Rum Gönüllü Askerlerinden Pontus Taburu'nun I.
Bölüğü'nde
Samsunlu Preşkeva
(Pontus Taburu'nun Resmî Üniformasıyla)
Türkiye’yi parçalamak için yapılan faaliyetlerden
birisi de Pontus Devleti kurma çalışmalarıdır. Samsun’dan Trabzon’a kadar
Karadeniz bölgesinde Pontus Rum Devleti kurmayı amaçlayan bu faaliyetin
gelişmesinde Merzifon’da bulunan Amerikan Koleji büyük rol oynamıştır. Kolej
müdürünün desteği ile 1904 yılında “Pontus Cemiyeti” kuruldu. Bu cemiyeti
destekleyen bir diğer Rum cemiyeti de “Mukaddes Anadolu Rum Cemiyeti” idi. Bu
cemiyetler Ermenilerle birlikte çalışıyorlar ve Türklere karşı müşterek hareket
ediyorlardı. Ermeni ve Rum çeteleri Amerikan Koleji tarafından organize
ediliyordu. Kolej müdürü Amerikalı White tarafından kaleme alınan mektup müslüman
Türk milletinin ortadan kaldırılması için neler yapılması gerektiğini de
açıklıyordu. İşte mektuptan parçalar:
“Hıristiyanlığın en büyük rakibi müslümanlıktır.
Müslüman devletlerin en kuvvetlisi de Türkiye’dir. Bu hükümeti ve memleketi
yıkmak için Ermeni ve Rum dostlarımızı yalnız bırakmamalıyız. Hristiyanlık
için, Ermeni ve Rum dostlarımız tarafından birçok Hristiyan feda edildi.
Bunlardan birçoğu müslümanlara karşı yapılan savaşlarda şehit oldular.
Unutmayalım ki kutsal hizmetimizin sonuna kadar daha pek çok böyle şehit
verilecek, Hristiyan kanı akıtılacaktır.
Alevilere de mezhep hususunda serbestlik tanırsak
onlarda bize katılacaklardır. Bizim görevimiz bu fırsatı kaçırmamak, gerektiği
gibi uygun hareket eylemektir.
Hristiyanlara şimdiye kadar görmüş oldukları
zulümlere karşı, onların zekatını ödeyecek bir ruh aşılamalıyız. Biz bunu
şimdiye kadar yaptık ve başarılı da olduk.”
Birinci Dünya Savaşı sırasında Rum çeteleri Bafra
bölgesinde Boyalı, Türkmenler, Kasnakçı, Kuşkapanı, İnözü, Kuşaca, Çiniler
köylerini tamamen yaktılar.
Mondros Mütarekesinin imzalanmasından sonra ordunun
terhis edilmesiyle birlikte hükümet otoritesi birçok yerde adeta yok olmuştu.
Karadeniz Bölgesinde de İngiliz kuvvetleri yer yer işgal hareketlerine
başlamıştı. Bu fırsattan istifade eden silahlı Rumlar Türk köylerini yakıp
yıkmaya devam ettiler. Samsun bölgesinde yüzlerce Türk’ü öldürdüler, birçok
kadına tecavüz ettiler, binlerce hayvanı gasp ettiler, yüzlerce köyü yakıp,
yağma ettiler.
Çarşamba, Terme, Amasya bölgesinde de
katliamlarına, yağmalarına devam ettiler. Rum ve Ermeni çetelerinin yağmalama
ve öldürme faaliyetleri Merzifon, Vezirköprü, Ladik, Gümüşhacıköy, Havza,
Tokat, Erbaa bölgelerinde devam etti.
Mustafa Kemal Paşa Nutuk’ta konuyla ilgili şu
bilgileri verir:
“Muhterem Efendiler, umumi konuşmamın başında bir
Pontus meselesinden bahsetmiştim. Bu mesele, bütün vesikaları ile herkesçe
bilinmektedir. Ancak bizi de çok uğraştırdığından burada onunla ilgili bazı
noktalara temas edeceğim.
1840 senesinden beri; yani üç çeyrek yüzyıldan
beri, Rize’den İstanbul Boğazına kadar Anadolu’nun Karadeniz Bölgesinde, Eski
Yunanlılığın diriltilmesi için çalışan bir Rum topluluğu vardı. Amerikalı Rum
göçmenlerinden Rahip Klemeatios adında biri, ilk Pontus toplantı binasını
İnebolu’da bugün halkın Manastır dedikleri bir tepede, kurmuştu. Bu teşkilat
mensupları zaman zaman birbirinden ayrı eşkıya çeteleri halinde, faaliyette
bulunuyorlardı. Dünya Savaşı sırasında dışarıdan gönderilip dağıtılan silah,
cephane, bomba ve makineli tüfeklerle Samsun, Çarşamba, Bafra ve Erbaa Rum
köyleri adeta bir silah deposu halini almıştı.
Ateşkesten sonra bütün Rumlar, Yunanlılık milli
davası ile her tarafta şımardığı gibi Ethniki Hetairia Cemiyeti
propagandacıları ve Merzifon’daki Amerikan müesseseleri tarafından manevi
bakımdan yetiştirilen ve yabancı hükümetlerin silahlarıyla maddi bakımdan
desteklenen ve cesaret verilen bu bölgedeki Rum kitlesi de bağımsız bir Pontus
hükümeti kurmak emeline düştü. Bu maksatla, umumi bir ayaklanma hazırladılar.
Dağlara çekildiler ve Amasya, Samsun ve çevresi Rum Metropolidi Permanos’un
idaresinde düzenli bir programla çalışmaya başladılar. Samsun’daki Rum
komitecilerin reisi reji fabrikası müdürü Tokamanidis, bir taraftan da İç
Anadolu ile haberleşme sağlamaya çalışıyordu. Bazı yabancı hükümetler Pontus
hükümetinin kurulmasına yardımcı olacaklarını vaad ettiler ve Samsun ve
çevresindeki Rum nüfusunu arttırmak için de Rusya’daki Rum ve Ermenileri
Batum’da topladılar. Onları, Türk Kafkas ordularından alınıp Batum’da depo
edilen silahlarla donatarak sahillerimize çıkarmaya başladılar. Çetecilik etmek
üzere sahillerimize çıkarılabilecek birkaç bin Rum’u Sohum’da, Haralambos
isminde bir adamın başına topladılar. Batum’da toplananların da Haralambos’un
etrafında toplananlara katılmaları sağlanıyordu. Bunlar, memleketimiz içinde
Samsun’daki bazı yabancı devlet temsilcileri tarafından korunuyor ve
silahlandırılıyordu. Sahillerimize çıkan bu çeteciler, göçmenlerin beslenmesi
maskesi altında yabancı hükümetler tarafından yedirilip içiriliyor ve
giydiriliyordu. Yabancıların Kızılhaçları arasında gelen subay heyetlerinin de
teşkilat yapmakla, askeri öğretim ve eğitimle uğraşmakla, gelecekteki Pontus
hükümetinin temelini kurmakla vazifelendirildikleri anlaşılıyordu.
4 Mart 1919 tarihinde, İstanbul’da “Pontus” adıyla
çıkmaya başlayan bir gazetenin başmakalesinde “Rum Cemiyetinin kurulmasına
çalışmak maksadıyla yayınlandığı” ilan olunmuştu.
Sayıları 25.000’i bulan Rum çetelerinin
katliamlarını önlemek ve silahlı Rumları etkisiz hale getirmek için Merkez
Ordusu görevlendirildi. Merkez Ordusu Rum çetelerinden silahlarını teslim
etmesini istedi ve Rumlar silah toplanmasına başlandı. Pontusçuluk hareketinin
lider kadroları 31 Ocak 1921’
den itibaren tutuklandı ve ilk tutuklama işine Samsun’ da başlandı.
Pontusçuluğun en yoğun olduğu bölge olan Samsun’ da başta Metropolit olmak
üzere birçok Rum tutuklanarak İstiklâl Mahkemesine gönderildiler. Şubat 1921’ de Merzifon Amerikan
Koleji’ne yapılan baskında birçok harita, plan, kitap ve Türkiye aleyhtarı her
türlü belge ve bilgi ele geçirildi. Onbirbin civarında silahlı Rum çeteci yakalandı.
Çarpışmalarda bir çok Rum öldü. Pontuscularla olan mücadele 6 Şubat 1923 yılına
kadar devam etti ve bu tarihte Rum çeteleri kesin olarak ortadan kaldırıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder