5. MOBİL SANTRALLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER
5.1 Tanım
Gezer ve Yüzer tipte olabilen, termik santral
sınıfına giren santrallerdir. Normal sabit elektrik santrallerinden farkı
kolaylıkla taşınabilen ve kısa sürede işletmeye alınabilmeleridir. Gezer tip
mobil santraller genellikle, bir veya birkaç treyler üzerine tesis edilmiş
dizel-jeneratör grupları veya ufak gaz türbinlerinden ibarettirler.
Yüzer tip mobil santraller ise, yine generatör veya
kombine çevrim gruplarının büyük boyutlu sal veya gemiler üzerine tesis edilen
santrallerdir. Dolayısı ile ihtiyaç duyulan yerlere deniz yolu ile nakledilerek
yakıt ve su ihtiyacı yine deniz yolu veya karadan nakledilerek temin edilirler.
Yüzer tip mobil santrallerin kapasitesi denizin barınak veya liman gibi korunabilen
bir yerinde gemi üzerinde olduklarından 150-200 MW civarında olabilirler.
Mobil santraller devamlı elektrik üretiminin
ötesinde doğal afet gibi hayati önem arz eden durumlarda ilgili yöreye elektrik
enerjisi sağlanmak amacıyla kullanılmaktadır. Ancak 6 numara fueloil ve doğal
gazla da çalışırlar. Tablo 32 Türkiye deki mobil santralleri ve kurulu
güçlerini vermektedir.
5.2 Mobil Santrallerin Kurulmasındaki Amaçlar
1990’lı yıllarda ülkemizde elektrik enerjisi
yatırımlarının çeşitli nedenlerle kısa ve orta dönemde planlandığı şekilde
gerçekleştirilememesi sonucunda 1997 ve 1998 yıllarında enerji ithalatı ve yeni
yatırım imkanları da dikkate alınarak TEAŞ’ca yapılan etüd ve değerlendirmeler
sonucu enerji açığının olabileceği bu açıkların mobil santrallerden
yararlanılarak kapatılması konusu gündeme gelmiştir.
Mobil Santrallerin tesisini gündeme getiren ikinci
gerekçede 1990’lı yıllarda özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde
yaşanan,
-Şehirlere hızlı göç,
-Bazı iletim yatırımlarının güvenlik sorunları
nedeniyle zamanında bitirilememesi,
-GAP’ın bölge gelişimine ve elektrik enerjisi
tüketimine olumlu katkıları,
-Kaçak elektrik kullanımının yaygın olması,
-Sulama yüklerindeki hızlı artışlar,
-DSİ Genel Müdürlüğünce yapılmakta olan Özlüce, Batman,
Kralkızı, Dicle ve Karkamış HES’lerin (Toplam kapasite 725 MW) planlandığı
tarihlerde İşletmeye alınmaması ve gecikme dolayısıyla bölge yüklerinin lokal
olarak beslenememesi,
-TEDAŞ dağıtım sistemi yatırımlarının (dağıtım
hattı, kompanzasyon tesisleri v.b.) eksikliği ile dağıtım sisteminden iletime
yansıyan arızaların çokluğu,
-Bölgede bulunan BOTAŞ pompa istasyonlarının ve tüm
sanayi tesislerinin düşük gerilimlere ve gerilim dalgalanmalarına maruz
kalmasına ve zaman zaman hasarlanmalarına ve/veya çalışmamalarına sebep olması,
olarak özetlenebilir.
-Ayrıca,
Mülkiyeti özel sektöre ait olan bu santrallerin
kiralanarak hizmet alımı yolu ile işletilmesi suretiyle acil enerji ihtiyacının
karşılanması kararı alınmasında,
-Kamu kuruluşlarının büyük projelerde finansman
temininde yaşadığı sıkıntılar,
-Santrallerin işletme ve bakım giderlerinin
yüklenici firmalar tarafından karşılanması nedeniyle Kamu’ya ağır mali yük
getirmemesi,
-Sabit santrallara göre çok daha kısa sürede devreye
alınarak acil enerji ihtiyacının karşılanması,
-Çabuk devreye girip çıkma özelliği nedeniyle
ulusal elektrik ağında (enterkonnekte sistemde) önemli bir dengeleyici unsur
olarak çalışabilmeleri,
-Baca gazı arıtma tesislerinin bulunması, kapalı
çevrim çalıştıkları için çevreye herhangi bir sıvı, katı atık atmamaları gibi,
kamu yararına uygun artı özelliklerde mobil santrallerin tesis için TEAŞ’ca
belirleyici sebep teşkil ettiği belirtilmiştir.
5.3 Mobil Santrallerin Kurulmasına İlişkin
Yönetmelik Değişiklikleri
Elektrik enerjisi sıkıntısının bulunduğu
durumlarda, sıkıntının toplum yaşamını olumsuz etkilemesinin geçici şekilde
giderilmesini içeren Bakanlar Kurulu Kararına istinaden; Gayri Sıhhi
Müesseseler Yönetmeliğine Bir Geçici Madde İlavesine Dair Yönetmelik, Çevresel
Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğine Geçici Madde Eklenmesine İlişkin Yönetmelik,
Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında
Yönetmelik ve Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik 29 Eylül 2000 tarih ve 24185 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup Ek-3’de yer almaktadır. Bu
değişiklik ile;
· Kurulma
aşamasındaki projelere uygulanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde
mobil ve yüzer elektrik santralleri ve bu santrallerin enterkonnekte şebekeye
bağlantısını sağlayacak enerji iletim hatları, santrallarda kullanılacak
petrol, petro kimyasal veya kimyasal ürün depoları ile limanlar, iskeleler ve
rıhtımlara ilişkin faaliyetlere 31.12.2002 tarihine kadar muafiyet
getirilmiştir.
Ayrıca;
·Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliğinde: Toplum ve
çevre sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek tüm etkilerin ilgili mevzuatta
belirlenen esaslar dahilinde bertaraf edilmiş olması,
·Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinde; belirtilen
deşarj sınır değerlerinin sağlanması,
·Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliğinde;
Ek-7 Kirletici Vasfı Yüksek Tesisler
için Özel Emisyon Sınırları bölümünde belirtilen sınır değerlerin sağlanması,
koşulu ile yukarıda belirtilen yönetmeliklerde yer
alan izinlerin 31.12.2002 tarihine alınması gerekmektedir.
5.4 Mobil Santrallerin Kiralama ve Hizmet Alımı
Yöntemi İle İşletilmesi
Türkiye' de enerji sektörü yatırımlarına özel
sektörün katılımını sağlamak amacıyla Yap işlet Devret Modeli, 1984 yılında
yürürlüğe giren 3096 sayılı yasa kapsamında uygulanmaya başlanmıştır. Yap işlet
Devret Modeli uygulamaları özellikle büyük projelerde öngörülen finansman
temininin zorluğu ve rekabetin sağlanamaması nedeniyle enerji birim
fiyatlarının beklenenden yüksek gerçekleşmesi sonucunu doğurmuştur. İmtiyaz
Sözleşmesi uygulamasını gerektiren bu modelde kreditörlere Hazine tarafından
doğrudan garanti verilmesi ile gerek dönem içinde projenin gerekse dönem
sonunda tesislerin kamu tarafından devir alınması koşullarının yarattığı
olumsuzluklar nedeniyle beklenen sonucu verememiştir. Bu güne kadar 5' i 100 MW' tan büyük olmak
üzere toplam 2275 MW gücünde 22 adet Yap işlet Devret Projesi işletmeye
açılmıştır. (EÜAŞ, 2003)
1996 yılında geliştirilen ve 1997 yılında yürürlüğe
giren 4283 sayılı yasa çerçevesinde uygulanmaya başlanan Yap işlet Modelinin
ilk uygulamaları toplam 5830 MW gücündeki 4 doğal gaz ve 1 ithal kömür santral
projesi olup 3 doğalgaz santralı işletmeye geçmiş, diğer ikisi 2003 yılı
sonunda işletmeye girmesi planlanmıştır. Projenin veya santralın hiçbir aşamada
kamuya devri öngörülmeyip mülkiyeti tamamen özel sektöre aittir. Kreditörlere
doğrudan hazine garantisi söz konusu olmadığı bu modelde yabancı yatırımcıların
ilgisi nedeniyle öngörülen projeler üzerinden rekabet koşullarında alınan
tekliflerde enerji birim fiyatları beklendiği gibi düşük gerçekleşmiştir.
(EÜAŞ, 2003)
1997 yılı programlarında enerji açığı olacağı
görülmüş ve kısa sürede işletmeye geçebilecek modeller araştırılmaya başlanmıştır.
Yap işlet ve yap işlet devret modelleri kapsamında yapılacak santraların
konuşlandırma sürelerinin ve sözleşme sürelerinin uzunluğu ve benzer
kriterlerden dolayı acil enerji ihtiyacının karşılanmasına çözüm olamayacakları
dikkate alınarak hem enerji ihtiyacı hem
de noktasal ve bölgesel sorunlara çözüm getirilmesi için mobil santraller gündeme gelmiştir. Bu
konuda gerekli çalışmalar yapılarak 16.3.1998 tarih ve 98/10926 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı doğrultusunda ihaleye çıkılarak toplam 690 MW sözleşme gücünde 16
adet mobil santralın kiralama ve hizmet
alımı yöntemiyle işletilmesi yoluna gidilmiştir. İlk ihaleye çıkılan ve
sözleşme süresi 3 yıl olan 4 adet mobil santralın hizmet süreleri sona ermiş,
sözleşme süresi 5 yıl olan diğer mobil santralardan hizmet alımı devam
etmektedir. Benimsenen politika değişikliği sonucu Mart 2001 de yürürlüğe giren
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Yap işlet Devret ve Yap işet Modeli
uygulamaları dönemi sona ermiş ve kamunun alım garantilerinin kaldırılarak enerji
yatırımlarının ülkedeki elektrik arz-talep dengeleri çerçevesinde
gerçekleştirileceği piyasa modeline geçilmiştir. Bu modelde, yatırımcıların
üretim tesislerini yapacakları ikili anlaşmalar yoluyla finanse etmeleri ve
ürettikleri elektrik enerjisini ülke alt yapısı olan iletim sistemini
kullanarak alıcılarına ulaştırmaları amaçlanmıştır. 3096 sayılı yasa
çerçevesinde sanayi tesislerinin veya büyük tüketici gruplarının elektrik
enerjisi ve ısı ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerçekleştirilmekte olan otoprodüktör
türü kojenerasyon uygulamaları yeni piyasa modelinde de devam etmektedir. Bu
güne kadar yaklaşık 4000 MW gücünde otoprodüktör santralı işletmeye açılmış
bulunmaktadır. (EÜAŞ, 2003)
Yukarıda bahsedilen modeller içinde Yap İşlet
Modeli (Yİ) ile kiralama ve hizmet alımı yoluyla santraların işletilmesi modeli
benzerlik arz ettiğinden yap işlet modeli aşağıda incelenmiştir. Ayrıca, her
iki modelin karşılaştırması Tablo 33’de verilmektedir. Bu model, nükleer,
jeotermal ve yenilenebilir enerji kaynakları dışındaki termik santrallerin özel
sektörce yapımı ve işletilmesine ilişkin uygulamaları kapsamaktadır. Modelin
uygulaması için alınan 96/8269 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 09.05.1996 tarihli
Resmi Gazetede, 96/8269 Sayılı Kararnamenin Uygulama Usul ve Esaslarına ilişkin
Tebliğ ise 10.07.1996 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
5.5 Mobil Santrallerin Kurulması İçin Yapılan
İhaleler
TEAŞ tarafından 1998 yılından bu yana 16 adet mobil
santral için ihaleye çıkılmıştır. Bu santrallerden I. Grup olan 4 tanesi 3
yıllığına kiralanmış olup, bu santrallerin hizmet süreleri dolmuştur. Diğer
II., III ve IV. Grup mobil santraller (Toplam 12 adet) 5 yıllığına kiralanmış
olup, halen bu santraller çalışmaktadırlar.
5.5.1 I. Grup Mobil Santraller
01.07.1998 tarih ve 37.277 sayılı TEAŞ Yönetim
Kurulu Kararı ile enerji ihtiyacına ilaveten noktasal ve yöresel problemler ve
BOTAŞ’ın pompa iatasyonlarının enerji ihtiyaçları da dikkate alınarak Van (20
MW), Silopi (35 MW), İdil (10 MW), Hakkari (10 MW) Trafo Merkezlerine
bağlanacak şekilde 4 adet mobil santral tesisine karar verilmiştir. Bu grup
santrallerin toplam güçleri 75 MW olup, 1998 yılında ilan yoluyla uluslar arası
açık ihaleye çıkılmış ve bu dört santral için 7 firma teklif vermiştir.
10.09.1998 tarihinde toplanan teklifler TEAŞ’ca değerlendirilmiş, en ucuz
teklifler TEAŞ’ca değerlendirilmiş, en ucuz teklifler seçilerek firmalarla
sözleşme imzalanmış ve 1999 yılında bu santrallar devreye girmiştir.
İlk ihale 1998 yılında yapıldığından bu dönemde
faizlerin yüksek olması ve yörede güvenlik sorunlarının bulunması ve tesisin
konuşlandırma süresinin 3 ay gibi çok kısa olması nedeniyle fiyatlar Hakkari
(10 MW) motorin santralı için 14,3 cent/kwh, diğer fuel-oil santralları için
8-10 cent/kwh civarında olmuştur. Konuşlandırma süreleri 3 ay olan toplam 75 MW
kurulu gücündeki bu santrallerin yıllık üretim miktarları toplam 601,675.000
kwh, ağırlıklı ortalama birim enerji satış fiyatı, 11,11 cent/kwh olarak gerçekleşmiştir.
Yukarıda belirtildiği gibi I. Grup santrallerin hizmet süreleri tamamlanmıştır.
5.5.2 II. Grup Mobil Santraller
I.grup olarak ihaleye çıkılan mobil santrallerin
bölgede devam eden enerji ihtiyacına paralel olarak kapasitelerinin arttırılmasına
TEAŞ Yönetim Kurulunca karar verilmiş, firmalardan alınan teklifler
değerlendirilerek Van (20 MW), Hakkari (20 MW), Silopi (25 MW), İdil (20 MW)
olmak üzere toplam 85 MW’lık bir kapasite artışı sağlanmıştır. Konuşlandırma
süreleri 6 ay, kiralama süreleri 5 yıl olan bu santrallerin yıllık üretim
miktarları toplam 723.546.203 kwh’dir. Ağırlıklı ortalama birim enerji satış
fiyatı ise 6,55 cent/kwh olarak gerçekleştiği EÜAŞ yetkililerince ifade
edilmiştir.
5.5.3
III-Grup Mobil Santraller
TEAŞ’ın 1999 ve 2000 yılı yatırım programında 5 x
20 MW gücünde mobil santrallerin tesisi öngörülmüştür. Ancak o dönemde kamu
yatırımlarının, finansman teminindeki güçlükler ile tesis süresinin uzunluğu
(tahminen 2 yıl) nedeniyle, TEAŞ’ca Siirt (20 MW), Isparta (20 MW), Mardin (20
MW) ve Esenboğa (40 MW) trafo merkezlerine bağlanacak şekilde konuşlandırılmak
üzere, 07.03.2000 tarih ve 21-100 sayılı TEAŞ Yönetim Kurulu Kararı ile ihaleye
çıkılmıştır. Bu ihalenin teklifleri 30.05.2000 tarihinde alınmıştır. İhaleye
herbir santral için 23-24 firma teklif vermiş, değerlendirme sonunda en ucuz
teklif veren firmalarla sözleşme yapılmıştır. Konuşlandırma süreleri 6 ay,
kiralama süreleri 5 yıl olan ve toplam sözleşmesel güçleri 100 MW olan bu mobil
santrallerin, yıllık üretim miktarları toplam 872.905.600 kwh ve ağırlıklı
ortalama birim enerji satış fiyatının ise 6,51 cent/kw olarak gerçekleştiği
EÜAŞ yetkililerince ifade edilmiştir.
5.5.4 IV- Grup Mobil Santraller
IV. grup mobil santrallerin tesisine yönelik olarak
TEAŞ Yönetim Kurulunun 04.08.2000 tarih ve 47.374 no.lu kararında;
1)
“Ülkemizde son 20 yılın en kurak yağış mevsiminin yaşanmış olması su
seviyeleri özellikle de enerjinin sağlandığı hidrolik kaynağın bulunduğu Fırat
havzasında en düşük seviyenin gerçekleşmiş olması ve bu durumun suların normal
gelmesi halinde dahi 5 yıl gibi bir sürede hidrolik santrallerin normal su
seviyelerine gelebileceği,
2)
Elektrik enerjisi talebinin deprem ve diğer faktörler gerçekleşmiş
olmasına rağmen yılın ilk 5 ayında % 10 oranında artarak gerçekleşmiş ve son 7
ayında % 6 oranında artarak gerçekleşecek olması tahmin edildiğinden, talebi
karşılayacak gücün yetersiz kalacağı ve geçmiş yıllarda yapılamayan
yatırımların 2000, 2001 ve 2002 yıllarında talep ve su gelirlerine bağlı olarak
ortalama yıllık 7 milyar kw bir enerji açığının ortaya çıkabileceğini göstermiş
bulunmaktadır. 1 kw/saat enerjinin verilemeyişinin ekonomiye en az 1 $’lık
maliyet yükleyeceği bilindiğinden, ülkemiz için kısa vadede Bakanlar Kurulu’nun
16.03.1998 tarih, 98/10826 sayılı kararı gereğince Mobil Santrallerin bir an
önce devreye konulması zaruri görülmektedir” denilmektedir.
Bu itibarla; Yapımı planlanan 5x100 MW gücündeki
Mobil Santrallerin kiralanması ve hizmet alımı yoluyla işletilmesine ilişkin
teklife ekli Teklif İsteme Şartnamesi ve Sözleşme Taslağında belirtilen
yerlerde (Kırıkkale-Mamak, Kırıkkale-Yıldız, Kırıkkale-Kalecik, Fethiye-Finike,
Bartın-Cide ve Taşucu-Anamur 154 kV enerji nakil hatları arasında firma
tarafından uygun bir yer seçilerek santralın konuşlandırılması ve anılan
hatlara girdi-çıktı olarak irtibatlandırılması, BATMAN’a ise firma tarafından
yapılacak yer seçimine uygun olarak mevcut 154 kV’luk enerji iletim hatlarına
girdi-çıktı veya mevcut şalta yakın ise hat ve fideri ile 380-154 kV trafo
merkezine irtibatlandırılması) konuşlandırılması, kiralama ve hizmet alımı
yoluyla 5 yıl süre ile işletilmesine,
İşin aciliyeti gözönünde tutularak bugüne kadar bu
konu ile ilgili 2 kez yapılmış olan ihalelere teklif vermiş firmalardan,
Yönetmelik çerçevesinde davet usulü teklif istenmesine,
500 MW’lık güce ilaveten Dairesince yapılacak
çalışma sonucunda belirlenecek ihtiyacın da karşılanabilmesi için Genel
Müdürlüğün yetkili kılınmasına Yönetim Kurulu oybirliği ile karar vermiştir.
TEAŞ Yönetim Kurulu Kararı doğrultusunda,
Kırıkkale-Mamak, Kırıkkale-Yıldız 154 kV’luk enerji iletim hatlarına girdi
çıktı yapılacak şekilde Kırıkkale’ye konuşlandırılmak üzere 130 MW gücünde,
Batman’da mevcut 154 kV’luk EİH’ne girdi-çıktı veya Batman TM’ye 154 kV’luk bir
fiderle bağlanacak şekilde konuşlandırılacak 100 MW gücünde, Bartın-Cide 154 kV
EİH girdi çıktı yapacak şekilde veya tesis edilecek, bağlanacak şekilde
konuşlandırılacak 100 MW gücünde, Fethiye-Finike 154 kV’luk EİH girdi-çıktı
yapacak şekilde veya 154 kV’luk Fethiye TM, Finike TM’ye bir fider tesis etmek
suretiyle bağlanacak şekilde konuşlandırılacak 100 MW gücündeki mobil
santrallar için çıkılan ihale neticesi 12.10.2000 tarihinde alınan tekliflerin
değerlendirildiği, konuşlandırma süreleri 9 ay, kiralama süreleri 5 yıl olan
toplam 430 MW kurulu gücündeki bu tesisler için çıkılan ihaleye her bir santral
için 15-20 arasında firmanın teklif verdiği, yıllık toplam üretim miktarının
3.742.249.121 kwh olduğu, ağılıklı ortalama birim enerji satış fiyatının ise
5,05 cent/kwh olduğu, ihaleyi en ucuz teklifleri veren firmaların kazandığı
EÜAŞ yetkililerince ifade edilmiştir.
6. SAMSUN I VE SAMSUN II MOBİL SANTRALLERİ HAKKINDA
GENEL BİLGİLER
6.1
Santrallerin Kurulmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 3/3/1998
tarih ve 3720 sayılı yazısına istinaden; Bakanlar Kurulu’nun 98/10826 sayılı
kararı uyarınca; “Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş.” tarafından tespit
edilecek yerlerde çalıştırılmak üzere, Mobil Elektrik Santrallarının
Kiralanması ve Hizmet Alımı Yoluyla İşletilmesine karar verilmiş, bu karar
doğrultusunda TEAŞ (Yeni adıyla Elektrik Üretim Anonim Şirketi-EÜAŞ) Yönetim
kurulunun 04/08/2000 tarih ve 47/374 nolu kararıyla çıkılan ihale kapsamında 2x100 MW gücündeki Mobil Santral işine ait
sözleşme, ihaleyi kazanan firmalar
(Cengiz Enerji A.Ş ve AKSA A. Ş) tarafından 05/01/2001 tarihinde
imzalanmıştır.
6.2 Kullanılan Hammaddeler ve Ürünler İle İlgili
Bilgiler
Üretimde Kullanılan Yakıt ve Temin Edildiği Yer:
İzmit TÜPRAŞ rafinerisinden temin edilen
6 nolu fuel-oil deniz yoluyla proje sahası yakınlarındaki bir iskeleye
getirilerek buradan kapalı borularla tesis içine nakledilmektedir.
Kullanılan Yakıtın Özellikleri ve Tüketim
miktarları: Her iki mobil santral tarafından TÜPRAŞ’dan temin edilen yakıt
analiz raporu ve satış faturalarını içeren
bilgiler aşağıdaki Tablo 34 ve
35’de yer almaktadır.
6.3 Üretim Prosesi Hakkında Bilgiler
Santrallerde; araba, kamyon, otobüs ve gemilerde
kullanılanlardan farklı olmayan dizel motorlar kullanılmakta olup, bu
motorlarda üretilen mekanik enerji,
alternatörlerle elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. Öncelikle İzmit TÜPRAŞ
Rafinerilerinden temin edilen yakıt, yaklaşık 7500 m3 kapasiteli 3 adet
ana yakıt depolama tankından depolandıktan sonra akışkanlığını artırmak için
tanklar içersinde bir miktar ısıtılarak dinlendirme tanklarına alınmaktadır.
Dinlendirme tanklarında dinlendirildikten sonra, ayırıcı (separatör) ve
filtrelerden geçirilerek temizlenir, 130 ila 150 ºC’a kadar ısıtılarak mazot
kıvamına getirildikten sonra günlük kullanım tanklarında depolanmaktadır.
Filtre üzerinde ayrıştırma sonrası kalan maddeler çamur tankına ve oradan da
yağlı atık su arıtma tesisine gönderilmektedir . Bu işlemler sonucunda yakıt,
günlük kullanıma hazır hale getirilmekte ve motorlarda yakılmaktadır. Günlük
ihtiyacın karşılandığı günlük yakıt tanklarından alınan 6 no’lu Fuel-Oil,
buster ünitesi ve pompalar yardımıyla istenen basınca ve akışkanlığa
getirilmekte, filtrelerden geçirildikten sonra dizel motorlara
gönderilmektedir. Söz konusu dizel motorların her biri 17,5 MW kurulu güce
sahip olup, her bir santral 7 adet dizel jeneratör (iki adedi yedek ünite)
gruplarından oluşmaktadır. Dizel jeneratörler paket halinde Finlandiya kökenli
bir kuruluş olan Wartsila firmasından temin edilmiştir.
Dizel motorların ısınmasının önlenmesi amacıyla,
tesiste kapalı devre soğutma suyu sistemi bulunmaktadır. Bu bağlamda kullanılan
sistem kapalı devre (radyatör tipli) olup, herhangi bir yere su deşarjı
yapılmamaktadır. 6 no’lu Fuel-Oil ve gerekli olan yanma havası motorlara
beslenmektedir. Yanma verimini yüksek düzeyde tutmak için hava yakıt oranı
hassas bir şekilde ayarlanmaktadır. Hava ve yakıt karışımının motorlarda
yanması suretiyle elde edilen mekanik enerji, jeneratörler aracılığı ile
elektrik enerjisine çevrilmektedir. Üretilen elektrik, ulusal iletim hatlarının
senkron koşullarına uygun hale getirilmesi ile ulusal iletim hatlarına
verilmektedir.
Yanma sonucunda çıkan sıcak (atık) gaz egzoz
susturucusundan geçtikten sonra, ilk olarak, içerdiği azot oksitlerin (NOx)
giderilmesi amacıyla, NOx arıtma ünitesine gelmektedir. Buradan kazan birimine
gönderilen sıcak gaz, bu birimde borular içerisinde dönen suyu ısıtmakta ve buhar
elde edilmesini sağlamaktadır. Oluşan buhar, buhar türbinine gönderilerek
ekstra bir elektrik üretimi sağlanmaktadır. Kazan biriminde su ısıtmak için
kullanılan atık gazın içerdiği kükürtdioksit
(SO2) gazının arıtılması amacıyla, gaz daha sonra SO2 arıtma ünitesine
gelmektedir. Prosese ilişkin akım şeması Ek-6’da yer almaktadır.
Tesislerin
maliyetinin yaklaşık dörtte biri mertebesindeki bir yatırım (50 milyon ABD
doları) egzoz gazı arıtma tesisleri için ayrılmıştır. Bu kapsamda, santrallerin
baca gazları önce NOx tutucu ve bunu
takiben SO2 tutuculardan geçtikten atmosfere atılmaktadır.
Söz konusu her iki işletmede kullanılan dizel
motorların sayısı, elektrik üretim ve buhar üretim miktarı ile baca gazı
emisyonlarına ait bilgiler Tablo-36’da yer almaktadır.
6.4
Santrallerin Baca Gazı Emisyonları ve Alınması Gereken Tedbirler
Fuel-oil
kullanarak elektrik enerjisi üreten mobil santraller, 2 Kasım 1986 tarih ve 19269
sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Hava Kalitesinin Korunması
Yönetmeliği’nde (HKKY) Kirletici Vasfı Yüksek Tesisler kapsamında, Ek-7.1.2.”
Sıvı Yakıtlı Yakma Tesisleri” olarak ele
alınmakta olup, elektrik üretimi esnasında kullanılan yakıttan dolayı oluşan
baca gazı kirleticileri; toz, karbon monoksit (CO), azot oksitler (NOx) ve
kükürt dioksit (SO2)’dir.
Toz Emisyonları: Fuel-oil yakılmasıyla oluşan ve
filtrede tutulabilen partikül madde emisyonları, genelde yakılan yakıtın
cinsine bağlıdır. Daha hafif olan fuel-oillerin yanması, daha ağır olan
fuel-oillerin yanmasından önemli bir ölçüde daha az partikül madde oluşumuyla
sonuçlanmaktadır. Filtrede tutulabilen partikül madde emisyonları,
fuel-oillerin kül içeriği ile yanmanın
tamamlanmasına bağlıdır. Partikül madde, yakıtın eksik yanması sonucu oluşan
karbonlu maddeleri de kapsamaktadır Hava ortamında askıda duran partikül
halindeki maddeler, iriliklerine ve yoğunluklarına bağlı olarak
aerosol, duman, is ve toz şeklinde isimlendirilmektedir. Temiz havada yaklaşık
40 µg/m3 düzeyinde olan toz miktarı, tozlu yerlerde on katına çıkabilmektedir.
Sağlık etkileri açısından 10 µm iri aerosoller burundan, 5 µm’den iri olanlar
ise üst solunum yollarından aşağı inmediklerinden insan sağlığına doğrudan
etkileri azdır. Oysa 3 µm’den ince olan tozların sağlık etkileri büyüktür.
Özellikle duman, buhar akciğerden alveollere kadar girerek etkili
olabilmektedir. Tozluluk, ister doğal ister yapay nedenlerden kaynaklansın
görüş mesafesini kısaltan, güneş ışınlarının absorblandığı bandı değiştiren,
insan, hayvan ve bitki sağlığına olumsuz etki yapan bir kirlilik türüdür.
Karbon monoksit (CO) Emisyonu: Yanma kaynaklarından
oluşan CO emisyonlarının oranı, yakıtın oksidasyon verimliliğine bağlıdır.
Yanma sistemlerinin baca gazındaki CO mevcudiyeti genellikle eksik yanma
sonucudur. Yetersiz oksijen içeriği,
yakıt/hava karışımı, düşük yakma sıcaklığı, düşük yanma gazı kalış
süresi gibi çeşitli koşullar eksik yanmaya neden olabilir. Bu yüzden hem
kaynaklandığı nokta etrafında iyi dağılmayan hem de varlığı kolay fark
edilemeyen zehirli bir gazdır. Atmosferde kolay kolay yok olmaz, ömrü 2-4 ay
kadardır.. Bu gaz, içten yanmalı motorların ekzos gazları ile tam yanmayan
yakıtlardan bol miktarda üretilmektedir. Normal eksoz gazında %3-4, iyi
yakılmayan yakıt gazında %7 düzeyinde bulunmaktadır. CO’in insan sağılı
üzerindeki etkileri arasında; sinir sistemi bozuklukları, şuur kaybı, baş
ağrısı, kardiyovasküler rahatsızlıkları ile görüş kabiliyetinin azalmasını
sıralamak mümkündür.
Azot Oksit (NOx) Emisyonu: Tesislerden kaynaklanacak NOx emisyonları,
yakıt içeriğindeki azot miktarı, kullanılan hava oranı, yanma sıcaklığı ve
yanma teknolojisi ile ilişkilidir. Yakıt azotundan kaynaklanan NOx oluşumu
yakıt/hava oranından kuvvetle etkilenmektedir. Azot oksit emisyonları yanma
odası sıcaklığı ile ilişkili olduğu için bu emisyonun azaltılmasında brülör
sistemi önemlidir. Ayrıca, bacaya üre veya amonyak enjeksiyonu gibi arıtma
yöntemleri azot oksit emisyonlarını azaltmaktadır. Azot oksit gazları azot
monoksit (NO) ve azot dioksit (NO2) gazlarından oluşmakta olup, azot dioksit
emisyonunun solunum yolu enfeksiyonları ve akciğer fonksiyon bozukluklarına
neden olduğu bilinmektedir.
Kükürt oksit (SOX) Emisyonu: Kükürt içeren
yakıtların kullanılması esnasında, yakıt içersindeki kükürdün, yakma için
kullanılan havadaki oksijen (O2) ile birleşmesi sonucunda oluşan SO2
emisyonunun miktarı, yakıt içersindeki kükürt miktarı ile doğru orantılıdır.
Renksiz olan SO2 0.3-1.0 ppm arasında keskin bir kokuya sahip olup ağızda
değişik bir tat bırakır. 3 ppm’in üzerinde ise boğucu bir hisse yol açar. Atmosferde
hızla oksitlenerek SO3 ve sülfata dönüşür. SO3 ise sülfürik asidin anhidriti
olup, yağmur ve yoğuşmuş nem damlacıklarıyla birleşerek havada sülfürik asidin
oluşmasını sağlar. Kükürtlü maddeler en
çok malzemeye ve bitkilere verdikleri zararla tanınır. SO2’nin insan sağlığı
üzerinde; akut ve kronik solunum yolu rahatsızlıklarına bitkilerde; uzun süreli
taşınımlarda kara ve su ekosistemlerinde asidifikasyona, yapılarda ise havada
sülfürik asidin oluşturarak metallerin korozyon hızının artmasına neden olmaktadır.
6.5 Santrallerin Sürekli Ölçüm Ekipmanları
AKSA Enerji Üretim A.Ş.tarafından işletilen Samsun
I ve Cengiz Enerji Üretim A.Ş.tarafından işletilen Samsun II mobil santral
bacalarından atmosfere verilen kirleticilerden karbon monoksit, azot monoksit
ve toz emisyonları saatlik kütlesel
debisi (kg/h), HKKY EK-11‘de verilen sınır değeri aştığından bu emisyonların
bacada ölçülmesi gerekmektedir. Söz konusu santral bacasında Tablo 37 ‘de yer
alan parametrelerin sürekli ölçümleri SİMENS Marka ULTRAMAT/OXYMAT 6 model
analizörle yapılmaktadır. Ancak her iki işletmede de karbon monoksit ve toz
emisyonlarının kütlesel debi değeri HKKY-11’de verilen sınır değeri geçtiği
için bu parametrelerin de sürekli ölçülüp kaydının yapılması gerekmektedir.
6.6 Santrallerin Tabii Olduğu İzin Prosedürleri
Gayri Sıhhı Müesseseler Yönetmeliği (GSMY): 1593
sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 268-275 inci maddeleri uyarınca çevre ve
toplum sağlığının korunması açısından önem arz eden gayri sıhhi müesseselerin
zararlı etkilerinin yok edilmesi veya en az düzeye indirilmesi, doğal
kaynakların kirlenmelere karşı korunması için gayri sıhhi müesseselerin kontrol
altına alınması, ruhsatlandırılması ve denetlenmesindeki usul ve esasları
belirlemek amacıyla yönetmelik ekinde yer alan tesislerin sınıf tayini, yer
seçimi, tesis izni ve açılma ruhsatı işlemlerini tamamlaması gerekmekte olup,
bu yönetmeliğin uygulanmasından ve söz konusu izinlerin verilmesinde sorumlu
kuruluş Sağlık Bakanlığı olup mobil santraller termik elektrik santraller
kapsamında birinci sınıf Gayri Sıhhi Müesseselerdir.
Yer seçim İzni: Mobil santraller GSMY’ne tabii
tesisler grubunda yer aldığından yönetmelik gereği mobil santrallerin yer seçim
izni, tesis izni ve işletme iznini alması zorunludur.
Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu
düzenlemesi gereken tesisler için alınması zorunlu olan ÇED olumlu belgesi ve
raporu yer seçim raporu yerine kaim olduğundan GSMY Madde 9 gereği yer seçim
izninin alınması gerekmektedir. ÇED’de tabii olmayan tesisler yönetmelik
hükümleri gereği istenen bilgi ve belgeleri tamamlayarak yer seçim iznini almak
zorundadır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği (ÇED) ;
gerçek ve tüzel kişilerin gerçekleştirmeyi planladıkları Yönetmelik kapsamına
giren faaliyetlerin tesisin yerinin uygunluğu, teknolojisi ve çevre üzerine
yapabileceği tüm etkilerin belirlenerek değerlendirilmesi ve tespit edilen
olumsuz etkilerin önlenmesi için gerçekleştirilecek çevresel etki
değerlendirmesi sürecinde uyulacak idari ve teknik usul ve esasları düzenlemekte
olup yönetmeliğin uygulanmasından Çevre ve Orman Bakanlığı sorumludur. Hangi
tesislerden ÇED raporu ve ÇED Ön Araştırma raporu isteneceği söz konusu
yönetmelik eklerinde yer almaktadır.
1997 yılında revize edilen ÇED Yönetmeliği’nin Ek-1
Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Faaliyetler Listesinde kurulu gücü
150 MW ve üzeri olan termik güç santralleri yer almakta olup ancak, 2002
yılında tekrar revize edilen ÇED Yönetmeliği’nin Ek-1 Çevresel Etki
Değerlendirmesi Uygulanacak Faaliyetler Listesinde toplam ısıl gücü 200 MW ve
daha fazla olan termik güç santralleri ve diğer yakma sistemleri ile Ek-II ÇED
Ön Araştırması Uygulanacak Projeler Listesi’nde Ek-1’de tanımlanmayan elektrik
üretim tesisleri yer almaktadır. Söz konusu mobil santraller bu kapsamda
irdelendiğinde santrallerin yapımı ihaleyi kazanan firmalar tarafından
05/01/2001 tarihinde imzalanarak kesinlik kazandığından 1997 tarihli ÇED
Yönetmeliği kapsamında değerlendirilmiştir. 2 ayrı kurucu firma tarafından 100
MW olarak kurulacak olan mobil santraller 150 MW’ın altında olduğundan ÇED
yönetmeliğine tabii değildir. Mobil Santraller GSMY’ne tabii olduğundan
yönetmelik hükümleri gereği yetkili merciden Yer Seçim İzni almak zorundadır.
Bu bağlamda, ÇED yönetmeliğine tabii olmayan, Samsun I, 23.9.2003 tarih ve
14245 sayılı yazı ile, Samsun II ise 23.9.2003 tarih ve 14244 sayılı Sağlık
Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü yazısı ile yer seçim belgesi
almıştır. Bu belgeler Ek-7’de verilmektedir.
Tesis İzni: Tesisin yer seçim izni verildikten
sonra sağlık koruma bandının da tespit edilerek emisyon ön izni ile tesisin
atıkları ve çevre sağlığı ile ilgili gerekli şartların yerine getirilmesine
müteakip Sağlık Bakanlığı’nca verilir. Söz konusu mobil santraller tarafından
tesis izni için Samsun Valiliğine gerekli müracaatın yapıldığı ancak henüz
iznin alınmadığı gözlenmektedir.
Deneme İzni: Tesis izni verilmiş ve projelerine
göre inşa edilmiş birinci sınıf gayri sıhhi müesseselere açılma ruhsatı
verilmesinden önce, müracaat halinde, kurulun incelemesi sonucunda, Sağlık
Bakanlığı’nca toplam 1 yılı geçmemek üzere deneme izni verilir.
Açılma Ruhsatı: Tesis izni verilmiş olan birinci
sınıf Gayri Sıhhi müesseselerin tesis izni şartlarının yerine getirilip
getirilmediğinin incelenerek, Emisyon İzin Belgesi ve Deşarj İzin Belgesi ile
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği tüzüğü uyarınca İşletme Belgesi alındıktan sonra
Sağlık Bakanlığı tarafından verilir.
Açılma ruhsatı aşamasında alınması zorunlu olan
izinlerden Emisyon İzni ve Deşarj İzni 8 Mayıs 2003 tarihinden itibaren Çevre
ve Orman Bakanlığı’nın sorumluluğundadır. Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri
gereği çıkarılan 1986 yılından beri yürürlükte olan Hava Kalitesinin Korunması
Yönetmeliği (HKKY) Madde 10 gereğince; “Çalışmaları ve yapısı uyarınca insan
sağlığı ve çevre üzerinde önemli olumsuz etkisi olan tesisler yönetmelik ekinde
listelenmiş olup bu tesislerin kurulması ve işletilmesi izni bu yönetmelik
hükümlerine göre Emisyon İzninin alınmasını gerektirir. Mobil santraller söz
konusu yönetmelik Ek-8.1.1.a’da yer alan katı ve sıvı yakıtlı yakma tesisleri
grubunda yer almakta olup, üretim gereği kullanılan sıvı yakıttan dolayı HKKY Ek-7.1.2’e göre de “Kirletici Vasfı Yüksek
Tesisler “ için verilen özel emisyon sınırlarını sağlayarak Emisyon İzni almak
zorundadır.
Çevre Kanunu’nun ilgili maddeleri gereği çıkarılan
ve 1988 yılından beri yürürlükte olan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (SKKY)
37. maddesi gereğince; “Bu Yönetmeliğin esaslarına uymak şartı ile, alıcı su
ortamlarına her türlü evsel ve/veya endüstriyel nitelikli atıksuların doğrudan
deşarjı için İdareden Deşarj İzin alınması mecburidir. Elektrik üretim
tesisleri grubunda yer alan mobil santraller söz konusu yönetmelik ekinde yer
almakta olup yönetmelik hükümleri gereği deşarj izni almak zorunda olup her iki
işletme tarafından gerekli müracaatlar yapılmıştır (Ek-7).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder