22 Nisan 2006 Cumartesi

Terme İlçemizi Tanıyalım


TARİHİ
Termenin tarihi M.Ö. 1000 yılına kadar inmektedir. Hatta eski tarihçiler M.Ö.1200 yıllarında şimdiki Terme çayı kıyısında efsanevi kadın savaşçılar Amazonların yaşamış oldukları ileri sürmüşlerdir.

Terme adının da kıyısında Amazonların Themiskyra adlı kentin kurdukları Thermodon (bugünkü terme çayı)dan geldiği söyleniyor.

İlçenin en eski halkının Gaskalar olduğu sanılmaktadır. Gaskalar Karadeniz kıyısında yaşan yarı göçebe ve saldırgan bir topluluktur. Hititler Samsun’a kadar yayılınca Gaskaları da yönetimleri altına almışlardır.

Türklerin Anadolu’ya hakim olmaya başladıkları 11.yy’a kadar Terme’ye Hitiler, Frigler, Medler, Persler ve Romalılar hakim olmuşlardır. 395 yılından itibaren Terme Doğu Roma (Bizans) hakimiyetine  girmiştir.

1204 tarihinde Bizans Latinlerin istilasına uğrayınca İstanbul’dan kaçanlar Trabzon’da Kommenler Devletini kurdular. Bu devlet zaman zaman Samsun’a kadar hakim oldu.

Türklerin Anadolu ya girişleri 1071 Malazgirt zaferinden sonra olmuştur. Önce Doğu Anadolu Bizans Hakimiyetinden kurtarılmış daha sonra Çoruh vadisinden Karadeniz kıyılarına doğru yayılmaya başlamıştır.

I.Alaattin Keykubat zamanında (1219-1236) Terme dahil bütün Karadeniz sahili Anadolu Selçuklularının yönetimine girmiştir. Moğol istilaları nedeniyle dağılan Selçuklu imparatorluğunun topraklarında Türk beylikleri kurulmaya başlamıştır. Bu dönemde Amasya-Samsun-Tokat-Sivas-Kayseri bölgelerinde Eratna Beyliği kurulmuştur. 1381 de kadı Burhan ettin Eratna Beyliğini ele geçirince Terme’nin bölgesine bağlanmıştır. Bu arada,yörede Canik Beyliğinde kurulmuştur. 1398’de Yıldırım Beyazıt Amasya ve Karadeniz kıyılardaki bütün beylikleri Osmanlı topraklarına katmıştır.

Cumhuriyete kadar Terme Canik Mutasarrıflığının idaresinde yönetilmiştir.

I.Dünya savaşı sırasında Terme 1916’da Ruslar tarafından bombalanmıştır. Milli mücadele döneminde ise Rum ve Ermeni çeteleri tarafından yakılıp yıkılmak istenmiştir. Fakat Terme halkı bunlarla mücadelesini başarılı şekilde yapmıştır.

Terme’ de belediye teşkilatı ise Cumhuriyetten önce kurulmuştur.



COĞRAFİ KONUMU
Terme Karadeniz bölgesinin orta Karadeniz bölümünde denizden 3-5 km. içeride kurulmuş Samsun iline bağlı bir ilçedir. Samsun’a uzaklığı 58 km.dir.

İlçenin kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Ünye ve ikizce, güneyinde Ak kuş, batısında Salı pazarı ve Çarşamba ilçeleri yer almaktadır. Kuzeyinde kıyı ovası uzanmakta, güneyinde Canik dağları. En yüksek noktası 450 m. Kara ormandan doğan Terme çayı ilçeyi tam ortasından ikiye bölerek Karadeniz’e dökülür.Terme’de bir de deli dere vardır. Çarşamba dağlarından doğan bu akarsuyun yatağının bazı kısımlarında göller oluşmuştur. Deli derede Karadeniz dökülür. İlçede simenit gölüne dökülen karaboğaz ve abdal dereleri vardır.

Karadeniz ile Terme ilçesi arasında denize yakın bölgede birbirlerine doğal kanallarla bağlı olan akgöl ve simenit(simenlik) gölleri yer alır. Simenit gölü,Terme çayının yatağının değişmesi sonucu oluşmuştur. Akgöl de aynı şekilde oluşmuştur. İki gölün de balık varlığı açısından zengin oluşlarının sebebi deniz basmasıdır. Göllerin çevresi sazlık ve bataklıktır.


İKLİMİ
Terme’de Karadeniz iklimi hakimdir.Mevsimler arası sıcaklık farkları azdır. Her mevsim bol yağış alır. Nem oranı oldukça yüksektir. Kışın yıldız ve poyraz,yazın lodos ve kıble rüzgarları eser. Yüksek kısımlarına çıkıldıkça sıcaklık azalır.


SOSYO- EKONOMİK YAPISI
Terme ekonomisi hemen hemen tamamı tarıma dayalıdır. Bu verimli ovada ünlü terme pirinçi ve fındık yetiştirilmektedir.

İlçede kültür kavakcılığı’da oldukça yaygındır. Örneğin; Dünyanın ikinci büyük  kavak ormanı Termededir.

Bunların yanında, Sahil kasabası olması nedeniyle balıkçılık ve diğer deniz ürünleri avcılığı da geçim kaynakları arasında sayılabilir.

İlçede besicilik ve arıcılık gibi ekonomik faaliyetler de önemli yer tutmaktadır.

Terme'nin önemli sanayi kuruluşları, İlçede yetiştirilen çeltik ve fındığı işleyen fabrikalardır. Fındık fabrikalarında üreticiden alınan fındık haline getirilerek ihraç edilmekte veya iç piyasaya sürülmektedir. Çeltikte aynı şekilde fabrikalarda işlem görerek pirinç halinde ihraç edilir veya iç piyasaya verilir.


ULAŞIM 
Samsun’a 58 km. uzaklıktadır ve Samsun’dan Termeye her gün her saat araç bulmak mümkündür. Çevre il ve ilçelerle ulaşım problemi yoktur.


TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLER 
Tarihi M.Ö. 1000 yıllarına kadar uzanan ilçede efsanevi kadın savaşçılar “Amazon”ların yaşadığı birçok eski tarihçi ve coğrafyacı tarafından ileri sürülmektedir.

Amazonların;yerleşmiş olduğu alanlar kaynaklarda karadeniz  kıyıları olarak tanımlanmaktadır. Özellikle Thermodon (Terme çayı) kıyısında Themmiskyra kentini kurmuş oldukları bilinmektedir. Themiskyra kentinin Terme ile Ordu arasında olduğu sanılmaktadır. Bir çok efsanede adları geçen Amazonlar sadece kadınlardan oluşan bir topluluktu. Savaşmayı çok seven ve savaşça olarak ün yapmışlardır. Amazonların yaşam felsefeleri çeşitli kaynaklarda çarpıcı olarak tekrarlanmıştır. Günlük yaşamda erkekleri yanlarında işçi ve uşak olarak bulundurdukları, nesillerini devam ettirebilmek için savaşlarda esir aldıkları erkeklerle beraber oldukları ve sonradan da bunları öldürdükleri rivayet edilmektedir. Törelerinde bir erkekle beraber olabilmek için en az üç erkeği öldürmeleri kuralı vardır. Bu ilişkilerden doğan erkek çocuklar ya sakatladıkları yada öldürdükleri, kız çocuklarını ise at sütü ile ve kudret helvası ile besledikleri, onların güçlü yetiştirdikleri söylenmektedir.

Tarihin ilginç ve çekici savaşçı kadınları Amazonlar,güzel sanatlara da konu olmuşlardır.

M.Ö.5 yy.’da yapılan Amazon kadını heykelleri günümüze kadar ulaşmıştır. Berlin ve Roma Caputoline Müzelerindeki “Yaralı Amazon Heykeli”ve Vatikan’daki “Amasone Mattei Heykelleri” bunların en ünlüleridir. Rubenb’in ünlü “Amazon Savaşçısı” isimli tablosu da. Amazonların konu alan sanat eserlerindendir.

Saraköy’de hamam kalıntıları ve su kemerleri vardır. Amazonların burada yaşadığı ileri sürülmektedir.

Pazar Camii: 1840’lı yıllarda yapıldığı tahmin edilen cami Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşımaktadır. Caminin bitişiğinde bir  de türbe vardır. Türbenin dış duvarlarında güneye bakan kısmına bir kitabe oyulmuştur. Yapı bahçe  içerisinde tek katlı olup tamamen ahşaptan yapılmıştır. Çatısı kiremit örtülüdür. Geniş çaplı bir onarım gören caminin minaresi 1939’da yıkılmış; şimdiki minare ise 1961 yılında yapılan minaredir.


Cüneyd-i Bağdadi Türbesi: Terme ilçe merkezinin 10 km güneyinde dibekli köyündedir. Halk arasında, Bağdat’ta yaşamış olan Cüneyd-i Bağdadi’nine türbesi olduğu inancı yaygındır. Fakat bir başka görüşe göre de türbe de Kubatoğullarından Cüneyt Bey adlı bir komutan yatmaktadır.Bu komutan Moğol istilaları sırasında Canik (Samsun) Beyliğini Timur ordularına karşı savunmuş bir kahraman ve şehittir.

Yukarı Söğütlü(Karacalı) cami: Yukarı söğütlü köyünde, büyük bir mezarlığın içinde ahşap bir camidir.Caminin duvarına kazınmış bir yazıda 1716 yıllarında yapıldığı tahmin edilmektedir.

Aşağı Söğütlü Camii: 19 yy..da yapıldığı tahmin edilen cami iki katlı ve ahşaptandır.



GEZİ VE MESİRE YERLERİ
Cüneyd-i Bağdadi Türbesi,denilen yer ziyaret gah ve çevresi özellikle Cumartesi günleri çevre il ve ilçelerden oraya adak kesmek ya da piknik yapmak amacıyla gelen insanlarla dolup taşar.
Termenin yalı mahallesinden Akçaya kadar uzanan Miliç Çamlığı hem mesire yeri; hem de temiz denizi ve kumsalıyla doğal bir plajdır. Burada mavi deniz,çamların yeşiliyle adeta kucaklaşır.

Akçay ve miliç gibi Çoban yatağı ve kumcağız sahilleri de Termenin doğal plajlarının oluşturmaktadır.

Karadeniz ile Terme arasındaki bölgede yer alan, doğal kanallarla birbirine bağlı Akgöl,Simenit ve silindir gölleri ile civarı yüzlerce kuşu bünyesinde barındıran sulak alanlarımızdan bir tanesidir.Milli Parklar Genel müdürlüğünce “Yaban Hayatı koruma Sahası” olarak belirlenen göller derin değildir.


BELİRLİ GÜNLER
Terme ilçe merkezinde herhangi bir şenlik yapılmıyorsa da bağlı köy ve kasabalarında geleneksel hale gelmiş şenlikler düzenlenmektedir. Kocamanda “Pirinç Festivali”,Köy bucağında “Altın Fındık Festivali” ve Sakarlıdaki “At yarışları” gelenekselleşmiş şenliklerdendir. Terme, Gölyazı Beldesinde ise Temmuz ayı içerisinde “Uluslar arası Amazon Festivali” düzenlenmektedir.


FOLKLORİK DEĞERLER
İlçede çeşitli nedenlerle düzenlenen eğlencelerde ve düğünlerde davul zurna eşliğinde Kasap havası, Çiftetelli oynanır, halay çekilir, Keşkek kazanları kaynar, Lepsiler açılır, pilav yapılır.

Yöredeki düğünlerde hazırlıklar bir hafta önceden başlar. Önce baklavalar, Börekler açılır. O gün damat pişirilen yufkalardan ikisini duvara çakar.

O yufkalar gelin doğum yapıncaya kadar yenmez. Gelin doğum yapınca kocası bu yufkaları duvardan alır, kaynana bunlardan yufka çorbası yapar, geline içirir, İnanışa göre bu, bebeğin sağlıklı olması ve karnını ağrımaması içindir.

 Cumartesi  akşamdan ıslanan dövmelik,düğün sabahı hareni (kazan) lara konarak yavaş yavaş pişirilir. Keşkek kıvamına gelince ateşten alınır ve hareninin başına iki delikanlı geçerek dövmeye başlar. Bu esnada hareninin  içine azar azar horoz eti atılır. Özellikle horoz eti kullanılmasının nedeni, horozun erkekliği, mertliği simgelediği içindir. Askere gidenleri ziyarete horoz kesip götürmekte bu nedenledir.

Keşkek kıvamına gelince üzerine tereyağı eritilerek dökülür, kazanların ağzı kapatılarak köz üzerine oturtulur.Camide okunan düğün mevlüdü bitip hoca ile birlikte camidekiler gelince yemek yemeye başlanır. Düğün günü gelin ve damada keşkek yedirilmez,çocuklarının başı kel olur diye. Düğünde keşkekten başka etli pilav ve et yahnisi de yapılır. Tatlılar yenmeden önce damada yapılacak bağışlar, verilecek hediyeler bir bir sayılır. Damat el öper ve tatlılar yenmeye başlanır. Tatlıyı yiyen herkes durumuna göre sofraya para atar. Bu para yemekleri yapan aşçıya verilir. Daha sonra kadınların damadın boynuna havlu, basma, simli peşkir, uçkur vb. şeyleri astıkları “Askı asma Töreni” yapılır. Damat bunları silkinerek omuzdan atar böylece düğün yorgunluğu atılmış olur. Ondan sonra gelin almaya gidilir.


YEMEKLER
Yörede en ünlü yemek keşkektir. Tirit, mısır çorbası, Lepsi, hamsili Pilav vb. gibi yemeklerde sıklıkla yapılır.


KONAKLAMA VE YEME – İÇME:
İlçede çok konaklama tesisi bulunmamaktadır. İlçe merkezinde yeni açılan Garaj oteli konaklama ihtiyacına cevap vermektedir. Terme pidesi ve pidecileriyle de ünlüdür. İlçede nitelikli yeme, içme mekanları mevcuttur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder