Karadeniz'in en modern şehri... güzel bir şehir...
yaşanabilir... üstelik on dokuz mayıs gibi iyi bir olayı vardır...
Ayrıca samair adında bir de paraşüt , pilot kursu
var . sloganları direk "kaz ucharda Laz uchmas mı?" Artık gerisini siz
yorumlayın ....
2 yıl sonunda bir hata sonucu sülale üyelerini
görmek için gidilen ve geçmek bilmez 4 gün sonunda İstanbul 'a kavuşunca ohh
dedirten şehir.
Kesinlikle Türkiye ‘deki en problemli trafiğe sahip
şehir. Kesinlikle park yeri yok. İnsanlar kaldırımdan yürümüyor, yolun
ortasında yürüyenlere korna çaldığınızda veya uyardığınızda küfür eder gibi
bakıyorlar yüzünüze.
Uzun olanı içtiğim en iğrenç sigara dalında
adayımdır... kısası da parasızsan ehh idare ederdir...Sosyalist imaj
zehirlenmesine uğrayan arkadaşların kaldırıp masada şekil yapma ritüeline
tabiidir...en son fabrikası İngilizlere satıldı diye duymuştum sonra ne oldu?
Merzifon' dayken bana İstanbul gibi gelen "hiç
değilse burger king var" gibi polyanna replikleri sarf ettiren pek hoş bir
yer.
Hayatimin 7 senesini geçirdiğim, aslında güzel
olan, ama insanlarının bir kısmı (ayni diğer Şehirler gibi) kazma olan
Karadeniz bölgemizin şirin bir ili.
Güzide bir ilimiz
Berbat kokan bir sigara (antrenman sonrası spor
salonu kokusu)
Aslında arkadaş çevresi güzel ama kent bastan
kaybediyor
Hangi kentin tam ortasına liman yapılır ki
Ailemin hala oturduğu, hayatimin 18 senesini
geçirdiğim, her gittiğimde kendisinden daha çok uzaklaştığımı görerek üzüldüğüm
şehir. genişlemekte, Sinop tarafına doğru yayılmakta kendisi.
Her bütçeye hitabeden sigarası olmasa adını
unutturan şehir.
Geleneksel ata sporu olan güreşin anavatanı sayılan
il.
Valla bana hayatimin 18 yıllık mecburi askerlik
dönemini yaşattıran, bana kendisinden uzaklaşmak için her yöntemi denettiren,
hala ailemden bahtsız kişilerin yasadığı, havası (sidikli samsun), suyu,
trafiği (sokaklarından iki vosvos bile zor geçer), şehir planlaması (denizin
yanında olup ta denizden ancak bu kadar apayrı ve yoksun olabilen), bayram, seyran,
düğün ve cenazelerde mecburi hizmetimi yaptığım şehir.
Hem parasız olup hem sigara içenlere yurdumun
sunduğu süper çözüm.
Dünyada üretilmiş en ekonomik sigaranın markası .
içerdiği özel tütünden dolayı unutursanız kül tablasında çok kısa bir sure
sonra kendi kendini söndürebilme yetisine sahip bir sigara*, böylece sigaranız
heba olmadan tekrar yakıp devam edebiliyorsunuz .
Eski adı Amisos olan, Karadeniz’in en büyük kenti.
20yy başında iki kez yanınca Fransız bir şehir plancısı getirtip, düzenlemesi
yeniden yapılmıştır. Sanırım bu Fransız abimiz de işi savsaklayıp son güne
bırakmış, neticede denize paralel bir sürü cadde ile onlara dik başka bir sürü
caddesi olmuş bir şehir. orada doğup büyüdüğüm için daha eskilerden kalan
şehirlerde karşıma çıkan eğri sokaklar beni hep dumura uğratmıştır.
Kısası ve
Uzunu olan ekonomik, lezzetli,
fosur fosur içilen sigara.
Tamamen Türk tütününden mamul oryantal içimli,
kendine has özel natürel aromalı bir sigaradır.
şehrim..anakaradan dönerken denizi görünce 'oohhhh'
dediğim şehrim..
Çiftlik caddesi, geniş kumsal, bulanık deniz, evim
pastanesi, çirkin binalar, ille de pideler. Bu gün dışarı çıkıp alışveriş
yapalım dediğinizde çiftlik caddesi adında küçük bir caddenin dışında başka hiç
bir alternatifinizin olmadığı bir küçük il. Gelişmiş şehirlerde süzgeç
kullanarak içilen çay burada süzgeç kullanılmadan bardağa konularak servis
yapılır. Duyunca inanamadığım bir başka olay da; çay isterken usta bir çay yap
bol taneli olsun demeleridir.yaşanacak bir yer değildir.yaşamaya çalışanları
Allah kurtarsın...
Heykeli ile meşhurdur. Heykelcilik anlamında
dünyanın ikinci heykelidir. Şaha kalkmış bir at ve üzerinde Atatürk vardır. Tek
ayağı ve kuyruğu yere değmektedir. denge anlamında önemlidir. Eğer kuyruğu yere
değmeden dursaymış birinci heykel bu olacakmış.
İlkadım şehri de denir. Tarihsel öneminden dolayı
pek çok yerin adı ondokuzmayıs ve ilkadımdır.
Orada yaşayamamam da hala çok sevdiğim yerdir,
memlekettir.
Ailemin yaşadığı yerdir. gitmeden duramadığım,
gidince yapamadığım bir şehirdir.
Gitgide gerilemiş, yıllar önce ülkenin ilk beş
sırasında yer alırken, şimdi 39. sıraya kadar gerilemiştir. Senelerdir ilçesi
Bafra ‘yı sömüren, kene gibi kanını
emen, Bafra 'ın il olmaması için çabalayan politikacıları olan il.
Şehrin göbeğinde bulunan ve tabelasında"
İtalyan Katolik" kilisesi yazan bir kiliseye "APO" krizi
sırasında saldıran insanların yaşadığı il. Oysa orada yaşamayanlar dahi
biliyorlar ki bu kilisenin tabelasından başka İtalya ile ilgisi yoktur.
Kilisede görev yapan papaz fransızdır ve orada korku içinde yaşarlar. Kriz
sırasında saldırıdan korkan kilise görevlileri tabelalarını indirmişlerdir.
"of çok
pis kokuyor, bırak şunu" şeklindeki arkadaş baskıları nedeniyle bırakılan
lezzetli sigara...
Hatunların es kaza işi düşüp de gittiğinde
kalınabilecek düzgün bir otel ararken potansiyel nataşa muamelesi görmesinin
kuvvetle muhtemel olduğu şehir.
Güzel, sevimli bir şehirdir...çok büyük değildir
belki ama aradığınız her şeyi rahatlıkla bulabilirsiniz.. Caddelerinin hemen
hemen tamamı birbirini paralel ya da dik olarak keser, bu durum yön duygusu
olmayan benim gibi insanların kaybolmalarını imkansız kılar, zira tüm yollar
tek bir yere çıkar.
Bazıları için memleket.
Şu an lapa lapa kar yağan, insanların (ben de
dahil) yokuşlardan inerken pat diye popo üstü düştükleri şehir. Çiftlik yada
56lar semtlerinde oturulması halinde dershaneler, İnternet Kafeler elinizin
altındadır. Sarışın, renkli gözlü potansiyelinin çok fazla olması da dikkat
çekicidir. Kaybolma gibi bir olay da yoktur Samsun’da. bir yokuştan aşağı
inildiğinde mutlaka çiflik'e çıkılır. her insan 5 ay içinde öğrenir Samsun’u.
Güzel şehirdir bu, insanları sizi tanımamalarına rağmen çok cana yakındır,
hemen kaynaşıverirler.
Çarşamba’nın bağlı bulunduğu şehir.
Periyodik olarak bayramda seyranda yada yaz
tatilinde gidildiğinde üzerine çıkılan erik ağacından erik yenilen,
fındıklıklarında benzersiz yaratıkların görülebileceği, bolca mısır unu içeren
yemeklerin sofralarda görülebileceği Orta Karadeniz ‘de bulunan güzel ilimiz.
Kargo şort-zincir-siyah tişört üçlemesini ve
türevlerini üzerinde bulunduran herkese cins cins bakılan, satanist muamelesi
yapılan yer.
Ambalajındaki tütün yapraklarından resim çerçevesi
yapılabilen bir sigaradır. Camel sigaranın develi bilmeceleri zihinsel bir
beceri gerektirirken sözü edilen faaliyet, el göz koordinasyonu ve origami
mahareti gerektirmektedir. Sabırla biriktirilen Samsun ambalajları münasip bir
şekilde kıvrılır, bükülür, yapıştırıcı kullanmadan, zincir seklinde içice
geçirilir. sonuç, tutun yapraklarıyla bezenmiş bir çerçevedir; bol nikotinli,
dumanlı bir resme özellikle yaraşır.
Karadeniz bölgesinde yer alan samsun, doğal tarihi
ve kültürel zenginlikleri, deniz, kara, hava, demiryolu ulaşım olanakları ile
bölgenin turizm potansiyeli en yüksek kentlerinden biridir. Anadolu’nun
savunulmasını planlamak amacı ile Atatürk’ün 19 mayıs, 1919'da gelmesi ile
Samsun, Türk istiklal Savaşı’nın başladığı yer olma özelliği ile önemini her
zaman korumuştur. Büyük mü küçük mü olduğuna karar verilemeyen kent.
Şöyle ki şehir büyük olmasına büyük nüfus çok
belediye de anakent ama insanları hala bunun ayırdına varamamış, küçük şehir
havasından çıkamamış gibi. Sanırsam Karadenizli ‘ye özgü taassuptandır bu ,
altın semer vursan öz kovalar adamı diyorum ben..
Ayrılmaktan büyük üzüntü duyduğum, çok sevdiğim,
yeri bende her zaman ayrı olacak, ilk aşkımı bulduğum yer.
Şehirlerarası telefon kodu 362 'dir..
Körfez 'de pastırmalı pide yenilmeden dönülürse
günaha girilecek şehir. zira bu pide şimdiye kadar yemiş olduğunuz tüm
pidelerden daha çıtır, daha lezzetli ve daha özlenesi olacaktır.
Dışarıdan bakanların Samsunluları Laz sandığı
şehir. Oysa Lazlıkla uzaktan yakından ilgileri yoktur.
Orta Karadeniz bölgesindeki tek Büyükşehir. Şehir
merkezinde denize girilebilen ve yine şehir merkezinde harika kumsalları
bulunan bir kent.
Eskiden içenlerin bunu belli etmek için beyaz
gömlek giyip, ceplerinde taşıdığı; şimdilerde ise sizden sigara isteyen birine
uzattığınızda "sigara istedik samsun değil" şeklinde bir tepkiyle
karsılaşmanızı olası kılan sigara.
Yaşayan insanların, hemen her cümlelerinin sonunda
'da' dedikleri şehir.
Cana yakın ama saçma nedenlerden saniyesinde kavga
çıkarma yeteneği olan insanlardan oluşan çok güzel kokan tütün fabrikaları, Rus
pazarı(eskiden) ve kapalı pidesi ile meşhur çocukluğumun geçtiği ama şu an ise
3 günden fazla dayanamadığım Karadeniz şehri.
Her pazar samsunlu ailelerin buluşup samsun pidesi
günleri düzenledikleri, Karadeniz şehri.
2000 deki ölçümlere göre en kirli havaya sahip il
merkezi. Karadeniz, ağaç, orman, yeşillik ne oldu ki onlara, akla Samsun sigara
paketi geliyor.
Acaba orada bulunduğum 24 saatlik sürede bir Laz
fıkralık iki de öküzlüğün sözlük karşılığı hareketle karşılaşmış olmak bir
şehrin insanları hakkında yargı vermek için yeter mi? Bilemedim.
Sinop tarafına doğru giderken sahil yolu
bulunabilecek, hatta denize bile girilebilecek şehrim. Ne zamandır burnumda
tüter kendisi. Gittiğimde de 4. günde sıkıntıdan patlarım orası ayrı.
Kimi zaman Samsun’dan nefes çekerken
"firrsstt" seklinde helezoni bir parça yanar ve insanın ağzına hafif
tatlımsı tuhaf bir tat gelir. işte o yanan parça doğaldır. çünkü, samsun tütünü
bekletildiği depolarda kısmen de olsa harmanlanmıştır. ve hatıralardan
silinmez. en güzel içim, tütünün tıkızlığını gidermek ve hafif gevşetmek
suretiyle alınabilir. bu esnada tütünün içinden çer-çöp-odun çıkabilir, taş
düşebilir.
Eski Samsun veya Kara Samsun da denilen ilk
yerleşim yeri 19 yüzyılda tamamen kül olunca şehir planı İsviçreli bir mimar
tarafından yeniden çizilmiştir. Şu an Büyükşehir belediyesi olmasına rağmen da
şehrin merkezi hala o eski plandan kalma dar yollar ile insanlar eziyet
vermektedir.
Artık rüyalarıma bile girmeye başlamış şehir.
çiftlik caddesinde aylak aylak dolaşmak, pekmeze batırılmış simidi, Yaşar Doğu
Spor Salonunun bengay ile karışık kokusu, Çalıkuşu’nun önünden geçerken
"buyriieean" diye seslenilmesi, yayvan yayvan söylediğiniz e hafifine
kimsenin gülmemesi.
Belirli bir süre geçirdikten sonra yapacak hiç bir
şey bulunmaz sahil yolunda araba ile yavaşça dolaşmaktan başka. Çocukluğun
geçtiği Kökçüoğlu Mahallesi, Kadıköy gibi eski semtleri hala taşrayı yansıtır
ne güzel insanin yüzüne. Bakkallarında hala ucuz gıda boyasına bulanmış kırmızı
toplar halinde patlamış mısır bulunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder