13.3 İhale
Şartları ve Hukuki Süreç Bakımından Değerlendirme
a) Yüklenici firmalar Cengiz İnşaat Sanayi AŞ. İle
Bartın- veya Cide‘de, Aksa Enerji Üretim A.Ş. ile ise Fethiye-Dalaman’da Mobil
Santraller kurulması konusunda 26.01.2001 tarihinde İdare ile anlaşma
imzalanmıştır. Sözleşmenin imzasından sonra kamuoyunun tepkisi nedeniyle bu santrallerin Bartın veya Cide,
Fethiye-Dalaman’da kurulması zorlaşmıştır. Bu aşamada hiç gereği olmadığı ve
kendisinden bir talepte bulunulmadığı halde Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı,
31.05.2001 tarih ve 545 sayılı yazı ile Enerji Bakanlığına başvurarak Bartın
veya Cide’de konuşlandırılması kesinleşen ve Cengiz İnşaat tarafından kurulması
öngörülen mobil santralin Samsun’da konuşlandırılması halinde, gerek yer seçimi
gerekse alt yapı hizmetleri yönünden yardımcı olunacağını belirtmiş ve
Samsun’da çevre felaketine yol açacak olan santralin Samsun’da
konuşlandırılması için kapıyı aralamıştır.
Esasında Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı sadece
Bartın veya Cide’de Cengiz İnşaat tarafından kurulması düşünülen santrali
Samsun’a davet etmiş ise de, onun araladığı kapıdan Aksa Enerji tarafından
Fethiye-Dalaman’da kurulması düşünülen santralin de Samsun’a konuşlandırılması,
bir emrivaki olarak ortaya çıkmıştır.
Belirtildiği üzere Bartın veya Cide ve
Fethiye-Dalaman’da konuşlanmasına karar verilen ve buna göre sözleşmeleri
imzalanan santrallerin konuşlandırma yerinin Samsun olarak değiştirilmesinin
hangi mücbir sebepten kaynaklandığı izah edilememektedir. Her ne kadar EÜAŞ
Yönetim Kurulu’nda Samsun Büyükşehir Belediye Başkanının yukarıda belirtilen
yazısı bir talep ve istek gibi değerlendirilip, yer değiştirme kararı öyle
verilmiş ise de, santralin kurulduğu yerin Büyükşehir Belediye hudutları
dışında olması, Tekkeköy İlçe Belediyesi hudutları dahilinde bulunması
nedeniyle bahis konusu yazının, bir gerekçe olarak kabul edilmesini, mantıksal
bir çelişki olarak görmekteyiz.
Komisyonda
yapılan görüşmeler sırasında yapılan ihalelerin “en uygun teklifi veren”
firmalara verildiği, EÜAŞ yetkilileri tarafından belirtildiği gibi, komisyona
gönderilen dosyalarda da bu beyanlar ileri sürülmektedir. Ancak komisyon tüm
çabasına rağmen en uygun teklifin ne olduğunu tespit edemediği gibi ihaleye
hangi firmaların iştirak ettiğini, ihaleyi kaybeden firmaların ne teklif
verdiğini, kazananların teklifinin ne olduğunu tespit etmeye muvaffak
olamamıştır. Bu konuda tatmin edici bilgi ve belgeler komisyona gönderilmemiş
ve bu yöndeki şüpheler izale edilmemiştir.
b) Enerji İhtiyacı olduğu ileri sürülerek yer
seçimi yapılan ve ihale şartlarının son
derece uygun olduğu belirtilen Dalaman ve Bartın da kurulması öngörülen iki
ayrı santralin daha sonra çeşitli argümanlarla Samsun’da konuşlandırılmasının
tesadüfi olmadığı, yüklenicileri korumaya yönelik siyasi tasarruflar olduğu
intiba uyanmaktadır. Hukuki boşluk yaratılıp insan ve çevre sağlığını hiçe
sayarak gerçekleştirilen bu tasarrufların, yüklenici firmalara sağlayacağı
muhtemel avantajların, dikkatle incelenmesi ve irdelenmesi gerekmektedir.
c) Bakanlar Kurulunun 16.03.1998 tarih ve 98/10286
sayılı kararı ile EÜAŞ’a, Mobil Santral’in konuşlandırılma yerlerinin tespiti
ile, bu yerlerde konuşlandırılacak mobil santrallerin, kiralanması ve hizmet
alımı yolu ile işletilmesi yetkisi verilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere her iki yüklenici firma
ile yetkili idare EÜAŞ arasında 26.01.2001 tarihinde bu santrallerin 100’er
Me***** gücünde olmak üzere Bartın veya Cide ve Fethiye-Dalaman’da yapımı ve
konuşlandırılması sözleşmeye bağlanmıştır. Bakanlar Kurulu Kararında ihtiyaç,
sistem yükleri ve diğer açılardan uygun şartların bulunması şartıyla
bildirilmekle birlikte tespit edilen yerin değiştirilmesine dair bir yetki
verilmemiştir.
26.01.2001 tarihinde sözleşme imzalandıktan sonra
aradan 10 ay geçmiş ve EÜAŞ Yönetim Kurulu, kanaatimize göre Bakanlar Kurulu
tarafından kendisine verilen yetkinin sınırlarını aşarak ve Samsun Büyükşehir
Belediye Başkanının yazısını gerekçe göstererek Samsun 1 ve Samsun 2 Mobil Santrallerinin,
Samsun-Tekkeköy İlçesi hudutları içinde konuşlandırılmasına 10.10.2001
tarihinde karar vermiştir.
Bu süreç devam ederken, santrallerin konuşlanacağı
yer arayışına gidilmiş ve Özelleştirme İdaresi devreye girerek 24.12.2001
tarihli yazı ile santrallerin konuşlanabileceği en uygun arazi olarak Karadeniz
Bakır İşletmeleri’ne ait arazinin olduğunu bildirmiş ve Özelleştirme Yüksek
Kurulu’nun 31 Ocak 2002 tarih ve 24657 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı
ile 3 parsel ifraz olunarak her iki firmaya satılmıştır.
Olayların kronolojik gelişmeleri göz önüne
alındığında sihirli bir gücün bu yüklenici firmaların önündeki tüm engelleri
kaldırdığı açıkça görülmektedir. Bu konuda planlı ve organize bir eylemin
varlığından ve bu firmaların dönemin siyasi iradesi tarafından özellikle himaye
gördüğünden kuşku duymamak mümkün değildir.
13.4 Hukuki
Değerlendirme
98/10286 sayılı Bakanlar Kurulu kararının amacı,
ülkenin Enerji sıkıntısı çekilen yörelerinde mobil santrallerin kurulması yolu
ile yöresel elektrik açığının giderilmesine yöneliktir. Bu amaca istinaden o
zamanki adı ile TEAŞ tarafından elektrik sıkıntısı çeken Fethiye-Finike ve
Bartın veya Cide’nin de içinde bulunduğu dört bölgede ihtiyaç tespit edilerek
sözleşmeler yapılmıştır.
Ancak, daha sonra söz konusu mobil santrallerin
Samsun iline kaydırılmasına ilişkin idari işlemin tesisinde sebep, maksat ve
amaç yönünden hukuka uygun bulunmamaktadır. Zira Samsun ilinde böyle bir enerji
açığı söz konusu değildir.
Yeşilırmak ve Kızılırmak nehirlerinin deltalarında
yer alan Bafra ve Çarşamba Ovaları arasındaki her türlü tarıma elverişli arazi
üzerindeki bitki örtüsü, mevcut sanayi tesislerinden kaynaklanan kirlilikten
dolayı yeterince zarar görmekte iken, buraya kurulan söz konusu santraller
mevcut kirliliği tetikleyici unsur oluşturmuştur zira samsun ve çevresi hava
kirliliğinin en yoğun olduğu illerimizden birisi durumundadır. İnsan sağlığı ve
çevre açısından büyük tehlike oluşturan bu durumun dikkate alınmayarak yeni
kirletici unsurlara fırsat verilmesi kamu zararının doğmasına neden olmuştur.
TEAŞ, yüklenicisi farklı iki tüzel kişi olan 100 MW
gücündeki iki santralin samsun ilinde birbirine bitişik iki parselde
konuşlandırılmasına izin vermek suretiyle kanuna karşı hile işlemiştir. Genel
Hukuk İlkeleri açısından yoklukla malûl bu işlemin devam etmesi hukuka uygun
değildir. Kaldı ki 2 km
yakınında bulunan Mavi Akım Doğalgaz Boru Hattı göz önünde bulundurularak çift
yakıt veya doğalgaz kullanılacak şekilde sözleşmeye yeni bir hüküm ilave
edilmemiştir.
Nitekim Ankara 10. İdare Mahkemesinin 10.10.2001
tarihli 3/6-3/7 sayılı TEAŞ Yönetim kurulu kararına ilişkin yürütmeyi durdurma
kararının gerekçesinde de özetle “TEAŞ Yönetim Kurulu kararı ile her biri 100
MW kapasiteli iki eş üniteden oluşan mobil santralin aynı eko sistem içinde ve
150 MW üzeri bir güç santrali olacağı ve ÇED yönetmeliği 23. Md. de ; Kurulu
Gücü 150 ve üzeri olan termik güç santrallerinde ÇED sürecinin uygulanacağı,
gerek ÇED yönetmeliğine geçici bir madde eklenmesi gerekse çevre mevzuatı ile
ilgili diğer yönetmeliklerde yapılan değişiklikler dikkate alındığında amacın,
mobil ve yüzer santrallerin konuşlandırılacak yer, tesis, üretim aşamasında
çevre mevzuatı ile ilgili hükümlerin 31.12.2002 tarihine kadar uygulanmamasını
sağlamak olduğu ve mevzuatın askıya alınıp bertaraf edildiği açıktır. Bu
nedenlerle TEAŞ Yönetim Kurulu kararında “Çevre Mevzuatına, kamu yararına ve
Hukuka uygunluk görülmemiştir” denilerek
yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Bu karara karşı ilgili idare tarafından
yapılan itiraz Bölge İdare Mahkemesi tarafından 02.07.2003 tarihinde
reddedilmiştir.
Ayrıca; iki ayrı tüzel kişi tarafından işletilen
santraller sunum esnasında, hazırlanan dokümanlar ve duvardaki üretim akım
şemasında tek tüzel kişilik görüntüsünde sunulmuştur. Her iki santralin denizdeki tek bir boru
hattından yakıt aldığı da mahallinde yapılan incelemede tespit edilmiştir.
Sözleşmeler incelendiğinde; Yüklenici firmaların
her birinin, tek bir santral için 75.000.00 $ yatırım yaptıkları ve her ay
77.000.000 KWH elektrik enerjisi üretme taahhüdünde bulundukları, ilgili
idarenin de (EÜAŞ) beş yıllığına bu elektriği satın alma garantisi verdiği,
bunun da maliyetinin toplam 231.264.000 $ olduğu görülmektedir. Ancak ne yazık ki
bugün santraller enerji fazlalığı gerekçesiyle %10 kapasite ile çalıştırılmakta
ve Devlet her iki santrale kira bedeli olarak her ay, ayrı ayrı 1.200.000 $
civarında para ödemek zorunda bulunmaktadır. Bu durum gerek özel sektör,
gerekse Devlet açısından son derece üzücü bir tablodur.
Kamu kaynaklarının plansız ve programsız bir
şekilde harcanmasına sebep olan veya göz yumanların cezasız kalması kamu
vicdanını rahatsız ettiği gibi, toplumun devlete, devlet görevlilerine,
siyasetçilere ve adalete olan güvenini de sarsmaktadır.
Ülkenin ekonomik ve sosyal durumunun bozulmasının
asıl sebeplerinden biri de, dışardan borç alarak kullanmadığımız elektriğe
yüksek fiyatlarla alım garantisi vererek Devleti borç altına sokacak isabetsiz
yatırımlarda bulunulmuştur.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
a) Projenin ihale safhasında görevli bulunan,
dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Cumhur ERSÜMER’in,
b) Yer değişimi safhasında görevli bulunan, dönemin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Zeki ÇAKAN’ın, eylemleri ile kamusal
zarara sebebiyet verdikleri kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle;
Türk Ceza Kanunu’nun (T.C.K.) 240. cı maddesinde
yazılı “Görevi Kötüye Kullanma” suçuna eylemleri ile sebebiyet veren yukarıda
isimleri yazılı Bakanların sorumluluk derecelerinin tespiti ve gereği için
Anayasanın 100. cü ve TBMM İçtüzüğünün 107 ve 110. nuncu maddeleri gereğince
Meclis Soruşturma Komisyonu kurulması,
Siyasiler dışında; 04.08.2000 tarih ve 47-374
sayılı, 24.11.2000 tarih ve 82315 sayılı ve 10.10. 2001 gün ve 3/6-3/7 sayılı
TEAŞ (EÜAŞ) Yönetim Kurulu Kararları (Ek-17) altında imzaları bulunan kamu
görevlileri hakkında da T.C.K 240. cı
maddesine muhalefet suçundan gerekli tahkikatın yapılması için Ankara Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda
bulunulması,
Her ne kadar Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı’nın
yetkisi ve görevi olmadığı halde, İdareye yazı yazarak, Samsun için çevre
felaketine yol açabilecek bu santrallerin Samsun’a gelmesi konusunda etken
olduğu anlaşılmış ise de; bu konuda yetkisi olmadığı bu yazının gereğine
İdarenin uyma zorunluluğu bulunmadığı anlaşılmakla, adı geçen hakkında fiilinin
suç oluşturmadığı düşünüldüğünden, soruşturma açılmasına gerek görülmediği,
sonuç ve kanaatine oy birliği ile varılmıştır.
KAYNAKLAR
1- Samsun
Valiliği, İl Çevre Müdürlüğü, “Samsun İli Çevre Durum Raporu”,1999
2- DPT,
“Araştırma Komisyonuna sunulan rapor ve tutanaklardaki görüşleri”, 2003
3- Kırsal
Çevre ve Ormancılık sorunları Araştırma Derneği, “Türkiye’nin Tabiatı Koruma
Alanları”,2000
4- TÜBİTAK
Tarafından Hazırlanan Emisyon Raporu,2003
5- Türk
Mühendis mimar Odaları Birliği, TMMOB “Samsun Mobil Santral Dosyası”,2003
6- DS,
“Çarşamba Ovası Sulama ve Drenaj Projesi, İçme Suyu Barajı HES’ler
Projeksiyonundan Mobil Santralin Çevre, İnsan Sağlığı ve Enerji İhtiyacı Üzerine
Kurum Görüşü”,2003
7- ENVY,
Enerji ve çevre yatırımları A.Ş. “Samsun Dizel Jeneratörlü Enerji Üretim
Projesi”, 2002
8- Devlet
Denetleme Kurulu’nun Raporu, 2003
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder