19 Mayıs
1919 tarihinde ülkemizin karanlık günlerinde Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a
adım atar atmaz ilk görüşmek istediği, Balkan Gazisi, Sakarya Kahramanı,
Taarruz' da en önde bir yiğit olan fakat talihsiz bir şekilde ölen kahraman
savaşçının yaşam öyküsünü, geçmişimizin değerlerini, bugün üzerinde yaşadığımız
toprakları canlarını vererek bizlere emanet eden aziz şehitlerimizi asla
unutmayarak, çocuklarımıza ve gelecek nesillere de anlatmakta kendimizi sorumlu
görmekteyim.
Geçmişine sahip çıkmayan milletlerin geleceği de
olamaz. Geçmişimizin değerlerinin, bu toprakları kanlarıyla sulayan
şehitlerimizin ruhları karşısında saygıyla eğiliyorum.
Büyük zaferlerden sonra, Anadolu'da yaptığı
gezilerde, trene binerken, garda kendisini karşılayan halkı selamlarken bu güne
intikal eden fotoğraflarda arka planlarda göğüsleri fişekli, aba zıpkalı
Karadeniz uşağı giysili, silahlı muhafızlar hep Giresunlu idi. Yarbay
üniformalı Osman Ağa bu üniformaya kolay erişememişti. Milli Mücadelemizin en
önemli kahramanlarından, Atatürk'ün övgü ve güvenini kazanmış bir büyük
mücadele insanıdır.
Gazi Mustafa Kemal 19 Eylül 1924 yılında Karadeniz
gezisi sırasında Giresun' a da uğrar. Yanındaki erkan Mustafa Kemal Paşa'ya
Gazi Caddesi'ndeki binayı göstererek:
"Topal
Osman'ın evi Paşa Hazretleri" derler. Gazi Mustafa Kemal "Topal Osman
değil, Osman Ağa Cumhuriyetin Büyük Fedaisi, Korkusuz Savaşçısı" diye
cevap verir. Yine Giresun Belediyesini ziyaretinde Osman Ağa'nın oğlu
Mustafa'yı huzuruna çıkarırlar. Oğlu Mustafa Gazi Mustafa Kemal' e "Babam
ne oldu Paşa" der. Gazi Mustafa Kemal "Baban Cumhuriyet uğruna kurban
gitti oğlum" diye cevap verir.
1925 yılı sonlarında Rize' de çıkan şapka karşıtı
gösteri ve karışıklıkları soruşturmakla görevli Kılıç Ali Bey Başkanlığındaki
İstiklal Mahkemesi Heyeti Giresun'a uğrar. Osman Ağa'nın Giresun Kalesi 'ndeki
Kurban Dede'nin yanındaki mezarını özellikle ziyaret edip birer Fatiha okurlar.
Kılıç Ali Bey, Osman Ağa'nın mezarını çok gösterişsiz bulur. Buna "Mustafa
Kemal Paşa'nın çok üzüleceğini belirterek Mustafa Kemal Osman Ağa'nın
vatanseverliğini çok takdir ederdi" diyerek İtiraz eder. Mustafa Kemal
Paşa Ankara'ya dönen İstiklal Mahkemesi Heyeti Başkanı Kılıç Ali Bey' den Osman
Ağa'nın mezarı hakkında bilgi alır ve hemen Giresun Kalesi'nin en yüksek yerine
bu büyük vatanseverin şanına layık güzel bir anıt mezar yapılmasını ve mezarını
oraya naklini emreder.
Atatürk'ün Muhafız Alayı Komutanı Osman Ağa'nın
verdiği mücadele Osmanlı Devleti'nin Osmanlı vatandaşlarına tanınan her türlü
haklarından faydalanan Rumların Osmanlı vatandaşı olarak kendilerine tanınan
bütün hakları göz ardı ederek Yunanistan Başbakanı Venizeloz'un kışkırtmasına,
yıkıcı faaliyetlerle Karadeniz'de Pontus Devleti kurma rüyalarını
kursaklarında bırakarak Karadeniz Bölgesini baştan başa Pontuscu Rum
çetelerinden temizlemesi, Milli Mücadelemize ışık tutmuş, birçok tarihçimizin
teyidine göre Milli Mücadelemizde İstiklal Savaşının kazanılmasında en büyük
olaydır. Bu sayede Anadolu'ya Karadeniz yoluyla gelen silah, ve cephane’lerin
emniyetli olarak Karadeniz Limanlarına
taşınması kolaylaşmıştır.
1883 yılında Giresun'un Hacı Hüseyin Mahallesi'nde
doğan Osman Ağa, Ekim 1912 yılında Balkan Harbi'nde Bulgar Ordusunun çatalca
önlerine gelmesi üzerine gönüllü olarak Giresun Taburu ile Balkan Savaşına
katıldı. Sağ dizinden yaralanarak sakat kaldı ve bu nedenle Topal lakabını
aldı. 30 Kasım 1915 yılında gönüllü olarak Doğu Cephesinde arkadaşlarıyla
birlikte Ruslara karşı savaştı. Şubat 1919 yılında Muhafaza-i Hukuk-u Milliye
Cemiyeti Giresun Şubesini kurdu.
17 Mayıs 1919 yılında İzmir'in Yunanlılar tarafından
işgal edilmesi üzerine Giresun' da büyük bir miting düzenlendi. 29 Mayıs 1919
yılında Gazi Mustafa Kemal'in çağrısı üzerine gizli olarak Havza' da buluştu.
5 Haziran 1919 yılında Pontuscu Rumlar Giresun'daki
Rum Mektebine Pontus ve Yunan bayrağı astılar. Bayrak Osman Ağa ve arkadaşları
tarafından indirildi. 12 Kasım 1920'de Osman Ağa ve Giresun Uşakları Ankara' da
Gazi Mustafa Kemal'in muhafızlığına başladılar. Nisan, Mayıs 1921 yılında Osman
Ağa 47. Gönüllü Alayı Koçgiri İsyanını bastırdı. Zara, Niksar, Kavak ve
Merzifon yörelerindeki Pontuscu Rumların direnişlerini kırdı.
5 Ağustos 1921 Osman Ağa komutasında 47. Giresun
Gönüllü Alayı Ankara'ya ulaştı. Ağustos 1922'de, 42. ve 47. Giresun Gönüllü
Alayları Başkumandanlık Sakarya Meydan Muharebesi'ne katıldılar.
Sakarya Meydan Muharebesi'nde cephemizin bir
tarafında açık verildi. Gazi Mustafa Kemal "Osman Ağa, birliğine süngü
takıp hücuma geçsin" emri üzerine "Başkumandanım, Osman Ağa'nın alayı
bir gönüllü birliğidir. Onların süngüsü yok ki" cevabı üzerine,
"Giresun Uşaklarının süngüsü yoksa bellerinde uzun bıçakları vardır.
Düşmana onlarla saldıracaklar" emrini verdi.
Osman Ağa ve 47. Alay'ın 1. taburu elde Karadeniz
bıçaklarıyla "süngü" birliklerini Çal Dağı'ndan aşağı sürdüler. Giresun
Gönüllü Alayları bu kavgayı ederken ölümü alaya almıştı. Etten duvar örerek
ölüme meydan okuyarak düşman saldırısını durdurduğu gibi düşmanı mevkilerinden
sürdüler ve 42. Giresun Gönüllü Alayı başta Alay Komutanı Binbaşı Avni Alpaslan
olmak üzere 2 bin 500 mevcutlu alaydan 84 kişi Sakarya Muharebesinde, 47.
Alay'dan 285 kişi kalmıştı.
Atatürk, kendisinin korumalığını yapan İstiklal
Savaşı'nın yiğit fedaisi için "Çarşı içerisinde bir yere Osman Ağa'nın
altından bir heykeli dikilse azdır" sözü Osman Ağa'nın değerini daha iyi
anlatıyor görüşündeyiz. (Osman Ağa ve Giresun Uşakları Konuşuyor, M. Şakir
Sarıbayraktaroğlu) Şimdi bizler diyoruz ki, Atatürk'ün "Altından
heykele" layık gördüğü Atatürk'ün emriyle yapılan bugünkü anıt mezara
karşılık bizler hatta onun bir heykelini bile bir yere koyamadık.
Giresun Kalesi'nin uygun yerlerine Giresun
Belediyesi'nce 42. ve 47. Giresun Gönüllü Alaylarının kahramanlıklarını
belirten panoları koymak Giresun Belediyesinin görevidir diye düşünüyorum.
/Cemalettin
TiRYAKi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder