27 Ekim 2006 Cuma

Mobil Santral TBMM' de -X


13.3 İhale Şartları ve Hukuki Süreç Bakımından Değerlendirme

a) Yüklenici firmalar Cengiz İnşaat Sanayi AŞ. İle Bartın- veya Cide‘de, Aksa Enerji Üretim A.Ş. ile ise Fethiye-Dalaman’da Mobil Santraller kurulması konusunda 26.01.2001 tarihinde İdare ile anlaşma imzalanmıştır. Sözleşmenin imzasından sonra kamuoyunun tepkisi nedeniyle  bu santrallerin Bartın veya Cide, Fethiye-Dalaman’da kurulması zorlaşmıştır. Bu aşamada hiç gereği olmadığı ve kendisinden bir talepte bulunulmadığı halde Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı, 31.05.2001 tarih ve 545 sayılı yazı ile Enerji Bakanlığına başvurarak Bartın veya Cide’de konuşlandırılması kesinleşen ve Cengiz İnşaat tarafından kurulması öngörülen mobil santralin Samsun’da konuşlandırılması halinde, gerek yer seçimi gerekse alt yapı hizmetleri yönünden yardımcı olunacağını belirtmiş ve Samsun’da çevre felaketine yol açacak olan santralin Samsun’da konuşlandırılması için kapıyı aralamıştır.

Esasında Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı sadece Bartın veya Cide’de Cengiz İnşaat tarafından kurulması düşünülen santrali Samsun’a davet etmiş ise de, onun araladığı kapıdan Aksa Enerji tarafından Fethiye-Dalaman’da kurulması düşünülen santralin de Samsun’a konuşlandırılması, bir emrivaki olarak ortaya çıkmıştır.

Belirtildiği üzere Bartın veya Cide ve Fethiye-Dalaman’da konuşlanmasına karar verilen ve buna göre sözleşmeleri imzalanan santrallerin konuşlandırma yerinin Samsun olarak değiştirilmesinin hangi mücbir sebepten kaynaklandığı izah edilememektedir. Her ne kadar EÜAŞ Yönetim Kurulu’nda Samsun Büyükşehir Belediye Başkanının yukarıda belirtilen yazısı bir talep ve istek gibi değerlendirilip, yer değiştirme kararı öyle verilmiş ise de, santralin kurulduğu yerin Büyükşehir Belediye hudutları dışında olması, Tekkeköy İlçe Belediyesi hudutları dahilinde bulunması nedeniyle bahis konusu yazının, bir gerekçe olarak kabul edilmesini, mantıksal bir çelişki olarak görmekteyiz.

 Komisyonda yapılan görüşmeler sırasında yapılan ihalelerin “en uygun teklifi veren” firmalara verildiği, EÜAŞ yetkilileri tarafından belirtildiği gibi, komisyona gönderilen dosyalarda da bu beyanlar ileri sürülmektedir. Ancak komisyon tüm çabasına rağmen en uygun teklifin ne olduğunu tespit edemediği gibi ihaleye hangi firmaların iştirak ettiğini, ihaleyi kaybeden firmaların ne teklif verdiğini, kazananların teklifinin ne olduğunu tespit etmeye muvaffak olamamıştır. Bu konuda tatmin edici bilgi ve belgeler komisyona gönderilmemiş ve bu yöndeki şüpheler izale edilmemiştir.

b) Enerji İhtiyacı olduğu ileri sürülerek yer seçimi yapılan ve ihale şartlarının  son derece uygun olduğu belirtilen Dalaman ve Bartın da kurulması öngörülen iki ayrı santralin daha sonra çeşitli argümanlarla Samsun’da konuşlandırılmasının tesadüfi olmadığı, yüklenicileri korumaya yönelik siyasi tasarruflar olduğu intiba uyanmaktadır. Hukuki boşluk yaratılıp insan ve çevre sağlığını hiçe sayarak gerçekleştirilen bu tasarrufların, yüklenici firmalara sağlayacağı muhtemel avantajların, dikkatle incelenmesi ve irdelenmesi gerekmektedir.

c) Bakanlar Kurulunun 16.03.1998 tarih ve 98/10286 sayılı kararı ile EÜAŞ’a, Mobil Santral’in konuşlandırılma yerlerinin tespiti ile, bu yerlerde konuşlandırılacak mobil santrallerin, kiralanması ve hizmet alımı yolu ile işletilmesi yetkisi verilmiştir.

Yukarıda belirtildiği üzere her iki yüklenici firma ile yetkili idare EÜAŞ arasında 26.01.2001 tarihinde bu santrallerin 100’er Me***** gücünde olmak üzere Bartın veya Cide ve Fethiye-Dalaman’da yapımı ve konuşlandırılması sözleşmeye bağlanmıştır. Bakanlar Kurulu Kararında ihtiyaç, sistem yükleri ve diğer açılardan uygun şartların bulunması şartıyla bildirilmekle birlikte tespit edilen yerin değiştirilmesine dair bir yetki verilmemiştir.

26.01.2001 tarihinde sözleşme imzalandıktan sonra aradan 10 ay geçmiş ve EÜAŞ Yönetim Kurulu, kanaatimize göre Bakanlar Kurulu tarafından kendisine verilen yetkinin sınırlarını aşarak ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanının yazısını gerekçe göstererek Samsun 1 ve  Samsun 2 Mobil Santrallerinin, Samsun-Tekkeköy İlçesi hudutları içinde konuşlandırılmasına 10.10.2001 tarihinde karar vermiştir.

Bu süreç devam ederken, santrallerin konuşlanacağı yer arayışına gidilmiş ve Özelleştirme İdaresi devreye girerek 24.12.2001 tarihli yazı ile santrallerin konuşlanabileceği en uygun arazi olarak Karadeniz Bakır İşletmeleri’ne ait arazinin olduğunu bildirmiş ve Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 31 Ocak 2002 tarih ve 24657 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile 3 parsel ifraz olunarak her iki firmaya satılmıştır.

Olayların kronolojik gelişmeleri göz önüne alındığında sihirli bir gücün bu yüklenici firmaların önündeki tüm engelleri kaldırdığı açıkça görülmektedir. Bu konuda planlı ve organize bir eylemin varlığından ve bu firmaların dönemin siyasi iradesi tarafından özellikle himaye gördüğünden kuşku duymamak mümkün değildir.


13.4 Hukuki Değerlendirme          
98/10286 sayılı Bakanlar Kurulu kararının amacı, ülkenin Enerji sıkıntısı çekilen yörelerinde mobil santrallerin kurulması yolu ile yöresel elektrik açığının giderilmesine yöneliktir. Bu amaca istinaden o zamanki adı ile TEAŞ tarafından elektrik sıkıntısı çeken Fethiye-Finike ve Bartın veya Cide’nin de içinde bulunduğu dört bölgede ihtiyaç tespit edilerek sözleşmeler yapılmıştır.
         
Ancak, daha sonra söz konusu mobil santrallerin Samsun iline kaydırılmasına ilişkin idari işlemin tesisinde sebep, maksat ve amaç yönünden hukuka uygun bulunmamaktadır. Zira Samsun ilinde böyle bir enerji açığı  söz konusu değildir.
          
Yeşilırmak ve Kızılırmak nehirlerinin deltalarında yer alan Bafra ve Çarşamba Ovaları arasındaki her türlü tarıma elverişli arazi üzerindeki bitki örtüsü, mevcut sanayi tesislerinden kaynaklanan kirlilikten dolayı yeterince zarar görmekte iken, buraya kurulan söz konusu santraller mevcut kirliliği tetikleyici unsur oluşturmuştur zira samsun ve çevresi hava kirliliğinin en yoğun olduğu illerimizden birisi durumundadır. İnsan sağlığı ve çevre açısından büyük tehlike oluşturan bu durumun dikkate alınmayarak yeni kirletici unsurlara fırsat verilmesi kamu zararının doğmasına neden olmuştur.
          
TEAŞ, yüklenicisi farklı iki tüzel kişi olan 100 MW gücündeki iki santralin samsun ilinde birbirine bitişik iki parselde konuşlandırılmasına izin vermek suretiyle kanuna karşı hile işlemiştir. Genel Hukuk İlkeleri açısından yoklukla malûl bu işlemin devam etmesi hukuka uygun değildir. Kaldı ki 2 km yakınında bulunan Mavi Akım Doğalgaz Boru Hattı göz önünde bulundurularak çift yakıt veya doğalgaz kullanılacak şekilde sözleşmeye yeni bir hüküm ilave edilmemiştir.

Nitekim Ankara 10. İdare Mahkemesinin 10.10.2001 tarihli 3/6-3/7 sayılı TEAŞ Yönetim kurulu kararına ilişkin yürütmeyi durdurma kararının gerekçesinde de özetle “TEAŞ Yönetim Kurulu kararı ile her biri 100 MW kapasiteli iki eş üniteden oluşan mobil santralin aynı eko sistem içinde ve 150 MW üzeri bir güç santrali olacağı ve ÇED yönetmeliği 23. Md. de ; Kurulu Gücü 150 ve üzeri olan termik güç santrallerinde ÇED sürecinin uygulanacağı, gerek ÇED yönetmeliğine geçici bir madde eklenmesi gerekse çevre mevzuatı ile ilgili diğer yönetmeliklerde yapılan değişiklikler dikkate alındığında amacın, mobil ve yüzer santrallerin konuşlandırılacak yer, tesis, üretim aşamasında çevre mevzuatı ile ilgili hükümlerin 31.12.2002 tarihine kadar uygulanmamasını sağlamak olduğu ve mevzuatın askıya alınıp bertaraf edildiği açıktır. Bu nedenlerle TEAŞ Yönetim Kurulu kararında “Çevre Mevzuatına, kamu yararına ve Hukuka uygunluk görülmemiştir”  denilerek yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Bu karara karşı ilgili idare tarafından yapılan itiraz Bölge İdare Mahkemesi tarafından 02.07.2003 tarihinde reddedilmiştir.

Ayrıca; iki ayrı tüzel kişi tarafından işletilen santraller sunum esnasında, hazırlanan dokümanlar ve duvardaki üretim akım şemasında tek tüzel kişilik görüntüsünde sunulmuştur.  Her iki santralin denizdeki tek bir boru hattından yakıt aldığı da mahallinde yapılan incelemede tespit edilmiştir.

Sözleşmeler incelendiğinde; Yüklenici firmaların her birinin, tek bir santral için 75.000.00 $ yatırım yaptıkları ve her ay 77.000.000 KWH elektrik enerjisi üretme taahhüdünde bulundukları, ilgili idarenin de (EÜAŞ) beş yıllığına bu elektriği satın alma garantisi verdiği, bunun da maliyetinin toplam 231.264.000 $ olduğu görülmektedir. Ancak ne yazık ki bugün santraller enerji fazlalığı gerekçesiyle %10 kapasite ile çalıştırılmakta ve Devlet her iki santrale kira bedeli olarak her ay, ayrı ayrı 1.200.000 $ civarında para ödemek zorunda bulunmaktadır. Bu durum gerek özel sektör, gerekse Devlet açısından son derece üzücü bir tablodur.

Kamu kaynaklarının plansız ve programsız bir şekilde harcanmasına sebep olan veya göz yumanların cezasız kalması kamu vicdanını rahatsız ettiği gibi, toplumun devlete, devlet görevlilerine, siyasetçilere ve adalete olan güvenini de sarsmaktadır.

Ülkenin ekonomik ve sosyal durumunun bozulmasının asıl sebeplerinden biri de, dışardan borç alarak kullanmadığımız elektriğe yüksek fiyatlarla alım garantisi vererek Devleti borç altına sokacak isabetsiz yatırımlarda bulunulmuştur.

Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;

a) Projenin ihale safhasında görevli bulunan, dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Cumhur ERSÜMER’in,
b) Yer değişimi safhasında görevli bulunan, dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Zeki ÇAKAN’ın, eylemleri ile kamusal zarara sebebiyet verdikleri kanaatine varılmıştır.

Bu nedenle;
Türk Ceza Kanunu’nun (T.C.K.) 240. cı maddesinde yazılı “Görevi Kötüye Kullanma” suçuna eylemleri ile sebebiyet veren yukarıda isimleri yazılı Bakanların sorumluluk derecelerinin tespiti ve gereği için Anayasanın 100. cü ve TBMM İçtüzüğünün 107 ve 110. nuncu maddeleri gereğince Meclis Soruşturma Komisyonu kurulması,

Siyasiler dışında; 04.08.2000 tarih ve 47-374 sayılı, 24.11.2000 tarih ve 82315 sayılı ve 10.10. 2001 gün ve 3/6-3/7 sayılı TEAŞ (EÜAŞ) Yönetim Kurulu Kararları (Ek-17) altında imzaları bulunan kamu görevlileri  hakkında da T.C.K 240. cı maddesine muhalefet suçundan gerekli tahkikatın yapılması için  Ankara Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması,

Her ne kadar Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yetkisi ve görevi olmadığı halde, İdareye yazı yazarak, Samsun için çevre felaketine yol açabilecek bu santrallerin Samsun’a gelmesi konusunda etken olduğu anlaşılmış ise de; bu konuda yetkisi olmadığı bu yazının gereğine İdarenin uyma zorunluluğu bulunmadığı anlaşılmakla, adı geçen hakkında fiilinin suç oluşturmadığı düşünüldüğünden, soruşturma açılmasına gerek görülmediği, sonuç ve kanaatine oy birliği ile varılmıştır.

KAYNAKLAR
1-  Samsun Valiliği, İl Çevre Müdürlüğü, “Samsun İli Çevre Durum Raporu”,1999
2-  DPT, “Araştırma Komisyonuna sunulan rapor ve tutanaklardaki görüşleri”, 2003
3-  Kırsal Çevre ve Ormancılık sorunları Araştırma Derneği, “Türkiye’nin Tabiatı Koruma Alanları”,2000
4-  TÜBİTAK Tarafından Hazırlanan Emisyon Raporu,2003
5-  Türk Mühendis mimar Odaları Birliği, TMMOB “Samsun Mobil Santral Dosyası”,2003
6-  DS, “Çarşamba Ovası Sulama ve Drenaj Projesi, İçme Suyu Barajı HES’ler Projeksiyonundan Mobil Santralin Çevre, İnsan Sağlığı ve Enerji İhtiyacı Üzerine Kurum Görüşü”,2003
7-  ENVY, Enerji ve çevre yatırımları A.Ş. “Samsun Dizel Jeneratörlü Enerji Üretim Projesi”, 2002
8-  Devlet Denetleme Kurulu’nun Raporu, 2003


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder