25 Eylül 2006 Pazartesi

I. İzzeddin KEYKAVUS (1211-1220)

Sultan I. Giyaseddin Keyhüsrev'in büyük oğlu İzzeddin Keykâvus babası ile birlikte İstanbul'da gurbet hayatı yaşamış ve bu sırada Atabeg Emîr Seyfeddin Ay-aba tarafından eğitilmiştir. Giyaseddin Keyhüsrev Anadolu'ya dönüp ikinci defa tahta geçince onu Malatya'ya melik tayin etmiş ve Şeyh Mecdeddin İshak'ı da onun öğretmeni olarak görevlendirmişti.
(…)

Sultan iç meseleleri hallettikten sonra ülkede ticaretin gelişmesi için bazı faaliyetlere girişti. Kıbrıs kralı Hugue ile bir anlaşma imzalayarak Avrupalı tüccarların Kıbrıs üzerinden Anadolu'ya gelmelerini temin etti. Izzeddin Keykâvus aynı maksatla Venediklilerle de bir anlaşma imzalamış ve Venedik tüccarlarının Anadolu'ya rahatça girip çıkabilmelerini sağlamıştır.

Sultan Akdeniz ticaretini yoluna koyduktan sonra Karadeniz ticaret yollarını da emniyete almak için harekete geçti. Kuzeydeki Samsun ve Sinop limanları sadece Türkiye'nin ihracat ve ithalatı için değil milletlerarası ticaret için de çok önemli merkezlerdi. Bu bakımdan Sinop'u ele geçirmek için plânlar yapmaya başladı ve sonunda şehri karadan ve denizden kuşatıp Rumları teslim olmaya mecbur etti (26 Cemayizelâhir 611/2 Kasım 1214). Ertesi gün askerler şehrin karşısında saf bağlayıp halkın ileri gelenlerini sultanın huzuruna çıkardılar. Onlar yer öpüp itaat arz ettikten sonra şehrin anahtarlarını da sultana takdim ettiler. Sultan bazılarına hilatler verdikten sonra surlardan içeri girdi. Divan noterleri tarafından hazırlanan ahidnâmeyi yanında bulunan tekfura yemin ettirerek imzalattı.

Anlaşma metninde "es-Sultanü'l-Galib Izzeddin Keykâvus b. Keyhüsrev, ben Kir Alexis'e hayatıma eman vermek, Sinop yöresi dışında kalan Canit (Canik) ülkesini bana ve evladıma bırakmak, buna mukabil kendisine her yıl 12.000 dinar, 500 at, 2000 sığır, 1000 koyun ve hazineye intikal eden her cins maldan 50 yük hediyeyi kendi hayvanlarımla göndermek, ihtiyaç halinde de kendilerine askerî yardımda bulunmak üzere iki tarafa mensup büyüklerin huzur ve şehadetiyle bu anlaşma kabul ve imza edilmiştir." ifadesine yer verilmiştir. Trabzon Komnenosları bu tarihten Moğol istilâsına kadar Anadolu Selçukluları'na tabi olarak hüküm sürdüler.

Sultan Sinop'un fethini, dini ve ticari teşkilâtlanmasını imar ve emniyet islerini organize ettikten sonra ordusu ile Sivas'a geldi ve bu zaferde hizmeti görülen beylerine değerli hediyeler ve hil'atler verdi. Bu zafer münasebeti ile es-Sultanu'l-Galib ünvanını alan Izzeddin Keykâvus halife ve müslüman hükümdarlara fetihnâmeler gönderdi. Sinop'un sahip olduğu siyasî ve ticarî önem sebebiyle Sultan yoğun bir imar faaliyeti başlattı. Kale ve surlar tamir edildiği gibi medrese ve cami inşaatına da baslandı. Sinop'un fethine iştirak eden emîrlerin deruhte ettiği bu inşaat sekiz ay gibi kısa bir sürede tamamlandı (612/1215).

Sultan Sinop'un fethinden sonra Ermenilere karşı sefer hazırlıklarına başladı ve 1215 yılında sefere çıktı. Karaman, Ereğli 1216 yılında Ermenilerden geri alındı.

Kaynak: Osmanli tarihi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder