30 Aralık 2006 Cumartesi

Pontus Meselesi ve Yunanistan'ın Politikası -III

4) YUNANİSTAN’IN GÜNÜMÜZDEKİ PONTUSÇU FAALİYETLERİ ve AMAÇLARI
Pontus meselesi Lozan Anlaşması ile beraber tarihe malolmuş olmasına rağmen, Yunanistan tarafından suni olarak tekrar yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu çerçevede Yunanistan’da sözde “Pontus Soykırımı” iddiaları 1985 yılından itibaren giderek artmıştır. Özellikle PASOK yönetim kurulu üyesi ve “Halkların Hakları ve Kurtuluşu İçin Yunan Birliği” adlı kuruluşun ileri gelenlerinden Mihalis Haralambidis bu meselenin canlanmasında önemli rol oynamıştır.

Yunanistan’ın Pontus konusundaki en çarpıcı faaliyeti bu amaçla kurdurduğu derneklerdir. Bu çerçevede Yunanistan yurt içi ve yurt dışında 176 adet Pontus derneği kurdurmuştur. Bu derneklerin koordineli bir şekilde çalışmalarını sağlamak amacıyla federasyon oluşturdukları dikkati çekmektedir. Türkiye’ye karşı daha etkili bir propaganda faaliyeti yürütebilmek amacıyla oluşturulan Pontus Dernekleri federasyonları şunlardır:

Güney Yunanistan Pontuslular Dernekleri Federasyonu, Avustralya Pontuslular Dernekleri Federasyonu, Ukrayna Pontuslular Dernekleri Federasyonu, Rusya Pontuslular Dernekleri Federasyonu, Kıbrıs Pontuslular Birliği, Pontuslular Dernekleri Pan-Helenik Federasyonu, Almanya Pontuslular Dernekleri Federasyonu,, Gürcistan Pontuslular Dernekleri Federasyonu, Kazakistan Elen Cemaatleri Federasyonu, Ermenistan Pontuslular Birliği, ABD ve Kanada Pontus Dernekleri Federasyonu153. Yunanistan’da bu dernek ve federasyonlar vasıtasıyla periyodik olarak ülke içinde ve dışında uluslararası “Pontus Helenizmi Kongreleri” düzenlenmektedir. Bu kongrelere Başbakan dahil üst düzey devlet görevlileri bizzat katılmakta ve teşvik etmektedir. Yunanistan Pontus konusunu bir soykırım olayı olarak uluslararası kuruluşlar nezdinde gündeme getirmektedir. Yapılan kongrelerde, yayınlanan kitap, makale ve bildirilerde Türklerin 350 bin Pontusluya soykırım uyguladığı iddia edilmektedir. Bu iddialarda soykırımın iki aşamada gerçekleştirildiği belirtilmektedir. Birincisi 1916-1918 yılları arasında, yani I. Dünya Savaşı sırasında, ikincisi de Mustafa Kemal Paşa’nın liderliği döneminde, yani 1919-1923 yılları arasındadır. Bu dönemlerde Türkiye’de yaşayan 700 bin Pontuslu’dan 350 bininin katliam ve sürgün metodlarıyla yok edildikleri iddia edilmekte ve sadece 180 bininin Yunanistan’a dönebildiği belirtilmektedir154. Özellikle, Ermenilere uygulandığı iddia edilen soykırım günümüzdeki “Kürt Sorunu” ile paralellikler kurularak Türkiye’nin soykırımı tanıması ve tazminat ödemesi talep edilmekte ve Türkiye’nin Pontus soykırımını tanımadığı sürece AB’ne kabul edilmemesi için Yunanistan içinde ve Avrupa ülkeleri nezdinde propaganda yapılmaktadır. Ayrıca konu ile ilgili olarak Yunanistan içinde Avrupa Parlamentosu merkezinde, İngiltere’de, Almanya’da ve Moskova’da çeşitli sergiler düzenlemektedirler.

Daha önce bahsedildiği gibi, Mütareke döneminde Doğu Karadeniz bölgesinde toplam 250 bin - 260 bin civarında Rum yaşamaktaydı. Justin Me Carthy’e göre de bu rakam 260 bin 313’dür155. Dolayısı ile 350 bin Rum’un yaşamadığı bir bölgede, 350 bin kişinin soykırıma uğratıldığını iddia etmek hayal mahsûlünden başka bir şey değildir. Kaldı ki Mübadele ile Yunanistan’a ulaşan bölge Rumlarının sayısının 180 bin olduğu bizzat Yunanlılar tarafından da doğrulanmaktadır. Bu rakama Yunanistan dışında ABD, Kanada ve Avustralya gibi ülkelere göç edenleri ekleyecek olursak 210 bin civarına ulaşmaktadır156. Yaklaşık 250-260 bin insandan 210 bini Yunanistan ve diğer ülkelere göç ettiğine göre kaç kişinin öldüğü veya kaybolduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu konuda Yerasimos, Yunan kaynaklarına dayanarak Trabzon, Sivas ve Kastamonu vilayetlerinde yaklaşık 450 bin kişinin yaşadığını belirtmekte ve bunlardan 86 bin kadarının I. Dünya Savaşı sırasında Rusya’ya göç ettiğini ve 322 bin 500 kişinin de nüfus mübadelesi sırasında Yunanistan’a ulaştığını vurgulamaktadır157. Yerasimos’un oldukça yüksek gösterdiği bu rakama Yunanistan’ın dışındaki ülkelere de göç edenleri ilave edersek 350 bin kişinin öldürüldüğü iddiasının nereden kaynaklandığını anlamak güçleşmektedir.

Bu tarihi ve ilmi gerçeklere rağmen, Türkiye ile gerginlik ve sürtüşmeyi milli politikası haline getiren Yunanistan, 19 Mayıs gününü sözde “Pontus Soykırımını Anma Günü” olarak kabul eden bir yasa çıkarmıştır. 24 Şubat 1994 tarihinde Yunan Parlamentosu’nda oybirliği ile kabul edilen bu yasa 7 Mart 1994 tarihinde Yunanistan Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir158. Kıbrıs Rum Yönetimi Temsilciler Meclisi de aynı yönde bir karar almıştır. Yunan basınında çıkan haberlere göre, 19 Mayıs gününün milli bir bayram olarak anılması ve bütün eğitim kurumlarında konuyla ilgili konuşmalar yapılması ve Kiliselerde ayinler düzenlenmesi öngörülmektedir159.

Yunanistan’ın Pontus faaliyetleri çerçevesinde ileri sürdüğü bir diğer iddia da Doğu Karadeniz bölgesi başta olmak üzere, halen Anadolu’da gizli Hıristiyanların yaşadığıdır. Bu iddiaya göre, Anadolu’nun Türkleşmesi, dolayısıyla İslamlaşması sırasında, Türklerden korkan bir çok Hıristiyan korkularından Müslümanlığı kabul eder görünmüşlerdir. Gerçekte bunlar gizli gizli Hıristiyanlık inancının gereğini yerine getirmişler, ancak dışarıya karşı Müslüman gözükmüşlerdir. Doğu Karadeniz Bölgesinde bugün dahi, Helence konuşan Hıristiyanların yaşadığı iddia edilmektedir160. Halbuki Osmanlı millet sistemi içinde Hıristiyanlara her türlü dini özgürlüğün verildiği bütün dünya tarihçilerinin kabul ettiği bir gerçektir. Zira tüm Anadolu’da olduğu gibi, Doğu Karadeniz bölgesinde de yaygın bir şekilde kiliseler mevcuttu. Anadolu’da yüzbinlerce Ortodoks Hıristiyan bu kiliselerde ibadetlerini rahatça yaparken bir kısmının inancını saklamak zorunda kalması hiç de inandırıcı gelmemektedir161. Yunanistan bu tür iddialarla bölge insanımızda bir şüphe ve kimlik krizi yaratmaya çalıştığı açıkça gözlenmektedir.

Diğer taraftan Yunanistan, kurduğu yukarıda belirtilen Pontus dernekleri vasıtasıyla turizm mevsimlerinde Doğu Karadeniz bölgesine “Unutulmayan Kaybolan Vatanlara Gezi” adı altında periyodik geziler de düzenleyerek olayı canlı tutmaya çalışmaktadır. Ayrıca Yunanistan Sovyetler Birliği’nin dağılmasına paralel olarak bu ülkeden göçmen olarak gelen Rumları, Batı Trakya’ya yerleştirerek, Türklerin yaşadığı bu bölgenin demografik yapısını tamamen bozmayı ve Türkleri asimile etmeyi de amaçlamaktadır. Bu amaçla bölgede istimlak edilen topraklara Pontus göçmenleri için toplu yerleşim merkezleri kurulmaktadır. Avriani gazetesi bu politika ile “duyarlı sınır bölgelerinin takviyesinin amaçlandığını” belirtmektedir162. Yunanistan’a gelen Pontus göçmenleri ile Yunanlılar arasında ciddi uyum problemleri yaşanmasına rağmen, Yunanistan bu konuda hazırladığı program gereği ülkesine 100 bin göçmen yerleştirmeyi hedeflemektedir.

Bilindiği gibi Yunanistan iyi planlanmış, Türk düşmanlığı ve Megali İdea esası üzerine inşa edilmiş geleneksel bir milli politikaya sahiptir. Bu politikası gereği, Türkiye’yi uluslararası platformlardan dışlayarak yalnız bırakmaya çalışmakta, içerde de sosyal ve siyasi bütünlüğünü zayıflatmak ve parçalamak istemektedir. Nitekim 1982 yılında dönemin Kültür Bakanı Melina Merkuri tarafından “Anavatanları Kurtarma Dünya Komitesi” adına bütün dünyada kart şeklinde dağıtılan haritada163 Türkiye; Pontus, Kürdistan, Ermenistan vb. şeklinde parçalanmış olarak gösterilmekte ve bu amaca ulaşmak için mücadele çağrısı yapılmaktadır. Bu haritaya göre, Yunanistan Sevr’i yeniden canlandırma çabası içinde görülmektedir. Bu sebeple Yunanistan’ın önce Ermeni terör örgütü ASALA’ya, daha sonra da PKK terör örgütüne yoğun bir destek verdiği bilinmektedir.

Yunanistan bu genel politikası çerçevesinde, tarihi gerçekleri gözardı ederek, Ermeni ve “Kürt Sorunları”nın yanısıra yeni bir argüman olarak Pontus soykırım iddialarını da Türkiye’ye karşı kullanmaya çalışmaktadır.

/Doç. Dr. Yusuf Sarınay

KAYNAKÇA
1 Nuri Yazıcı, Milli Mücadele’de Pontusçu Faaliyetler (1918-1922), Ankara 1989, s. 15; Celal Bayar, Bende Yazdım, c. 8, İstanbul 1972, s. 2581, Pontus Meselesi, (Yayına Haz.: Yılmaz Kurt), Ankara 1995, s. 60.
2 İstanbul’un Latinler tarafından işgali üzerine Bizanslı Prensler tarafından 1207 yılında kurulan Trabzon Devleti ne bir baka devletin devamı oldu, ne de Bizans İmparatorluğu’nun mirasçısı olmak idiası peşinde koştu. Mahmut Goloğlu, Anadolu’nun Milli Devleti Pontus, Ankara 1973, s. 149.
3 Yazıcı, a.g.e., s. 15-16.
4 Stefanos Yerasimos, “Ponus Meselesi (1912-1923)”, Toplum ve Bilim, Sayı: 43/44 Güz 1988 - Kış 1989, s. 34.
5 Tarihi Pont devletinin ayyıldızlı bayrağı mevcuttur. Turan boyları da Alozanlar, Amazonlar, Beşirler, Busırler, Tibarenler, Tirallar, Halibler. Sanlar, Katagonlar, Marlar, Makronlar, Mosineklerden oluşmaktadır. Goloğlu, a.g.e., s. XVI, 78.
6 Yerasimos, a.g.m., s. 34.
7 Yunanca bu bölgede yerli dillerle karışarak bugünkü, Yunanlıların dahi anlayamadığı özel bir dilin ortaya çıktığı Yunanlı dilbilimciler tarafından da kabul edilmektedir. “Dil Bilimi”, Donya PontusHellenizml-M, Kongresi” (Yunanca) 31 Temmuz , 7 Ağustos 1988, Selanik 1988, s. 217-218.
8 Anthony A. Bryer, “The Tourkokratia In The Pontos, Some Problems And Preliminary Conelusions” Neo Hellenika, Texas 1970, s. 35.
9 Geniş bilgi için bkz. Salim Cöhce, “Doğu Karadeniz Bölgesinin Türkleşmesinde Kıpçakların Rolü”, I. Tarih Boyunca Karadeniz Kongresi Bildirileri, 13-17 Ekim 1986, Samsun 1988, s. 479-484.
10 Geniş bilgi için bkz. M. Süreyya Şahin, Fener Patrikhanesi ve Türkiye, İstanbul 1980, s. 124-184.
11 Geniş bilgi için bkz. Nurettin Tursan, Yunan Sorunu, 3. B., Ankara 1987, s. 28 vd. Selahattin Salışık, Tarih Boyunca Türk-Yunan İlişkileri ve Etniki Eterya, İstanbul 1968, s. 149 vd.
12 Bryer, a.g.m., s. 33.
13 Bryer, a.g.m., s. 52.
14 Yerasimos, a.g.m., s. 35.
15 II. Abdülhamit; Rumların asıl gayesinin Bizans imparatorluğu’nu ihya etmek olduğunu, Rumlardan bir kısmı Yunanistan’ı büyütmek, diğer bir kısmı ise Bizans’ı ve hatta bununla kifayet etmeyerek Bahr-i siyah sahillerinde eskiden var olduğunu iddia ettikleri Pontus devletini kurmak düşüncesindedirler, demektedir. Fethi Okyar, Üç Devirde Bir Adam, İstanbul 1980, s. 94-95.
16 Yerasimos, a.g.m., s. 36.
17 Goloğlu. a.g.e., s. 238, Metin için bkz. Pontus Meselesi, s. 141.
18 Kemal Atatürk, Nutuk, c. M (1920-1927), 13. B. İstanbul 1973, s. 626, Salışık, a.g.e., s. 44.
19 Merzifon Amerikan Koleji’nde Türkçe öğretmenliği yapan Zeki Efendi’nin 14 Şubat 1921 günü cesedinin kolej civarında bulunması üzerine yapılan aramada Pontus Cemiyeti’ne ait mühür, tüzük, arma, bayrak, silahlar vb. ele geçirilerek mesele tüm boyutları ile ortaya çıkarılmıştır. Pontus Meselesi, s. 152-167, Bayar, a.g.e., c. V, s. 1457 “Amerika Mektepleri” Hakimiyet-i Milliye, 25 Mart 1921, s. 2.
20 AH Güler, İşgal Yıllarında Yunan Gizil Teşkilatları, Ankara 1988, s. 49.
21 “Milli Mücadele Döneminde Yunanistan’ın Türkiye Üzerinde Faaliyetleri (Pontus” Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: 17 (Temmuz 1986), s. 60; Adı geçen cemiyetin Hrisantos’a gönderdiği 24 Mayıs 1909 ve 31 Mayıs 1919 tarihli mektuplar için bkz. Pontus Meselesi, s. 95-97.
22 Selahattin Tansel, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, c. I, 3.B., İstanbul 1991, s. 91.
23 Pontus Meselesi, s. 61, Bayar a.g.e., c. V. s. 1457. Dimitri Kitsikis, Yunan Propagandası, İstanbul 1963, s. 30. D. Economides, The Pontus And The Right Claims, of its Greek Population Constantinople 1920 adlı eserde yayınlanan haritalardan birisi Mitridat zamanındaki Kırım’a kadar uzanan Pontus Krallığını, diğeri kurulması düşünülen Pontus Cumhuriyetini göstermektedir. Bkz. Ek-1, 2.
24 1916 yılında başlayan bu çetecilik faaliyetlerine Rusların yanısıra Samsun’daki Yunan Konsolosluğumun sekreteri Lazaros Melidie’de yardımcı olmaktadır. Yerasimos, a.g.m., s. 38-39; I. Dünya Savaşında ilk çetecilik faaliyetleri Bafra civarında Nebyan dağlık bölgesinde başlamıştır. Pontus Meselesi, s. 189, Refet Paşa TBMM’de yaptığı konuşmada Pontus eşkıyalığının I. Dünya Savaşının II. veya III. yılında ortaya çıktığını belirtmektedir. TBMM Gizli Celse Zabıtları, c. Ill, Ankara 1985, s. 665.
25 Pontus Meselesi, s. 61, 188, Sabahattin Özel, Milli Mücadelede Trabzon, Ankara 1991, s. 33.
26 K.G. Konstantinides, “Pontus Hakkında inceleme”, Dünya Pontus Hellenizmi 2. Kongresi, s. 56-57.
27 Pontus Meselesi, s. 188; Özel, a.g.e., s. 33.
28 Yerasimos, a.g.m., s. 4.
29 Dünya Pontus Hellenizmi 2. Kongresi, s. 79.
30 Yerasimos, a.g.m., s. 40; Bu dönemde bölgede 367 Türk öldürüldü, birçok köy yakıldı. Pontus Meselesi, s. 189.
31 Dünya Pontus Helenizmi 2. Kongresi, s. 16. Yerasimos, bağımsız Pontus devleti kurma fikri ilk kez Atina kongresinde ortaya atıldı demektedir. Yerasimos, a.g.m., s. 41.
32 Yerasimos, a.g.m., s. 41.
33 Dünya Pontus Hellenizmi 2. Kongresi, s. 61.
34 A.g.e., s. 60.
35 A.g.e., s. 63-64.
33 Fransızca olarak çekilen telgrafın metni için bkz. a.g.e., s. 65-66.
37 A.g.e., s. 16.
38 itilaf devletleri I. Dünya Savaşı içinde yaptıkları gizli anlaşmalar çerçevesinde Mütarekenin 7. maddesine dayanarak işgallere başlamışlardır. Mütarekenin uygulanması ile ilgili olarak geniş bilgi için bkz. Türk İstiklal Harbi Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı, Ankara 1992.
39 Golthard Jaeschke, Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri (T.Çev.: Cemal Köprülü), Ankara 1971, s. 56-57, Mesut Çapa, Pontus Meselesi, Trabzon ve Giresun’da Milli Mücadele, Ankara 1993, s. 38.
40 Jaeschke, a.g.e., s. 57.
41 Yerasimos, a.g.m., s. 48.
42 Venizelos’un “Greece at the Peace Conference” başlıklı istekleri Kuzey Epir, Trakya, Oniki Ada, Gökçeada, Bozcaada ve İzmir ve havalisi ile Ayvalık’ı içine alıyordu. Venizelos’a göre Trabzon vilayeti büyük bir devletin mandası altında kurulacak olan Ermeni devletine bağlanabilirdi. Böylece burada yaşayan 350.000 Rum Türk idaresinden kurtulmuş olacaktı. Geniş bilgi için bkz. Kitsikis, a.g.e., s. 30-32, Murat Hatipoğlu, Türk Yunan İlişkilerinin 101 Yılı(1821-1921), Ankara 1988, s. 80-81.
43 Kitsikis, a.g.e., s. 31-32, Yazıcı, a.g.e., s. 26-27.
44 Ercüment Kuran, “Millî Mücadele Esnasında Pontus Rum Devleti Kurma Teşebbüsleri”, I. Tarih Boyunca Karadeniz Kongresi Bildirileri, s. 79.
45 Kitsikis, a.g.e., s. 336, Özel, a.g.e., s. 38.
46 Jaeschke, a.g.e, s. 57.
47 Yerasimos, a.g.m., s. 49.
48 Nutuk, s. 627.
49 Yerasimos, a.g.m., s. 49.
50 Dünya Pontus Hellenizmi 2. Kongresi, s. 16.
51 Bayar, a.g.c, c. V, s. 1459-1460.
52 Yerasimos, a.g.m., s. 49.
53 Metin için bkz. Hrisantos Pontus için müstakil kelimesini kullanmaktadır. Pontus Meselesi, s. 107-110.
54 1868 İdari Teşkilatına göre Trabzon Vilayetine Rize, Trabzon, Gümüşhane, Giresun, Ordu ve Samsun bağlı bulunuyordu. 6u statü bazı değişikliklerle Milli Mücadele dönemine kadar devam etmiştir. Çapa, a.g.e., s. 1.
55 Güler, a.g.e., s. 168.
56 Venizelos Barış Konferansında yaptığı konuşmada nüfus istatistiklerini Fener Patrikhanesi’nden aldığını söylemektedir. Kitsikis, a.g.e., s. 31.
57 Bu sayının dağılımı şöyledir: Trabzon’da 60.000 Hristiyan’a karşılık 317.000 Müslüman, Giresun’da 10.000 Hristiyan’a karşılık 190.000 Müslüman, Ordu’da 25.000 Hristiyan’a karşılık 150.000 Müslüman, Sinop’ta 5.000 Hristiyan’a karşılık 150.000 Müslüman, Samsun’da 50- 55.000 Hristiyan’a karşılık 180.000 Müslüman vardır. Diğerleri iç bölgelere dağılmıştır. Pontus Meselesi, s. 62. Yukarıda da bahsediliği gibi Toynbee Pontuslu liderlerin verdiği nüfus istatistiklerini “hayal mahsûlü” olarak nitelemiştir. Jaeschke, a.g.e., s. 57, Bu sebeple İngilizlere göre Karadeniz bölgesinin hiçbir yerinde Rumlar çoğunluk teşkil etmediklerinden Pontus devleti kurulması düşünülemezdi. Kuran, a.g.m., s. 79.
58 Pontus Meselesi, s. 62.
59 Ertuğrul Zekai Ökte, “Yunanistan’ın İstanbul’da kurduğu Gizli İhtilal Cemiyeti (Kordus)” BTTD, Sayı: 40 (Ocak 1971), s. 22-23.
60 Nutuk, c. Ill, Vesika I, Ökte, a.g.m., s. 22.
61 Güler, a.g.e., s. 66 vd.
63 “Nurettin Paşa Pontusçuları Anlatıyor”, Yakın Tarihimiz, c. II, s. 225.
64 HTVD, Sayı: 11 (Mart 1955) Belge: 277.
65 HTVD, aynı belge, Çapa, a.g.e., s. 14.
66 Şahin, a.g.e., s. 180.
67 Çapa, a.g.e., s. 14.
68 Özel, a.g.e., s. 132.
69 Çizilen Pontus Cumhuriyetinin sınırları Batum’da sona erdiğine göre Kafkasya’nın diğer bölgeleri ile Güney Rusya’daki Rumların bu sınırlar içine yerleştirilmesi düşünülüyordu.
70 Çapa, a.g.e., s. 16.
71 Yerasimos, a.g.m., s. 50.
72 Yerasimos, a.g.m., s. 52.
73 Kuran, a.g.m., s. 79, Abdullah Saydam, “Kurtuluş Savaşı’nda Trabzon’a Yönelik Ermeni-Rum Tehdidi” AAMD, Sayı: 17 (Mart 1990). s. 428.
74 Yazıcı, a.g.e., s. 18.
75 Yerasimos, a.g.m., s. 54-55.
76 Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasal Partiler, c. II, 2. B., İstanbul 1986, s. 359-363.
77 Metin için bkz. Bilal N. Şimşir, İngiliz Belgelerinde Atatürk (1919-1938), c. 2, Ankara 1975, s. 339-340.
78 Saydam, a.g.m., s. 428-429.
79 Özel, a.g.e., s. 125, Yazıcı, a.g.e., s. 19.
80 Çapa, a.g.e., s. 34.
81 Kuran, a.g.m., s. 80; Özel, a.g.e., s. 126.
82 Resmi makamlar Hrisantos’u yakın takibe almışlardı. Kuran, a.g.m., s. 80. Mithat Sertoğlu, “Trabzon Bölgesinde Rum-Pontus Cumhuriyeti Kurulması Faaliyetleri” BTTD, Sayı: 11 (Ağustos 1968), s. 3.
83 Tayyip Gökbilgin, Milli Mücadele Başlarken, c. II, Ankara 1965, s.204-205.
84 İngiltere bu teklife karşı çıkmıştır. Yerasimos, a.g.m., s. 55-56.
85 Pontus Meselesi, s. 106-107. Ayrıca Konstantinides 12 Şubat 1920’de “Pontus’taki Müslüman Hemşehrilerime Açık Mektup” adıyla yayınladığı beyanname ile Müslümanlara da davasında haklı olduğunu savunuyordu. AynıEser, s. 122-124.
86 Nutuk, c. II, s. 627; Jaeschke, a.g.e., s. 58.
87 Çapa, a.g.e., s. 30.
83 Saydam, a.g.m.. s. 429.
89 Selahi R. Sonyel, Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika I, Ankara 1973, s. 172, Sertoğlu, a.g.m., s. 5.
90 Kitsikis, a.g.e., s. 268.
91 Gavriil Avramidis, “Pontuslular ve Ermeniler” Thessaloniki, 4 Mayıs 1990.
92 Sonyel, a.g.e., s. 172.
93 Yerasimos, a.g.m., s. 58.
94 Yerasimos, a.g.m., s. 59.
95 Nebyan bölgesi, yerinin sarplığı, Rum köylerinin yoğun oluşu gibi sebeplerle Pontus çetelerinin ilk olarak ortaya çıktığı ve saldırıya geçtiği bölge olmuştur. Pontus Meselesi, s. 189-191.
96 Geniş bilgi için bkz. Pontus Meselesi, s. 192-344.
97 Jeashke, a.g.e., s. 103.
98 Pontus Meselesi, s. 188.
99 Nutuk, c. II, s. 627; Yazıcı, a.g.e., s. 43.
100 Yerasimos, a.g.m., s. 44
101 Kuran, a.g.m., s. 78; Saydam, a.g.m., s. 426.
102 Nota için bkz. Jeashke, a.g.e., s. 103-104.
103 Telgraflar için bkz. “Mustafa Kemal’in Samsun’dan Gönderdiği iki Mühim Rapor” BTTD, Sayı: 14 (Kasım 1968), s. 6-8; Atatürk’le İlgili Arşiv Belgeleri, Ankara 1982, s. 30-32.
104 Hristos H. Marmaridis, “Pontus’ta Pontuslu Çete Grupları”, Dünya Pontus Hellenizmi 2. Kongresi, s. 132-133.
105 Türk İstiklal Harbi, c. VI, s. 144-145; Mahmut Goloğlu, Erzurum Kongresi, Ankara 1968, s. 26, Marmaridis, y.a.g. makalesinde (s. 133) bu sayıyı en az 20.000 olarak vermektedir.
106 Tehrcir işlerinden dolayı firarda bulunan Topal Osman, Pontus çetelerine karşı Giresun’da milis teşkilatı kurmuş, 1920 yılında da Giresun gönüllü taburunu oluşturarak, bölgede Pontus çetelerine karşı etkili bir mücadele yürütmüştür. Çapa, a.g.e, s. 75-80.
107 Çetelerin listesi için bkz. Marmaridis, a.g.e., s. 133-134.
108 Ergün Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, İzmir 1984, s. 230-231.
109 Hasan Cicioğlu, “Milli Mücadele’de Pontus Katliamında Yunanistan’ın Etkisi”, Kıbrıs’ın Dünü Bugünü Uluslararası Sempozyumu (Gazi Magosa, 28 Ekim-2 Kasım 1991), Ankara 1993, s. 235.
110 Şimşir, a.g.e., s. 339-340; Yerasimos, a.g.e., s. 62-63.
111 Samsun bölgesinden iç Anadolu istikametinde Orta Karadeniz dağları üç yerden geçit vermektedir. 1) Bafra-Kızılırmak Deltası - Vezirköprü - Havza - Merzifon, 2) Samsun- Kavak-Havza veya Ladik-Erbaa-Tokat, 3) Çarşamba - Yeşilırmak Deltası Destek-Erbaa-Tokat-Sivas. Rum çetelerinin yoğun olarak saldırdığı köyler bu hatlar üzerinde bulunmaktadır. Cicioğlu, a.g.m., s. 236.
112 Yerasimos, a.g.m., s. 62.
113 Hatipoğlu, a.g.e., s. 110-111.
114 Yerasimos, a.g.e., s. 64.
115 Hatipoğlj, a.g.e., s. 117-120.
116 Yerasimos, a.g.e., s. 65.
117 Özel, a.g.e., s. 235; Çapa, a.g.e., s. 51.
118 Özel, a.g.e., s. 215.
119 Özel, a.g.e., s. 233; Çapa, a.g.e., s. 81.
120 TBMM Zabıt Ceridesi, C. I, 3. B., Ankara 1959, s. 9.
121 Türk İstiklal Harbi, C. VI, s. 145; Nutuk, C. II, s. 629-630.
122 Merkez Ordusunun kuvvet dağılımı için bkz. Türk İstiklal Harbi, C. VI, s. 145-147; Yazıcı, a.g.e., s. 97-98.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder