Ağır Topçu Yüzbaşısı Sarıyerli Kâmil Bey,
Canik Milletvekili Boşnakzade Süleyman Bey,
Umum Jandarma Kumandanı Yâveri Yüzbaşı Ferid Bey,
Umum Jandarma Kumandanı Miralay Gâlip Bey,
Topçu Yüzbaşısı Cemil Bey,
İçişleri Hususî Kalem Müdürü Raşid Bey,
Samsunlu Hafız Efendi...
Türkiye'de gayrimüslimler arasındaki ayrılık
peşinde koşan hareket, olsa olsa bir buçuk yüzyıllık bir olaydır ve bu olayı
doğuran sebepler Türkiye devletinin baskı ve şiddeti değil, dışardan gelen iki
olumsuz tahrikin etkisidir. Bunlardan birisi, kilise yobazlığı, diğeri
Avrupalıların entrikaları. Yunanistan'ın ortaya çıkışına kadar Türkiye'de
yaşayan Rumları resmen teşvik edecek bir devlet yoktu; Yunanistan kendisini bu
göreve aday olarak görüyordu. Dışarıda Yunanistan, içeride Patrikhane, Rumluğun
kuvvetlenmesi için iki önemli kuruluş idi.
"Ben Osmanlı Devleti nezdinde vazifede olduğum
esnâda, bu teşhisler tamamen isâbetle tecelli etti." Yukarıdaki vesika,
gözlerimizin önüne, yakın tarihimizdeki içten çöküşün sebeplerini hakkiyle
kavrayabilmek için üzerinde derin düşünülmesi gereken bir ibret levhâsı
çizmektedir. Patrikhâne, Yunanistan'ı istiklâle kavuşturan isyânlardan en
tesirli rolü oynamakla yetinmemiş, en zayıf zamanımızda başımıza bir
"Pontus Gâilesi" çıkarmak üzere yerli Rumları teşkilâtlandırmak
suretiyle hıyanetlerinin en büyüğünü ifâ etmiştir. "Pontus" veya
"Pontos" kelimesi, "etnik" bir isim değil,
"coğrafî" bir ifadedir. Grekçe'de "Deniz" anlamında olup;
eski çağlarda Karadeniz'in Güneydoğu kısımlarına, bu arada Karadeniz'e de verilmiş
coğrafî bir addır. Kelime en eski dönemlerde daha çok "Pont Euksinos"
şeklinde kullanılmıştır
Asırlarca Müslüman - Türkler'le bir arada yaşamak
suretiyle her türlü adâlet ve müsâmahaya nâil olmuş yerli Rumlar üzerindeki
devamlı tahrik ve teşvikler, bunların her birini amansız bir Türk ve İslâm
düşmanı hâline getirmişti. Patrikhânenin öteden beri Yunanistan hesabına
oynamakta olduğu tesirli rolü fevkalâde takdir etmekte olan Venizelos : "-
Patrikhâne Yunanistan'ın emrine girmelidir!... Bu suretle Yunanistan'la
birleşmiş bir Patrikhâne'nin ilerideki millî dâvâlarda rolü pek önemli
olacaktır!..." diyordu.
Venizelos Pontus'un geleceğine güvenle bakmaktadır.
Yunan ordularının Anadolu'nun iç bölümlerine doğru adım adım ilerlemelerine
bağlı olarak Pontus sorununun çözümü bir zaman meselesidir ve Venizelos'a göre
bu işte kilit kişi Mustafa Kemal'dir. Böylece, insiyatifi bir askere bırakması
politikacının hayatî hatası olacaktır.
Venizelos'un emriyle Patrikliğe azılı Megalo
İdea'cı Dorotcos getirilmişti. Yeni Patrik kısa zamanda İstanbul ve
Anadolu'daki fesat ocaklarını takviye ederek birleştirdi. Silozos Kulübü,
Zoğrafyan ve Zapyon Liseleri, Rum Kulüpleri, Adalardaki ve Anadolu'daki
mektepler, kolejler, yetimhâneler ve hastahâneler birer mücehhez merkez ve
silâh deposu hâline konuldular.
"Pontus Cemiyeti" Yunanistan'ın Anadolu'yu
işgal edememesi ihtimâline kurulmuştu. Karadeniz sahillerinde vücûde
getirilecek olan güyâ müstakil ikinci bir Rum Hükûmeti ileride Yunanistan ile
birleşmek suretiyle "Büyük Yunanistan" veya "Büyük
Bizans"ın gerçekleşmesini sağlamaya çalışacaktı. Aslında Bizans'la
Yunanlılar arasında hiçbir akrabalık yoktur.
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar
göstermiştir ki; bölgenin "ilk yerleşik sakinleri" olmayan Yunanlılar
veya Rumlar, buraya daha sonra "koloniler" şeklinde gelerek
yerleşmişlerdir. Bölge halkı Anadolu'nun içlerinden gelerek buraya
yerleşmiştir. Orta Karadeniz Bölgesi kıyılarında görülen "yığma
tepeler"in, İç Anadolu'ya doğru takip edilebilmeleri, bu yerleşimin yönünü
göstermektedir. Ayrıca Türk Tarih Kurumu tarafından 1940 ve 1941 yıllarında
Samsun bölgesinde yapılan arkeolojik kazılar, bölgede Rum veya Yunan olmayan
"yerli bir kültür"ün varlığını ortaya koymuştur. İskender
İmparatorluğu'nun parçalanması sırasındaki mücadeleler sonrasında, bölgede İran
asıllı Mitridates sülalesi tarafından "Pont Devleti" veya
"Pontus Krallığı" kurulmuştur. Doğu Roma İmparatorluğunun hakim
olduğu topraklara "Romania", halkına da "Romaios"
denilmekteydi. Araplar ise bu sözü "Rum" şeklinde kullanmışlar ve öylece
yaygınlaştırmışlardır.
Pontos hareketinin başlaması Anadolu işgalinden
daha eskidir. 1904 yılında Merzifon Amerikan Koleji'nde Rumlar biri Rum
İrfansever Kulübü, diğeri Pontus Kulübü adıyla iki kulüp kurmuşlar ve daha
sonra buna bir de musikî kısmı eklenilerek Pontus Cemiyeti adı altında bir
dernek meydana getirmişlerdir. Pontus'un temeli bu kolejde atılmıştır. Bu
ihtilâl derneğinin Samsun
Metropolithanesi'nde elde edilen tüzüğüne göre Ünye, Fatsa, Kırşehir, Kavak,
İnebolu, Havza, Çarşamba, Bafra, Sinop, Kayseri, Ürgüp ve Tokat'ta şubeleri bulunuyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder