/Engin Duran
Yaşam standartlarında yani ekonomik anlamda kişi başına gelirde artış yaşanırken eğitim ve çevre konularında iyileşmelerin yaşanması en genel anlamda kalkınmanın ifade edilmesidir. Ancak kalkınma sadece bu göstergelerdeki olumlu değişimlere bağlı değildir, bunların yanında birçok otorite tarafından kalkınmanın göstergesi olarak dikkate alınan göstergeler vardır. Bunlar genel olarak şöyledir: Yolsuzluk oranları, ekonomi ile siyasetin ilişkisi, okuma-yazma oranı, kültürel aktivitelere katılım oranları, kadın-erkek eşitliği, çocuk işçi olmanın serbestliği ya da yasal yaş sınırı, azınlıklara verilen haklar, beklenen yaşam süresi ve ortalama yaşam. Kalkınma için dikkate alınan göstergelere baktığımız zaman kalkınmanın neden bir süreç olduğunu daha iyi anlıyoruz. Çünkü bu göstergelerde olumlu gelişmelerin yaşanması, zaman alan ve iyi bir planlama gerektiren çalışmalara bağlıdır.
Kalkınmanın tanımına deyindikten sonra uzun yıllar yaşadığım şehir Samsun’a kalkınma penceresinden bakacak olursak;
Samsun, Karadeniz Bölgesi’nin en büyük metropol kentidir. Samsun’un nüfus yoğunluğu sebebiyle ticari ve sınaî yaşantısı canlıdır. Stratejik önemi nedeniyle de bölgedeki diğer illere göre avantajlı durumdadır. Karadeniz havzasına açılan ilk deniz kapısı ve İç Anadolu’ya açılan ilk kara kapısı olması özelliğiyle de bölgenin ticari yapısında önemli bir yeri vardır. Samsun, Cumhuriyet tarihinden bu yana Karadeniz Bakır İşletmeleri (KBİ), Azot ve Sigara fabrikaları ile başka büyük sanayi işletmelerinin kurulmasına zemin hazırlanmasına rağmen, tarıma dayalı bir ekonominin ön plana çıkması sonucu, kent halen bir endüstri kenti haline gelememiştir. Samsun’un özellikle İç Anadolu’dan Karadeniz’e açılan ilk kapı olması sebebi ile ticari hayatı sürekli canlı olmuştur. Buna rağmen özellikle de ziraata dayalı üretimin yapılması ve istihdamın sürekli bu alanda yoğunlaşması sebebiyle küreselleşen dünya rekabetine ayak uydurabilecek istihdamlar oluşmamıştır.
Coğrafi konumu nedeniyle Samsun her zaman kalkınma süreci içinde yer almıştır. Deniz, hava, kara ve demir yollarının hepsine birden sahip olması Samsun’a çok önemli avantajlar sağlamıştır. Ulaşım yollarının üstünde olması ticareti geliştirmiştir. Gelişen ticaretle Samsun zenginleşmiştir. Ancak Samsun ekonomisinde tarımın ağırlığının fazla olması, sanayinin ve ticaretin gelişmesine engel olmuştur. Buna somut bir örnek verecek olursak;2002 yılında Samsun’da kurulan “Mobil Santral” tarıma ve çevreye vereceği zararlar düşünülerek çalıştırılmamıştır. Bu santralin çalışmaması hem bölge ekonomisine hem de Türkiye ekonomisine büyük zarar vermiştir. Oysa santralin yapıldığı dönemde Çevre Bakanı Santralin çalışmasının çevreye zararlı olmadığını açıklamıştır. Samsun için ve bölge için çok önemli olabilecek bir yatırım atıl duruma bırakılmıştır. Benzer bir olay tersane yapımında gerçekleşmiştir. Samsuna yapılması düşünülen tersane siyasi tartışmalardan dolayı hala yapılamamıştır. Bu ve bunun gibi bölge ekonomisi için önemli olacak yatırımların ertelenmesi ve yapılmaması bölgenin kalkınma sürecine önemli zararlar vermektedir. Ekonomik olarak Samsun potansiyeli olmasına rağmen gerekli atılımları yapamamıştır. Organize sanayi bölgesi kurulmasına rağmen yeterli büyüklükte değildir. Samsun organize sanayisi bugün aynı bölge ili olan Çorum’un organize sanayisi yanında çok küçük kalmaktadır.
1975 yılında kurulan Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile beraber şehrin sosyal ve kültürel çehresi de değişmeye başlamıştır. Kafeler, tiyatrolar, sinemalar ve daha birçok kültürel mekânlar açılmıştır. Kalkınmanın sosyal ve eğitim boyutuna üniversite çok önemli katkıda bulunmuştur. Ayrıca üniversitenin varlığı şehrin ekonomik açıdan da gelişmesine katkıda bulunmuştur. Şehre doğalgazın gelmesi ile beraber hava kirliliği sorunu çözülmüştür. Zengin bir akarsu çevresinin olması ve büyük barajların yapılması Samsun’un su sorunu yaşamasını önlemiştir. Özellikle son dönemde yeşil alan çalışmalarına hız verilmesi ve sahil düzenlemelerinin yapılması ayrıca imar çalışmalarının düzenli olması şehrin görüntüsünü güzelleştirmiştir. Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen Samsun, kalkınmışlık göstergesi olarak da dikkate alınabilecek Sosyo-Ekonomik gelişmişlik düzeyine göre sıralamada önemli bir ilerleme sağlayamamıştır.1996 yılında 76 il içinde 35.sırada iken 2003 yılında 81 il arasında 32.sırada yer almıştır.
Kalkınma sürecini henüz tamamlayamamış olan Samsun, coğrafi konumunun avantajlarını kullanarak kalkınma yolunda ilerlemektedir. Ancak tarıma dayalı ekonomiden kurtulma sürecini de kalkınma süreci ile birlikte yaşadığı için bu süreç yavaş ilerlemektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder