2.10 Bölgenin Su
Kaynakları
2.10.1. İçme
Su Kaynakları ve Barajlar
Altınkaya Barajı (Bafra): Kızılırmak üzerinde
kurulmuş olan, 5763 hm3 depolama hacmi ve 50 m . ortalama su derinliği bulunan barajın
talvegden yüksekliği (baraj dolgu gövdesinin nehir yatağı tabanından itibaren
ölçülen yüksekliği) 140m. 'dir. Baraj çevresi ağaçlık alanlarla kaplıdır.
Çevrede mesire ve piknik alanı olta ve ağlı balık avcılığı yapılmaktadır.
Yazın, sazan ve benzeri tatlı su balığı bulunmaktadır. Baraj suyu enerji
üretiminde kullanılmaktadır.
Derbent
Barajı (Bafra):
Kızılırmak üzerinde Altınkaya Barajının altına inşaa edilmiş; Derbent barajı 29 m . talvegden yüksekliğe
sahip 213.000.000 m3
su tutma kapasitelidir. Ortalama su derinliği 11.50 m .'dir. Altınkaya
Barajı gibi enerji üretiminde kullanılmaktadır. Aynı zamanda sulama amaçlı olup
balık varlığı açısından Altınkaya Barajı'ndan daha fakirdir.
Hasan Uğurlu
Barajı (Ayvacık):
Yeşilırmak üzerinde 135 m .
talvegden yüksekliği olan baraj 1.080.000.000 m3
su tutma hacmine sahiptir. Ortalama su derinliği 54 m 'dir. Baraj enerji üretimi
amacıyla yapılmıştır. Çevresi çam ormanları ile kaplı olup piknik ve mesire
alanı olarak kullanılmaktadır.
Suat Uğurlu
Barajı (Ayvacık):
Yeşilırmak üzerinde Hasan Uğurlu Barajı'nın altında yer alan barajın talvegden
yüksekliği 38 m .'dir.
175.000.000 m3
su tutma hacmine sahip olan barajda ortalama su derinliği 13 m . olup enerji üretimi
yapılmaktadır. Baraj aynı zamanda Çarşamba ovasının sulanmasında
kullanılmaktadır.
İI Güven
Barajı (Kavak):
2.200.000 m3
su tutma kapasitesine sahip barajın ortalama su kapasitesi 14 m . dir. Talvegden
yüksekliği 30 m .
dir. Sulama amacıyla kullanılmaktadır.
Kozansıkı
Göleti (Kavak):
23 m .
talvegden yüksekliğe sahip barajın su tutma kapasitesi 373.000 m3 olup ortalama
derinliği 11.5 m .dir.
küçük bir gölet olup sulama amacıyla kullanılmaktadır.
Divanbaşı
Göleti (Kavak):
Yaklaşık 10 m .
ortalama su derinliğine sahip gölet sulama amaçlı olup, su depola ma hacmi 1.650.000.000 m3 'dür.
Talvegden yüksekliği 23 m .dir.
Ondokuzmayıs
Göleti (Merkez ilçe):
Su tutma kapasitesi 600.000
m3 olan göletin ortalama su derinliği 11 m . dir. Talvegden
yüksekliği 22 m .
dir. Üniversitenin kullanma suyu bu gölden temin edilmektedir.
Çakmak
Barajı:
Samsun içme suyunu bu barajdan sağlamaktadır. Çarşamba ovasının güneyinde,
Çarşamba ilçesinin 20 km
güney batısında Abdal Irmağı üzerinde inşaa edilmiştir.
2.10.2
Akarsular
Kızılırmak: Ülkemizin en büyük
akarsularından Kızılırmak, Sivas'ın İmranlı İlçesi'nin doğusundaki Kızıldağ'dan
doğar. Orta Anadolu Bölgesinde geniş bir yay çizerek Sivas, Kayseri, Nevşehir,
Kırşehir, Ankara, Çankırı ve Çorum illerinden geçer ve Vezirköprü İlçe
merkezinin 50 km
kadar batısından Samsun ili topraklarına girer. Samsun-Sinop sınırını çizerek 35 km kadar kuzeybatıdan
kuzeydoğu yönünde ilerler daha sonra yeniden kuzeybatıya yönelir. Samsun İl
toprakları içinde geniş bir yay çizerek Altınkaya barajını geçer ve daha sonra
geniş Bafra Ovasını kat ederek denize dökülür. Debisi en çok Nisan ve Temmuz
dönemlerinde yükselir. Üzerinde kurulan barajlardan enerji üretiminde, sulamada
ve balıkçılık alanında yararlanılmaktadır.
Yeşilırmak: Sivas'ın Koyulhisar
İlçesi'nin güneyindeki Köse Dağı batı yamaçlarından doğmakta olup, Pozantı
Çayı, Çekerek suyu ve Kelkit Çayı'nın birleşmesinden oluşmaktadır. Yeşilırmak
Samsun İline, Tokat'ın Erbaa İlçesinin kuzeyinde batıdan Karakuş Çayını alarak
girer. Samsun topraklarında önce Canik Dağlarını aşarak Çarşamba Ovasına
ulaşır. Çarşamba İlçe merkezini ikiye bölerek kuzeydoğuya yönelip Civa
burnundan Karadenize dökülür. Yeşilırmağın diğer bir kolu ise Tersakan
Çayı'dır. Bu çay Ladik'in doğusundan Mazlumoğlu, mevkiinde Ladik Gölü'nden
doğar. Havza yakınlarında güneye kıvrılarak daha güneye yönelip Amasya
topraklarına girer. Burada geniş bir yay çizerek Amasya İl merkezinin hemen
kuzeyinde Yeşilırmak'la birleşir. Bu ırmaktan da enerji üretiminde, sulamada ve
su ürünleri yetiştiriciliğinde yararlanılmaktadır.
Mert Irmağı: Mert Irmağı Samsun'un
önemli akarsularından biridir. Ladik ilçesinin Hacılar dağından doğup Kavak
İlçesinin güneyinde bir süre doğu yönünde aktıktan sonra kuzey- batıya döner.
Samsun İl merkezinin hemen doğusunda Karadeniz'e dökülür. Yatağının genişliği
50 metreyi bulmaktadır. Yaz aylarında bu ırmağın su derinliğinin 50 cm kadar düşmesine karşın,
kışın karların eridiği ilkbahar aylarında derinliği 4-5 metreye ulaşır.
Engiz Deresi: 19 Mayıs ilçesinden denize
dökülmektedir.
Terme Çayı: Karaorman' dan doğan Terme
Çayı, Terme İlçesindeki Simenit Gölü çevresindeki sazlıklardan beslenir. Terme
İlçe merkezini ikiye bölerek Karadeniz'e dökülür.
Karaboğaz
Deresi:
Köseler Dağı'ndan doğan Karaboğaz Deresi, kuzeybatı yönünde akarak, Çarşamba ve
Terme'den geçerek Simenit Gölü'ne dökülmektedir.
Kürtün Çayı: Kürtün Çayı, Samsun İl topraklarının
orta kesiminde Mahmutlu Köyü yakınlarından doğar. Güneybatı ve kuzeybatı
doğrultusunda bir vadide akarak, Samsun il merkezinin batısından Karadeniz'e
dökülür. Bu çayın uzunluğu yaklaşık 35 km 'dir.
Abdal Deresi: Akkuş yaylalarından doğan
Abdal deresi kuzeybatı yönünde akar. Çarşamba ve Terme'den geçerek, Simenit
gölüne dökülür.
2.10.3 Göller ve Göletler
Bafra Gölleri: Bu göl Kızılırmağın sol sahilinde
yer alır ve Bafra Ovasındaki en büyük göldür. DSI tarafından hazırlanmış olan
Bafra Ovası Kolmataj raporuna göre bu gölün alanı kış mevsiminde 1390
hektardır. Ancak bu alanın doğuda Balık gölüne bitişik olan ve bu gölle deniz
arasında bulunan Uzun Göl'ü de içine alması muhtemeldir. Her ikisinin müşterek
bir çıkışı vardır. Makroskopik araştırmalar, gölde bol miktarda besleyici madde
olduğunu göstermiştir. Sazan, Akbalık ve Kefal gölde yaşayan başlıca
balıklardır. Bafra ovası Kızılırmak tarafından ikiye bölünmüş bir durumdadır.
Bu her iki bölümde de alüvyonlarla tam dolmamış çukurlar vardır. Bu çukurlarda
irili ufaklı bir çok göller oluşmuştur. Bunlar Karaboğaz Gölü, Balık Gölü, Dut
dibi gölü, Liman Gölü, Uzun Göl, Hayırlı Göl, ince Göl, Cernek Gölü ve Gıcı
Gölü dür.
Çarşamba
Gölleri:
Bafra ovasında olduğu gibi Çarşamba ovasında da bir çok göller oluşmuştur.
Bunlardan bazılarının oluşumu akarsu yataklarının değişmesi sonucu olmuştur.
Çarşamba ovasında, Dumanlı Göl, Akarcık Gölü, Akmaz Göl, Koca Göl Körırmak Gölü
Sarıklık Gölü ve Çilme Gölü bulunmaktadır.
Cernek Gölü : Bu göl Balık Gölü'nün
kuzeyinde Kızılırmağın doğu sahilinde yer alır. DSI'nin Kolmataj raporuna göre
göllerin alanı 590 hektardır. Göl seviyesi Karadeniz'den 60 cm . aşağıda, derinligi ise
takriben 1.60 m .dir.
Besleyici madde boldur. Gölde Akbalık, Sazan ve Kefal vardır.
Liman Gölü: Kızılırmak doğu sahilinde
Cernek Gölünün kuzeybatısında yer alır ve tahmini alanı 270 hektardır. 7 m . derinliğinde, tabanı ve
kıyıları kumdur. Sazan, Akbalık ve Kefal bulunur. Besleyici madde bol miktarda
bulunur.
Karaboğaz
Gölü:
Kızılırmağın batı sahillerinde yer alır. Göl genellikle 5-6 m . derinliktedir ve besleyici
madde bakımından zengindir. Kolmataj raporuna göre tahmini alanı 170 hektardır.
Sazan, Kefal ve Akbalık vardır.
Simenit Gölü: Terme İlçesinin kuzeyinde,
denize yakın yerde bulunan Simenit Gölü Terme Çayı'nın yatağını değiştirmesi
sonucu olmuştur. Deniz kabarması ile dolmuştur. Çevresi sazlık ve bataklıkla
çevrili olan bu gölde balıkçılık yapılmaktadır.
Akgöl: Simenit Gölü gibi Terme
Çayı'nın yatağını değiştirmesi ile oluşan bu gölde de çok sayıda balık
bulunmaktadır. Deniz suyunun basması ile balık varlığının çeşitliliği
artmaktadır.
Ladik Gölü: İlçe merkezine 10 km . uzaklıkta yer alan
Ladik Gölü, Ladik Ovasının doğusundaki çukurda oluşur. Bu gölde bol miktarda
balık bulunmaktadır. Elips biçiminde olan gölün uzunluğu beş, genişliği ise iki
kilometredir. Derinliği ise yer yer beş metreyi bulmaktadır. Göl suyu tatlı
olup, Akdağ'dan inen akarsularla beslenir. Çevresi sazlık olan gölde bol
miktarda Alabalık ve Turna balığının yanında kendine özgü bir cins (Tahta
Balığı) de bulunmaktadır.
2.11 Bölgenin
Turistik Değerleri
Turizm, ekonomik gelişmeyi, özellikle sanayileşmeyi
etkileyici, yurtiçi ve yurtdışı para-sermaye hareketlerini süratlendirir. Tabiat
örtüsünün elverişli olması, Kızılırmak ve Yeşilırmak Deltaları arasında
bulunuşu ili turizm açısından değerli kılmakta, Asya-Avrupa transit yolu
üzerinde bulunması, hava, deniz, demir ve karayolu ile Türkiye 'nin her
tarafına bağlantısının olması turizm açısından önemli bir konaklama merkezi
konumuna gelmesini sağlamaktadır.
Samsun'un merkezinde olduğu gibi ilçe ve köylerinde
de gezilip görülmeye değer çok sayıda tarihi ve turistik yerler mevcut olup,
yaz aylarında denizden ve kumdan yararlanılabildiği gibi kış aylarında da av
turizmi yapmaya müsaittir.
Yörenin Doğal Değerleri Samsun'da turizmin
vazgeçilmez üçlüsü denizin, kumun ve güneşin yanı sıra artık birçok insanda
tutku halini almış alternatif turizm aktivitelerinin gerçekleştirildiği
alanlarda bulunmaktadır. Yakakent'ten Terme'ye kadar uzanan sahil bandı
üzerinde çok güzel kuma sahip doğal plajlar denize girmek için idealdir.
Yakakent Çamgölü mevkiinde Çam ormanları ile kaplı yemyeşil tepeler masmavi
sulara inmektedir. Yakakent'te gün batımı görülmeğe değerdir.
Samsun termal turizm açısından da önemli merkeze
sahiptir. Havza ve Ladik kaplıcaları uzun yıllardan beri bilinen sağlık
merkezleridir. Havza 25 Mayıs termal tesisleri Kültür ve Turizm Bakanlığınca
Termal Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. Ladik'teki Hamamayağı kaplıcası
ise ülkemizdeki 1. Derecede önemli ve öncelikli kaplıca merkezlerindendir.
Radyoaktif özellik gösteren Ladik kaplıca suları
organizma üzerinde uyarıcı etki yapar. Bu nedenle bu suya ''Gençlik Suyu'' adı
verilir. Havza ve Ladik'teki kaplıca sularının başta romatizmal hastalıklar
olmak üzere, kadın hastalıkları, sinirsel hastalıklar, eklem hastalıkları ve
kireçlenme gibi hastalıkların tedavisinde olumlu etki yaptıkları tıbbi olarak
kanıtlanmıştır.
Samsun'un yaylaları da diğer yaylalar gibi; yeşili,
temiz havayı ve sessizliği özleyenler için idealdir. Samsun'dan yaylalara
ulaşmak oldukça kolaydır. Ladik-Akdağ yaylaları, Vezirköprü- Kunduz Dağı
yaylaları yazın başka kışın başka görünmeye değer özellikleri barındırırlar.
2.12
Bölgenin Tarihi Önemi
Samsun, Karadeniz'in kültürel gelişimini açıklayıcı
niteliklere sahiptir. Büyük anıtsal yapıların bulunmasının yanı sıra Bafra
(İkiztepe), Tekkeköy (delikli kaya) ve yörede yer alan tarihi kalelerin
yanında, kurtuluş savaşının ilk adımı olma özelliği taşımaktadır.
İkiztepe
Höyüğü:
Samsun İli, Bafra İlçesi'nin 7 km . kuzey-batısındaki
İkiztepe Köyü sınırları içerisinde yer alan höyük, dört yükseltiden
oluşmaktadır. Yaklaşık olarak 375 x 175m. ebadında bir alanı kaplamaktadır. Araştırmalar
sonucu Tepe I'de İlk Tunç Çağı I ve II ile Geçiş Çağı (Hitit Öncesi) kültürleri
tespit edilmiş, ayrıca İlk Tunç Çağı III'e tarihlenen bir nekropolün varlığı
anlaşılmıştır. Tepe II'de ise, İlk Tunç Çağı I ve II ile Kalkolotik Çağ kültür
kalıntıları gün ışığına çıkarılmıştır. Tepe III ve IV'de yapılan küçük
sondajlar sonunda bu bölgede İlk Tunç Çağı III kültürünün yaygın olduğu
anlaşılmıştır. Tepe I'de İkiztepe'nin son kültür katında tümülüs tipi 2 odalı
ve dromoslu bir anıt mezar yer almaktadır. Kesme taşlardan inşa edilmiş olan
mezarın koridorunda ele geçirilen ve İstanbul'da Trakya Kralı Lysimakhos (İ.Ö.
306-281) adına basılmış altın sikkeden bu mezarın Hellenistik Çağa ait olduğu
anlaşılmıştır.
1989 yılı kazı sezonunda ortaya çıkarılan iyi
korunmuş seramik fırını oldukça ilgi çekmektedir. Kazılarda taş veya kerpiç
temellere veya duvarlara rastlanmamasından İkiztepe'de yapıların ahşaptan inşa
edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. İkiztepe de yapılan arkeolojik kazılarda açığa
çıkarılan eserler Samsun Müzesi'nde bulunmaktadır.
Tekkeköy
Mağaraları:
Samsun'un 14. km . kadar doğusunda Tekkeköy İlçesi
sınırları içerisinde yer almaktadır. Fındıcak ve Çınarlı derelerinin suladığı
vadi boyunca yükselen kaya kitlelerinde büyüklü küçüklü oyuk ve mağaralar
vardır.
1941 yılında bir heyet tarafından yapılan kazı ve
araştırmalar sırasında, burada çok sayıda prehistorik mağara, sığınak ve düz
yerleşme yeri keşfedilmiş, Paleolitik çağa dek uzanan buluntular elde edilmiştir. Bu mağaralarda yaşayan Paleolitik Çağ insanı,
madeni tanımamış, bütün aletlerini taş, ağaç ve kemikten yapmıştır. Geçimlerini
avcılık ve toplayıcılıkla sağlamışlar, taşı yontmak suretiyle yaptıkları el
baltaları, mızrak uçları, kesiciler, kazıyıcılar gibi çeşitli aletleri
kullanmışlardır. Tekkeköy'de yapılan kazı ve araştırmalarda genellikle mezar
hediyesi olarak kullanılmış olan çanak-çömlek, küpe, bilezik, bıçak-kama,
okucu, toplu iğne vb. eserler bulunmuştur. Bu eserler biçimleri ve teknik özellikleri
ile Orta Anadolu seviyesinde olup, kemik aletler de Orta ve Batı Anadolu'daki
benzerlerine kıyasla daha ileri bir işçiliğe sahiptir. Çınarcık ve Fındıcak vadilerinin birleştiği
yerde ve her iki vadiye hakim durumda bulunan kaya kitlesi "Delikli Kaya"
adıyla bilinmektedir. Bu kaya kitlesinden çıkan basamaklar, teknik ve biçim
yönünden incelenmiş ve Delikli Kaya'nın bir Frig Kalesi olduğu anlaşılmıştır.
Tekkeköy buluntuları Samsun Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Bafra
Asarkale ve Kaya Mezarları Bafra İlçesi'nin 30 km . güneybatısında,
Kızılırmak Vadisi içerisinde ve Altınkaya Barajı yakınındadır. Asarkale,
Hellenistik Çağa ait olup savunma (korunma) amacıyla yapılmıştır. Anakayaya
oyularak yapılmış (3) adet mezarın da aynı döneme ait olduğu sanılmaktadır.
Anıtlar
Atatürk
Anıtı:
1928-1938 yılları arasında Avusturalyalı
Heykeltıraş Heinz Kreppl tarafından yapılmıştır. 19 Mayıs 1919’un anısına
yaptırılan bu anıtın kaidesinin dört bir tarafında Milli Mücadeleyi vurgulayan
figürler mevcuttur.
İlkadım Anıtı:
1981-1982 yılları arasında Heykeltıraş Hakkı
Atamalı tarafından yapılmıştır. Atatürk'ün doğumunun 100 yılında Samsun halkı
tarafından yaptırılan bu anıtın öndeki üçlü figürü, Atatürk ve
beraberindekilerin Samsun'a ilk ayak basışlarını simgelerken Kurtuluş
Mücadelesinin buradan başlatıldığını ifade etmektedir.
Müzeler:
Samsun
Arkeoloji ve Etnografya Müzesi:
Arkeoloji-Etnografya Müzesi'nin inşaatına 1976
yılında başlanmış ve 19 Mayıs 1981 günü ziyarete açılmıştır. Müze orta salon ve
simetrik olarak yapılmış iki yan salondan ibarettir. Orta salonda antik Amisos
kentinde ortaya çıkarılan Roma İmparatoru Alexander Severus (M.S. 222-235)
zamanında yaptırılan ve M.S. 5. yüzyıl sonlarında Bizans Döneminde tamir edilen
mozaik teşhir edilmektedir. Mozaik taban üzerinde çeşitli mitolojik sahneler
simetrik olarak işlenmiştir. Merkezde Akhilleus ve Thetis'in yer aldığı Troia
savaşı ile ilgili sahne, bu sahnenin dört köşesine yerleştirilmiş panellerde
mevsimleri simgeleyen portreler ve mevsimlerin arasındaki dikdörtgen panellerde
Nereidler ve deniz yaratıkları tasvir edilmiştir. Bu figürlü sahnelerden ayrı
olarak dikdörtgen bir panelde de kurban kesme sahnesi işlenmiştir. Söz konusu
mozaiğin kalan kısımları çeşitli geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiştir. Gene orta salonda antik Amisos kentinde
ortaya çıkarılan mezar odasında Müze Müdürlüğü'nce yapılan kurtarma kazısı
sonucunda ele geçirilen Amisos hazinesi sergilenmektedir. Bir erkek, bir kadın
ve bir kız çocuğuna ait olan altın takılar (taç, bilezikler, kolyeler,
gerdanlıklar, küpeler, düğmeler, elbise süsleri, yüzük vs.) müzenin en göz
alıcı eserleridir. Hellenistik Döneme ait bu eserler zamanın sanat ve
işçiliğini tüm ihtişamı ile göz önüne sermektedir. Yine bu bölümde Klasik,
Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait
sikkeler teşhir edilmektedir.
Orta salonun sağ tarafında yer alan salonda Samsun
ve çevresinde ele geçen Kalkolitik, İlk Tunç, Hitit, Hellenistik, ve Roma
Dönemlerine ait eserler kronolojik olarak sergilenmektedir. Bunlardan Bafra
İlçesi, İkiztepe Köyü'ndeki İkiztepe Höyüğü'nde İstanbul Üniversitesi'nce
yapılan sistemli arkeolojik kazılarda ele geçirilen Kalkolitik, İlk Tunç ve
Hitit çağlarına ait bronz, kemik, taş ve pişmiş toprak eserler ayrı bir önem taşımaktadır.
Bronzdan her iki yüzü kabartmalı mızrak ucu, İkiztepe halkının maden sanatında
ne kadar ileri bir seviyede olduğunu gösteren örneklerden biridir. Ayrıca
İkiztepe'de bulunan; İlk Tunç Çağına ait ameliyatlı kafatasları da müzenin
dikkat çeken bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu salonda sergilenen bronzdan
çıplak atlet heykeli (M.Ö. 5.yüzyıla özgü orijinalinin M.S. I.yüzyıla özgü
kopyası) müzenin en gözde eserlerinden biridir
Diğer yan salonda ise Samsun yöresinden müzeye
intikal etmiş olan etnografik nitelikte eserler; bindallılar, peşkirler,
cepkenler, para ve saat keseleri, el yazması Kuran'lar, süs eşyaları, silahlar,
mutfak eşyaları, halı ve kilim vb. eşyalar teşhir edilmektedir.
Müze bahçesinde Klasik, Roma, Bizans ve Osmanlı
dönemlerine ait eserler sergilenmektedir. Bunlardan pithoslar, lahitler,
steller, miltaşları, çeşitli mimarî parçalar ve kabartmalar müze
ziyaretçilerinin ilgisini çeken eserler arasındadır.
Atatürk
Müzesi:
Atatürk'ü anma derneğinin girişimleri ile 1968
yılında kurulmuş olup müzede Atatürk ile ilgili eşyalar, silahlar, kitaplar ve
fotoğraflar sergilenmektedir. Bina tamamen taş ve renkli mermerlerle inşa
edilmiş olup anıtsal ve etkili bir görünüme sahiptir. Renkli mermerden inşa
edilen müzenin ön cephesi havuz ve heykellerle süslenmiştir. Bina cephesine
yerleştirilen rölyef figürler Atatürk'ün Samsun'a çıkışını ve ulusal savaş
aşamalarını göstermektedir.
Samsun Eski Fuar alanı içinde 19 Mayıs Galerisi
olarak inşa edilmiş bulunan Atatürk Müzesi, 1 Temmuz 1968'de ziyarete
açılmıştır. Tamamen taş ve renkli mermerlerle inşa edilen müze binası anıtsal
ve etkili bir görünüme sahiptir. Ön cephesindeki basamaklar ve Kurtuluş
Savaşı'nı temsil eden kabartmalar binaya hareket kazandırmaktadır. Müzede
Atatürk'e ait 114 eser teşhir edilmektedir. Müzedeki eserler üç bölümde
sergilenmektedir. Giriş ve çıkış bölümlerinde Atatürk'le ilgili çeşitli
kitaplar, Atatürk'ün Samsun'a gelişinde çekilmiş kronolojik bir sıraya göre
düzenlenmiş fotoğraflar yer almaktadır. Samsunluların Atatürk'e armağan
ettikleri yöresel tütün yapraklarından oluşan bir tablo da müzede
sergilenmektedir. Arkadaki büyük salondaki vitrinlerde Anıtkabir Müzesi'nden
getirilen Atatürk'e ait şapka, kostüm, eldiven gibi giyim eşyaları ile
silahlar, bastonlar, yemek takımı vb. eşyalar sergilenmektedir. Orta salonun
çıkışında sağda; müzeyi ziyaret eden devlet erkânının ziyaretleri sırasında
istirahat ettikleri, ziyaretleri ile ilgili izlenimlerini yazılı olarak dile
getirdikleri bir bölüm yer almaktadır.
Arkeoloji ve
Etnografya Müzesi:
Samsun şehri dolaylarında Tekkeköy, Öksürük tepe,
Toramantepe, Bafra ikiztepe ve Cedit sırtlarında yapılmış olan kazılarda çıkan
tarihi eserlerin muhafaza edildiği bu müze, 1981 yılından bu yana faaliyet
göstermektedir. Bu müzede eski tunç çağı, Hitit, Helenistik, Roma, Bizans
Devirlerine ait çeşitli seramik, maden, cam ve mozaik eserler ile ziynet ve
mutfak eşyaları, el yazması kitaplar, işleme ve kilimler sergilenmektedir. Çok
sayıda lahit mezarlar da vardır. Amisos Hazineleri de bu müzede sergilenmektedir.
Gazi Müzesi:
İki katlı dar saçaklı bir yapıdır. Yapının alt katı
belediye tiyatrosu, üst katı müze olarak düzenlenmiştir. Müze Atatürk'ün
çalışma odası, yatak odası ve konferans salonu olarak kullanılmış üç odayı
kapsamaktadır. Odalarda Atatürk'ün kullandığı eşyalar ve fotoğraflar
sergilenmektedir. Gazi Müzesi, Samsun, Merkez, Kale Mahallesi, Mecidiye Caddesi
üzerinde yer almaktadır. İki katlı olan yapının dış duvarları yığma tuğla, iç
bölmeleri Bağdadî olarak yapılmıştır. Atatürk 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ilk
gelişinde Mıntıka Palas olarak bilinen bu binada 6 gün kalmıştır. Ulu Önder'in
Samsun'a ikinci gelişlerinde (20-24 Eylül 1924) Samsun halkı tarafından söz
konusu bina Atatürk'e hediye edilmiştir. Yine üçüncü (16-18 Eylül 1928) ve
dördüncü (22-26 Kasım 1930) gelişlerinde de Samsun halkı tarafından kendilerine
bağışlanan bu binada konaklamışlardır. Samsun Belediyesi tarafından Kültür
Bakanlığı'na devredilen binanın restorasyonu yapıldıktan sonra teşhir ve
tanzimi gerçekleştirilerek 8.11.1998 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Havza Atatürk
Evi:
Cadde üzerinde yer alan bina zemin kat üzerine iki
katlıdır. Atatürk 25 Mayıs 1919-12 Haziran 1919 tarihleri arasında Mesudiye
Oteli olarak bilinen bu binada çalışmalarını sürdürmüştür. Atatürk'ün kaldığı
oda, binanın ikinci katındadır. Bugün müze olarak işlev gören bina Özel İdare
Müdürlüğü tarafından Kültür Bakanlığı'na devredilmiştir.
Camiler:
Büyük Cami:
Batum'lu Hacı Ali Efendi tarafından 9 Eylül 1884
tarihinde yaptırılmıştır. Sultan Abdulaziz' in annesi tarafından onarıldığı
için Valide Camii de denir. Cami kesme taştan yapılmış olup, iki minarelidir.
Büyük ana kubbe çevresinde küçük kubbeler şeklinde imar edilmiştir. Kubbe
kasnağı dışarıdan sekizgen, içten dairevi olup, bitki ve geometrik şeklilerle
süslüdür.
Pazar Camii:
14. Yüzyılda İlhanlılar tarafından yapılmış olan
cami 1819 yılında da onarım görmüştür. Dikdörtgen şeklinde imar edilen caminin
üzeri ahşap çatı ile örtülüdür. Mihrabı üç yüzlü ve mihrap nişi kavislidir.
Yalı Camii:
1312 yılında Sadık Bin Abdullah tarafından
yaptırılmıştır. Sekizgen bir kasnak üzerine oturan tronoplu bir kubbeye sahip
olan caminin kubbesi kiremit ile örtülü, içi ve dışı taş ve tuğla ile örülüdür.
Küçük bir minareye sahiptir.
Türbeler:
İsa Baba
Türbesi:
Anadolu'nun fethi sırasında şehit olan isa Baba ve
diğer Türk mücahitlerin mezarlarını ve küçük bir mescidi ihtiva eden kare
şeklinde bir türbedir. 1815 yılında Haznedarzade Süleyman Paşa'nın torunu
Memduh Bey tarafından onarılmıştır.
Şeyh Seyyid
Kutbittin Türbesi:
Büyük islam alimi Abdulkadir Geylani Hazretlerinin
torunu şeyh Seyyid Kutbittin'in bulunduğu bu türbe ve yanındaki mescidin 700
yıllık bir geçmişi olduğu tahmin edilmektedir. Kütahya çinileriyle süslenmiş bu
eser yöre halkının ilgi duyduğu dini ziyaret yerlerindendir.
Kılıçdede
Türbesi:
Kılıçdede'nin Seyyid Kutbittin ve isababa ile
beraber Samsun'a geldikleri ve Selçuklu Savaşlarında bulundukları
söylenmektedir. Savaşta şehit düştükleri yerde de türbeleri bulunmaktadır.
Kiliseler:
İtalyan Katolik Kilisesi: 1885 yılında yaptırılan
kilise bir rahip ile çalışmalarını sürdürmekte olup, ziyarete açıktır.
Sivil Mimari
Örnekler:
Taşhan:
Sivil Osmanlı Mimarisinin güzel bir örneği olan bu
eser, 17. yy. sonlarına doğru inşa edilmiştir ve iki katlıdır.
Bedestan:
Genç Osmanlı devrine ait olan bu eser, bugün
Bitpazarı adı ile anılan antika ve eski eşyaların satıldığı yerdir.
Eski Belediye
Binası:
Eski Belediye Başkanlarından Merhum Gebilizade
Necip Bey tarafından 1913-1914 yılları arasında yaptırılan binanın dışyüzü Ünye
Taşı ile kaplanmış ve yontma ve süsleme sanatının güzel bir örneğini teşkil
etmektedir.
2.13 Meteorolojik Parametreler
İklim:
Samsun genellikle ılıman bir iklime sahiptir. Ancak
sahil şeridinde iç kesimlerde iklim iki ayrı özellik gösterir. Sahil şeridinde
(Merkez ilçe, Terme, Çarşamba, Bafra, Alaçam, 19 Mayıs, Tekkeköy) Karadeniz
ikliminin etkileri görülür. Bunun için sahil şeridinde yazlar sıcak, kışlar
ılık ve yağışlı geçer. İç kesimler (Vezirköprü, Havza, Ladik, Kavak, Asarcık ve
Salıpazarı) yüksekliği 2000 m .'yi
bulan Akdağ ve 1500 m .'yi
bulan Canik Dağlarının etkisi altında kalır. Burada dağların etkisinden kışlar
soğuk, yağmur ve kar yağışlı, yazlar ise serin geçer.
Rüzgar :
Samsun kuzey rüzgarlarına devamlı olarak açıktır.
En şiddetli esen rüzgarın yönü güney-güneybatı olup bu rüzgar Aralık ayında
esen kıble rüzgarıdır. Karayel, Yıldız ve Poyraz güneydoğudan esen keşişleme,
güneyden esen Kıble ve Lodos rüzgarları Samsun bölgesini etkisi altına alır. Bu
rüzgarın iklim üzerinde büyük etkisi vardır. İl en çok güneybatıdan esen Lodos
rüzgarını alır. En hızlı rüzgar yönü ise kuzey batıdır. Kuzeybatı rüzgarının
hızı saniyede 31.2 m .'ye
kadar ulaşabilmektedir. Ortalama rüzgar hızı 2 m/sn olmaktadır.
Basınç:
Hava basıncı yer yüzündeki havanın hareketli veya
hareketsiz olmasını önemli ölçüde etkiler. Yüksek basınç şartlarının olduğu bir
alanda hava devamlı çökelme eğilimindedir. Bu yüzden kirli hava yükselip
dağılamaz. Yüksek basınç sahaları hava kirliliği bakımından olumsuz şartlar içerir.
Alçak basınçlarda ise hava hareketleri yükseltici özellik gösterdiğinden bu
hareket türbülans yolu ile kirli havayı atmosferin üst katlarına taşıyarak
yüksek katlarda dağılmasını sağlar. Alçak basınç sahaları hava kirliliğinin
dağılması açısından önemlidir.
Sis ve Nem:
Samsun'da yıllık ortalama bulutlu gün sayısı
189'dur. Açık gün sayısı ise 58 gün olmaktadır. Kapalı gün sayısı 119 gündür.
Kapalı gün sayısı ortalaması 10 gündür.
İlde nispi nem oranı ülke ortalamasının hayli
üzerindedir (% 75). İlkbahar mevsimi en yüksek nem oranına sahiptir (% 79.2).
Kış mevsiminde en düşük nem oranı % 65. 7 olmaktadır. Sonbahar ve yaz aylarında
nispi nem oranları ise 73.8 ve 75.1 dir.
Sıcaklık:
Sıcaklık ve yağış yönünden Samsun hiç bir bölgeye
benzemez. Samsun ili sıcaklık ve yağışlar açısından Doğu ve Batı Karadeniz
iklimine benzemektedir. Yağışı Doğu Karadeniz Bölgesine göre az, sıcaklık
ortalaması açısından ise yüksektir. İlin iç kesimleri ise deniz etkisinden uzak
olduğu için daha soğuktur. Kıyı kesiminde ise kışlar ılık, ilkbahar sisli ve
serin, yaz mevsimi ise kuraktır.
Yıllık ortalama sıcaklık 14.3°C dir. Yıllık
ortalamalarına göre en sıcak geçen ay Temmuz (23.7°C ), en soğuk geçen ay
(Mart 5.9°C )
dir. Yaz aylarında deniz suyu sıcaklığı 20°C üzerindedir. Güneş, Temmuz ve Ağustos
aylarında çok etkilidir. İlin sahil kesiminde ölçülen sıcaklıklar ile sahilden
10-15 km
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder