24 Nisan 2006 Pazartesi

Vezirköprü İlçemizi Tanıyalım



TARİHİ

Vezirköprü’nün tarihi Hititlere(M.Ö.2000-700) kadar uzanmaktadır. İlk şehir Hititler tarafından şimdiki ilçe merkezinin 2.5 km. uzağına kurulmuştur. Bu Vezirköprü’nün ilk kuruluşudur.

Anadolu’dan geçen, Irak’ı Karadeniz e bağlayan ninova (Ninava-Ninve-Asur Devletinin Başşehirlerinden)- Sinop yolunun Vezirköprü’nün batı kıyısından geçtiği yapılan etüdlerle anlaşılmıştır. Ayrıca eski Yunan coğrafyacıları Kızılırmak ve Yeşilırmak’ın denize döküldükleri bölgeler arasındaki saha ile Sinop’a kadar olan sahil bölgesine ASURYA denmekteydi. Bu bölgeye Asurya denmesi, Asur yolunun (Ninova-Sinop) burada başlıyor veya bitiyor olmasıyla açıklanabilir.

Sonuç olarak ilçe milattan önceki yıllarda önemli bir kervan yolunun üzerinde bulunmuştur.

M.Ö.1200 yıllarında bu yöre Frigya hakimiyeti ve Paflagonya idaresine girmiştir. Daha sonra burası Büyük İskender tarafından ele geçirilmiştir.

Frigya’ lıların akınları ile şehri ikinci kez Bizanslılar kurmuştur. O zamandaki adı Fezimon yahut Teakliodipolisi’ dir. İlçede Bizanslılar döneminden kalma sütun ve sütun başlıkları bulunmuştur. O dönemde çevredeki en zengin kent olduğu bu gün görülen büyük bina harabelerinden anlaşılmaktadır.

Selçukluların Bizanslılarla yaptığı savaşlarda Vezirköprü tekrar harabeye dönmüştür. Daha sonra Danişmentlilerin eline geçen ilçe haçlı seferleri nedeniyle inşa edilememiştir. Ançak Sultan Mesut 1160 yılında kasabayı Gadegara adıyla üçüncü kez yeniden kurmuştur.

Vezirköprü 1695 yıllarındaki Celali isyanları sırasında sık sık baskına uğramış ve kasaba yağmalanıp yıkılmıştır. Bu nedenle insanlar kalelere sığınma ihtiyacı duymuş Taşkale ve Toprakkale olmak üzere iki kale yapılmıştır. Şimdi bu kale yıkıntıları üzerinde kurulan mahaller aynı adlarla anılmaktadır. Celali isyanlarından sonra Köprülü Mehmet Paşa ilçedeki yıkılmış yapıları tamir ettiriyor ve ayrıca yeni eserler de yaptırıyor. İskelet olarak bugünkü durumu o zamandan kalmadır. İdari bakımdan Sivas beyler beyliğine bağlı Amasya Mutasarrıflığı içinde olan Vezirköprü; 1925 yılına kadar Amasya ya bağlı bir ilçe iken, 1925 yılında Samsun İline bağlanmıştır.

Kasabanın  adı evliya Çelebinin Seyahatnamesinde ŞİNDER olarak geçmektedir. Şın kelimesi Amerika dilinde köprü anlamına gelmektedir. Bu nedenle Köprü adının buradan geldiği düşünülebilir. Mehmet Paşa Sadareti zamanında da ilçe VEZİRKÖPRÜ adını almıştır. Bu gün dana kısaltılmış olarak Vezirköprü adı kullanılmaktadır.

COĞRAFİ KONUMU
Vezirköprü Orta Karadeniz bölgesinde.Samsun’un güney batısında yar alır. Doğusunda Havza, batısında Boyabat ve Osmancık güneyinde Gümüşhacıköy ve Merzifon, Kuzeyinde Alaçam ve Bafra ilçeleri ile çevrilidir.

İlçe merkezinin denizden yüksekliği 339 m. olap 370-400 m. Yükseklikte tepelerle çevrili bir çanak içerisindedir. Batısında en yüksek yeri olan Kunduz dağları(1783m.), güneyinde Kale tepe (1450 m.), güneybatıda Tavşan dağları, kuzeyde ise Çaykalan (Alaçam) dağları vardır. Kunduz dağları ile Kel tepenin Kızılırmak vadisine bakan yamaçları ormanlarla kaplıdır.

İlçenin batısında kunduz yaylası, kuzeyinde kabalı yaylası, güneybatısında Tavşan Dağı yaylası yer alır. En önemli akarsuyu merkezden 15km.uzaktan geçen Kızılırmak'tır.


İKLİMİ
Vezirköprü Karadeniz iklimi ile kara ikliminin etkisi altındadır. Kışları soğuk, yazları sıcak ve kuru,baharları yağışlı geçer. Rüzgar kışın batıdan, yazın ise kuzeyden eser.

İlçenin ekonomisi genelde tarıma dayalı bir ekonomidir. Bunun yanında hayvancılık ve orman ürünleri de önemli yer tutar.Her çeşit tahıl üretimi ile sebze ve meyvecilik gelişmiş durumdadır. Ayrıca; şeker pançarı, tütün, kendir, kenevir, ayçiçeği, susam ve zeyrek tarımı da yapılır.


SOSYO EKONOMİK YAPISI 
Vezirköprü’de sanayinin fazla geliştiği söylenemez ORÜS (orman ürünleri sanayi) Entegre Kereste fabrikası ilçe ekonomisine canlılık kazandırmıştır. Ayrıca un fabrikaları ile zirai aletler imal eden kuruluşlarda vardır. Sanayi’ye bağlı olarak ticaret, taşımacılık ve ulaşım gibi sektörlerde canlanma görülmüştür.

İlçede küçük bir  sanayi sitesi de bulunmaktadır. Ayrıca heybecilik,semaver yapımı,ip ve urgan yapımı da ekonomik faaliyetler içinde sayılabilir.


ULAŞIM
İlçenin çevri ile ulaşım karayolu ile sağlanmaktadır. Her gün Vezirköprü’den Samsun-Ankara,İstanbul, Bursa'ya, otobüs seferleri vardır. Havza ve Durağan’a her gün minibüslerle ulaşmak mümkündür. Samsun’a uzaklığı 116 km. olan ilçeye Samsun’dan her gün araç bulunur.


Tarihi ve kültürel Değerler
Tarihi M.Ö. ki yıllara dayanmakta ise de ilçe ve çevresinde yeteri kadar arkeolojik araştırma yapılmadığı için,bulunan kalıntıların kimlere ait olduğu saptanamamıştır. Örneğin; Esenköy’de sütunlu mağaralar yine Baş fakı ve in kaya köylerindeki mağaralar sayılabilir. Boruk köyünde bulunan işlemeli taşlar Samsun müzesine gönderilmiştir.

Oyma ağaç köyünde Bakır çağı ve Hititler dönemine ait bir yerleşim yeri saptanmışsa da şehir ortaya çıkarılmamıştır.Ayrıca arkeolojik alan olarak tespit edilmiş fakat yeterince araştırma yapılmamış alanlarda vardır. Çetek, Doğantepe, Kurudere, Keltepe, Maltepe, Yığınözü-çakmak, Çörlen tepe, Höyük tepe, Oymaağaç tepe höyükleri ve yağ basan, Çel tek, Aşağı Narlı Avdan köyü, Çal köyü, Kül etek, Maltepe tümülüsleridir. Bu yerleşmeler genelde ilk tunç çağına tarihlenmektedir. Ayrıca  Roma ve geç antik çağ yerleşmeleri de bulunmaktadır. Bunlar çöğe köyü, Ada tepe,kızılca ören, ören yeri, Tepe ören,Türkmen Köyü’dür.

İlçe 1906,1939 ve 1943 yıllarında önemli depremler geçirmiş olmasına rağmen Selçuklulardan ve Osmanlılardan kalan tarihi eserler ile mimari özelliklerini hala korumaktadır.


Bedesten ve Arasta: İlçe merkezindedir. Köprülü Mehmet Paşanın eşi Ayşe Hatun’un babası Yusuf ağa tarafından 1660 yılında yaptırılmıştır. İç ve dış bedesten olmak üzere iki bölümlüdür. Dört kapısı ve içinde 110 dükkan vardır. İç bedesten kervansaray olarak kullanılmıştır. Arasta bölümü bedestenin çevresinde gelişmiştir. Dört yandan basık kemerli kapılarla girilen bedesten kare planlı ve dört kubbeyle örtülüdür.

Çifte hamam: 1660 yılında Köprülü Mehmet Paşanın eşi Ayşe Hatun tarafından yaptırılmıştır. Bedestene bitişiktir. Giriş kapısı önüne içerisi görünmesin diye duvar örülmüştür. Soyunmalık kısmı kubbeli ve şadırvanlıdır. Soğukluk ve sıcaklık olmak üzere klasik üç bölümlüdür. Hamamların ikisi birbirine benzemektedir. Biri kadın diğeri erkek hamamı olarak hala kullanılmaktadır.

Kale Hamamı: Yine Ayşe Hatun tarafından 1659 yılında Kale camisine bitişik olarak yaptırılmıştır.Mehmet Paşa mahallesindedir.Hala kullanılmaktadır.

Kale Cami(Taş Kale Cami): Bu camide kale hamamıyla birlikte yapılmıştır.

Şifa Hamamı: Köprülü Mehmet Paşanın ailesi için özel olarak yaptırıldığı söylenmektedir.Soyunmalık,soğukluk ve sıcaklık olmak üzere klasik tarzda üç bölümlüdür.Halen çalışmaktadır.

Fazlı Ahmet Paşa Medresesi (Taş Medrese): İlçe merkezindedir. 1661 yılında Fazıl Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çatısı kurşunla kaplı iken Rus seferi sırasında kurşunlar alınıp, kiremit kaplanmıştır. 1943 depreminde etkilendiyse de restore edilmiştir. 1974’de çatısı tekrar bakırla kaplanmıştır. Yapının iç ve dışında pembe kara civan taşı  kullanılmıştır. Basık kemerli kapısından arkalarında medrese odalarının bulunduğu avluya girilir. Köprülü Mehmet Paşanın evinin tavan süsü burada muhafaza edilmektedir.

1964 yılına kadar çeşitli amaçlarla kullanılan medrese bu tarihten sonra Halk kütüphanesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yörenin basılı materyal bakımdan en zengin kütüphanesidir. Kütüphanede 378 Arapça,Farsça el yazması, 509 eski harfli Arapça,Farsça,Türkçe karışımı basma kitap, 13.649 yeni harfli Türkçe kitap bulunmaktadır.

Tacettin Paşa (Kurşunlu) Cami: 1494 te yapılmış olan cami; 1943 depreminde tamamen yıkılmış olup, beş kubbeli son cemaat yeri ile iki kubbeli mekandan oluşan özgün yapı sonradan düz çatı ile örtülmüştür. Ana mekanın yanındaki kubbeli zaviyeler özgündür. Çanaklı mahallesindedir.

Saat Kulesi: 1906 yılında Sivas valisi Reşat Akif paşa tarafından yaptırılmıştır.1943 depreminde büyük hasar görmüştür, fakat aslına uygun tekrar restore edilmiştir. Dört taraflı saatleri çalışır durumdadır.

Ganioğlu Çeşmesi: Geç Osmanlı döneminde yapıldığı bilinmektedir.

Kurşunlu Cami Çeşmesi: Kurşunlu cami avlusundadır. Bu çeşmede Geç Osmanlı döneminde yaptırılmıştır.

Namazgah Çeşmesi: Namazgah Camisinin bitişiğindedir. Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı bilinen çeşme hala kullanılmaktadır.

Namazgah Camisi: Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1906 depreminde sadece minber ve mihrap kısmı ayakta kala caminin yerine 1915 yılında yeni bir cami yaptırılmıştır.

Taş Han: Genç Osmanlı döneminde iki katlı olarak, dolgu taştan yapılmıştır. Üç kapısı vardır. Üzeri ahşaptır. Odaları çeşitli amaçlarla günümüzde depo olarak kullanılmaktadır. Orta cami Mahallesindedir.

Yukarı Nalbant Cami: 1162’de yapılmıştır.Minaresi alüminyum kaplıdır.

Şehit Müftü türbesi: Üzerindeki kitabede 1214 yılında yapıldığı yazılmaktadır.
 Kibar Ali Evi’de sivil mimari örneği olarak belirlenmiştir.Bu ev bağdadi tarzda iki katlı dır.

Gezi ve Mesire Yerleri
İlçedeki zengin orman örtüsü,çeşitli orman içi dinlenme yerlerinin düzenlenmesine olanak sağlamıştır.

İlçe merkezindeki orman işletmesine ait Çamlık, Halkın rağbet ettiği alanlardandır.

Vezirköprü'ye 52 km. mesafedeki Kunduz ormanları; ilçenin güneydoğu ve kuzey batı yönlerinde bulunan Bağ aralığı; kaylar Bağları ve altın kaya Baraj gölü ile göletleri çevresi mesire yerleri olarak ideal alanlardır.


Belirli Günler
Her yıl Eylül ayında 10 gün süreli “Köprülü Mehmet Paşa Kültür, Sanat ve spor Şenliği” düzenlenmektedir. Bu şenlik çerçevesinde çeşitli yarışmalar, sportif, kültürel faaliyetler vb. etkinlikler gerçekleşmektedir. Ayrıca bu hafta içerisinde ”Sünnet Şöleni” tertip etmekte gelenekselleşmiştir.


Folklorik Değerler
İlçede geleneksel değerler hakim bir durumdadır. Dini bayramlarda el öpme törenleri düzenlenir. Kandillerde mevlit okutulur, çocuklar mahalle aralarında ellerinde şamdanlar, ilahiler söyleyerek dolaşırlar. Hıdrellez günü şenlikler düzenlenir. Mesire yerlerine gidilir, dilekler tutulur, nişanlılar ve sözlüler birbirlerine hediye alıp verirler.

Köy halkı düğün sahibi tarafından “okuntu” denilen şekerle düğüne davet edilir. Cumartesi kız tarafına yemekler pişer. Pazar günü kına yapılır. Çarşamba günü gelin hamamı düzenlenir. Perşembe gelin alma ve düğün merasimi gerçekleşir. Cuma günü ise kız tarafına el öpmeye gidilir.

Diğer ilçelerden farklı olarak düğün gecesi “elekcog” (elekçi) isimli orta oyununa benzer bir oyun oynanır. Oyunun kadı, elekcog, kahya, 2 tane ayı, deve yunan gavuru, tuvalet, iki tane kadın gibi belirli tipleri vardır. Oyunda hayvanları ve mekanları insanlar canlandırır. Kadınlar ise kadın kılığına girmiş erkekler tarafından canlandırılır.


Yemekleri
İlçenin kendine has yemekleri en ünlüsü, genellikle düğünlerde pişirilen keşkektir. Keşkek üzerine etli ve nohutlu yahni dökülerek yenir.

İlçede katık (süzme yoğurt) la yapılan yemeklerde meşhurdur. Bunlar; katık böreği, memicik, katıklı ekmek,katık sürdürmesi vb.dir. Ayrıca tandır kebabı, orman kebabı, kuzu çevirmesi ve çeşitli hamur işleri de en belirgin yemeklerindendir.


KONAKLAMA VE YEME –İÇME
İlçe merkezindeki vezir otel konaklama yeri olarak nitelikli bir mekandır. Otelin Lokantasında kaliteli hizmet verebilecek standartlara sahiptir.

Kunduz ormanları içerisinde Ovacık mevkiinde orman işletmesine ait dinlenme ve konaklama tesisleri bulunmaktadır. Tesis 60 kişilik yatak kapasitesine sahiptir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder