27 Ekim 2006 Cuma

Mobil Santral TBMM' de -III

2.10 Bölgenin Su Kaynakları

2.10.1. İçme Su Kaynakları ve Barajlar
Altınkaya Barajı (Bafra): Kızılırmak üzerinde kurulmuş olan, 5763 hm3 depolama hacmi ve 50 m. ortalama su derinliği bulunan barajın talvegden yüksekliği (baraj dolgu gövdesinin nehir yatağı tabanından itibaren ölçülen yüksekliği) 140m. 'dir. Baraj çevresi ağaçlık alanlarla kaplıdır. Çevrede mesire ve piknik alanı olta ve ağlı balık avcılığı yapılmaktadır. Yazın, sazan ve benzeri tatlı su balığı bulunmaktadır. Baraj suyu enerji üretiminde kullanılmaktadır.

Derbent Barajı (Bafra): Kızılırmak üzerinde Altınkaya Barajının altına inşaa edilmiş; Derbent barajı 29 m. talvegden yüksekliğe sahip 213.000.000 m3 su tutma kapasitelidir. Ortalama su derinliği 11.50 m.'dir. Altınkaya Barajı gibi enerji üretiminde kullanılmaktadır. Aynı zamanda sulama amaçlı olup balık varlığı açısından Altınkaya Barajı'ndan daha fakirdir.

Hasan Uğurlu Barajı (Ayvacık): Yeşilırmak üzerinde 135 m. talvegden yüksekliği olan baraj 1.080.000.000 m3 su tutma hacmine sahiptir. Ortalama su derinliği 54 m'dir. Baraj enerji üretimi amacıyla yapılmıştır. Çevresi çam ormanları ile kaplı olup piknik ve mesire alanı olarak kullanılmaktadır.

Suat Uğurlu Barajı (Ayvacık): Yeşilırmak üzerinde Hasan Uğurlu Barajı'nın altında yer alan barajın talvegden yüksekliği 38 m.'dir. 175.000.000 m3 su tutma hacmine sahip olan barajda ortalama su derinliği 13 m. olup enerji üretimi yapılmaktadır. Baraj aynı zamanda Çarşamba ovasının sulanmasında kullanılmaktadır.

İI Güven Barajı (Kavak): 2.200.000 m3 su tutma kapasitesine sahip barajın ortalama su kapasitesi 14 m. dir. Talvegden yüksekliği 30 m. dir. Sulama amacıyla kullanılmaktadır.

Kozansıkı Göleti (Kavak): 23 m. talvegden yüksekliğe sahip barajın su tutma kapasitesi 373.000 m3 olup ortalama derinliği 11.5 m.dir. küçük bir gölet olup sulama amacıyla kullanılmaktadır.

Divanbaşı Göleti (Kavak): Yaklaşık 10 m. ortalama su derinliğine sahip gölet sulama amaçlı olup, su depola ma hacmi 1.650.000.000 m3'dür. Talvegden yüksekliği 23 m.dir.

Ondokuzmayıs Göleti (Merkez ilçe): Su tutma kapasitesi 600.000 m3 olan göletin ortalama su derinliği 11 m. dir. Talvegden yüksekliği 22 m. dir. Üniversitenin kullanma suyu bu gölden temin edilmektedir.

Çakmak Barajı: Samsun içme suyunu bu barajdan sağlamaktadır. Çarşamba ovasının güneyinde, Çarşamba ilçesinin 20 km güney batısında Abdal Irmağı üzerinde inşaa edilmiştir.

2.10.2 Akarsular
Kızılırmak: Ülkemizin en büyük akarsularından Kızılırmak, Sivas'ın İmranlı İlçesi'nin doğusundaki Kızıldağ'dan doğar. Orta Anadolu Bölgesinde geniş bir yay çizerek Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Ankara, Çankırı ve Çorum illerinden geçer ve Vezirköprü İlçe merkezinin 50 km kadar batısından Samsun ili topraklarına girer. Samsun-Sinop sınırını çizerek 35 km kadar kuzeybatıdan kuzeydoğu yönünde ilerler daha sonra yeniden kuzeybatıya yönelir. Samsun İl toprakları içinde geniş bir yay çizerek Altınkaya barajını geçer ve daha sonra geniş Bafra Ovasını kat ederek denize dökülür. Debisi en çok Nisan ve Temmuz dönemlerinde yükselir. Üzerinde kurulan barajlardan enerji üretiminde, sulamada ve balıkçılık alanında yararlanılmaktadır.

Yeşilırmak: Sivas'ın Koyulhisar İlçesi'nin güneyindeki Köse Dağı batı yamaçlarından doğmakta olup, Pozantı Çayı, Çekerek suyu ve Kelkit Çayı'nın birleşmesinden oluşmaktadır. Yeşilırmak Samsun İline, Tokat'ın Erbaa İlçesinin kuzeyinde batıdan Karakuş Çayını alarak girer. Samsun topraklarında önce Canik Dağlarını aşarak Çarşamba Ovasına ulaşır. Çarşamba İlçe merkezini ikiye bölerek kuzeydoğuya yönelip Civa burnundan Karadenize dökülür. Yeşilırmağın diğer bir kolu ise Tersakan Çayı'dır. Bu çay Ladik'in doğusundan Mazlumoğlu, mevkiinde Ladik Gölü'nden doğar. Havza yakınlarında güneye kıvrılarak daha güneye yönelip Amasya topraklarına girer. Burada geniş bir yay çizerek Amasya İl merkezinin hemen kuzeyinde Yeşilırmak'la birleşir. Bu ırmaktan da enerji üretiminde, sulamada ve su ürünleri yetiştiriciliğinde yararlanılmaktadır.

Mert Irmağı: Mert Irmağı Samsun'un önemli akarsularından biridir. Ladik ilçesinin Hacılar dağından doğup Kavak İlçesinin güneyinde bir süre doğu yönünde aktıktan sonra kuzey- batıya döner. Samsun İl merkezinin hemen doğusunda Karadeniz'e dökülür. Yatağının genişliği 50 metreyi bulmaktadır. Yaz aylarında bu ırmağın su derinliğinin 50 cm kadar düşmesine karşın, kışın karların eridiği ilkbahar aylarında derinliği 4-5 metreye ulaşır.

Engiz Deresi: 19 Mayıs ilçesinden denize dökülmektedir.

Terme Çayı: Karaorman' dan doğan Terme Çayı, Terme İlçesindeki Simenit Gölü çevresindeki sazlıklardan beslenir. Terme İlçe merkezini ikiye bölerek Karadeniz'e dökülür.

Karaboğaz Deresi: Köseler Dağı'ndan doğan Karaboğaz Deresi, kuzeybatı yönünde akarak, Çarşamba ve Terme'den geçerek Simenit Gölü'ne dökülmektedir.

Kürtün Çayı: Kürtün Çayı, Samsun İl topraklarının orta kesiminde Mahmutlu Köyü yakınlarından doğar. Güneybatı ve kuzeybatı doğrultusunda bir vadide akarak, Samsun il merkezinin batısından Karadeniz'e dökülür. Bu çayın uzunluğu yaklaşık 35 km'dir.

Abdal Deresi: Akkuş yaylalarından doğan Abdal deresi kuzeybatı yönünde akar. Çarşamba ve Terme'den geçerek, Simenit gölüne dökülür.

2.10.3  Göller ve Göletler
Bafra Gölleri: Bu göl Kızılırmağın sol sahilinde yer alır ve Bafra Ovasındaki en büyük göldür. DSI tarafından hazırlanmış olan Bafra Ovası Kolmataj raporuna göre bu gölün alanı kış mevsiminde 1390 hektardır. Ancak bu alanın doğuda Balık gölüne bitişik olan ve bu gölle deniz arasında bulunan Uzun Göl'ü de içine alması muhtemeldir. Her ikisinin müşterek bir çıkışı vardır. Makroskopik araştırmalar, gölde bol miktarda besleyici madde olduğunu göstermiştir. Sazan, Akbalık ve Kefal gölde yaşayan başlıca balıklardır. Bafra ovası Kızılırmak tarafından ikiye bölünmüş bir durumdadır. Bu her iki bölümde de alüvyonlarla tam dolmamış çukurlar vardır. Bu çukurlarda irili ufaklı bir çok göller oluşmuştur. Bunlar Karaboğaz Gölü, Balık Gölü, Dut dibi gölü, Liman Gölü, Uzun Göl, Hayırlı Göl, ince Göl, Cernek Gölü ve Gıcı Gölü dür.

Çarşamba Gölleri: Bafra ovasında olduğu gibi Çarşamba ovasında da bir çok göller oluşmuştur. Bunlardan bazılarının oluşumu akarsu yataklarının değişmesi sonucu olmuştur. Çarşamba ovasında, Dumanlı Göl, Akarcık Gölü, Akmaz Göl, Koca Göl Körırmak Gölü Sarıklık Gölü ve Çilme Gölü bulunmaktadır.

Cernek Gölü : Bu göl Balık Gölü'nün kuzeyinde Kızılırmağın doğu sahilinde yer alır. DSI'nin Kolmataj raporuna göre göllerin alanı 590 hektardır. Göl seviyesi Karadeniz'den 60 cm. aşağıda, derinligi ise takriben 1.60 m.dir. Besleyici madde boldur. Gölde Akbalık, Sazan ve Kefal vardır.

Liman Gölü: Kızılırmak doğu sahilinde Cernek Gölünün kuzeybatısında yer alır ve tahmini alanı 270 hektardır. 7 m. derinliğinde, tabanı ve kıyıları kumdur. Sazan, Akbalık ve Kefal bulunur. Besleyici madde bol miktarda bulunur.

Karaboğaz Gölü: Kızılırmağın batı sahillerinde yer alır. Göl genellikle 5-6 m. derinliktedir ve besleyici madde bakımından zengindir. Kolmataj raporuna göre tahmini alanı 170 hektardır. Sazan, Kefal ve Akbalık vardır.

Simenit Gölü: Terme İlçesinin kuzeyinde, denize yakın yerde bulunan Simenit Gölü Terme Çayı'nın yatağını değiştirmesi sonucu olmuştur. Deniz kabarması ile dolmuştur. Çevresi sazlık ve bataklıkla çevrili olan bu gölde balıkçılık yapılmaktadır.

Akgöl: Simenit Gölü gibi Terme Çayı'nın yatağını değiştirmesi ile oluşan bu gölde de çok sayıda balık bulunmaktadır. Deniz suyunun basması ile balık varlığının çeşitliliği artmaktadır.

Ladik Gölü: İlçe merkezine 10 km. uzaklıkta yer alan Ladik Gölü, Ladik Ovasının doğusundaki çukurda oluşur. Bu gölde bol miktarda balık bulunmaktadır. Elips biçiminde olan gölün uzunluğu beş, genişliği ise iki kilometredir. Derinliği ise yer yer beş metreyi bulmaktadır. Göl suyu tatlı olup, Akdağ'dan inen akarsularla beslenir. Çevresi sazlık olan gölde bol miktarda Alabalık ve Turna balığının yanında kendine özgü bir cins (Tahta Balığı) de bulunmaktadır.

2.11 Bölgenin Turistik Değerleri
Turizm, ekonomik gelişmeyi, özellikle sanayileşmeyi etkileyici, yurtiçi ve yurtdışı para-sermaye hareketlerini süratlendirir. Tabiat örtüsünün elverişli olması, Kızılırmak ve Yeşilırmak Deltaları arasında bulunuşu ili turizm açısından değerli kılmakta, Asya-Avrupa transit yolu üzerinde bulunması, hava, deniz, demir ve karayolu ile Türkiye 'nin her tarafına bağlantısının olması turizm açısından önemli bir konaklama merkezi konumuna gelmesini sağlamaktadır.

Samsun'un merkezinde olduğu gibi ilçe ve köylerinde de gezilip görülmeye değer çok sayıda tarihi ve turistik yerler mevcut olup, yaz aylarında denizden ve kumdan yararlanılabildiği gibi kış aylarında da av turizmi yapmaya müsaittir.

Yörenin Doğal Değerleri Samsun'da turizmin vazgeçilmez üçlüsü denizin, kumun ve güneşin yanı sıra artık birçok insanda tutku halini almış alternatif turizm aktivitelerinin gerçekleştirildiği alanlarda bulunmaktadır. Yakakent'ten Terme'ye kadar uzanan sahil bandı üzerinde çok güzel kuma sahip doğal plajlar denize girmek için idealdir. Yakakent Çamgölü mevkiinde Çam ormanları ile kaplı yemyeşil tepeler masmavi sulara inmektedir. Yakakent'te gün batımı görülmeğe değerdir.

Samsun termal turizm açısından da önemli merkeze sahiptir. Havza ve Ladik kaplıcaları uzun yıllardan beri bilinen sağlık merkezleridir. Havza 25 Mayıs termal tesisleri Kültür ve Turizm Bakanlığınca Termal Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. Ladik'teki Hamamayağı kaplıcası ise ülkemizdeki 1. Derecede önemli ve öncelikli kaplıca merkezlerindendir.

Radyoaktif özellik gösteren Ladik kaplıca suları organizma üzerinde uyarıcı etki yapar. Bu nedenle bu suya ''Gençlik Suyu'' adı verilir. Havza ve Ladik'teki kaplıca sularının başta romatizmal hastalıklar olmak üzere, kadın hastalıkları, sinirsel hastalıklar, eklem hastalıkları ve kireçlenme gibi hastalıkların tedavisinde olumlu etki yaptıkları tıbbi olarak kanıtlanmıştır.

Samsun'un yaylaları da diğer yaylalar gibi; yeşili, temiz havayı ve sessizliği özleyenler için idealdir. Samsun'dan yaylalara ulaşmak oldukça kolaydır. Ladik-Akdağ yaylaları, Vezirköprü- Kunduz Dağı yaylaları yazın başka kışın başka görünmeye değer özellikleri barındırırlar.

2.12 Bölgenin Tarihi Önemi
Samsun, Karadeniz'in kültürel gelişimini açıklayıcı niteliklere sahiptir. Büyük anıtsal yapıların bulunmasının yanı sıra Bafra (İkiztepe), Tekkeköy (delikli kaya) ve yörede yer alan tarihi kalelerin yanında, kurtuluş savaşının ilk adımı olma özelliği taşımaktadır.

İkiztepe Höyüğü:
Samsun İli, Bafra İlçesi'nin 7 km. kuzey-batısındaki İkiztepe Köyü sınırları içerisinde yer alan höyük, dört yükseltiden oluşmaktadır. Yaklaşık olarak 375 x 175m. ebadında bir alanı kaplamaktadır. Araştırmalar sonucu Tepe I'de İlk Tunç Çağı I ve II ile Geçiş Çağı (Hitit Öncesi) kültürleri tespit edilmiş, ayrıca İlk Tunç Çağı III'e tarihlenen bir nekropolün varlığı anlaşılmıştır. Tepe II'de ise, İlk Tunç Çağı I ve II ile Kalkolotik Çağ kültür kalıntıları gün ışığına çıkarılmıştır. Tepe III ve IV'de yapılan küçük sondajlar sonunda bu bölgede İlk Tunç Çağı III kültürünün yaygın olduğu anlaşılmıştır. Tepe I'de İkiztepe'nin son kültür katında tümülüs tipi 2 odalı ve dromoslu bir anıt mezar yer almaktadır. Kesme taşlardan inşa edilmiş olan mezarın koridorunda ele geçirilen ve İstanbul'da Trakya Kralı Lysimakhos (İ.Ö. 306-281) adına basılmış altın sikkeden bu mezarın Hellenistik Çağa ait olduğu anlaşılmıştır.

1989 yılı kazı sezonunda ortaya çıkarılan iyi korunmuş seramik fırını oldukça ilgi çekmektedir. Kazılarda taş veya kerpiç temellere veya duvarlara rastlanmamasından İkiztepe'de yapıların ahşaptan inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. İkiztepe de yapılan arkeolojik kazılarda açığa çıkarılan eserler Samsun Müzesi'nde bulunmaktadır. 

Tekkeköy Mağaraları:
Samsun'un 14. km. kadar doğusunda Tekkeköy İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Fındıcak ve Çınarlı derelerinin suladığı vadi boyunca yükselen kaya kitlelerinde büyüklü küçüklü oyuk ve mağaralar vardır.

1941 yılında bir heyet tarafından yapılan kazı ve araştırmalar sırasında, burada çok sayıda prehistorik mağara, sığınak ve düz yerleşme yeri keşfedilmiş, Paleolitik çağa dek uzanan buluntular elde edilmiştir.  Bu mağaralarda yaşayan Paleolitik Çağ insanı, madeni tanımamış, bütün aletlerini taş, ağaç ve kemikten yapmıştır. Geçimlerini avcılık ve toplayıcılıkla sağlamışlar, taşı yontmak suretiyle yaptıkları el baltaları, mızrak uçları, kesiciler, kazıyıcılar gibi çeşitli aletleri kullanmışlardır. Tekkeköy'de yapılan kazı ve araştırmalarda genellikle mezar hediyesi olarak kullanılmış olan çanak-çömlek, küpe, bilezik, bıçak-kama, okucu, toplu iğne vb. eserler bulunmuştur. Bu eserler biçimleri ve teknik özellikleri ile Orta Anadolu seviyesinde olup, kemik aletler de Orta ve Batı Anadolu'daki benzerlerine kıyasla daha ileri bir işçiliğe sahiptir.  Çınarcık ve Fındıcak vadilerinin birleştiği yerde ve her iki vadiye hakim durumda bulunan kaya kitlesi "Delikli Kaya" adıyla bilinmektedir. Bu kaya kitlesinden çıkan basamaklar, teknik ve biçim yönünden incelenmiş ve Delikli Kaya'nın bir Frig Kalesi olduğu anlaşılmıştır. Tekkeköy buluntuları Samsun Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Bafra Asarkale ve Kaya Mezarları Bafra İlçesi'nin 30 km. güneybatısında, Kızılırmak Vadisi içerisinde ve Altınkaya Barajı yakınındadır. Asarkale, Hellenistik Çağa ait olup savunma (korunma) amacıyla yapılmıştır. Anakayaya oyularak yapılmış (3) adet mezarın da aynı döneme ait olduğu sanılmaktadır.

Anıtlar
Atatürk Anıtı:
1928-1938 yılları arasında Avusturalyalı Heykeltıraş Heinz Kreppl tarafından yapılmıştır. 19 Mayıs 1919’un anısına yaptırılan bu anıtın kaidesinin dört bir tarafında Milli Mücadeleyi vurgulayan figürler mevcuttur.

İlkadım Anıtı:
1981-1982 yılları arasında Heykeltıraş Hakkı Atamalı tarafından yapılmıştır. Atatürk'ün doğumunun 100 yılında Samsun halkı tarafından yaptırılan bu anıtın öndeki üçlü figürü, Atatürk ve beraberindekilerin Samsun'a ilk ayak basışlarını simgelerken Kurtuluş Mücadelesinin buradan başlatıldığını ifade etmektedir.

Müzeler:

Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi:
Arkeoloji-Etnografya Müzesi'nin inşaatına 1976 yılında başlanmış ve 19 Mayıs 1981 günü ziyarete açılmıştır. Müze orta salon ve simetrik olarak yapılmış iki yan salondan ibarettir. Orta salonda antik Amisos kentinde ortaya çıkarılan Roma İmparatoru Alexander Severus (M.S. 222-235) zamanında yaptırılan ve M.S. 5. yüzyıl sonlarında Bizans Döneminde tamir edilen mozaik teşhir edilmektedir. Mozaik taban üzerinde çeşitli mitolojik sahneler simetrik olarak işlenmiştir. Merkezde Akhilleus ve Thetis'in yer aldığı Troia savaşı ile ilgili sahne, bu sahnenin dört köşesine yerleştirilmiş panellerde mevsimleri simgeleyen portreler ve mevsimlerin arasındaki dikdörtgen panellerde Nereidler ve deniz yaratıkları tasvir edilmiştir. Bu figürlü sahnelerden ayrı olarak dikdörtgen bir panelde de kurban kesme sahnesi işlenmiştir. Söz konusu mozaiğin kalan kısımları çeşitli geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiştir.  Gene orta salonda antik Amisos kentinde ortaya çıkarılan mezar odasında Müze Müdürlüğü'nce yapılan kurtarma kazısı sonucunda ele geçirilen Amisos hazinesi sergilenmektedir. Bir erkek, bir kadın ve bir kız çocuğuna ait olan altın takılar (taç, bilezikler, kolyeler, gerdanlıklar, küpeler, düğmeler, elbise süsleri, yüzük vs.) müzenin en göz alıcı eserleridir. Hellenistik Döneme ait bu eserler zamanın sanat ve işçiliğini tüm ihtişamı ile göz önüne sermektedir. Yine bu bölümde Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait sikkeler teşhir edilmektedir.

Orta salonun sağ tarafında yer alan salonda Samsun ve çevresinde ele geçen Kalkolitik, İlk Tunç, Hitit, Hellenistik, ve Roma Dönemlerine ait eserler kronolojik olarak sergilenmektedir. Bunlardan Bafra İlçesi, İkiztepe Köyü'ndeki İkiztepe Höyüğü'nde İstanbul Üniversitesi'nce yapılan sistemli arkeolojik kazılarda ele geçirilen Kalkolitik, İlk Tunç ve Hitit çağlarına ait bronz, kemik, taş ve pişmiş toprak eserler ayrı bir önem taşımaktadır. Bronzdan her iki yüzü kabartmalı mızrak ucu, İkiztepe halkının maden sanatında ne kadar ileri bir seviyede olduğunu gösteren örneklerden biridir. Ayrıca İkiztepe'de bulunan; İlk Tunç Çağına ait ameliyatlı kafatasları da müzenin dikkat çeken bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu salonda sergilenen bronzdan çıplak atlet heykeli (M.Ö. 5.yüzyıla özgü orijinalinin M.S. I.yüzyıla özgü kopyası) müzenin en gözde eserlerinden biridir

Diğer yan salonda ise Samsun yöresinden müzeye intikal etmiş olan etnografik nitelikte eserler; bindallılar, peşkirler, cepkenler, para ve saat keseleri, el yazması Kuran'lar, süs eşyaları, silahlar, mutfak eşyaları, halı ve kilim vb. eşyalar teşhir edilmektedir.

Müze bahçesinde Klasik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergilenmektedir. Bunlardan pithoslar, lahitler, steller, miltaşları, çeşitli mimarî parçalar ve kabartmalar müze ziyaretçilerinin ilgisini çeken eserler arasındadır.

Atatürk Müzesi:
Atatürk'ü anma derneğinin girişimleri ile 1968 yılında kurulmuş olup müzede Atatürk ile ilgili eşyalar, silahlar, kitaplar ve fotoğraflar sergilenmektedir. Bina tamamen taş ve renkli mermerlerle inşa edilmiş olup anıtsal ve etkili bir görünüme sahiptir. Renkli mermerden inşa edilen müzenin ön cephesi havuz ve heykellerle süslenmiştir. Bina cephesine yerleştirilen rölyef figürler Atatürk'ün Samsun'a çıkışını ve ulusal savaş aşamalarını göstermektedir.

Samsun Eski Fuar alanı içinde 19 Mayıs Galerisi olarak inşa edilmiş bulunan Atatürk Müzesi, 1 Temmuz 1968'de ziyarete açılmıştır. Tamamen taş ve renkli mermerlerle inşa edilen müze binası anıtsal ve etkili bir görünüme sahiptir. Ön cephesindeki basamaklar ve Kurtuluş Savaşı'nı temsil eden kabartmalar binaya hareket kazandırmaktadır. Müzede Atatürk'e ait 114 eser teşhir edilmektedir. Müzedeki eserler üç bölümde sergilenmektedir. Giriş ve çıkış bölümlerinde Atatürk'le ilgili çeşitli kitaplar, Atatürk'ün Samsun'a gelişinde çekilmiş kronolojik bir sıraya göre düzenlenmiş fotoğraflar yer almaktadır. Samsunluların Atatürk'e armağan ettikleri yöresel tütün yapraklarından oluşan bir tablo da müzede sergilenmektedir. Arkadaki büyük salondaki vitrinlerde Anıtkabir Müzesi'nden getirilen Atatürk'e ait şapka, kostüm, eldiven gibi giyim eşyaları ile silahlar, bastonlar, yemek takımı vb. eşyalar sergilenmektedir. Orta salonun çıkışında sağda; müzeyi ziyaret eden devlet erkânının ziyaretleri sırasında istirahat ettikleri, ziyaretleri ile ilgili izlenimlerini yazılı olarak dile getirdikleri bir bölüm yer almaktadır.

Arkeoloji ve Etnografya Müzesi:
Samsun şehri dolaylarında Tekkeköy, Öksürük tepe, Toramantepe, Bafra ikiztepe ve Cedit sırtlarında yapılmış olan kazılarda çıkan tarihi eserlerin muhafaza edildiği bu müze, 1981 yılından bu yana faaliyet göstermektedir. Bu müzede eski tunç çağı, Hitit, Helenistik, Roma, Bizans Devirlerine ait çeşitli seramik, maden, cam ve mozaik eserler ile ziynet ve mutfak eşyaları, el yazması kitaplar, işleme ve kilimler sergilenmektedir. Çok sayıda lahit mezarlar da vardır. Amisos Hazineleri de bu müzede sergilenmektedir.

Gazi Müzesi:
İki katlı dar saçaklı bir yapıdır. Yapının alt katı belediye tiyatrosu, üst katı müze olarak düzenlenmiştir. Müze Atatürk'ün çalışma odası, yatak odası ve konferans salonu olarak kullanılmış üç odayı kapsamaktadır. Odalarda Atatürk'ün kullandığı eşyalar ve fotoğraflar sergilenmektedir. Gazi Müzesi, Samsun, Merkez, Kale Mahallesi, Mecidiye Caddesi üzerinde yer almaktadır. İki katlı olan yapının dış duvarları yığma tuğla, iç bölmeleri Bağdadî olarak yapılmıştır. Atatürk 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ilk gelişinde Mıntıka Palas olarak bilinen bu binada 6 gün kalmıştır. Ulu Önder'in Samsun'a ikinci gelişlerinde (20-24 Eylül 1924) Samsun halkı tarafından söz konusu bina Atatürk'e hediye edilmiştir. Yine üçüncü (16-18 Eylül 1928) ve dördüncü (22-26 Kasım 1930) gelişlerinde de Samsun halkı tarafından kendilerine bağışlanan bu binada konaklamışlardır. Samsun Belediyesi tarafından Kültür Bakanlığı'na devredilen binanın restorasyonu yapıldıktan sonra teşhir ve tanzimi gerçekleştirilerek 8.11.1998 tarihinde ziyarete açılmıştır. 

Havza Atatürk Evi:
Cadde üzerinde yer alan bina zemin kat üzerine iki katlıdır. Atatürk 25 Mayıs 1919-12 Haziran 1919 tarihleri arasında Mesudiye Oteli olarak bilinen bu binada çalışmalarını sürdürmüştür. Atatürk'ün kaldığı oda, binanın ikinci katındadır. Bugün müze olarak işlev gören bina Özel İdare Müdürlüğü tarafından Kültür Bakanlığı'na devredilmiştir.


Camiler:

Büyük Cami:
Batum'lu Hacı Ali Efendi tarafından 9 Eylül 1884 tarihinde yaptırılmıştır. Sultan Abdulaziz' in annesi tarafından onarıldığı için Valide Camii de denir. Cami kesme taştan yapılmış olup, iki minarelidir. Büyük ana kubbe çevresinde küçük kubbeler şeklinde imar edilmiştir. Kubbe kasnağı dışarıdan sekizgen, içten dairevi olup, bitki ve geometrik şeklilerle süslüdür.

Pazar Camii:
14. Yüzyılda İlhanlılar tarafından yapılmış olan cami 1819 yılında da onarım görmüştür. Dikdörtgen şeklinde imar edilen caminin üzeri ahşap çatı ile örtülüdür. Mihrabı üç yüzlü ve mihrap nişi kavislidir.

Yalı Camii:
1312 yılında Sadık Bin Abdullah tarafından yaptırılmıştır. Sekizgen bir kasnak üzerine oturan tronoplu bir kubbeye sahip olan caminin kubbesi kiremit ile örtülü, içi ve dışı taş ve tuğla ile örülüdür. Küçük bir minareye sahiptir.

Türbeler:

İsa Baba Türbesi:
Anadolu'nun fethi sırasında şehit olan isa Baba ve diğer Türk mücahitlerin mezarlarını ve küçük bir mescidi ihtiva eden kare şeklinde bir türbedir. 1815 yılında Haznedarzade Süleyman Paşa'nın torunu Memduh Bey tarafından onarılmıştır.

Şeyh Seyyid Kutbittin Türbesi:
Büyük islam alimi Abdulkadir Geylani Hazretlerinin torunu şeyh Seyyid Kutbittin'in bulunduğu bu türbe ve yanındaki mescidin 700 yıllık bir geçmişi olduğu tahmin edilmektedir. Kütahya çinileriyle süslenmiş bu eser yöre halkının ilgi duyduğu dini ziyaret yerlerindendir.

Kılıçdede Türbesi:
Kılıçdede'nin Seyyid Kutbittin ve isababa ile beraber Samsun'a geldikleri ve Selçuklu Savaşlarında bulundukları söylenmektedir. Savaşta şehit düştükleri yerde de türbeleri bulunmaktadır.

Kiliseler:
İtalyan Katolik Kilisesi: 1885 yılında yaptırılan kilise bir rahip ile çalışmalarını sürdürmekte olup, ziyarete açıktır.


Sivil Mimari Örnekler:

Taşhan:
Sivil Osmanlı Mimarisinin güzel bir örneği olan bu eser, 17. yy. sonlarına doğru inşa edilmiştir ve iki katlıdır.

Bedestan:
Genç Osmanlı devrine ait olan bu eser, bugün Bitpazarı adı ile anılan antika ve eski eşyaların satıldığı yerdir.

Eski Belediye Binası:
Eski Belediye Başkanlarından Merhum Gebilizade Necip Bey tarafından 1913-1914 yılları arasında yaptırılan binanın dışyüzü Ünye Taşı ile kaplanmış ve yontma ve süsleme sanatının güzel bir örneğini teşkil etmektedir.

 2.13 Meteorolojik Parametreler
İklim:
Samsun genellikle ılıman bir iklime sahiptir. Ancak sahil şeridinde iç kesimlerde iklim iki ayrı özellik gösterir. Sahil şeridinde (Merkez ilçe, Terme, Çarşamba, Bafra, Alaçam, 19 Mayıs, Tekkeköy) Karadeniz ikliminin etkileri görülür. Bunun için sahil şeridinde yazlar sıcak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. İç kesimler (Vezirköprü, Havza, Ladik, Kavak, Asarcık ve Salıpazarı) yüksekliği 2000 m.'yi bulan Akdağ ve 1500 m.'yi bulan Canik Dağlarının etkisi altında kalır. Burada dağların etkisinden kışlar soğuk, yağmur ve kar yağışlı, yazlar ise serin geçer.

Rüzgar :
Samsun kuzey rüzgarlarına devamlı olarak açıktır. En şiddetli esen rüzgarın yönü güney-güneybatı olup bu rüzgar Aralık ayında esen kıble rüzgarıdır. Karayel, Yıldız ve Poyraz güneydoğudan esen keşişleme, güneyden esen Kıble ve Lodos rüzgarları Samsun bölgesini etkisi altına alır. Bu rüzgarın iklim üzerinde büyük etkisi vardır. İl en çok güneybatıdan esen Lodos rüzgarını alır. En hızlı rüzgar yönü ise kuzey batıdır. Kuzeybatı rüzgarının hızı saniyede 31.2 m.'ye kadar ulaşabilmektedir. Ortalama rüzgar hızı 2 m/sn olmaktadır.

Basınç:
Hava basıncı yer yüzündeki havanın hareketli veya hareketsiz olmasını önemli ölçüde etkiler. Yüksek basınç şartlarının olduğu bir alanda hava devamlı çökelme eğilimindedir. Bu yüzden kirli hava yükselip dağılamaz. Yüksek basınç sahaları hava kirliliği bakımından olumsuz şartlar içerir. Alçak basınçlarda ise hava hareketleri yükseltici özellik gösterdiğinden bu hareket türbülans yolu ile kirli havayı atmosferin üst katlarına taşıyarak yüksek katlarda dağılmasını sağlar. Alçak basınç sahaları hava kirliliğinin dağılması açısından önemlidir.

Sis ve Nem:
Samsun'da yıllık ortalama bulutlu gün sayısı 189'dur. Açık gün sayısı ise 58 gün olmaktadır. Kapalı gün sayısı 119 gündür. Kapalı gün sayısı ortalaması 10 gündür.

İlde nispi nem oranı ülke ortalamasının hayli üzerindedir (% 75). İlkbahar mevsimi en yüksek nem oranına sahiptir (% 79.2). Kış mevsiminde en düşük nem oranı % 65. 7 olmaktadır. Sonbahar ve yaz aylarında nispi nem oranları ise 73.8 ve 75.1 dir.

Sıcaklık:
Sıcaklık ve yağış yönünden Samsun hiç bir bölgeye benzemez. Samsun ili sıcaklık ve yağışlar açısından Doğu ve Batı Karadeniz iklimine benzemektedir. Yağışı Doğu Karadeniz Bölgesine göre az, sıcaklık ortalaması açısından ise yüksektir. İlin iç kesimleri ise deniz etkisinden uzak olduğu için daha soğuktur. Kıyı kesiminde ise kışlar ılık, ilkbahar sisli ve serin, yaz mevsimi ise kuraktır.


Yıllık ortalama sıcaklık 14.3°C dir. Yıllık ortalamalarına göre en sıcak geçen ay Temmuz (23.7°C), en soğuk geçen ay (Mart 5.9°C) dir. Yaz aylarında deniz suyu sıcaklığı 20°C üzerindedir. Güneş, Temmuz ve Ağustos aylarında çok etkilidir. İlin sahil kesiminde ölçülen sıcaklıklar ile sahilden 10-15 km

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder