15 Eylül 2006 Cuma

Atatürk ve Samsun Belediye Başkanı

Samsun gezisi
Gazi, 1930 yılının Kasım'ında Kayseri yönünde trenle yurt gezisine çıkmıştı. Yol arkadaşlarına ilk sorduğu soru;

"Serbest Fırka'yı kapatmakla iyi mi ettik?" idi. Tabii herkes "iyi oldu" diyordu. Ama bu soru bütün gezi boyunca sürecekti. Sonunda 22 Kasım 1930'da Gazi Samsun'a varmıştı. Samsun'da olağanüstü önlemler alınmıştır. Halk, asker kordonlarının arkasına sinmiştir. Akşam ziyafet verilir. Ama masada kenti temsil eden hiç kimse yoktur.

Gazi çevresindekilere;
"Belediye başkanı nerede? Nasıl olur? Kentlerine konuk geldik" diye sorar. Belediye Başkanı Boşnakzâde Ahmet Bey Serbest Fırka'lı olduğu için Vali tarafından davet edilmemiştir. Hemen Belediye Başkanı'nı bulup masaya getirirler.



Bir Belediye Başkanı
SCF kapatılınca, onun adayı olarak belediye başkanlığı kazanan kişiler de ya istifaya zorlanmış yahut CHF’na alınmışlardır. Yalnız  Samsun Belediye Başkanı Boşnakzâde Ahmet Bey, fırkası kapandıktan sonra da ve Gazi’nin emrine rağmen, başkanlıkta ısrar etmiştir. Daha sonra onu başkanlığa getiren seçimi -kendi önerisi ile- ancak Danıştay’a bozdurarak görevinden alabilmişlerdi. Bu cesareti gösteren B.Ahmet Bey, gerçekten bir demokrasi kahramanı olarak milletçe anılmayı hak etmiştir.

(Gazi Samsun’da A.Hamdi BAŞAR, Vali Kazım Paşa ve SCF’li Belediye başkanı ile sofradadır. Serbest Fırka’yı Fethi Bey’e nasıl ve niçin kurdurduğunu anlatmış ve sözü o fırkanın kapatılış sebebine getirmiştir.)

A.Hamdi BAŞAR şöyle anlatıyor:
Gazinin verdiği izahata göre; sonraları Serbest Fırka’nın beklenen işlere giremeyeceği, memlekette irticaın ve inkılap dışı cereyanların bundan istifade edeceği anlaşılmıştır ve Serbest Fırka lağvedilmiştir. Bütün bu izahatı, sofra konuşması şeklinde, ara sıra esprilerle süsleyerek, araya başka bahis karıştırarak veren Gazi, sonunda  Belediye Reisine döndü ve:

-Şimdi, Reis Beyefendi; zatıaliniz de artık feshedilmiş olan bir fırkanın belediye Reisi olarak vazifenizde devam etmek istemezsiniz değil mi? İstifa ediniz; yeniden intihap yapılsın; belki yine zatıaliniz seçilebilirsiniz, emrini verdi.

Emir kat’i idi. Belediye Reisine “Emir buyurursunuz” demekten başka söz kalmamıştı. Fakat Reis öyle yapmadı:

-Paşam; bendeniz Serbest Fırkayı tanımıyorum ve Reisliğe de o fırkanın namzedi olarak seçildiğimi kabul etmiyorum. Bu intisap halkın şahsıma karşı bir itimadı şeklinde tecelli etmiştir. Mesele sırf seçimin serbest olmasından ibarettir. Eğer bu vaziyette istifa edersem halkın bu teveccüh ve itimadına karşı küfranı nimette bulunmuş olurum.. Eğer bendenizin bu işte kalması arzu buyurulmuyorsa, hükümetin elinde kuvvet vardır, Şur’ayı Devlet (Danıştay) vardır, intihabı fesheder. Bendeniz de o zaman halka karşı mahçup vaziyette kalmam.

Bu beklenmedik cevap Gazi’yi sinirlendirmedi. Deminki kadar sakin bir sesle:

"Düşündüğünüz doğru… Arzu ettiğiniz gibi olsun." dedi.

Sofrada mevzu eski hatıralara, günlük meselelere doğru yayılıyor, kadehler biraz daha sık içiliyor. Bu zahiri sükunete rağmen, yakında fırtına kopacağı hissediliyordu. Bunu Reis Bey hissetmiş olmalı ki, biraz sonra, yarın görülecek mühim işleri olduğu bahanesiyle, Gazi’den  müsaade istiyor; ve Buyurunuz emrini alınca  kemâli hürmetle eğilerek sofradan kalkıp gidiyor!...

Bir iki dakika nefes bile almadan korkarak sustuk. Sonra Gazi’nin sesi gürledi:

- Vali Paşa hazretleri; Belediye Reisi diye seçtiğimiz bu adamın yaptıklarını gördün mü? her şeyden evvel terbiyesiz. Şehirlerine misafir geliyoruz. İçki ikram ediyoruz içmiyor, sonra da bir Reisi Cumhur sofrasında biz kalkmadan sofradan kalkıp defolup gidiyor. Reisinizin hareketlerini beğendiniz mi?

Vali Kâzım Paşa’nın haşlanması ve bahsin devamı sabaha kadar sürdü. İki gün sonra, Dahiliye Vekaleti namına seyahate iştirak eden mülkiye müfettişi Necati Bey bazı sebeplerle Vali’ye işten el çektiriyor. Bittabi Belediye seçiminin de feshi ve yenilenmesi de kararlaştırılmış olunuyor. Bu hadiselerden sonra yine Samsun’da bir gece sofrada latife olsun şunları söylüyorum:

-Bakınız Paşam, Necati Beyin yaptıklarına. Misafir olarak geldiğimiz bir şehrin valisine işten el çektirmiş!...

Gazi, bu mevzuda latifeye müsaade etmiyor;

- Onu bizim emrimizle yaptı; diye bahsi kapatıyor.


Kaynak: Kabaklı, A.,TEMELLERİN DURUŞMASI,Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, 8.Baskı sayfa: 292-294

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder