları dışarı çıkmak Müslümanlar için tehlikeli bir hale gelmişti. Rumlar açıkça silahlı dolaşıyorlar, yine öylece Saathane Meydanı'nda düzenledikleri at yarışlarında, atlarını Hükümet binasının önüne kadar sürerek gösteri yapıyorlardı.

Samsun'daki Rum halkının bu taşkınlıkları ve tecavüzleri Türk'ler arasında "Gâvur azması" diye adlandırılmıştı; birinci gâvur azması büyük savaşta olmuştu, ikinci gâvur azması ile mütarekede oluyordu.


Samsun'da Gösteriler :Yunanistan’ın istiklali gününe rastlayan 7 Nisan 335 günü her tarafta bilhassa Samsun’ da Yermanus büyük bir nümayiş tertip etti.O gün bütün rum kız mektebi talebeleri yunan bayrağını temsil eden kurdelalarla başlarını süslemişler,yunan bayrakları ellerinde olduğu halde Zİto Venizelos (Yaşasın Venizelos demektir) diye sokaklarda bağırmışlardı.Talebelerin peşine takılan rumların haddi hesabı yoktur. Saathane meydanı mahşerden bir numunedir.


”Bütün felaketler üst üste geldi, tanrı bizi cezalandırıyor olmalı... Her yerde ateş vardı, ateş ocaklarımıza düştükten sonra, kadınlarımız çocukları ile birlikte dağlara çıkıyor, daha önce dağlara sığınmış olan asker kaçakları ile buluşup olan biteni tartışıyorlardı, başımıza gelen felaketleri anlamaya çalışıyorduk. Daha düne kadar ortak paylaştığımız sokaklar bölünmüş, birbirimize düşman gibi bakmaya başlamıştık. Karşılıklı öldürmeler sonucu olaylar bir kısır döngüye dönüşmüştü. Bu şiddetin, vahşetin bütün vebali Karadeniz'de ki bütün Hıristiyanlara yüklenmişti. Cinayetler ve cürümler meşrulaştı. Askerler, çeteler asker kaçaklarını bahane ederek köyleri kasabaları basarak, zulüm uyguluyorlardı... Ama bastıkları köylerde genellikle daha önce boşaltılmış oluyordu. Askerler yakaladıklarını ya öldürüyorlar, ya da şehre götürerek asıyorlardı. Bunları gözleri ile görmüş Anesti’nin komşusu Huri. O anlatmış Anesti’ye, Samsun’da 47 Hıristiyan’ı Saathane meydanında asmışlar...”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder