27 Ekim 2006 Cuma

Mobil Santral TBMM' de -VI

5. MOBİL SANTRALLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER

5.1 Tanım
Gezer ve Yüzer tipte olabilen, termik santral sınıfına giren santrallerdir. Normal sabit elektrik santrallerinden farkı kolaylıkla taşınabilen ve kısa sürede işletmeye alınabilmeleridir. Gezer tip mobil santraller genellikle, bir veya birkaç treyler üzerine tesis edilmiş dizel-jeneratör grupları veya ufak gaz türbinlerinden ibarettirler.

Yüzer tip mobil santraller ise, yine generatör veya kombine çevrim gruplarının büyük boyutlu sal veya gemiler üzerine tesis edilen santrallerdir. Dolayısı ile ihtiyaç duyulan yerlere deniz yolu ile nakledilerek yakıt ve su ihtiyacı yine deniz yolu veya karadan nakledilerek temin edilirler. Yüzer tip mobil santrallerin kapasitesi denizin barınak veya liman gibi korunabilen bir yerinde gemi üzerinde olduklarından 150-200 MW civarında olabilirler.

Mobil santraller devamlı elektrik üretiminin ötesinde doğal afet gibi hayati önem arz eden durumlarda ilgili yöreye elektrik enerjisi sağlanmak amacıyla kullanılmaktadır. Ancak 6 numara fueloil ve doğal gazla da çalışırlar. Tablo 32 Türkiye deki mobil santralleri ve kurulu güçlerini vermektedir.

5.2 Mobil Santrallerin Kurulmasındaki Amaçlar
1990’lı yıllarda ülkemizde elektrik enerjisi yatırımlarının çeşitli nedenlerle kısa ve orta dönemde planlandığı şekilde gerçekleştirilememesi sonucunda 1997 ve 1998 yıllarında enerji ithalatı ve yeni yatırım imkanları da dikkate alınarak TEAŞ’ca yapılan etüd ve değerlendirmeler sonucu enerji açığının olabileceği bu açıkların mobil santrallerden yararlanılarak kapatılması konusu gündeme gelmiştir.

Mobil Santrallerin tesisini gündeme getiren ikinci gerekçede 1990’lı yıllarda özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde yaşanan,

-Şehirlere hızlı göç,
-Bazı iletim yatırımlarının güvenlik sorunları nedeniyle zamanında bitirilememesi,
-GAP’ın bölge gelişimine ve elektrik enerjisi tüketimine olumlu katkıları,
-Kaçak elektrik kullanımının yaygın olması,
-Sulama yüklerindeki hızlı artışlar,
-DSİ Genel Müdürlüğünce yapılmakta olan Özlüce, Batman, Kralkızı, Dicle ve Karkamış HES’lerin (Toplam kapasite 725 MW) planlandığı tarihlerde İşletmeye alınmaması ve gecikme dolayısıyla bölge yüklerinin lokal olarak beslenememesi,
-TEDAŞ dağıtım sistemi yatırımlarının (dağıtım hattı, kompanzasyon tesisleri v.b.) eksikliği ile dağıtım sisteminden iletime yansıyan arızaların çokluğu,
-Bölgede bulunan BOTAŞ pompa istasyonlarının ve tüm sanayi tesislerinin düşük gerilimlere ve gerilim dalgalanmalarına maruz kalmasına ve zaman zaman hasarlanmalarına ve/veya çalışmamalarına sebep olması, olarak özetlenebilir.


-Ayrıca,
Mülkiyeti özel sektöre ait olan bu santrallerin kiralanarak hizmet alımı yolu ile işletilmesi suretiyle acil enerji ihtiyacının karşılanması kararı alınmasında,
-Kamu kuruluşlarının büyük projelerde finansman temininde yaşadığı sıkıntılar,
-Santrallerin işletme ve bakım giderlerinin yüklenici firmalar tarafından karşılanması nedeniyle Kamu’ya ağır mali yük getirmemesi,
-Sabit santrallara göre çok daha kısa sürede devreye alınarak acil enerji ihtiyacının karşılanması,
-Çabuk devreye girip çıkma özelliği nedeniyle ulusal elektrik ağında (enterkonnekte sistemde) önemli bir dengeleyici unsur olarak çalışabilmeleri,
-Baca gazı arıtma tesislerinin bulunması, kapalı çevrim çalıştıkları için çevreye herhangi bir sıvı, katı atık atmamaları gibi, kamu yararına uygun artı özelliklerde mobil santrallerin tesis için TEAŞ’ca belirleyici sebep teşkil ettiği belirtilmiştir.


5.3 Mobil Santrallerin Kurulmasına İlişkin Yönetmelik Değişiklikleri
Elektrik enerjisi sıkıntısının bulunduğu durumlarda, sıkıntının toplum yaşamını olumsuz etkilemesinin geçici şekilde giderilmesini içeren Bakanlar Kurulu Kararına istinaden; Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliğine Bir Geçici Madde İlavesine Dair Yönetmelik, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğine Geçici Madde Eklenmesine İlişkin Yönetmelik, Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik ve  Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik 29 Eylül 2000 tarih ve 24185 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup Ek-3’de yer almaktadır. Bu değişiklik ile;



·  Kurulma aşamasındaki projelere uygulanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde mobil ve yüzer elektrik santralleri ve bu santrallerin enterkonnekte şebekeye bağlantısını sağlayacak enerji iletim hatları, santrallarda kullanılacak petrol, petro kimyasal veya kimyasal ürün depoları ile limanlar, iskeleler ve rıhtımlara ilişkin faaliyetlere 31.12.2002 tarihine kadar muafiyet getirilmiştir.

Ayrıca;
·Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliğinde: Toplum ve çevre sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek tüm etkilerin ilgili mevzuatta belirlenen esaslar dahilinde bertaraf edilmiş olması,
·Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinde; belirtilen deşarj sınır değerlerinin sağlanması,
·Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliğinde; Ek-7  Kirletici Vasfı Yüksek Tesisler için Özel Emisyon Sınırları bölümünde belirtilen sınır değerlerin sağlanması,
koşulu ile yukarıda belirtilen yönetmeliklerde yer alan izinlerin 31.12.2002 tarihine alınması gerekmektedir.


5.4 Mobil Santrallerin Kiralama ve Hizmet Alımı Yöntemi İle İşletilmesi
Türkiye' de enerji sektörü yatırımlarına özel sektörün katılımını sağlamak amacıyla Yap işlet Devret Modeli, 1984 yılında yürürlüğe giren 3096 sayılı yasa kapsamında uygulanmaya başlanmıştır. Yap işlet Devret Modeli uygulamaları özellikle büyük projelerde öngörülen finansman temininin zorluğu ve rekabetin sağlanamaması nedeniyle enerji birim fiyatlarının beklenenden yüksek gerçekleşmesi sonucunu doğurmuştur. İmtiyaz Sözleşmesi uygulamasını gerektiren bu modelde kreditörlere Hazine tarafından doğrudan garanti verilmesi ile gerek dönem içinde projenin gerekse dönem sonunda tesislerin kamu tarafından devir alınması koşullarının yarattığı olumsuzluklar nedeniyle beklenen sonucu verememiştir. Bu güne kadar 5' i 100 MW' tan büyük olmak üzere toplam 2275 MW gücünde 22 adet Yap işlet Devret Projesi işletmeye açılmıştır. (EÜAŞ, 2003)

1996 yılında geliştirilen ve 1997 yılında yürürlüğe giren 4283 sayılı yasa çerçevesinde uygulanmaya başlanan Yap işlet Modelinin ilk uygulamaları toplam 5830 MW gücündeki 4 doğal gaz ve 1 ithal kömür santral projesi olup 3 doğalgaz santralı işletmeye geçmiş, diğer ikisi 2003 yılı sonunda işletmeye girmesi planlanmıştır. Projenin veya santralın hiçbir aşamada kamuya devri öngörülmeyip mülkiyeti tamamen özel sektöre aittir. Kreditörlere doğrudan hazine garantisi söz konusu olmadığı bu modelde yabancı yatırımcıların ilgisi nedeniyle öngörülen projeler üzerinden rekabet koşullarında alınan tekliflerde enerji birim fiyatları beklendiği gibi düşük gerçekleşmiştir. (EÜAŞ, 2003)

1997 yılı programlarında enerji açığı olacağı görülmüş ve kısa sürede işletmeye geçebilecek modeller araştırılmaya başlanmıştır. Yap işlet ve yap işlet devret modelleri kapsamında yapılacak santraların konuşlandırma sürelerinin ve sözleşme sürelerinin uzunluğu ve benzer kriterlerden dolayı acil enerji ihtiyacının karşılanmasına çözüm olamayacakları dikkate alınarak hem  enerji ihtiyacı hem de noktasal ve bölgesel sorunlara çözüm getirilmesi   için mobil santraller gündeme gelmiştir. Bu konuda gerekli çalışmalar yapılarak 16.3.1998 tarih ve 98/10926 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda ihaleye çıkılarak toplam 690 MW sözleşme gücünde 16 adet mobil santralın  kiralama ve hizmet alımı yöntemiyle işletilmesi yoluna gidilmiştir. İlk ihaleye çıkılan ve sözleşme süresi 3 yıl olan 4 adet mobil santralın hizmet süreleri sona ermiş, sözleşme süresi 5 yıl olan diğer mobil santralardan hizmet alımı devam etmektedir. Benimsenen politika değişikliği sonucu Mart 2001 de yürürlüğe giren 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Yap işlet Devret ve Yap işet Modeli uygulamaları dönemi sona ermiş ve kamunun alım garantilerinin kaldırılarak enerji yatırımlarının ülkedeki elektrik arz-talep dengeleri çerçevesinde gerçekleştirileceği piyasa modeline geçilmiştir. Bu modelde, yatırımcıların üretim tesislerini yapacakları ikili anlaşmalar yoluyla finanse etmeleri ve ürettikleri elektrik enerjisini ülke alt yapısı olan iletim sistemini kullanarak alıcılarına ulaştırmaları amaçlanmıştır. 3096 sayılı yasa çerçevesinde sanayi tesislerinin veya büyük tüketici gruplarının elektrik enerjisi ve ısı ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerçekleştirilmekte olan otoprodüktör türü kojenerasyon uygulamaları yeni piyasa modelinde de devam etmektedir. Bu güne kadar yaklaşık 4000 MW gücünde otoprodüktör santralı işletmeye açılmış bulunmaktadır. (EÜAŞ, 2003)

Yukarıda bahsedilen modeller içinde Yap İşlet Modeli (Yİ) ile kiralama ve hizmet alımı yoluyla santraların işletilmesi modeli benzerlik arz ettiğinden yap işlet modeli aşağıda incelenmiştir. Ayrıca, her iki modelin karşılaştırması Tablo 33’de verilmektedir. Bu model, nükleer, jeotermal ve yenilenebilir enerji kaynakları dışındaki termik santrallerin özel sektörce yapımı ve işletilmesine ilişkin uygulamaları kapsamaktadır. Modelin uygulaması için alınan 96/8269 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 09.05.1996 tarihli Resmi Gazetede, 96/8269 Sayılı Kararnamenin Uygulama Usul ve Esaslarına ilişkin Tebliğ ise 10.07.1996 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

5.5 Mobil Santrallerin Kurulması İçin Yapılan İhaleler
TEAŞ tarafından 1998 yılından bu yana 16 adet mobil santral için ihaleye çıkılmıştır. Bu santrallerden I. Grup olan 4 tanesi 3 yıllığına kiralanmış olup, bu santrallerin hizmet süreleri dolmuştur. Diğer II., III ve IV. Grup mobil santraller (Toplam 12 adet) 5 yıllığına kiralanmış olup, halen bu santraller çalışmaktadırlar.

5.5.1 I. Grup Mobil Santraller
01.07.1998 tarih ve 37.277 sayılı TEAŞ Yönetim Kurulu Kararı ile enerji ihtiyacına ilaveten noktasal ve yöresel problemler ve BOTAŞ’ın pompa iatasyonlarının enerji ihtiyaçları da dikkate alınarak Van (20 MW), Silopi (35 MW), İdil (10 MW), Hakkari (10 MW) Trafo Merkezlerine bağlanacak şekilde 4 adet mobil santral tesisine karar verilmiştir. Bu grup santrallerin toplam güçleri 75 MW olup, 1998 yılında ilan yoluyla uluslar arası açık ihaleye çıkılmış ve bu dört santral için 7 firma teklif vermiştir. 10.09.1998 tarihinde toplanan teklifler TEAŞ’ca değerlendirilmiş, en ucuz teklifler TEAŞ’ca değerlendirilmiş, en ucuz teklifler seçilerek firmalarla sözleşme imzalanmış ve 1999 yılında bu santrallar devreye girmiştir.

İlk ihale 1998 yılında yapıldığından bu dönemde faizlerin yüksek olması ve yörede güvenlik sorunlarının bulunması ve tesisin konuşlandırma süresinin 3 ay gibi çok kısa olması nedeniyle fiyatlar Hakkari (10 MW) motorin santralı için 14,3 cent/kwh, diğer fuel-oil santralları için 8-10 cent/kwh civarında olmuştur. Konuşlandırma süreleri 3 ay olan toplam 75 MW kurulu gücündeki bu santrallerin yıllık üretim miktarları toplam 601,675.000 kwh, ağırlıklı ortalama birim enerji satış fiyatı, 11,11 cent/kwh olarak gerçekleşmiştir. Yukarıda belirtildiği gibi I. Grup santrallerin hizmet süreleri tamamlanmıştır.

5.5.2 II. Grup Mobil Santraller
I.grup olarak ihaleye çıkılan mobil santrallerin bölgede devam eden enerji ihtiyacına paralel olarak kapasitelerinin arttırılmasına TEAŞ Yönetim Kurulunca karar verilmiş, firmalardan alınan teklifler değerlendirilerek Van (20 MW), Hakkari (20 MW), Silopi (25 MW), İdil (20 MW) olmak üzere toplam 85 MW’lık bir kapasite artışı sağlanmıştır. Konuşlandırma süreleri 6 ay, kiralama süreleri 5 yıl olan bu santrallerin yıllık üretim miktarları toplam 723.546.203 kwh’dir. Ağırlıklı ortalama birim enerji satış fiyatı ise 6,55 cent/kwh olarak gerçekleştiği EÜAŞ yetkililerince ifade edilmiştir.

5.5.3  III-Grup Mobil Santraller
TEAŞ’ın 1999 ve 2000 yılı yatırım programında 5 x 20 MW gücünde mobil santrallerin tesisi öngörülmüştür. Ancak o dönemde kamu yatırımlarının, finansman teminindeki güçlükler ile tesis süresinin uzunluğu (tahminen 2 yıl) nedeniyle, TEAŞ’ca Siirt (20 MW), Isparta (20 MW), Mardin (20 MW) ve Esenboğa (40 MW) trafo merkezlerine bağlanacak şekilde konuşlandırılmak üzere, 07.03.2000 tarih ve 21-100 sayılı TEAŞ Yönetim Kurulu Kararı ile ihaleye çıkılmıştır. Bu ihalenin teklifleri 30.05.2000 tarihinde alınmıştır. İhaleye herbir santral için 23-24 firma teklif vermiş, değerlendirme sonunda en ucuz teklif veren firmalarla sözleşme yapılmıştır. Konuşlandırma süreleri 6 ay, kiralama süreleri 5 yıl olan ve toplam sözleşmesel güçleri 100 MW olan bu mobil santrallerin, yıllık üretim miktarları toplam 872.905.600 kwh ve ağırlıklı ortalama birim enerji satış fiyatının ise 6,51 cent/kw olarak gerçekleştiği EÜAŞ yetkililerince ifade edilmiştir.

5.5.4 IV- Grup Mobil Santraller
IV. grup mobil santrallerin tesisine yönelik olarak TEAŞ Yönetim Kurulunun 04.08.2000 tarih ve 47.374 no.lu kararında;

1)      “Ülkemizde son 20 yılın en kurak yağış mevsiminin yaşanmış olması su seviyeleri özellikle de enerjinin sağlandığı hidrolik kaynağın bulunduğu Fırat havzasında en düşük seviyenin gerçekleşmiş olması ve bu durumun suların normal gelmesi halinde dahi 5 yıl gibi bir sürede hidrolik santrallerin normal su seviyelerine gelebileceği,

2)      Elektrik enerjisi talebinin deprem ve diğer faktörler gerçekleşmiş olmasına rağmen yılın ilk 5 ayında % 10 oranında artarak gerçekleşmiş ve son 7 ayında % 6 oranında artarak gerçekleşecek olması tahmin edildiğinden, talebi karşılayacak gücün yetersiz kalacağı ve geçmiş yıllarda yapılamayan yatırımların 2000, 2001 ve 2002 yıllarında talep ve su gelirlerine bağlı olarak ortalama yıllık 7 milyar kw bir enerji açığının ortaya çıkabileceğini göstermiş bulunmaktadır. 1 kw/saat enerjinin verilemeyişinin ekonomiye en az 1 $’lık maliyet yükleyeceği bilindiğinden, ülkemiz için kısa vadede Bakanlar Kurulu’nun 16.03.1998 tarih, 98/10826 sayılı kararı gereğince Mobil Santrallerin bir an önce devreye konulması zaruri görülmektedir” denilmektedir.

Bu itibarla; Yapımı planlanan 5x100 MW gücündeki Mobil Santrallerin kiralanması ve hizmet alımı yoluyla işletilmesine ilişkin teklife ekli Teklif İsteme Şartnamesi ve Sözleşme Taslağında belirtilen yerlerde (Kırıkkale-Mamak, Kırıkkale-Yıldız, Kırıkkale-Kalecik, Fethiye-Finike, Bartın-Cide ve Taşucu-Anamur 154 kV enerji nakil hatları arasında firma tarafından uygun bir yer seçilerek santralın konuşlandırılması ve anılan hatlara girdi-çıktı olarak irtibatlandırılması, BATMAN’a ise firma tarafından yapılacak yer seçimine uygun olarak mevcut 154 kV’luk enerji iletim hatlarına girdi-çıktı veya mevcut şalta yakın ise hat ve fideri ile 380-154 kV trafo merkezine irtibatlandırılması) konuşlandırılması, kiralama ve hizmet alımı yoluyla 5 yıl süre ile işletilmesine,

İşin aciliyeti gözönünde tutularak bugüne kadar bu konu ile ilgili 2 kez yapılmış olan ihalelere teklif vermiş firmalardan, Yönetmelik çerçevesinde davet usulü teklif istenmesine,

500 MW’lık güce ilaveten Dairesince yapılacak çalışma sonucunda belirlenecek ihtiyacın da karşılanabilmesi için Genel Müdürlüğün yetkili kılınmasına Yönetim Kurulu oybirliği ile karar vermiştir.

TEAŞ Yönetim Kurulu Kararı doğrultusunda, Kırıkkale-Mamak, Kırıkkale-Yıldız 154 kV’luk enerji iletim hatlarına girdi çıktı yapılacak şekilde Kırıkkale’ye konuşlandırılmak üzere 130 MW gücünde, Batman’da mevcut 154 kV’luk EİH’ne girdi-çıktı veya Batman TM’ye 154 kV’luk bir fiderle bağlanacak şekilde konuşlandırılacak 100 MW gücünde, Bartın-Cide 154 kV EİH girdi çıktı yapacak şekilde veya tesis edilecek, bağlanacak şekilde konuşlandırılacak 100 MW gücünde, Fethiye-Finike 154 kV’luk EİH girdi-çıktı yapacak şekilde veya 154 kV’luk Fethiye TM, Finike TM’ye bir fider tesis etmek suretiyle bağlanacak şekilde konuşlandırılacak 100 MW gücündeki mobil santrallar için çıkılan ihale neticesi 12.10.2000 tarihinde alınan tekliflerin değerlendirildiği, konuşlandırma süreleri 9 ay, kiralama süreleri 5 yıl olan toplam 430 MW kurulu gücündeki bu tesisler için çıkılan ihaleye her bir santral için 15-20 arasında firmanın teklif verdiği, yıllık toplam üretim miktarının 3.742.249.121 kwh olduğu, ağılıklı ortalama birim enerji satış fiyatının ise 5,05 cent/kwh olduğu, ihaleyi en ucuz teklifleri veren firmaların kazandığı EÜAŞ yetkililerince ifade edilmiştir.


6. SAMSUN I VE SAMSUN II MOBİL SANTRALLERİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

6.1  Santrallerin Kurulmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 3/3/1998 tarih ve 3720 sayılı yazısına istinaden; Bakanlar Kurulu’nun 98/10826 sayılı kararı uyarınca; “Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş.” tarafından tespit edilecek yerlerde çalıştırılmak üzere, Mobil Elektrik Santrallarının Kiralanması ve Hizmet Alımı Yoluyla İşletilmesine karar verilmiş, bu karar doğrultusunda TEAŞ (Yeni adıyla Elektrik Üretim Anonim Şirketi-EÜAŞ) Yönetim kurulunun 04/08/2000 tarih ve 47/374 nolu kararıyla çıkılan ihale kapsamında  2x100 MW gücündeki Mobil Santral işine ait sözleşme, ihaleyi kazanan firmalar  (Cengiz Enerji A.Ş ve AKSA A. Ş) tarafından 05/01/2001 tarihinde imzalanmıştır.

6.2 Kullanılan Hammaddeler ve Ürünler İle İlgili Bilgiler
          
Üretimde Kullanılan Yakıt ve Temin Edildiği Yer: İzmit TÜPRAŞ  rafinerisinden temin edilen 6 nolu fuel-oil deniz yoluyla proje sahası yakınlarındaki bir iskeleye getirilerek buradan kapalı borularla tesis içine nakledilmektedir.

Kullanılan Yakıtın Özellikleri ve Tüketim miktarları: Her iki mobil santral tarafından TÜPRAŞ’dan temin edilen yakıt analiz raporu ve satış faturalarını içeren  bilgiler aşağıdaki Tablo 34  ve 35’de yer almaktadır.

6.3 Üretim Prosesi Hakkında  Bilgiler
Santrallerde; araba, kamyon, otobüs ve gemilerde kullanılanlardan farklı olmayan dizel motorlar kullanılmakta olup, bu motorlarda  üretilen mekanik enerji, alternatörlerle elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. Öncelikle İzmit TÜPRAŞ Rafinerilerinden temin edilen yakıt, yaklaşık 7500 m3 kapasiteli 3 adet ana yakıt depolama tankından depolandıktan sonra akışkanlığını artırmak için tanklar içersinde bir miktar ısıtılarak dinlendirme tanklarına alınmaktadır. Dinlendirme tanklarında dinlendirildikten sonra, ayırıcı (separatör) ve filtrelerden geçirilerek temizlenir, 130 ila 150 ºC’a kadar ısıtılarak mazot kıvamına getirildikten sonra günlük kullanım tanklarında depolanmaktadır. Filtre üzerinde ayrıştırma sonrası kalan maddeler çamur tankına ve oradan da yağlı atık su arıtma tesisine gönderilmektedir . Bu işlemler sonucunda yakıt, günlük kullanıma hazır hale getirilmekte ve motorlarda yakılmaktadır. Günlük ihtiyacın karşılandığı günlük yakıt tanklarından alınan 6 no’lu Fuel-Oil, buster ünitesi ve pompalar yardımıyla istenen basınca ve akışkanlığa getirilmekte, filtrelerden geçirildikten sonra dizel motorlara gönderilmektedir. Söz konusu dizel motorların her biri 17,5 MW kurulu güce sahip olup, her bir santral 7 adet dizel jeneratör (iki adedi yedek ünite) gruplarından oluşmaktadır. Dizel jeneratörler paket halinde Finlandiya kökenli bir kuruluş olan Wartsila firmasından temin edilmiştir.       

Dizel motorların ısınmasının önlenmesi amacıyla, tesiste kapalı devre soğutma suyu sistemi bulunmaktadır. Bu bağlamda kullanılan sistem kapalı devre (radyatör tipli) olup, herhangi bir yere su deşarjı yapılmamaktadır. 6 no’lu Fuel-Oil ve gerekli olan yanma havası motorlara beslenmektedir. Yanma verimini yüksek düzeyde tutmak için hava yakıt oranı hassas bir şekilde ayarlanmaktadır. Hava ve yakıt karışımının motorlarda yanması suretiyle elde edilen mekanik enerji, jeneratörler aracılığı ile elektrik enerjisine çevrilmektedir. Üretilen elektrik, ulusal iletim hatlarının senkron koşullarına uygun hale getirilmesi ile ulusal iletim hatlarına verilmektedir.

Yanma sonucunda çıkan sıcak (atık) gaz egzoz susturucusundan geçtikten sonra, ilk olarak, içerdiği azot oksitlerin (NOx) giderilmesi amacıyla, NOx arıtma ünitesine gelmektedir. Buradan kazan birimine gönderilen sıcak gaz, bu birimde borular içerisinde dönen suyu ısıtmakta ve buhar elde edilmesini sağlamaktadır. Oluşan buhar, buhar türbinine gönderilerek ekstra bir elektrik üretimi sağlanmaktadır. Kazan biriminde su ısıtmak için kullanılan atık gazın içerdiği kükürtdioksit  (SO2) gazının arıtılması amacıyla, gaz daha sonra SO2 arıtma ünitesine gelmektedir. Prosese ilişkin akım şeması Ek-6’da yer almaktadır.

 Tesislerin maliyetinin yaklaşık dörtte biri mertebesindeki bir yatırım (50 milyon ABD doları) egzoz gazı arıtma tesisleri için ayrılmıştır. Bu kapsamda, santrallerin baca gazları önce  NOx tutucu ve bunu takiben SO2 tutuculardan geçtikten atmosfere atılmaktadır.

Söz konusu her iki işletmede kullanılan dizel motorların sayısı, elektrik üretim ve buhar üretim miktarı ile baca gazı emisyonlarına ait bilgiler Tablo-36’da yer almaktadır.

6.4       Santrallerin Baca Gazı Emisyonları ve Alınması Gereken Tedbirler
Fuel-oil  kullanarak elektrik enerjisi üreten mobil   santraller, 2 Kasım 1986 tarih ve 19269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği’nde (HKKY) Kirletici Vasfı Yüksek Tesisler kapsamında, Ek-7.1.2.” Sıvı Yakıtlı Yakma Tesisleri” olarak  ele alınmakta olup, elektrik üretimi esnasında kullanılan yakıttan dolayı oluşan baca gazı kirleticileri; toz, karbon monoksit (CO), azot oksitler (NOx) ve kükürt dioksit (SO2)’dir.

Toz Emisyonları: Fuel-oil yakılmasıyla oluşan ve filtrede tutulabilen partikül madde emisyonları, genelde yakılan yakıtın cinsine bağlıdır. Daha hafif olan fuel-oillerin yanması, daha ağır olan fuel-oillerin yanmasından önemli bir ölçüde daha az partikül madde oluşumuyla sonuçlanmaktadır. Filtrede tutulabilen partikül madde emisyonları, fuel-oillerin  kül içeriği ile yanmanın tamamlanmasına bağlıdır. Partikül madde, yakıtın eksik yanması sonucu oluşan karbonlu maddeleri de kapsamaktadır Hava ortamında askıda duran partikül halindeki  maddeler,  iriliklerine ve yoğunluklarına bağlı olarak aerosol, duman, is ve toz şeklinde isimlendirilmektedir. Temiz havada yaklaşık 40 µg/m3 düzeyinde olan toz miktarı, tozlu yerlerde on katına çıkabilmektedir. Sağlık etkileri açısından 10 µm iri aerosoller burundan, 5 µm’den iri olanlar ise üst solunum yollarından aşağı inmediklerinden insan sağlığına doğrudan etkileri azdır. Oysa 3 µm’den ince olan tozların sağlık etkileri büyüktür. Özellikle duman, buhar akciğerden alveollere kadar girerek etkili olabilmektedir. Tozluluk, ister doğal ister yapay nedenlerden kaynaklansın görüş mesafesini kısaltan, güneş ışınlarının absorblandığı bandı değiştiren, insan, hayvan ve bitki sağlığına olumsuz etki yapan bir kirlilik türüdür.

Karbon monoksit (CO) Emisyonu: Yanma kaynaklarından oluşan CO emisyonlarının oranı, yakıtın oksidasyon verimliliğine bağlıdır. Yanma sistemlerinin baca gazındaki CO mevcudiyeti genellikle eksik yanma sonucudur. Yetersiz oksijen içeriği,  yakıt/hava karışımı, düşük yakma sıcaklığı, düşük yanma gazı kalış süresi gibi çeşitli koşullar eksik yanmaya neden olabilir. Bu yüzden hem kaynaklandığı nokta etrafında iyi dağılmayan hem de varlığı kolay fark edilemeyen zehirli bir gazdır. Atmosferde kolay kolay yok olmaz, ömrü 2-4 ay kadardır.. Bu gaz, içten yanmalı motorların ekzos gazları ile tam yanmayan yakıtlardan bol miktarda üretilmektedir. Normal eksoz gazında %3-4, iyi yakılmayan yakıt gazında %7 düzeyinde bulunmaktadır. CO’in insan sağılı üzerindeki etkileri arasında; sinir sistemi bozuklukları, şuur kaybı, baş ağrısı, kardiyovasküler rahatsızlıkları ile görüş kabiliyetinin azalmasını sıralamak mümkündür.

Azot Oksit (NOx) Emisyonu:  Tesislerden kaynaklanacak NOx emisyonları, yakıt içeriğindeki azot miktarı, kullanılan hava oranı, yanma sıcaklığı ve yanma teknolojisi ile ilişkilidir. Yakıt azotundan kaynaklanan NOx oluşumu yakıt/hava oranından kuvvetle etkilenmektedir. Azot oksit emisyonları yanma odası sıcaklığı ile ilişkili olduğu için bu emisyonun azaltılmasında brülör sistemi önemlidir. Ayrıca, bacaya üre veya amonyak enjeksiyonu gibi arıtma yöntemleri azot oksit emisyonlarını azaltmaktadır. Azot oksit gazları azot monoksit (NO) ve azot dioksit (NO2) gazlarından oluşmakta olup, azot dioksit emisyonunun solunum yolu enfeksiyonları ve akciğer fonksiyon bozukluklarına neden olduğu bilinmektedir.
          
Kükürt oksit (SOX) Emisyonu: Kükürt içeren yakıtların kullanılması esnasında, yakıt içersindeki kükürdün, yakma için kullanılan havadaki oksijen (O2) ile birleşmesi sonucunda oluşan SO2 emisyonunun miktarı, yakıt içersindeki kükürt miktarı ile doğru orantılıdır. Renksiz olan SO2 0.3-1.0 ppm arasında keskin bir kokuya sahip olup ağızda değişik bir tat bırakır. 3 ppm’in üzerinde ise boğucu bir hisse yol açar. Atmosferde hızla oksitlenerek SO3 ve sülfata dönüşür. SO3 ise sülfürik asidin anhidriti olup, yağmur ve yoğuşmuş nem damlacıklarıyla birleşerek havada sülfürik asidin oluşmasını sağlar.  Kükürtlü maddeler en çok malzemeye ve bitkilere verdikleri zararla tanınır. SO2’nin insan sağlığı üzerinde; akut ve kronik solunum yolu rahatsızlıklarına bitkilerde; uzun süreli taşınımlarda kara ve su ekosistemlerinde asidifikasyona, yapılarda ise havada sülfürik asidin oluşturarak metallerin korozyon hızının artmasına neden olmaktadır. 

6.5 Santrallerin Sürekli Ölçüm Ekipmanları
AKSA Enerji Üretim A.Ş.tarafından işletilen Samsun I ve Cengiz Enerji Üretim A.Ş.tarafından işletilen Samsun II mobil santral bacalarından atmosfere verilen kirleticilerden karbon monoksit, azot monoksit ve  toz emisyonları saatlik kütlesel debisi (kg/h), HKKY EK-11‘de verilen sınır değeri aştığından bu emisyonların bacada ölçülmesi gerekmektedir. Söz konusu santral bacasında Tablo 37 ‘de yer alan parametrelerin sürekli ölçümleri SİMENS Marka ULTRAMAT/OXYMAT 6 model analizörle yapılmaktadır. Ancak her iki işletmede de karbon monoksit ve toz emisyonlarının kütlesel debi değeri HKKY-11’de verilen sınır değeri geçtiği için bu parametrelerin de sürekli ölçülüp kaydının yapılması gerekmektedir.

6.6 Santrallerin Tabii Olduğu İzin Prosedürleri
Gayri Sıhhı Müesseseler Yönetmeliği (GSMY): 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 268-275 inci maddeleri uyarınca çevre ve toplum sağlığının korunması açısından önem arz eden gayri sıhhi müesseselerin zararlı etkilerinin yok edilmesi veya en az düzeye indirilmesi, doğal kaynakların kirlenmelere karşı korunması için gayri sıhhi müesseselerin kontrol altına alınması, ruhsatlandırılması ve denetlenmesindeki usul ve esasları belirlemek amacıyla yönetmelik ekinde yer alan tesislerin sınıf tayini, yer seçimi, tesis izni ve açılma ruhsatı işlemlerini tamamlaması gerekmekte olup, bu yönetmeliğin uygulanmasından ve söz konusu izinlerin verilmesinde sorumlu kuruluş Sağlık Bakanlığı olup mobil santraller termik elektrik santraller kapsamında birinci sınıf Gayri Sıhhi Müesseselerdir.

Yer seçim İzni: Mobil santraller GSMY’ne tabii tesisler grubunda yer aldığından yönetmelik gereği mobil santrallerin yer seçim izni, tesis izni ve işletme iznini alması zorunludur.

Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu düzenlemesi gereken tesisler için alınması zorunlu olan ÇED olumlu belgesi ve raporu yer seçim raporu yerine kaim olduğundan GSMY Madde 9 gereği yer seçim izninin alınması gerekmektedir. ÇED’de tabii olmayan tesisler yönetmelik hükümleri gereği istenen bilgi ve belgeleri tamamlayarak yer seçim iznini almak zorundadır.

Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği (ÇED) ; gerçek ve tüzel kişilerin gerçekleştirmeyi planladıkları Yönetmelik kapsamına giren faaliyetlerin tesisin yerinin uygunluğu, teknolojisi ve çevre üzerine yapabileceği tüm etkilerin belirlenerek değerlendirilmesi ve tespit edilen olumsuz etkilerin önlenmesi için gerçekleştirilecek çevresel etki değerlendirmesi sürecinde uyulacak idari ve teknik usul ve esasları düzenlemekte olup yönetmeliğin uygulanmasından Çevre ve Orman Bakanlığı sorumludur. Hangi tesislerden ÇED raporu ve ÇED Ön Araştırma raporu isteneceği söz konusu yönetmelik eklerinde yer almaktadır.

1997 yılında revize edilen ÇED Yönetmeliği’nin Ek-1 Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Faaliyetler Listesinde kurulu gücü 150 MW ve üzeri olan termik güç santralleri yer almakta olup ancak, 2002 yılında tekrar revize edilen ÇED Yönetmeliği’nin Ek-1 Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Faaliyetler Listesinde toplam ısıl gücü 200 MW ve daha fazla olan termik güç santralleri ve diğer yakma sistemleri ile Ek-II ÇED Ön Araştırması Uygulanacak Projeler Listesi’nde Ek-1’de tanımlanmayan elektrik üretim tesisleri yer almaktadır. Söz konusu mobil santraller bu kapsamda irdelendiğinde santrallerin yapımı ihaleyi kazanan firmalar tarafından 05/01/2001 tarihinde imzalanarak kesinlik kazandığından 1997 tarihli ÇED Yönetmeliği kapsamında değerlendirilmiştir. 2 ayrı kurucu firma tarafından 100 MW olarak kurulacak olan mobil santraller 150 MW’ın altında olduğundan ÇED yönetmeliğine tabii değildir. Mobil Santraller GSMY’ne tabii olduğundan yönetmelik hükümleri gereği yetkili merciden Yer Seçim İzni almak zorundadır. Bu bağlamda, ÇED yönetmeliğine tabii olmayan, Samsun I, 23.9.2003 tarih ve 14245 sayılı yazı ile, Samsun II ise 23.9.2003 tarih ve 14244 sayılı Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü yazısı ile yer seçim belgesi almıştır. Bu belgeler Ek-7’de verilmektedir.

Tesis İzni: Tesisin yer seçim izni verildikten sonra sağlık koruma bandının da tespit edilerek emisyon ön izni ile tesisin atıkları ve çevre sağlığı ile ilgili gerekli şartların yerine getirilmesine müteakip Sağlık Bakanlığı’nca verilir. Söz konusu mobil santraller tarafından tesis izni için Samsun Valiliğine gerekli müracaatın yapıldığı ancak henüz iznin alınmadığı gözlenmektedir.

Deneme İzni: Tesis izni verilmiş ve projelerine göre inşa edilmiş birinci sınıf gayri sıhhi müesseselere açılma ruhsatı verilmesinden önce, müracaat halinde, kurulun incelemesi sonucunda, Sağlık Bakanlığı’nca toplam 1 yılı geçmemek üzere deneme izni verilir.

Açılma Ruhsatı: Tesis izni verilmiş olan birinci sınıf Gayri Sıhhi müesseselerin tesis izni şartlarının yerine getirilip getirilmediğinin incelenerek, Emisyon İzin Belgesi ve Deşarj İzin Belgesi ile İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği tüzüğü uyarınca İşletme Belgesi alındıktan sonra Sağlık Bakanlığı tarafından verilir.

Açılma ruhsatı aşamasında alınması zorunlu olan izinlerden Emisyon İzni ve Deşarj İzni 8 Mayıs 2003 tarihinden itibaren Çevre ve Orman Bakanlığı’nın sorumluluğundadır. Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri gereği çıkarılan 1986 yılından beri yürürlükte olan Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği (HKKY) Madde 10 gereğince; “Çalışmaları ve yapısı uyarınca insan sağlığı ve çevre üzerinde önemli olumsuz etkisi olan tesisler yönetmelik ekinde listelenmiş olup bu tesislerin kurulması ve işletilmesi izni bu yönetmelik hükümlerine göre Emisyon İzninin alınmasını gerektirir. Mobil santraller söz konusu yönetmelik Ek-8.1.1.a’da yer alan katı ve sıvı yakıtlı yakma tesisleri grubunda yer almakta olup, üretim gereği kullanılan sıvı yakıttan dolayı HKKY  Ek-7.1.2’e göre de “Kirletici Vasfı Yüksek Tesisler “ için verilen özel emisyon sınırlarını sağlayarak Emisyon İzni almak zorundadır.


Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri gereği çıkarılan ve 1988 yılından beri yürürlükte olan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (SKKY) 37. maddesi gereğince; “Bu Yönetmeliğin esaslarına uymak şartı ile, alıcı su ortamlarına her türlü evsel ve/veya endüstriyel nitelikli atıksuların doğrudan deşarjı için İdareden Deşarj İzin alınması mecburidir. Elektrik üretim tesisleri grubunda yer alan mobil santraller söz konusu yönetmelik ekinde yer almakta olup yönetmelik hükümleri gereği deşarj izni almak zorunda olup her iki işletme tarafından gerekli müracaatlar yapılmıştır (Ek-7).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder