28 Nisan 2006 Cuma

Lâdik İlçemizi Tanıyalım



TARİHİ
Ladik ilçesinin tarihi M.Ö.3000-M.Ö.2000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Ladik ‘in Hititler devrinde de yerleşim yeri olarak kullanıldığı çevrede yapılan arkeolojik kazılardan anlaşılmıştır. Kaledoruğu yerleşimi yerinde Hitit kültürünün izlerine rastlanmış olması da bunu göstermektedir.

Bölge M.Ö.550-M.Ö.332 yıllarında Perslerin hakimiyetine girmiştir. M.Ö.302-M.Ö.71’lerde pers soylularından Khistes İç Anadoluda Krallığının temelini atarak,Karadeniz Bölgesine doğru yayılmaya başlamış, Pontus krallığı adını alan bu devlet, Samsun ve Amasya’ya hakim olmuştur.

M.Ö.131 yılında Pontus KralıVIII. Mitridat’ın karısı Veodikya Ladik ilçesini kurmuştur. Bir rivayete göre Veodikya adının zamanla halk dilinde değişerek Ladik olduğu ve ilçenin adının buradan geldiği ileri sürülmektedir.

Romalıların (M.Ö.71-M.S.395) Pontusluları yenmeleri ile bölge Romalıların hakimiyetine girmiştir.M.S.395’te Roma doğu ve Batı olarak ikiye bölününce Ladik Doğu Roma (Bizans), imparatorluğunun sınırları içinde kalmıştır.İslam uygarlıkları döneminde (705) Arapların eline geçen bölge 1071 Malazgirt savaşından sonra Selçukluların eline geçmiştir. 1071’te Alparslan’ın komutanlarından Melik Ahmet Danişment Gazi Amasya ve çevresini egemenliği altına aldı. Bir rivayete göre de ilçe adının komutanın kızı İledük Hatun’un isminden almıştır.

Selçukluların parçalanmasıyla kurulan Anadolu Beylikleri zamanında Ladik Kubat oğullarının yönetimine girmiştir. Osmanlılar ise Ladik’i 1428’de kesin olarak topraklarına katmışlardı.

Ladik Cumhuriyet dönemine kadar Sivas sancağına bağlı Amasya Vilayeti sınırları içinde bulunmuştur. Cumhuriyet kurulduktan sonra Amasya iline bağlı olan Ladik ilçesi 1925’te Samsuna bağlanmıştır.


COĞRAFİ KONUMU
Samsun’un güneyinde yer alan Ladik ilçesi kuzeyinde kavak,kuzey doğusunda Asarcık, güneyinde Suluova, doğusunda Taşova ve batısında havza ilçeleri ile çevrilidir.

Kuzey Anadolu sıradağlarının batıya doğru alçaldığı ve geçit verdiği bir alana da, Akdağ’ın kuzey eteklerinde kendi ismini alan geniş bir ova kenarında kurulmuştur.Yüzölçümü 558 km2,denizden yüksekliği ise 950 m.dir.

İlçenin akarsularından Tersakan Çayı Yeşilırmak'ın bir kolunu oluşturur. Ladik Gölünden çıkarak batıya, oradan güneye, daha sonra doğuya kıvrılarak Yeşilırmak'la birleşir. Bu akış seyrinden dolayı adını Tersakan Çayı olarak almıştır.

İlçe Merkezinin 10 km. doğusunda yer alan Ladik Gölü, Akdağ'dan inen akarsularla beslenir. Elips şeklindeki gölün uzunluğu 5 km. genişliği ise 2 km. dir.



İKLİMİ
Ladik Karadeniz bölgesinde olmasına rağmen, Karadeniz Bölgesi iklim kuşağı dışında karasal iklime yakın bir iklime sahiptir. Genellikle kışlar uzun ve sert,yazlar ise serin geçmektedir. Temmuz ve Ağustos aylarında poyraz rüzgarı kışın ise halkın “Akyel”dediği ve karların çok kısa sürede erimesini sağlayan bir rüzgar eser.

Yağışlar kışın kar,diğer üş mevsimde de genellikle yağmur şeklinde olmaktadır.


SOSYO – EKONOMİK YAPISI
İlçenin ekonomisi genellikle tarıma dayanmaktadır. Yaygın olarak buğday, arpa, yulaf, mısır, şekerpancarı ve ayçiçeği yetiştirilmekte, bunların yanı sıra bağ-bahçe sebzeciliği de yapılmaktadır.

Ladik’in yayla durumunda olması hayvancılığı da gelişmesini sağlamıştır. Başta küçük baş hayvan yetiştiriciliği olmak üzere, büyük baş hayvan yetiştiriciliği, küçük çapta da olsa balıkçılık ve arıcılık da yapılmaktadır.

İlçede çok eski yıllardan beri yapıla gelen dokumacılık günümüzde de modern araçlarla devam etmektedir. Eskinin tahta tezgahlarının yerini bugün trikotaj makineleri almıştır. Bu makineler’le fanila ve kazak örücülüğü yapılmaktadır. Kırsal kesimde ise halı dokumacılığı teşvik edilmiştir. Bir çok köyde kurulan halı tezgahlarında Hereke tipi halılar dokunmaktadır.

Ladik gölü civarındaki köylerin hemen, hemen hepsinde kamıştan hasır örücülüğü yapılmaktadır. Bu hasırlar Güney Anadolu ve İstanbul bölgesine satılmaktadır.

İlçedeki en büyük sanayi kuruluşu Çimento Fabrikasıdır. Birde küçük sanayi sitesi bulunmaktadır.


ULAŞIM
Samsun’a 82 km. uzaklıkta olan ilçenin ulaşım problemi yoktur. Samsun’dan Ladik’e her zaman araç bulmak mümkündür.


Tarihi ve kültürel Değerler
İlçenin tarihi M.Ö.3000’lere uzansa da yöredeki arkeolojik alanlarda yeteri kadar araştırma yapılmamıştır. Bu arkeolojik alanlar, Çakılarası, İnkaya mezar ve Ören yeri, Kale Tepe, Dökme Tepe, Dede altı, Köyiçi, Devşel Kaya, Tombul Tepe, Kilise Tepe, Kümbet Höyükleridir. Ladik merkezinin güneyindeki tepede Ladik gölünün güney doğusunda bir kale kalıntısı da bulunmaktadır.

Ormanlık alanları, yaylaları ve şifalı sularıyla, Osmanlılar döneminde, Amasya'da yaşayan şehzadelerin ve ileri gelenlerin yazın sayifiye yeri olarak kullandıkları ilçede; yazlık saraylar, camiler, çarşılar, hamamlar vb.  gibi bir çok eserler yaptırılmıştır. Fakat bu eserlerin çoğu 1943 depremiyle yıkıntı haline gelmiştir.


Saat Kulesi: 1889 yılında inşa ettirilmiştir. 1943 depreminde büyük hasar görmesine karşın aslına uygun olarak tekrar yaptırılmıştır.


Bülbül Hatun Camii: II.Beyazıt’ın karısı Bülbül Hatun tarafından yaptırılmıştır. Depremde yıkılan cami aslına uygun olarak onarılmıştır

Avcı Sultan Mehmet Cami: IV.Avcı Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Depremde tamamen yıkılan cami aynı yerine tekrar inşa edilmiştir.

Kümbet: Bir adı da Sadullah Sunullah Paşa türbesidir. Kümbet bir Osmanlı eseridir.

Seyit Ahmet Kebir Türbesi: Selçuklu döneminin kumandanlarından Seyit Ahmet Kebir Ladik’te yapılmış olduğu savaşta ölünce isteği üzerine bu türbeye gömülmüştür. Mezarlık içinde kesme taş ve tuğladan yapılmış bulunan türbenin içinde 7 sanduka bulunmaktadır.Başka selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalan ve halk tarafından ziyaret yeri olarak kabul edilen tekkeler vardır. Bunlar; Süt Pınarı, Gülabdal Tekkesi, Sarılık Tekkesi,Kara Abdal, (sultan) tekkesi, karaoluk tekkesi, Kılıçaslan tekkesi, Işıklı tekke, Zeyfe Baba tekkesi, Dikiltaş Tekkesi, Dikmen Dede Tekkesi dir.


Gezi ve Mesire Yerleri: İlçenin en ünlü mesire yeri Hamamayağı (Hallaz,Hırlaz,Hilyas) kaplıcasının bulunduğu bölğedir. Ladik ilçesine 10 km. uzaklıktaki bu yerde, kenarında küçük bir akarsuyun geçtiği piknik alanı ve kaplıca binası vardır.
  
Ladik ve havza ilçelerindeki kaplıcalar tarihi boyunca bilinmektedir. Romalılar ve daha sonraki devirlerde de bunlar insanları çeken sağlık merkezleri olmuştur.

Eski devirlerde kaplıcalar, suları nasıl tahlil edileceği bilinmediğinden içerdikleri maddelerden çok iyileştirdikleri hastalıklar ile meşhur olmuşlardır.

Bugün  ise suların içerdikleri maddeler tek tek tespit edilmiştir. Ladik Hamamayağı kaplıca suyunun, Almanya'daki Bedeviciler, Liebenzell, Schlangenbad, Warnbrunn, Wilbad, Wilstein gibi kaplıcaların suyuna eş değer olduğu kanıtlanmıştır.

Hamam ayağı kaplıca suyu Türkiye deki “Birinci derecede önemli ve öncelikli kaplıca suyu” olarak belirlenmiştir. Romatizma, sinir kas yorgunluğu, eklem kireçlenme, sinirsel hastalıklar, ameliyat sonrası yorgunluklar gibi hastalıklarda olumlu etki yapar.

Ladik gölü ve çevresi,Akdağ Yaylaları mesire yeri olarak idealdir.


Belirli Günler
Her yıl Temmuz ayında düzenlenen geleneksel “Ladik panayırı” 1997 yılında “Akdağ Yayla Şenlikleri” adıyla bir festivale dönüştürülmüştür. Ladik Belediyesince düzenlenen bu şenlikler çerçevesinde çeşitli yarışmalar, sportif faaliyetler,folklor gösterileri ve güreş müsabakaları düzenlenmektedir.


FOLKLARİK DEĞERLER

İlçede çevre il ve ilçelerde oynanmakta olan düz ayak, Makin alı,  Oğlan beni Çaydan geçir, Sarıkız, Sallama gibi horon oyunlarının yanında, Budak dere ve çevre köylerinde mistik türde Semah oyunlarıyla Şeyh Şamil, Şeşen, Zefak gibi oyunlar da oynanmaktadır.

Ladik’te düğünler Klasik Anadolu usulüdür. Ancak kırsal kesemde bazı farklılıklar görülmektedir.

Düğünlerde “köçek” tabiri edilen kadın kılığına girmiş erkekler oyunlar oynar ve düğün sahibine yapılan parasal yardımları toplar.

Düğünlerde ilçe merkezinde olsun, köylerde olsun gelin ve damat hamamları yapılır. Gelin gündüz akrabalar ve arkadaşları ile birlikte hamam götürülür, hamamda eğlenilir ve banyo yapılır. Buna “Gelin Hamamı”denir. Damat ise gece davul zurna eşliğinde arkadaşları tarafından hamama götürülür ve yıkanır. Buda “Damat Hamamı” olarak adlandırılır.


Yemekler
İlçede yapılan yöresel yemeklerin çoğu hamur işidir. Bunlar, erişte, Tutmaz Aşı,Mantı, İşkefe tatlısı, Kaz pilavı ve seridi, Çerkez Halüğü, Çerkes Şibsisi, Dabusun, Malakto, Gobi Lobiya, Lobya, Hoşmerim, Kadayanı ekmek gibi çok çeşitlidir.

Yemekler gibi ekmeklerde çok çeşitlidir. Somun, Hamursuz, Parmaklı, Lavaş Pide, Dökme, Döndürme, Samsa ekmeği, Cızlak(Pıtıl), Akıtma, Yufka, Mısır ekmeği gibi ekmekler yapılır.

Yöresel yemeklerin dışında Ladik”in Tandır Kebabı da oldukça meşhurdur.


KONAKLAMA VE YEME İÇME
Konaklama alanında Ladik’in merkezinde buluna bir otel ve 10 km. dışındaki Hamam ayığı kaplıcalarının yanındaki belediyeye ait tesisler hizmet vermektedir.

Ladik’in merkezindeki Ömür oteli 20 yatak kapasitelidir. Kaplıcanın yanındaki belediye tesislerinin kapasitesi ise 35 yataktır.

İlçede bulunan lokantalardan bazıları Şunlardır. Bolu zevk lokantası, Ömür lokantası. Bu lokantaların kebaplar ünlüdür. Özellikle tandır kebabı meşhurdur.

www.blogcu.com/oku göndermiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder