14 Mart 2007 Çarşamba

Samsunlu Âlimler



Eski Samsun'dan Bir Görüntü


TÜRKİYE KÜTÜPHANELERİNDE ARAPÇA YAZMA VE MATBÛ ESERİ OLAN SAMSUNLU ÂLİMLER
                                                           
Prof. Dr. Recep DİKİCİ*

Giriş
Tarih boyunca birçok medeniyete beşiklik yapan Samsun, bilhassa Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’nun kuzeyinde, en büyük ilim ve kültür merkezlerinden biri olmuştur.

Bilindiği üzere, “ Samsun şehri, Anadolu Selçuklu Sultanı İkinci Alparslan zamanında Türk hâkimiyetine geçti. İkinci Kılıç Arslan ülkesini 1185 yılında oğulları arasında taksim ettiği zaman Samsun şehri ve yöresi Rukneddin Süleymân Şah’ın hissesine düştü. Bu tarihten sonra şehrin adı, tarihi kaynaklara Samsun olarak geçmeye başladı. Anadolu’ya yerleşip bu ülkeyi kendilerine vatan yapan Selçuklular sayısız ve azgın haçlı seferine göğüs gererek toprağa sağlam kökler salmışlar, yüksek medeniyet eserleri vermişler, Anadolu’nun hristiyan halkını islâmiyete ısındırmışlardır. “(Tarih Boyunca Samsun ve Samsun Belediyesi, 1977: 24 ).

Osmanlı döneminde Samsunlu birçok âlim yetişmiştir. Nitekim Türkiye kütüphânelerinde mevcut olan Samsunlu âlimlerin Arapça yazma ve matbû eserleri, haklı oalarak söz konusu kanaati doğrulamaktadır. Bu mümtaz şahsiyetler ile kütüphânelerde kayıtlı yazma ve matbû eserlerinin sırasıyla tanıtımı da, Samsun’un bilimsel ve kültürel bakımından tarihteki önemine kısmen de olsa katkıda bulunacaktır.

1. Hasan b. Abdüssamed es-Samsûnî (Not:1)
Osmanlı âlimi olan Hasan b. Abdüssamed, Anadolu’da bazı âlimlerden okumuş ve Molla Hüsrev’in hizmetinde bulunarak, ondan müsbet ve dînî ilmleri tahsil etmiştir. Derin bilgi sâhibi olan Hasan b.Abdüssamed, Semân Medresesi’nde görevlendirildi ve Sultan Muhammed Han’a hoca oldu. Sırasıyla Kazaskerlik, tekrar Semân Medresesi müderrisliği ve İstanbul’da kadılık yapan bu zat, h.891 (m.1476) yılında vefât etti.
           
Hasan b.Abdüssamed, yüksek seciyeli ve dînî kurallara sımsıkı sarılan bir şahsyetti. Aynı zamanda iyi bir hattat olan bu âlim, birçok kitabı kendi hattıyla yazmıştır. Nitekim onun, Sultan Muhammed Han için kendi hattıyla Sıhâh el-Cevherî adlı eseri yazmıştır. Fıkıh, hadis, kelâm ve belâgat âlimi olan Hasan b. Abdüssamed’in eserleri şunlardır:  Hâşiye ale’l-Mutav-vel li’t-Tef-tâzânî, Ta’lîka ale’t-tavzîh fî usûli’l-fıkh, Hâşiye alâ Şerhi’l-Adud li Münte-hâ fî ilmeyi’l-usûl ve’l-cedel, Havâş alâ Şerhi’l-Muhtasar li’s-Seyyid eş-Şe-rîf  .
           
Hasan b. Abdüssamed es-Samsûnî’nin Türkiye kütüphânelerinde kayıtlı yazma eserleri:
- Cevâb alâ bahsi’l-cihet, Kelâm, ta’lik, 96-97 (Süleymâniye Kütüphânesi, H.Hüsnü Paşa Bölümü, no: 600).
- Hâşiye alâ Şerh Muhtasar el-Muntehâ, Fıkıh, nesih, 35-40 (Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphânesi, no: 194; Süleymâniye Kü-tüphânesi, Kasidecizâde, 475; Serez, 3818; Damad İbrahim Paşa, 784; Erzincan, 159; Giresun İl Halk Kütüphânesi, 1238/2; Isparta Halil Hamit Paşa Küt., 2045; Adana il Halk K., 189; Amasya Beyazıt K., 988, 1777; Tire K., 196; Bayezit Devlet K., 1739; Atıf Efendi K., 681, Kütahya Vahit Paşa İl Halk K., 199).
- Hâşiye alâ Hâşiyeti’s-Seyyid eş-Şerîf, Fıkıh, ta’lik, 171-226  (Millet K., 597; Fatih, 1291; Nuruosmâniye, 1361; Beyazıt Devlet K., 697).
- Hâşiye alâ Muhtasari’l-Adud li’l-Curcânî, Fıkıh Usûlü, nesih, müstensih Abdullah Ankaravî, istinsâh tarihi h.1079 (İstanbul Merkez K., 2130).
- Hâşiye ale’l-Mukaddimâti’l-erbaa mine’t-tavzîh, Kelam, ta’lik, 7 (Bağdatlı Vehbi Efendi, 2027; Şehit Ali Paşa, 2844; Laleli, 714; Esad Efendi, 1279).
- Hâşiye alâ Şerhi’t-Telvîh, Kelam (Marmara İlâhiyat Fak., 343; Samsun Gazi K., 623).
- Risâletu’l-İttisâf, Hadis, ta’lik, 39-56 (Carullah, 1188).


2. Muhyiddîn Muhammed b.Hasan b. Abdüssamed es-Samsûnî (Not:2)
Osmanlı âlimi olan Muhyiddîn Muhammed, önce babasından, sonra Alâeddîn Ali el-Arabî’den okudu. Daha sonra o, sırasıyla Bursa’da Molla Hüsrev Medresesi’ne, Edirne’de Haceriyye Medresesi’ne, İstanbul’da Mahmut Paşa Medresesi’ne, İznik’te Orhan Gazi Medresesi’ne, Edirne’de bir Medrese’ye ve Semân Medresesi’ne müderris oldu. Her gün 80 dirhem maaşla tekaüd olan Muhyiddîn Muhammed Efendi, bilahere Sultan Selim Han tarafından Edirne kadılığına tayin edildi. Bu zat, Edirne’de kadılık görevini yürütürken h. 919 (m. 1513) yılında vefat etti.
           
Gece gündüz ilimle meşgul olan Muhyiddîn Muhammed Efendi, dünya malına kıymet vermez ve dâima fakirleri doyururdu. Aynı zamanda bu âlim tasavvufta da yüksek mertebelere erişmişti. Çok yönlü bir âlim olan bu zatın eserleri şunlardır : Havaş alâ Şerhi’s-Seyyid li Miftâhi’l-ulûm li’s-Sekkâkî, Havaş alâ Hâşiye Şerhi’t-Tecrîd li’s-Seyyid eş-Şerîf, Havaş alâ Telvîh li’t-Teftâzânî fî usûli’l-fıkh  .
           
Muhyiddîn Muhammed Efendi’nin Türkiye kütüphânelerinde kayıtlı yazma eserleri :
- Hâşiye alâ Şerhi’l-Miftâh li’s-Seyyid, Arap Edebiyatı, 372-499 (Süleymâniye Kütüphânesi, Damad İbrahim Paşa, 1016).
- Ta’lika alâ Hâşiyeti’t-Tecrîd fî ihtisâs sûreti’l-İhlâs, Kelâm, Hat Reyhânî, 139-142 (Amasya Beyazıt K., 1849).
- Hâşiye ale’t-Telvîh ilâ Keşf gavâmizi’t-tenkîh, Fıkıh usûlü, ta’lik, 110 (Sül.,K., Şehzâde Mehmet, 22).
- Hâşiye alâ Envâri’t-tenzîl ve esrâri’t-te’vîl, Tefsîr, 199 (Sül. K., Ayasofya, 322).


3. Abdüssamed es-Samsûnî
Hakkında kaynaklarda bilgiye rastlanılamayan bu âlimin, kelâma dâir Hâşiye kubrâ ale’l-husn ve’l-kubh adlı yazma eseri, Murad Molla K., 706; Koca Ragıp Paşa K., 1459’da kayıtlıdır.


4. Yahya es-Samsûnî
Hakkında kaynaklarda malumat bulunamayan bu âlimin Risâle fî Ta’liki’t-talâk adlı yazma eseri, Sül. K., Esad Efendi Bölümü, 952’dedir.


5. Behçet Abdullâh b. Hasan es-Samsûnî
Bu âlim hakkında kaynaklarda malumata rastlanılamadı. Onun ahlâka dâir Osmanlıca Behçetu’l-ahlâk adlı matbû eseri (İstanbul, 1896), İstanbul Kütüphânesi, İbnül-Emîn Bölümü 454’te bulunmaktadır.

6. Halil es-Samsûnî
Hayatı ve eserleri hakkında kitaplarda bilgi kaydedilmemiş olan Halil es-Samsûnî’nin murakkata dâir İcâzetnâme adlı yazma eseri, İstanbul Merkez Kütüphânesi, 6307’de kayıtlıdır.


7. Ömer Azmi es-Samsûnî
Hakkında kaynaklarda malumata rastlanılamayan bu zatın, Osmanlıca fıkıha dâir İzâhu’l-cinâyet fî ahbâri’l-kısas ve’d-diyet adlı matbû eseri ( İstanbul, 1813 ), Atıf Efendi Kütüphânesi, 32’de kayıtlıdır.


* Prof. Dr., Selçuk Üniv., Fen-Edebiyat Fak., Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü   

NOTLAR:
1-)Hayatı ve eserleri hakkında bk. İbn el-İmâd, Şezerât ez-zeheb (tarihsiz), Beyrut, Dâr ihyâ et-turâs el-arabî, 8/4; Taşköprîzâde Ahmed Efendi, eş-Şekâik en-nu’mâniyye fî devleti’l-os-mâniyye (1975), Beyrut, ed-Dâr el-kitâb el-arabî, 96; el-Laknevî, el-Fevâid el-behiyye fî terâcim el-hanefiyye (1906 ), Kahire, 61; Ömer Rıza Kahhâle, Mu’cem el-muellifîn (tarihsiz). Beyrut, Dâr ihyâ et-turâs el-arabî, 3/236; Kâtip Çelebî, Keşf ez-zunûn (1971),İstanbul,
Millî Eğitim Basımevi, 486, 499, 1856, 1893.       

2-) İbn el-İmâd, Şezerât ez-zeheb, 94; Taşköprîzâde, eş-Şekâik en-nu’mâniyye, 179-180; Kahhâle, Mu’cem el-muellifîn, 9/196; Bursalı Mehmet Tahir, Osmanlı Müellifleri ( 1975 ), İstanbul, Meral Yayınları, 1/388; Kâtip Çelebi, Keşf ez-zunûn, 347, 497, 1765.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder