Ünlü Türk güreşçisi Yaşar Doğu, 1915 yılında
Samsun'un Kavak ilçesine bağlı Karlı köyünde doğdu. Dedesinin köyü olan
Emirli'de büyüdü. Güreşe orada başladı. 1938 yılında Ankara'da askerliğini
yaparken minder güreşine çıktı. Bir yıl içinde millî takıma yükseldi. Oniki yıl
süreyle (1939-1951) Ay-Yıldızlı mayo altındaki yerini muhafaza etti. Bu süre
içinde katıldığı 7 şampiyonanın 6'sında şampiyonluğu kazandı. 1961'de Ankara'da
vefat etti. Kabri oradadır.
Aslen Kafkas Türklerindendir. Ecdadı Samsun'a
muhacir gelmişti. Daha önce bebek sayılabilecek çağda iken cepheye giden
babasının şehit düştüğü haberi gelmiş, bu yüzden annesiyle birlikte dedesinin
köyü olan Emirli'ye göç etmek zorunda kalmıştı. Çocukluğunun geçtiği bu köyde
güreşe başladı ve daha delikanlılığın eşiğinde iken yaman bir karakucak
güreşçisi olarak adını bütün çevreye duyurdu.
Ankara'da askerliğini yaparken bir arkadaşının
ısrarı ile Ankara Güreş Kulübü'ne girdi ve orada minder güreşine başladı. Zehir
gibi acı kuvveti ve büyük güreş kabiliyeti ile bu güreşte de kendisini derhal
gösterdi. Ancak kendisini pek. tecrübesiz buIan yöneticiler onun Avrupa
Şampiyonası'nda ezileceğini düşünerek kadroya almak istemediler.
Millî Takımın Finlandiyalı antrenörü Onni Pellinen
ağırlığını koyarak direnince kendisine millî takımda yer verildi. Böylelikle
başarı dolu güreş hayatının ilk millî temasını 1939 Avrupa Şampiyonası
sırasında Oslo'da yaptı. Minder güreşindeki olanca acemilik ve millî maç
tecrübesizliğine rağmen büyük bir varlık göstererek üç rakibini yendi, bir
maçında sayıyla yenik sayılarak Avrupa Şampiyonluğunu kaybetti, ikinci oldu. O
zaman, bu bile büyük başarıydı.
1940 yılında İstanbu1'da yapılan Balkan
Oyunları'nda güreş yaşantısının ilk şampiyonluğunu kazandıktan sonra, İkinci Dünya
Savaşı'nın araya girmesiyle millî müsabakalardan uzak altı yıllık bir duraklama
devresine girilmişti.
1946 yılında tekrar rakipsiz eleman olarak Millî
Güreş Takımımıza girdi. Aynı yıl Stokholm'de yapılan Avrupa Şampiyonası'nda
sıtmanın verdiği 40 derecelik hararetle mindere çıkmasına rağmen yaptığı altı
güreşi de kazanarak 73 kilonun Avrupa Şampiyonu oldu. 1947 yılında Prag'da
yapılan Avrupa Greko-Romen Şampiyonası'nda da Ay-Yıldızlı mayo altındaki yerini
muhafaza etti.
İlk kez “Demirperde Bloku”nun katıldığı bu
şampiyona enteresan bir mahiyet taşımaktaydı. Zira Sovyet Rusya ve peykleri bir
demirperde ülkesinde yapılan bu şampiyonada tam bir ittifak içinde idiler.
Yaşar, arkadaşlarına yapılan haksızlıkları gördüğü zaman, şampiyonluğu kazanmak
için sadece Rus rakibini değil, demirperde hakem blokunu da yenmesi gerektiğini
gayet iyi anlamıştı. Bu azimle girdi güreşlere ve rakiplerini çatır çarır
yendikten sonra finalde Rus ile karşı karşıya kaldı. Güreşe fırtına gibi girdi.
Rus'u tuttuğu gibi yere vurdu. Oyundan oyuna geçiyordu. Bir ara rakibinin
sırtını yere yatırdı. Hakemler görmezlikten geldiler. Sonra bir tuş daha yaptı.
O da aynı akıbete uğradı. Koca Yaşar kızmıştı. Olanca gazabı ile atıldı, çift
sürer gibi sürdü Rus'u. Daha sonra hırsla rakibini çatır çatır çevirdi. Bir
pestil gibi sırt üstü mindere serdi ve rakibinin göğsüne çıkıp oturdu. Teker
teker bütün hakemlere baktı. Gözleri öfke ile doruydu. Hani “Bu da tuş değil mi
be insafsızlar” der gibiydi. Hakemler istemeye istemeye “Evet” dediler. Tuşu da;
şampiyonluğunu da bastıra bastıra kabul ettirmişti koca Yaşar...
Güreş Dünyasında İsveçlilerin deyimi ile bir “Kara
saçlı kuvvet ilahı” olarak parlayan Yaşar Doğu, büyük namını 1948
Olimpiyatları, 1949 Avrupa Şampiyonluğu ile de perçinledi. 1950 yılında Irak ve
Pakistan'a yaptığı büyük turnede büyük kuvvet ve güreş bilgisini doğu alemine
tanıtmak imkân ve fırsatını da buldu.
1951 yılında Helsinki'de yapılan Dünya
Şampiyonası'nda 87 kiloda Ayyıldızlı mayoyu giydi. Çok çabuk kilo alan, buna
karşılık çok zor kilo veren bir bünyeye sahipti. Bu yüzden yıllar ilerledikçe
sıkleti de yukseliyordu, Nitekim 67 kilo ile başladığı güreş hayatının son
şampiyonluğunu Helsinki'de 87 kiloda kazandı. Böylelikle parlak güreş hayatına
bir de dünya şampiyonluğu sıfatını eklemiş oldu.
Ayyıldızlı mayo altında yaptığı 47 maçın 46'sını
kazanan Yaşar, bunların 33'ünde tuş yapmış, 11 maçını ittifakla, 1'ini abandone
ile, birini de ekseriyetle kazanmıştır. Galibiyetle sonuçlanan 46 güreşi 690,
dakika sürmesi gerekirken; yaptığı tuşlarla bu süreyi 372 dakika 26 saniyeye
indirmişti.
Güreş hayatını kapattıktan sonra Millî Güreş
Takımımıza antrenör oldu. 1955 yılında antrenör olarak Millî Takımımızla
gittiği İsveç'te ciddi bir kalp krizi geçirdi. Uzun bir tedavi gördü. Doktorlar
kendisine iyi bakmasını, yorulup heyecanlanmamasını söylemişlerdi. Fakat bunu
yapamadı. İsveç'ten döner dönmez tekrar kendini güreşe verdi ve 8 Ocak 1961'de
Ankara'da bir kalp krizi sonucu vefat etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder