/Yeşim AKAR
Bir grup kuşun gökyüzünde süzülüşünü seyre dalıyorum, Güneşin kızıllığı denize yansırken…
Bu sabah; Samsun sahilinde, bir grup kuş bütün edasıyla gökyüzünde dans ediyordu. Görseniz, ne kadar güzel bir manzara. İnsan huzur buluyor. Özgürlüğün simgesi haline gelen kuşlar özgürlük naraları atarmışçasına dans ediyordu. Tepeden süzülen güneşin ışıkları, denizin maviliği insanı bu diyardan alıp başka diyarlara götürmeye yetiyor…
Yeşilin ve mavinin buluştuğu Samsun… Ne yazık ki; değeri bilinmeyen Samsun. Kendisini dışarıya tam anlamıyla tanıtamamış, tanıtılmamış olan canım Samsun.
Bu günlerden en çok şu cümleleri duyuyorum çevremdeki insanlardan; ‘Samsun’da hayat yok, Samsun’da yaşanmaz.’ İnsanların bakış açıları hep aynı Samsun’a karşı. Güzelliklerini göremediğimiz, gösteremediğimiz ya da şöyle söyleyeyim; bir çok imkan sağlanabilecek konum ve yapıya sahip olan Samsun’umuzun bu kadar içe dönük bir şehir olması üzücü.
Geçmiş tarihimize baktığımızda Samsun’un ne kadar gerilediğini hepimiz anlayabiliriz. Konun açısından, doğal zenginlikler açısından, deniz yönünden bir çok alternatif sunabilecek bir yapıdayken, Samsun ne yazık ki gerilemeye, göç vermeye mahkum bırakılmış. Sahip çıkılamamış Samsun’a. Şimdi bu konuda tek düşündüğüm, gerçekten yapılmakta olan ya da yapılacak olan projeler Samsun’u ne kadar ileriye taşıyabilecek? Bunu hep birlikte yaşayarak göreceğiz.
İçinde bulunduğumuz çağ; tüketim çağı. Her şey o kadar çabuk tüketiliyor ki; sevgilerimiz, aşklarımız, mutluluklarımız… Üretmeden tüketen insanlar olduk çıktık. Yaşam şartlarının zorluğu içerisinde sıkışıp kalıyoruz. Geriye ne kalıyor peki bizden? Mutsuz, isteksiz, üzgün, yüzü gülmeyen; gülemeyen, umutları olmayan bireyler. İşte bunlar kalıyor geriye. Peki, bizden sonra ki nesillere ne bırakacağız? Makineleşmiş bir kalp mi, yoksa SOMURTAN FOTOĞRAF KARELERİ mi?
Tüketim çağında en çok istek duymamız gereken duydu sanırım SEVGİ olmalı. Sevgi her şeyin temelidir ya, sanırım ancak sevgilerimiz büyürse zorlukların üstesinden gelebiliriz. Sevgi toplumu olabilirsek gülümseme yetimizi yeniden kazanır, umutlarımızı yeniden besleyebiliriz.
Kim ne derse desin; ben gökyüzünü seyretmeye devam edeceğim, denizi, dağları, kuşları yoldan geçen insanları ve sevgi duygumu hiç kaybetmeyeceğim. Samsun’a ve yaşama dair…
Benim hayatımda hep GÜLEN FOTOĞRAF KARELERİ yer alacak. Umarım sizin için de öyle olur…
Umut yelkenlilerimizi denizin derinliklerine mahkum etmeyelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder