29 Temmuz 2006 Cumartesi

Lâdik İlçesinde Şiir ve Maniler



Lâdikli Emekli Öğretmen-Şair Bahattin ULUÇINAR köy düğünleri geleneğini aşağıdaki şiirinde şöyle anlatmıştır:


Nişan için şerbetler içilirdi.
Kahya, yiğitbaşılar seçilirdi.
Yapılacak ölçüp biçilirdi.
Kardeşlik dolu köy düğünlerinde.

Yiğitbaşı davulcuya giderdi.
Kahya köy düğünlerinde liderdi.
Yapacakları takip ederdi.
Kardeşlik dolu köy düğünlerinde.

Düğün evine odunlar gelirdi.
Düğün sahibi hediye verirdi.
Köy halkı bunu bir görev bilirdi.
Kardeşlik dolu köy düğünlerinde.

Gençler dibekte buğday döverlerdi.
Davulla etrafında dönerlerdi.
Misafirleri evlere bölerlerdi.
Kardeşlik dolu köy düğünlerinde.

Damat yunakta banyo yapardı,
Soğuk su koyunca, soluk sapardı.
Gençler başından şapkayı kapardı.
Kardeşlik dolu köy düğünlerinde.

Gençler güreşir, horoza koşardı.
Köçek oynar, bütün köylü coşardı.
Mutluluklar sokaklara taşardı.
Kardeşlik dolu köy düğünlerinde

Başka bir şiirinde de köy düğünlerini bizlere şöyle anlatmıştır.
Konaklı düğünlerde yenirdi kazlar,
Birliğe, dostluğa çalardı sazlar,
Türküler maniler söylerdi kızlar.
Kardeşlik dolu köy düğünlerinde.

Atlarla getirirlerdi gelini,
Alırlardı attan tutup belini
Kimse göremezdi bir tek telini
Kardeşlik dolu köy düğünlerinde.

Hocalar gelip yapardı duayı,
Dualarla kurardı yuvayı,
Düğüne gelmeyen alır havayı,
Kardeşlik dolu köy düğünlerinde.

Bu düğünleri unutamam kolay,
Düğüncüler gelirdi alay alay,
Gençler beraberce  çekerdi halay,
Kardeşlik dolu köy düğünlerinde.

Bahattin der, düğünde vardı şenlik,
Yoktu hiçbir kimsede senlik benlik,
Yardım için halkta olurdu birlik,
Kardeşlik dolu köy düğünlerinde.

Bahattin ULUÇINAR



Kız evinde kına yakma sırasında gelini ve yakınlarını ağlatmak için aşağıdaki gibi çeşitli maniler söylenir.    

Gelin:                                                               
Esvap yuduğum ak taşlar,
Yiyip içtiğim gardaşlar,
Gölgelendiğim ağaçlar,

Şen babam evin şen olsun
Ben gidiyorum haberin olsun

Büyük evin büyük kızı
Mahallelerin tadı tuzu
Anasının biricik kızı

Şen babam evin şen olsun
Ben gidiyorum evin şen olsun.


Elimi soktum dastara*
Elimi kestin ustura
Mevlam şirinlik göstere

Şen babam evin şen olsun
Ben gidiyorum evin şen olsun
  
Annesi:
Büyük evde büyüttüğüm
Küçük evde yürüttüğüm
Babasız gelin ettiğim

Ağlaşalım eşin kızlar
Yareli yoldaşım kızlar

Sütlü koyunum geç gelir
Akşama gardaşım aç gelir
Ellerin sözü güç gelir

Ağlaşalım eşin kızlar
Yareli yoldaşım kızlar.


Kağıt içinde kınası
Hani bu kızın anası
Gelsin kızına ağlasın

Ağlaşalım eşin kızlar
Yareli yoldaşım kızlar


Ramazan ayında da değişik maniler söylenir. Örnek  Ramazan Manileri:
Baklava,baklava
Terecciden saklama
El kayısı, kayısı !
Dibine düşmüş iyisi. 
Yağ olmazsa, bal olsun            
Kadir geceler, sağ olsun!,
Koşa koşa, koş derelerden
Büyüsün , büyüsün.

Yeni Cami minâresi,
Seksen yerden penceresi,
Hanım abla,uykuya dalmış,
Yandı pilav tenceresi

Tak tuk, tak tuk !
Kapıdan  baktık.
Gönderin hanımlar, gönderin !
Yağdan yumurtadan, paradan puldan, gönderin !

Bu aradan sonra biraz beklenir;evden kapı açılıp bir şeyler verilirse,alıp bir başka kapıya gidilir.Yok, hane sahibi evde olup da, kapıyı açmazsa, aşağıdaki maniyi hep bir ağızdan söyleyip uzaklaşırlar.

Ayran mıdır, su mudur ?
Cingan evi bu mudur ?

İlçede söylenen diğer maniler şunlardır.
Mani mani, maniye kelam
Benden yarime selam.
Küsme, darılma yarim.
Ben senin olayım.

“Ak tülbent yusun.” demiş,
“Yusun, kurutsun.” demiş,
“Bu yıl alamıyorum,
Seneye dursun.” demiş.

Hava havalanıyor
Hava bulutlanıyor.
Benim sevdiğim oğlan
Yeni bıyıklanıyor.

Samsun yolu dolaşık
Çay takımı bulaşık
Gözlerime baksana,
Hem sevdalı hem aşık.

Kiremitten su damlar
Bir kız verin adamlar
Bir kız bana çok mudur?
Mahallemizde yok mudur?

Ay doğdu mu doğdu mu?
Yıldız tamam oldu mu?
Götürdünüz yarimi
Taburunuz doldu mu?

Irmak kıyısı yılgın
Üç yiğit bana vurgun
İkisi şöyle böyle
Birisi boyuma uygun.

Çarşıdan aldım elek
Sırtıma giydim yelek
Kalmadı şu gönlümde
Senden başka bir dilek


Tepede ot yolarım
Parmağıma dolarım
Çok konuşma kaynana
Saçlarını yolarım.

Martinimi yağladım.
Omuzuma bağladım.
Yardam ayrı düşünce,
Hüngür hüngür ağladım.

İbrik suya dalınca
Dalıp içi dolunca
İnsana ölüm mü olur?
Sevdiğine varınca.

Altın ibrik doldurdum
Doldu diye kaldırdım
Ben o yarin yoluna
Gül benzimi soldurdum.

Yeşil örme örmeyeyim
Yar, acını görmeyeyim
Senden başka seversem
Muradıma ermeyeyim.

Atımın başlığı yok
Gönlümün hoşluğu yok
Ben dilberi sevemem
Cebimin harçlığı yok.

A kara kız kara kız
Saçlarını tara kız
Gönlüm uçtu yuvadan
Perçeminde ara kız.

Mani benim ezberim.
Kan ağlıyor gözlerim
Ben o yarin yolunda
Ölene dek beklerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder