17 Ağustos 2006 Perşembe

Samsun'da Ermeni Katliamı



/Doç. Dr. Huda DERVİŞ
 (…)
Ermeniler, amaçlarını gerçekleştirme girişimleri doğrultusunda teröre başvurarak Ağustos 1896’da İstanbul’daki Osmanlı Bankası’nın Genel Merkezine eylem düzenleyerek bankayı kuşattılar. Kuşatma eylemi yabancı ülke Büyükelçilerinin müdahalede bulunması ve Elçilerin garantisiyle Bab-ı Ali güvence alıncaya kadar sürdü. Bu eylemciler, Büyükelçiler himayesi altında Fransız vapuruyla ülke dışına çıktılar. Daha sonra bazı Ermeniler Bab-ı Ali binasına saldırarak Sadrazam ofisine girip Başbakanı ölümle tehdit ettiler. Bu durum kamuoyunda korkuya neden oldu.

Eylemler devam etti ve Ermeniler halka açık yerlere bomba attılar. Sultan Abdülhamit’in Cuma namazına gitmesini fırsat bilen Ermeniler, padişaha suikast düzenlediler. Sultan Abdülhamit’e, Yıldırım Beyazıt Camii’nde atılan bombayla onlarca muhafız ve polis ölmesine rağmen Padişah ilginç bir şekilde kurtuldu. Bu olayda 26 kişi öldü, 58 kişi yaralandı.

Osmanlı Devleti’nde 1890-1904 yılları arasında katliamlar ve şiddet olayları yaşandı. Bu olayların yaşandığı yerler Samsun, Trabzon, Birecik, Harput, Van, Bitlis ve Sason (Muş) illeridir. Bu katliamların en korkuncu 1894 yılında Samsun ilinde gerçekleştirilmiştir. Ermeni devrimciler, vergi toplayan memurlara kılıç ve silahlarla saldırmış, köylere doğru ilerleyerek Müslüman halkı katletmişler, mallarını yağmalamışlardır. Devrimciler bu eylemleri gerçekleştirmekle iki amaca hizmet etmek istiyorlardı. Birincisi, Müslümanları katletmek; ikincisi de Osmanlı Devleti’ne düşman medya organlarına fırsat vermek, Osmanlının imajını Avrupa kamuoyunda karalamak ve Avrupa ülkelerinin müdahalelerini sağlamak için Ermenilerin öldürülmesini sağlamaktı.

Osmanlı makamları bu fitneye, Ermeni köylerini yerle bir ederek son verdi. Bunun üzerine Ermeni yayın organları, katliam haberlerini yaymaya ve Avrupa’nın desteğini almak amacıyla olayı abartmaya başladı.

Olayın büyütülmesine ilk yanıt İngiltere’den geldi. Ermeni davasının başarıya ulaşması için müdahalede bulunan İngiltere, Samsun’da öldürülenler hakkında gerçeklerin ortaya çıkarılması için bir soruşturma komisyonu oluşturulmasını istedi. Bu doğrultuda uluslararası bir komisyon oluşturuldu. Osmanlı Devleti, İngiltere, Fransa ve Rusya bu komisyona katıldı. Bu komisyon hazırladığı raporda, Ermenilerin ülke dışındaki terörist grupların üyeleri ve ajanların tahrikleri neticesinde olay çıkarmaya teşebbüs ettikleri ve bunlara defalarca silah yardımı yapıldığı belirtildi.

Raporda ayrıca, Ermenilerin, Samsun Bölgesinde Müslüman halka katliam uyguladıktan sonra Osmanlı ordusundan kaçmak amacıyla sarp dağlara sığındıklarına ve Osmanlı Hükümetinin olayları bastırmak amacıyla kuvvet gönderdiğine, topraklarını korumak amacıyla Hükümetin girişimde bulunmasının yasal bir hak olduğuna ve basında yer alan Ermeni ölüleriyle ilgili verilen rakamların büyük ölçüde abartılı olduğuna işaret edildi.

Bu raporların etkisi Ermenilere kötü yansıdı. Ermeniler 1895 yılında bu raporu protesto etmek üzere İstanbul’da yürüdüler ve bu raporu hazırlayan komisyon üyelerinin büyük çoğunluğu Avrupa ülkelerinden yetkililer olmasına rağmen yine de Osmanlı Devleti’ni suçladılar.
(…)

(Bu makale Mısır’da yayınlanan aylık Al-Tasavvuf Al-İslami dergisinde Mayıs 2001 tarihinde Doç. Dr. Huda DERVİŞ imzasıyla yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder