2 Mayıs 2006 Salı

Mobil Santral Dosyası-IV

Meclis Tutanaklarında Mobil Santral-3
27 nci Birleşim 28.01.2003 Salı

-          Samsun Milletvekili Haluk Koç ve 24 milletvekilinin, Samsun'da kurulma aşamasındaki mobil santralların ihale ve yer seçimi süreçleri ile çevre ve insan sağlığına muhtemel etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/29)
-           
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Samsun'da kurulma çalışmaları sürdürülen iki mobil santralın yer seçiminde bilimsel kriterlerin gözönünde bulundurulup bulundurulmadığı ve bu santralların insan sağlığı ile çevre kirliliği açısından yaratacağı sakıncaların ortaya konulması amacıyla, Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.
  1- Haluk Koç                    (Samsun)
  2- İlyas Sezai Önder        (Samsun)
  3- Mustafa Gazalcı           (Denizli)
  4- Feridun Fikret Baloğlu (Antalya)
  5- Orhan Eraslan             (Niğde)
  6- Feridun Ayvazoğlu       (Çorum)
  7- Birgen Keleş                (İstanbul)
  8- Mehmet Ziya Yergök    (Adana)
  9- Ali Topuz                     (İstanbul)
10-. Mehmet Mesut Özakcan (Aydın)
11- Fahrettin Üstün           (Muğla)
12- Gürol Ergin                  (Muğla)
13- Osman Kaptan            (Antalya)
14- Enis Tütüncü               (Tekirdağ)
15- Mehmet Akif Hamzaçebi  (Trabzon)
16- Kazım Türkmen            (Ordu)
17- K. Kemal Anadol          (İzmir)
18- Ali Kemal Kumkumoğlu (İstanbul)
19- Ali Kemal Deveciler      (Balıkesir)
20- Mehmet Tomanbay      (Ankara)
21- Ali Oksal                      (Mersin)
22- Mustafa Özyurt           (Bursa)
23- Engin Altay                  (Sinop)
24- Mehmet Sefa Sirmen   (Kocaeli)
25- Hasan Ören                 (Manisa)

Gerekçe:
Ülkede yaşanan enerji açığı gerekçe gösterilerek, 16.3.1998 tarih ve 98/10826 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, yurt içinden veya yurt dışından mobil (yüzer-gezer) elektrik santrallarının ihaleyle kiralanması ve hizmet alımı yoluyla işletilmesi konusunda TEAŞ'a görev verilmiştir.

Mobil santrallar, devamlı elektrik üretimini sağlamaktan çok, doğal afet ve bunun benzeri olağanüstü durumlarda elektrik üretimini sağlamak amacına yönelik olarak kullanılan santrallardır; yani, geçici nitelikte bölgesel sorunları çözmek üzere geliştirilmiştir. Yıllık programlarda ülkemizin enerji politikası, enerji arzında sürekliliğin ve güvenilirliğin sağlanması olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda, mobil santrallarla sürekli enerji üretimi yapılması, mobil santralların kurulma amacıyla bağdaşmadığı gibi, ülkemizin temel enerji politikalarıyla da bağdaşmamaktadır.

Adı geçen Bakanlar Kurulu Kararından sonra, mobil santralların kurulmasının önünde engel olarak görülen Gayri Sıhhî Müesseseler Yönetmeliği, Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ve Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliğinde değişikliklere gidilmiş; ancak, yapılmak istenilen değişiklikler Danıştay tarafından iptal edilmiştir.

Hukuksal alanda yaşanan bu gelişmelerin yanında, mobil santralların 6 numaralı fuel-oille çalışması, kurulması planlanan yerlerde yaşayan halkın tepkisini çekmiştir.

TEAŞ, mobil santralların kuruluş yeri olarak Muğla-Dalaman ve Bartın'ı belirlemiş; ancak, kamuoyundan gelen yoğun tepkiler santralların buralarda kurulmasını engellemiştir. Bu girişimlerden sonra mobil santralların Samsun'da kurulmasına karar verilmiştir. Yani, bilimsel yöntemlerle tespit edilmesi gereken yer seçiminde hangi kriterlere dayalı olarak karar verildiği belirsizdir.

Gerek Ondokuz Mayıs Üniversitesi gerekse Çevre, Elektrik, Kimya Mühendisleri Odalarınca hazırlanan raporlar, santralların, insan sağlığı ve çevre kirlenmesi açılarından bölge için son derece sakıncalı sonuçlar ortaya çıkaracağı yönündedir.

Sulama projeleri için devletin büyük yatırımlar yaptığı Bafra ve Çarşamba Ovalarındaki tarıma elverişli alanlar, mobil santralların yapılması durumunda ortaya çıkacak olan çevre kirliliğinden olumsuz yönde etkilenecektir. Santralların yapılacağı yerin 3 kilometre yakınında Samsun içmesuyu arıtma havuzları bulunmaktadır. Kükürtdioksit ve nemin oluşturabileceği sülfürik asit yağmurları insan sağlığı açısından son derece önemli sorunlar ortaya çıkaracaktır. Ayrıca, santralların, bölge için önemli gürültü kirliliği de ortaya çıkaracağı açıktır.

Mobil santral projelerinin kapsamı dışına çıkarıldığı Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde, çevresel etki değerlendirmesi raporlarında, yöre halkının görüşlerinin de değerlendirilmesine yönelik hükümler bulunmaktadır. Samsun'da, 80 sivil toplum örgütü "Çevre Birlikteliği" adı altında onbinlerce kişinin katıldığı mitinglerde, mobil santrallara karşı olduğunu ortaya koymuştur. Sorun, yerel bir sorun olmaktan çıkarak, gerek santralların ihale süreci gerekse Samsun halkının gösterdiği demokratik tepkilerle ülke gündemine taşınmıştır.

Ayrıca, santralların kurulum kararlarının alınmasından sonra ülkenin enerji açığı ve alternatif enerji arzı açılarından yeni gelişmeler ortaya çıkmıştır. Mavi Akım Projesinin tamamlanması, mobil santralların 6 numaralı fuel-oil'le çalışmaları konusundaki kararın yeniden gözden geçirilmesini gerektirmektedir.

Açıkladığım gerekçelerle, mobil santralların ihale süreci, yer seçiminde kullanılan kriterler ve çevre ve insan sağlığı açılarından ortaya çıkabilecek sakıncaların Yüce Meclisimizde kurulacak araştırma komisyonunca incelenmesini takdirlerinize arz ederim.
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

**********************************************************


28 inci Birleşim
29 . 1 . 2003 Çarşamba

Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir ve 23 milletvekilinin, Samsun'da kurulma aşamasındaki mobil santrallerin yer seçimi süreci ile çevre ve insan sağlığına muhtemel etkilerinin araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/31)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına,

57 nci hükümet döneminde ülkemizdeki enerji sorununa çözüm bulmak amacıyla, Devlet Planlama Teşkilatının, Çevre Mühendisleri ve Elektrik Mühendisleri Odalarının uyarılarına ve yasal engellerine rağmen, ayrıca belediye yetkisindeki imar planlarına da aykırı olarak başta Gayri Sıhhî Tesislerle İlgili Mevzuat olmak üzere, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporları ertelenerek, Su Kirliliği Mevzuatı ve Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği değiştirilerek daha evvel Muğla-Dalaman ve Bartın ve Cide'de kurulması planlanıp da yoğun ve haklı tepkiler üzerine Samsun İlimize kaydırılan toplam 200 MW'lık elektrik enerji üretim sistemi (mobil santral) ile ilgili gerçeklerin aydınlanması, sorumluların tespiti ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla, Anayasamızın 98 inci ve İçtüzüğümüzün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.
  1- Cemal Yılmaz Demir (Samsun)
  2- Musa Uzunkaya (Samsun)
  3- Suat Kılıç (Samsun)
  4- Ahmet Yeni (Samsun)
  5- Mustafa Çakır (Samsun)
  6- Mehmet Kurt (Samsun)
  7- Mustafa Demir (Samsun)
  8- Azmi Ateş (İstanbul)
  9- Ali Temür (Giresun)
10- Eyüp Fatsa (Ordu)
11- Hamit Taşçı (Ordu)
12- Cengiz Kaptanoğlu (İstanbul)
13- Murat Yıldırım (Çorum)
14- Asım Akyan (Trabzon)
15- Cahit Can (Sinop)
16- Fazlı Erdoğan (Zonguldak)
17- Hakkı Köylü (Kastamonu)
18- Hacı İbrahim Kabarık (Bartın)
19- Musa Sıvacıoğlu (Kastamonu)
20- Köksal Toptan (Zonguldak)
21- Sedat Kızılcıklı (Bursa)
22- Yüksel Çavuşoğlu (Karaman)
23- Aydın Dumanoğlu  (Trabzon)
24- Seracettin Karayağız (Muş)

Gerekçe:
Muğla-Dalaman ve Bartın-Cide'de kurulması planlanıp da yoğun ve haklı tepkilerden dolayı Samsun İlimizde kurulan 2X100 MW'lık güçlü dizel jeneratörlü elektrik enerji üretim sistemi (mobil santral) amaçları, boyutları ve teknik özellikleri açısından mobil veya yüzer-gezer niteliği ile bağdaşmamaktadır. Santralın Samsun'da olmasının enterkonnekte şebekedeki yük durumu, yük akışları, kararlılık gibi elektriksel açılardan zorunluluk olduğuna dair bir veri bulunmamaktadır. Toplam 200 MW'lık kurulu güce sahip 6 nolu fuel-oil ile çalışan santralın aynı eko sistemde 150 MW üzeri kurulu güç oluşturmasından dolayı ÇED Yönetmeliğine eklenmiş olan mobil santrallar ile ilgili muafiyet uygulamasından yararlanması yasa ve yönetmeliklere uygun değildir.

Çevresel etkileri dolayısıyla dünyada kullanımı hızla terk edilen 6 nolu fuel-oil tüketecek olan santralın (günlük olarak 1 000 tonun üzerinde) yüksek derecede kükürtdioksit ve azotoksitler ihtiva etmesi, üstelik fuel-oilin Tüpraş rafinerilerinden temininde minimum yüzde 4 dolaylarında kükürt içermesi, santral yakıt ve yanma prosesleri gereği yöre atmosferine çok önemli miktarlarda gaz ve partikül halinde kirletici attığı da bir gerçektir. Ayrıca, günde en az 1 000 ton gibi önemli miktarda 6 nolu fuel-oilin denizyoluyla taşınarak tankerlerden karadaki depolara basılması, deniz eko sisteminde de büyük ölçüde tahribata neden olmaktadır. Toplam 200 MW'lık santraln işgal ettiği alan, Yeşilırmak Deltasının alüyonlarının oluşturduğu  alüvyal kıyı ovası üzerindedir. Yörede henüz tam olarak kirlenmemiş yeraltı sularının santraldan kaynaklanacak atıklardan olumsuz yönde etkilenmesi, dolayısıyla, kullanılabilir su kaynaklarının zarar görmesi kaçınılmazdır.

Karadeniz Bölgesinin yöresel yağış rejimi nedeniyle, mevcut tesislerden dolayı halen belli bir düzeyde yörede var olan asit yağışları santraldan kaynaklanan kirleticilerle artmakta, dolayısıyla yöre daha çok zarar görmektedir. Türkiye'nin önemli tarım alanlarından Çarşamba Ovasındaki tarımsal üretimi ciddî boyutlarda tehdit etmektedir. Buna mukabil havada yaratacağı olumsuz etkilerden dolayı da insan sağlığı açısından telafisi mümkün olmayan kanser ve benzeri birçok hastalıklara zemin hazırlaması da maalesef bilinen acı bir gerçektir. Bu santralın kurulmasına zemin hazırlayan tüm hukukî dayanaklar tartışılmalıdır.

Anayasanın 56 ncı maddesinde "sağlık ve çevrenin korunması" başlığı  altında "herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir" hükmü yer kalmaktadır. Bu amir hükümlere rağmen, 57 nci hükümetin ilgili bakanlıklarının çevresel etkiyi ve hukuku yok sayan icraatları ayrıntılarıyla incelemeye tabi tutulmalıdır. Bu nedenlerden dolayı, Anayasamızın 98 inci ve İçtüzüğümüzün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder