BANDIRMA VAPURUNUN KAPTANI ZİNCİDERELİ İSMAİL HAKKI DURUSU İDİ
/S.Burhanettin AKBAŞ
Şifreli bir 19 sayısı, koskoca bir milletin hayatını değiştirdi. Bu üç tane 19 idi: 19 Mayıs 1919. Bu tarih, büyük milletimizin makus talihinin döndüğü, Türk Milli Mücadelesi’nin önemli bir tarihiydi. 16 Mayıs 1919 İSTANBUL
Mustafa Kemal Paşa, Yıldız’da Hamidiye Camii’ndeki Cuma Selâmlığı’ndan sonra Mahfil-i Hümayun’da Padişah Vahdettin tarafından kabul edilmiştir. Cuma Selâmlığı’ndan sonra Şişli’deki evine dönmüştür.
Annesi ve kız kardeşine veda etmiştir.
Bandırma vapurunun Kızkulesi açıklarında aranmasını takiben düşman zırhlıları arasından geçerek İstanbul’u terk ederken, güvertede arkadaşlarına: ”-Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silâh kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız madde! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, Anadolu’ya ne silâh, ne cephane götürüyoruz; biz ideali ve imanı götürüyoruz!” demiştir.
Mustafa Kemal Paşa’nın gece Bandırma vapuru kaptanı İsmail Hakkı Durusu’ya direktifi: “Düşman devletlerinin herhangi bir vasıtasının gadrine uğramamak için sahile yakın bir rota tutunuz! Şayet kesin tehlike görürseniz gemiyi karaya, en yakın sahile oturtunuz!
17 Mayıs 1919 İNEBOLU
Bandıma vapuru saat 23.00 sularında İnebolu’ya gelmiştir. Şiddetli fırtına sebebiyle Mustafa Kemal ve arkadaşları karaya çıkmaksızın yolculuğa devam etmişlerdir Mustafa Kemal’e verilen müfettişlik ile ilgili talimat Vükelâ Meclisinde kabul edilmiştir.
18 MAYIS 1919 SİNOP
Bandırma vapuru saat 12.00 sularında Sinop Limanı’na girmişti. (Şiddetli fırtına sebebiyle Mustafa Mustafa Kemal Paşa karaya çıkmamış, ancak Üsteğmen Hikmet (Gerçekçi) Bey’i, gemiye yanaşan bir sandal aracılığıyla kıyıya göndererek, Samsun’daki Tümen Komutanlığı’na (gelmekte olduklarını bildiren) bir telgraf çektirilmiştir, müteakiben yola devam edilmiştir.
Mustafa Kemal Paşa’yı karaya davet eden Sinop Mutasarrıfı’na Bandıma vapurundan gönderdiği kartta: “Sinopluların hakkımda gösterdikleri duygulara teşekkür ederim. Rahatsızlığım dolayısıyla davetlerine uyamadığımdan üzgünüm. Kendilerine selâm ve sevgilerimin iletilmesini rica ederim.” demiştir.
İSMAİL HAKKI DURUSU, BANDIRMA VAPURUNUN KAPTANIYDI
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve arkadaşlarını Bandırma Vapuru ile Samsun’a götüren Kayserili Kaptan İsmail Hakkı Durusu idi.
İsmail Hakkı Durusu, Kayseri Zincidere doğumlu… Hakkı Kaptan, hicri 1287 (miladi 1871) de Zincidere’de doğmuştu. İsmail Hakkı Kaptanın soy kütüğünü araştıran Zincirdere Belediye Başkanı Mustafa Aksu, Kaptanın Zincidereli Posluoğlu Ailesine mensup olduğunu Osmanlı kayıtlarından bulmuştur. Babasının adı Hacı Ahmet, annesinin adı da Hatice… Zincidere’de İslam Mahallesinde oturmakta imişler. Başkan Aksu ile Zincidere’de Irmak sokakta bulunan bu viran evi de görme şansımız oldu. Lakin evden sadece birkaç temel kazıntısı kalmış geriye.
Başkan Aksu, elindeki Osmanlıca belgeyi yeminli tercüman Kadir Abdüsselamoğlu’na okutmuş ve Talas Nüfus Müdürü Fevzi Küçükoğuzsoylu da tasdik ettirmiş
KAYSERİLİ İSMAİL HAKKI KAPTAN, KAYSERİ VAPURU’NDA DENİZCİLİĞE BAŞLAMIŞ
İsmail Hakkı Kaptanın babası Hacı Ahmet de denizci ve aynı zamanda kaptan imiş. İsmail Hakkı, 1891’de Heybeliada Mekteb-i Funun-u Bahriye-yi Şahane’ye (Denizcilik Okulu) bağlı olan Tüccar Kaptan Mektebi’nden mezun olmuş. 1892 yılında Kayseri Vapurunda stajyer kaptan olarak göreve başlamış. Çeşitli gemilerde zabitlik (subaylık) yaptıktan sonra 01.04.1915’te Osmanlı Seyri Sefain İdaresi’nin “Doğan” vapuru kaptanlığına atanmış.
İsmail Hakkı Durusu, 01.05.1919’da Bandırma Vapurunun kaptanlığına atanarak Ulu Önder Atatürk’ün Milli Mücadeleyi başlatmasında katkısı olan kişilerden biri olmuştur.
1922 yılında emekli olmuştur.
İSMAİL HAKKI DURUSU’NUN ZİNCİDERE’DEKİ SECERESİ
İsmail Hakkı Kaptan’ın bilinen ilk dedesi Posluoğlu Ailesinden İbrahim’dir. Babası ise, Kaptan Hacı Ahmet’tir. Hacı Ahmet Kaptan’ın da Hasan isimli bir kardeşi varmış.
Hacı Ahmet Kaptan’ın da iki oğlu olmuştur. Birisi İsmail Hakkı (Durusu) diğeri de Aziz’dir. İsmail Hakkı Durusu’nun doğum tarihi 1871’dir.
İsmail Hakkı Durusu, Fatma Hanım’la evlenmiş ve bir kızları olmuş, başkaca evlatları olmamıştır. Kızının adı Safiye Ulugöl… Safiye Hanım’ın üç çocuğu olmuştur. Bunlar Prof.Dr.Lemi Ulugöl (1925 doğumlu ve 1985’te vefat etmiştir), Nejat Ulugöl ve Makine Mühendisi Bilgin Ulugöl’dür. Şu an İstanbul’da oturuyorlar.
1940 yılında vefat eden İsmail Hakkı Durusu’nu Feriköy Mezarlığına defnedildi. Eşi Fatma Hanım da 1947 yılında vefat etti ve aynı mezarlığa defnedildi.
İSMAİL HAKKI DURUSU, 19 MAYIS 1919’U ANLATIYOR
Atatürk’ü Samsun’a götüren Bandırma vapurunun kaptanı İsmail Hakkı Dursun’un o güne ait hatıratı da şunlardır:
“1919 tarihinde Bandırma Vapuru ile Atatürk’ü İstanbul’dan alıp Samsun’a götürdüğümüz sefere gerek hareketimizden evvel gerekse yolda şahit olduğum ahvalden hatırıma gelenler aşağıya yazdım:
Hareketimizden bir gün evvel Paşa beni idareden Harbiye’deki dairesine çağırtmıştı. Gittim ve kabul buyuruldum. Sureti hareketimize dair bir takım izahatte bulundular. Lazım gelen cevapları verdim. Ertesi gün de öğle üzeri hareket edileceğini ve geminin hazır bulundurulmasını emir buyurdular. Filhakika o gün zev-alde gemiyi teşrif ettiler. Kontrol heyeti geldi. Hemen hareket edebileceğimizi söylediler. derhal hareket ettik. Boğaz4dan çıkarken müthiş bir fırtınanın icrayı hüküm etmekte olduğunu gördük. Ne kadar şiddetli fırtına olursa olsun, yolumuz devama karar vermiştik. Maiyetlerindeki zevatı deniz tutuyor ve herkes birer birer kamaralarına yatıyorlardı. Maamafih Paşa bir köşeye dayanmış oturmakta ve kendilerinde fıtri bir haslet olan harikulbeşer metaneti kalbiyelerinin asarı olarak bilafütur ve daimi bir tefekkür içerisinde bulunmakta idiler. Son hızımız olan yedi mil ile Karadeniz’in biaman dalgaları arasında yuvarlana yuvarlana İnebolu ve Sinop’a uğrayarak bin türlü müşkülat içerisinde bir gün şafak vakti Samsun’a vardık. Ondan sonra vukua gelişen halatı kendileri daha iyi bilirler. On dokuz sene sonra o mesut seferimizi bu kadar hatırlayabildim.
İşte Bandırma Vapuru süvarisi İsmail Hakkı Durusu bunları anlatmıştır.
ATATÜRK İKİ DEFA İSMAİL HAKKI KAPTAN’I YANINA ÇAĞIRMIŞ
Atatürk, İsmail Hakkı Kaptan’ı unutmamıştır. Atatürk, 1 Temmuz 1927’de Cumhuriyet’in ilanından sonra ilk kez İstanbul’a ayak bastığında Bandırma Vapuru’nun kaptanı İsmail Hakkı Bey’i Dolmabahçe Sarayına çağırtmıştır. İsmail Hakkı Bey, Atatürk’ün bu davetine icabet etmemiş, gerekçesini de bu hizmetine karşılık para veya ihsan istediğinin zannedilmesinden endişe duyduğunu belirterek anlatmıştır. İstanbul’da zor ekonomik koşullar içerisinde yaşayan İsmail Hakkı Bey, Atatürk’ün ikinci davetinde ise hasta olduğu olduğu için bu davete katılamamıştır.
İSMAİL HAKKI KAPTAN, EFENDİ KAPTAN LAKABIYLA BİLİNİRDİ
Kaptan’ın torunu Nejat Ulugöl, dedesinin çok yumuşak huylu, ailesine çok düşkün, mütevazı bir kişiliği olduğunu anlatıyor. Denizcilik Camiasında “Efendi Kaptan” olarak anıldığını söylüyor. “Sigara, içki kullanmaz, kahvehaneye gitmez, kendisinden bahsetmeyi sevmezdi” diyor. İsmail Hakkı Durusu, bu sade hayatını devam ettirmiş ve Kasımpaşa’daki ahşap evinde kanarya ve çiçeklerle uğraşarak hayatının son demlerini geçirmiştir.
BANDIRMA VAPURU’NUN PUSULASI’NIN BOZUK OLDUĞU DOĞRU DEĞİL…
İsmail Hakkı Durusu’nun akrabası Eğitimci-Yazar Orhan Karadeniz’den bazı tarih kitaplarında geçen yanlış bilgilerin düzeltilmesini istediği de ortaya çıktı. 15.11.1998 tarihli Milliyet Gazetesi’nde “79 Yıllık Ayıptan Kurtuluyoruz” başlıklı araştırmada bu konu dile getirilmişti.
Kaptan’ın açıkladığı tarihi gerçekler nelerdi:
1. Atatürk’le ilk kez Bandırma Vapuru’nda değil, Atatürk’ün Şişli’deki evinde buluşmuşlardı. Atatürk’ün verdiği bilgiler doğrultusunda rotayı bizzat kendisi hazırlamıştı.
2. İsmail Hakkı Bey, Bandırma Vapuru’nun eski bir gemi olduğunu, lakin iddia edildiği gibi pusulasız ve paraketesiz (geminin hızını ölçen alet) olduğuna bilgilerin yanlış olduğunu defalarca açıklamış. Hatta Bandırma Vapuru’nda birden fazla pusulaları varmış.
3. İsmail Hakkı Durusu’nun ilk kez Karadeniz’e açıldığı da doğru değilmiş. Torunu Necdet Ulugöl, bu konuya şu açıklığı getiriyor:
“Kaptan’ın 1919’dan önce 5 yıl Karadeniz’e sefer yaptığını birileri göz ardı etmiştir. Mesleğinde 30 yılı doldurmuş ve Hindistan’a kadar gitmiş bir kaptan, nasıl olur da “Karadeniz’e ilk kez açılıyordu” diye takdim edilir, anlamak imkansız.”
4. Atatürk, Vapura Kız Kulesi açıklarında binmiş. Atatürk, Beşiktaş’ta Askeri Yollama Müdürü Sadullah Bey tarafından motorla Bandırmayı karşılamaya gitmiş. Çünkü Vapur, Sirkeci’de İngilizler tarafından sıkı kontrolden geçirilmiş. Atatürk vapura, Kız Kulesi açıklarında binmiş. İngilizler geminin peşine düşmüşler. Kaptan, herhangi bir durumda karaya çıkma imkânı yaratmak için kıyıdan kıyıya gitmiş ve izini kaybettirmiş.
İSMAİL HAKKI DURUSU’NUN ADI BİR VAPURA VERİLDİ
19 Mayıs 1999 tarihli Hürriyet Gazetesinde yer alan bir haber, “Hakkı Kaptan’a vefa” başlığını taşıyor. Bu habere göre, Türkiye Denizcilik İşletmeleri, “Karşıyaka” adlı şehir hatları vapuruna, Mustafa Kemal Atatürk’ü Samsun’a götüren Bandırma Vapurunun kaptanı “İsmail Hakkı Durusu”nun adını vermiş
PEKİ KAYSERİ, İSMAİL HAKKI DURUSU’YU UNUTACAK MI?
İsmail Hakkı Durusu ile ilgili ilk mülakat 19.05.1937 tarihinde Ulus Gazetesinde yapılmış. Daha sonra Milliyet ve Hürriyet gazeteleri bu konuyu işlemişler ve gündeme taşımışlar. Hatta Milliyet gazetesi İsmail Hakkı Durusu’nun adının Türkiye Denizcilik İşletmesine ait bir gemiye verilmesinde önemli bir rol üstlenmiş. Bu gazetelerin haberleri 1998, 1999 ve 2000 yılının tarihlerini taşıyor. Peki bu konuda Kayseri’de neler olmuş? Hiçbir şey olmamış. Bir yaprak bile kımıldamamış.
ARTIK İSMAİL HAKKI DURUSU, HER 19 MAYIS’TA DOĞDUĞU YERDE ANILACAK
Evet, bu 19 Mayıs kutlamaları Kayseri’de bir başka olaya da vesile olacak. O da Zincidere kasabasında yapılacak olan Bandırma Vapurunun Kaptanı İsmail Hakkı Durusu’yu anma programıdır. Bundan sonra Zincidere Kasabası, “unutulmaz kaptan”ı hep gündemde tutacak. Onun hayat hikayesini hazırlayacak ve fotoğraflarını arşivleyecek.
BANDIRMA VAPURU BU KEZ ZİNCİDERE’DE YÜZECEK
Temsili olarak yapılan Bandırma Vapuru, Zincidere’deki anma programında bu kez eller üzerinde yüzecek. Kaptan İsmail Hakkı Bey’in doğduğu ev düzenlenecek ve ileride bir müze haline getirilecek.
Zincidere gibi, Ulu Önder Atatürk’ü 150 atlı ile karşılayan, Milli Mücadeleye büyük destek vermiş olan bu beldemiz, aynı zamanda yetiştirdiği ustalarla da Anıtkabir’in yapımında büyük emekler harcamıştı. Anıtkabir’e Koramaz dağından taşlar kesilip götürülürken Zincidereli Ustalar Abdullah Oğuz, Nafiz Öztürk, Muammer Çağlar, Hacı Yüksel, Hacı Ali Şen, Arif Özen de emeklerini harcamış ve Anıtkabir’in inşasına katkıda bulunmuşlardı.
S.Burhanettin AKBAŞ'ın Kayseri Akın Günlük Gazetesi'nde yayınlanan yazısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder