Sultan I. Giyaseddin Keyhüsrev'in büyük oğlu
İzzeddin Keykâvus babası ile birlikte İstanbul'da gurbet hayatı yaşamış ve bu
sırada Atabeg Emîr Seyfeddin Ay-aba tarafından eğitilmiştir. Giyaseddin
Keyhüsrev Anadolu'ya dönüp ikinci defa tahta geçince onu Malatya'ya melik tayin
etmiş ve Şeyh Mecdeddin İshak'ı da onun öğretmeni olarak görevlendirmişti.
(
)
Sultan iç meseleleri hallettikten sonra ülkede
ticaretin gelişmesi için bazı faaliyetlere girişti. Kıbrıs kralı Hugue ile bir
anlaşma imzalayarak Avrupalı tüccarların Kıbrıs üzerinden Anadolu'ya
gelmelerini temin etti. Izzeddin Keykâvus aynı maksatla Venediklilerle de bir
anlaşma imzalamış ve Venedik tüccarlarının Anadolu'ya rahatça girip
çıkabilmelerini sağlamıştır.
Sultan Akdeniz ticaretini yoluna koyduktan sonra
Karadeniz ticaret yollarını da emniyete almak için harekete geçti. Kuzeydeki
Samsun ve Sinop limanları sadece Türkiye'nin ihracat ve ithalatı için değil
milletlerarası ticaret için de çok önemli merkezlerdi. Bu bakımdan Sinop'u ele
geçirmek için plânlar yapmaya başladı ve sonunda şehri karadan ve denizden
kuşatıp Rumları teslim olmaya mecbur etti (26 Cemayizelâhir 611/2 Kasım 1214).
Ertesi gün askerler şehrin karşısında saf bağlayıp halkın ileri gelenlerini
sultanın huzuruna çıkardılar. Onlar yer öpüp itaat arz ettikten sonra şehrin
anahtarlarını da sultana takdim ettiler. Sultan bazılarına hilatler verdikten
sonra surlardan içeri girdi. Divan noterleri tarafından hazırlanan ahidnâmeyi
yanında bulunan tekfura yemin ettirerek imzalattı.
Anlaşma metninde "es-Sultanü'l-Galib Izzeddin
Keykâvus b. Keyhüsrev, ben Kir Alexis'e hayatıma eman vermek, Sinop yöresi
dışında kalan Canit (Canik) ülkesini bana ve evladıma bırakmak, buna mukabil
kendisine her yıl 12.000 dinar, 500 at, 2000 sığır, 1000 koyun ve hazineye
intikal eden her cins maldan 50 yük hediyeyi kendi hayvanlarımla göndermek,
ihtiyaç halinde de kendilerine askerî yardımda bulunmak üzere iki tarafa mensup
büyüklerin huzur ve şehadetiyle bu anlaşma kabul ve imza edilmiştir."
ifadesine yer verilmiştir. Trabzon Komnenosları bu tarihten Moğol istilâsına
kadar Anadolu Selçukluları'na tabi olarak hüküm sürdüler.
Sultan Sinop'un fethini, dini ve ticari
teşkilâtlanmasını imar ve emniyet islerini organize ettikten sonra ordusu ile
Sivas'a geldi ve bu zaferde hizmeti görülen beylerine değerli hediyeler ve
hil'atler verdi. Bu zafer münasebeti ile es-Sultanu'l-Galib ünvanını alan
Izzeddin Keykâvus halife ve müslüman hükümdarlara fetihnâmeler gönderdi.
Sinop'un sahip olduğu siyasî ve ticarî önem sebebiyle Sultan yoğun bir imar
faaliyeti başlattı. Kale ve surlar tamir edildiği gibi medrese ve cami
inşaatına da baslandı. Sinop'un fethine iştirak eden emîrlerin deruhte ettiği
bu inşaat sekiz ay gibi kısa bir sürede tamamlandı (612/1215).
Sultan Sinop'un fethinden sonra Ermenilere karşı
sefer hazırlıklarına başladı ve 1215 yılında sefere çıktı. Karaman, Ereğli 1216
yılında Ermenilerden geri alındı.
Kaynak: Osmanli tarihi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder