7 Ekim 2006 Cumartesi

Cumhuriyet Şehidi Osman Ağa


19  Mayıs 1919 tarihinde ülkemizin karanlık günlerinde Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a adım atar atmaz ilk görüşmek istediği, Balkan Gazisi, Sakarya Kahramanı, Taarruz' da en önde bir yiğit olan fakat talihsiz bir şekilde ölen kahraman savaşçının yaşam öyküsünü, geçmişimizin değerlerini, bugün üzerinde yaşadığımız toprakları canlarını vererek bizlere emanet eden aziz şehitlerimizi asla unutmayarak, çocuklarımıza ve gelecek nesillere de anlatmakta kendimizi sorumlu görmekteyim.

Geçmişine sahip çıkmayan milletlerin geleceği de olamaz. Geçmişimizin değerlerinin, bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlerimizin ruhları karşısında saygıyla eğiliyorum.

Büyük zaferlerden sonra, Anadolu'da yaptığı gezilerde, trene binerken, garda kendisini karşılayan halkı selamlarken bu güne intikal eden fotoğraflarda arka planlarda göğüsleri fişekli, aba zıpkalı Karadeniz uşağı giysili, silahlı muhafızlar hep Giresunlu idi. Yarbay üniformalı Osman Ağa bu üniformaya kolay erişememişti. Milli Mücadelemizin en önemli kahramanlarından, Atatürk'ün övgü ve güvenini kazanmış bir büyük mücadele insanıdır.

Gazi Mustafa Kemal 19 Eylül 1924 yılında Karadeniz gezisi sırasında Giresun' a da uğrar. Yanındaki erkan Mustafa Kemal Paşa'ya Gazi Caddesi'ndeki binayı göstererek:

 "Topal Osman'ın evi Paşa Hazretleri" derler. Gazi Mustafa Kemal "Topal Osman değil, Osman Ağa Cumhuriyetin Büyük Fedaisi, Korkusuz Savaşçısı" diye cevap verir. Yine Giresun Belediyesini ziyaretinde Osman Ağa'nın oğlu Mustafa'yı huzuruna çıkarırlar. Oğlu Mustafa Gazi Mustafa Kemal' e "Babam ne oldu Paşa" der. Gazi Mustafa Kemal "Baban Cumhuriyet uğruna kurban gitti oğlum" diye cevap verir.

1925 yılı sonlarında Rize' de çıkan şapka karşıtı gösteri ve karışıklıkları soruşturmakla görevli Kılıç Ali Bey Başkanlığındaki İstiklal Mahkemesi Heyeti Giresun'a uğrar. Osman Ağa'nın Giresun Kalesi 'ndeki Kurban Dede'nin yanındaki mezarını özellikle ziyaret edip birer Fatiha okurlar. Kılıç Ali Bey, Osman Ağa'nın mezarını çok gösterişsiz bulur. Buna "Mustafa Kemal Paşa'nın çok üzüleceğini belirterek Mustafa Kemal Osman Ağa'nın vatanseverliğini çok takdir ederdi" diyerek İtiraz eder. Mustafa Kemal Paşa Ankara'ya dönen İstiklal Mahkemesi Heyeti Başkanı Kılıç Ali Bey' den Osman Ağa'nın mezarı hakkında bilgi alır ve hemen Giresun Kalesi'nin en yüksek yerine bu büyük vatanseverin şanına layık güzel bir anıt mezar yapılmasını ve mezarını oraya naklini emreder.

Atatürk'ün Muhafız Alayı Komutanı Osman Ağa'nın verdiği mücadele Osmanlı Devleti'nin Osmanlı vatandaşlarına tanınan her türlü haklarından faydalanan Rumların Osmanlı vatandaşı olarak kendilerine tanınan bütün hakları göz ardı ederek Yunanistan Başbakanı Venizeloz'un kışkırtmasına, yıkıcı faaliyetlerle Karadeniz'de Pontus Devleti kurma rüyalarını ­kursaklarında bırakarak Karadeniz Bölgesini baştan başa Pontuscu Rum çetelerinden temizlemesi, Milli Mücadelemize ışık tutmuş, birçok tarihçimizin teyidine göre Milli Mücadelemizde İstiklal Savaşının kazanılmasında en büyük olaydır. Bu sayede Anadolu'ya Karadeniz yoluyla gelen silah, ve cephane’lerin emniyetli olarak Karadeniz  Limanlarına taşınması kolaylaşmıştır.

1883 yılında Giresun'un Hacı Hüseyin Mahallesi'nde doğan Osman Ağa, Ekim 1912 yılında Balkan Harbi'nde Bulgar Ordusunun çatalca önlerine gelmesi üzerine gönüllü olarak Giresun Taburu ile Balkan Savaşına katıldı. Sağ dizinden yaralanarak sakat kaldı ve bu nedenle Topal lakabını aldı. 30 Kasım 1915 yılında gönüllü olarak Doğu Cephesinde arkadaşlarıyla birlikte Ruslara karşı savaştı. Şubat 1919 yılında Muhafaza-i ­Hukuk-u Milliye Cemiyeti Giresun Şubesini kurdu.

17 Mayıs 1919 yılında İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine Giresun' da büyük bir miting düzenlendi. 29 Mayıs 1919 yılında Gazi Mustafa Kemal'in çağrısı üzerine gizli olarak Havza' da buluştu.

5 Haziran 1919 yılında Pontuscu Rumlar Giresun'daki Rum Mektebine Pontus ve Yunan bayrağı astılar. Bayrak Osman Ağa ve arkadaşları tarafından indirildi. 12 Kasım 1920'de Osman Ağa ve Giresun Uşakları Ankara' da Gazi Mustafa Kemal'in muhafızlığına başladılar. Nisan, Mayıs 1921 yılında Osman Ağa 47. Gönüllü Alayı Koçgiri İsyanını bastırdı. Zara, Niksar, Kavak ve Merzifon yörelerindeki Pontuscu Rumların direnişlerini kırdı.
          
5 Ağustos 1921 Osman Ağa komutasında 47. Giresun Gönüllü Alayı Ankara'ya ulaştı. Ağustos 1922'de, 42. ve 47. Giresun Gönüllü Alayları Başkumandanlık Sakarya Meydan Muharebesi'ne katıldılar.

Sakarya Meydan Muharebesi'nde cephemizin bir tarafında açık verildi. Gazi Mustafa Kemal "Osman Ağa, birliğine süngü takıp hücuma geçsin" emri üzerine "Başkumandanım, Osman Ağa'nın alayı bir gönüllü birliğidir. Onların süngüsü yok ki" cevabı üzerine, "Giresun Uşaklarının süngüsü yoksa bellerinde uzun bıçakları vardır. Düşmana onlarla saldıracaklar" emrini verdi.

Osman Ağa ve 47. Alay'ın 1. taburu elde Karadeniz bıçaklarıyla "süngü" birliklerini Çal Dağı'ndan aşağı sürdüler. Giresun Gönüllü Alayları bu kavgayı ederken ölümü alaya almıştı. Etten duvar örerek ölüme meydan okuyarak düşman saldırısını durdurduğu gibi düşmanı mevkilerinden sürdüler ve 42. Giresun Gönüllü Alayı başta Alay Komutanı Binbaşı Avni Alpaslan olmak üzere 2 bin 500 mevcutlu alaydan 84 kişi Sakarya Muharebesinde, 47. Alay'dan 285 kişi kalmıştı.
Atatürk, kendisinin korumalığını yapan İstiklal Savaşı'nın yiğit fedaisi için "Çarşı içerisinde bir yere Osman Ağa'nın altından bir heykeli dikilse azdır" sözü Osman Ağa'nın değerini daha iyi anlatıyor görüşündeyiz. (Osman Ağa ve Giresun Uşakları Konuşuyor, M. Şakir Sarıbayraktaroğlu) Şimdi bizler diyoruz ki, Atatürk'ün "Altından heykele" layık gördüğü Atatürk'ün emriyle yapılan bugünkü anıt mezara karşılık bizler hatta onun bir heykelini bile bir yere koyamadık.

Giresun Kalesi'nin uygun yerlerine Giresun Belediyesi'nce 42. ve 47. Giresun Gönüllü Alaylarının kahramanlıklarını belirten panoları koymak Giresun Belediyesinin görevidir diye düşünüyorum.

/Cemalettin TiRYAKi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder