Ladik İlçesi Salur Köyü Merasında Farklı Islah Metodlarının Ot Verimi ve Botanik Kompozisyon Üzerine Etkileri
İbrahim AYDIN, Ferat UZUNOMÜ, Ziraat Fakütesi, Tarla Bitkileri Bölümü, Kurupelit, Samsun-TÜRKİYE
Özet:
Bu araştırma, Orta Karadeniz Bölgesi meralarında uygulanabilecek en uygun ıslah yöntem veya yöntemlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, Samsun ilinde, Ladik ilçesinin doğal bir merasında 1996-1998 yıllarında üç yıl süreyle yürütülmüştür. Denemede, gübreleme (dekara 10 kg N+8 kg P2O5), havalandırma, herbisit, üstten tohumlama ve tıraşlama biçimin yalın veya bazı kombinasyonları yer almıştır. Araştırma sonuçlarına göre, tıraşlama biçim ve herbisit uygulaması meranın kuru ot ve ham protein verimi üzerine yıllara göre farklı etkide bulunmuştur. İşlemlerin botanik kompozisyon üzerine etkileri ise görülmemiştir.
İşlemlerin ortalaması olarak yıllar arasında kuru ot verimi ve botanik kompozisyon bakımından farklılık bulunmuştur. Denemenin1.yılına göre, diğer yıllarda hem kuru ot verimi, hem de kuru ot verimi içinde buğdaygil ve baklagillerin oranları artmıştır.
Bu araştırmada, 3 yıllık ortalama sonuçlara göre, en düşük kuru ot verimi (367 kg/da) kontrol parsellerinden sağlanırken, en yüksek kuru ot verimi (530 kg/da) gübreleme+üstten tohumlama+havalandırma işlemlerinin birlikte uygulandığı parsellerden alınmıştır.
Giriş
Cumhuriyetin ilanında ülke topraklarının yarısından fazlasını oluşturan çayır ve mera alanları, bugün 12milyon hektara kadar azalmıştır (1). Çünkü, bu alanların büyük bir kısmı ya sürülerek tarla arazisi haline getirilmiş, ya da amenajman ilkelerine dikkat edilmeden kullanılmaları nedeni ile niteliklerini kaybetmişlerdir (2).
Ülkemiz genelinde olduğu gibi, Karadeniz Bölgesi’nde de büyük boyutlarda kaba yem açığı vardır (3). Kaba yem açığının kapatılmasında, mevcut çayır ve mera alanlarının ıslah edilerek ot verimlerinin artırılması büyük önem taşımaktadır (4).Çayır ve meraların ıslahı ve verimlerinin artırılması amacıyla yapılacak çalışmalarda uygulanacak yöntemler, doğal tohumlama ve otlatmanın düzenlenmesi gibi kültürel ve teknik tedbirlerdir. Bu araştırma, bölge meralarında uygulanabilecek en uygun ıslah yöntemlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Dengeli ve yeterli bir gübreleme ile çayır ve meralarda ot verimin artırılması yanında (5, 6, 7, 8), botanik kompozisyon da iyileştirilebilir (9, 10).Yeterli oranda iyi cins yem bitkisinin bulunduğu meralarda, zamanında yapılacak uygun bir gübreleme ile yabancı bitkilerin gelişimi baskı altına alınabilir (11). Altın ve Tuna (12), yabancı otların yoğunluk kazandığı yerlerde, gübreleme işleminden önce bu alanlarda yapılacak yabancı ot mücadelesinin büyük önem taşıdığını Ladik İlçesi Salur Köyü Merasında Farklı Islah Metodlarının Ot Verimi ve Botanik Kompozisyon Üzerine Etkileri bildirmektedir.
Brejda ve ark. (13), çayır ve mera ıslahında yabancı ot mücadelesinin gübreleme ile birlikte ele alınması gerektiğini belirtmektedirler. Çayır ve merada botanik kompozisyonu oluşturan türlerin farklı familyalara ait olması, bu alanlarda yabancı otlarla yapılacak mücadelede herbisitlerin kullanımını sınırlandırmaktadır. Çayır ve meralarda yoğun olarak rastlanan geniş yapraklı yabancı otlara karşı kullanılan herbisitler baklagil bitkilerini baskı altına alırken, buğdaygillerin gelişimini teşvik ederler (14). Bazı araştırıcılar ise, herbisit uygulamasının çayır ve merada ot verimi üzerine olumlu etki yapmadığını bildirmektedirler(14,15). Erken ve yoğun otlatma nedeniyle sıkışan çayır ve mera arazilerinde yapılan havalandırma işlemi ile, bu alanların ot verimi artırılabilir (16, 17).
Ayan (15),Samsun şartlarında yüksek kuru ot verimi bakımın dan gübreleme + havalandırma kombinasyonlarından olumlu sonuçlar alındığını bildirmektedir. Ancak, havalandırma işlemi doğru yapılmadığı taktirde, bu işlemden bitkilerin kök sistemleri büyük zarar görebilir(18).Mera vejetasyonunun çok seyrekleştiği veya iyi cins yem bitkilerinin çok azaldığı durumlarda, üstten tohumlama yöntemi ile bu alanların ot verimleri artırılabilir (19). Ancak, iyi bir tohum yatağı hazırlanamadığından ve genç fideler yerleşik vejetasyon ile rekabet edemediğinden dolayı, bu işlemden her zaman iyi sonuç elde edilemez (20). Gökkuş (16), meralarda üsten tohumlama yönteminin, gübreleme + havalandırma kombinasyonu ile birlikte uygulanmasını önermektedir.
Tung ve ark. (21), merada yaptıkları bir araştırmada, üstten tohumlama işleminden olumlu sonuçlar alamadıklarını belirtirken, Polat ve ark. (22), kıraç meralarda üsten tohumlama + gübreleme işleminin kuru ot verimi üzerine önemli derecede etkili olduğunu bildirmektedirler. Genel olarak yabancı ot karakterindeki bitkilerin ilk gelişim ve sürümleri daha hızlı olduğundan, mevcut yem bitkileri üzerinde egemenlik kurarlar (9).Bazı durumlarda yabancı bitkilerin hızlı gelişmelerinin ardından, çayır ve mera vejetasyonunda yapılacak 3-5 cm yüksekliğinde tıraşlama biçimle kültür bitkileri üzerindeki yabancı ot baskısı azaltılabilir. Çayır ve mera alanlarında uygulanacak ıslah yöntemleri yalın olarak uygulanabileceği gibi, bu işlemlerin kombinasyonu olarak da düzenlenebilir(12,15,16).Materyal ve Metot Araştırma, Samsun ili Ladik ilçesinin Salur köyü tabii meralarında üç yıl süre ile yürütülmüştür. Deneme alanı 1.yılda dikenli tel ile çevrilmiştir. Ladik ilçesinde çayır ve mera vejetasyonunun geliştiği 5 aya (şubat, mart, nisan, mayıs, ve haziran) ilişkin uzun yıllar ortalaması toplam yağış 59.82 mm, ortalama sıcaklık ise 8.18C’dir.Denemenin yürütüldüğü yıllarda 5 aylık toplam yağışa ait değerler sırasıyla, 68.90, 58.16 ve 88.84 mm olurken, ortalama sıcaklığa ait değerler ise 7.34 , 7.54 ve 7.64Colarak gerçekleşmiştir (23).Deneme alanı toprakları tınlı, hafif asit (pH=6.5)reaksiyonlu, kireçsiz ve tuzsuzdur. Fosfor bakımından orta ve potasyum bakımından yeterli olan deneme yeri toprakları, organik madde bakımından fakirdir (24).Araştırma tesadüf blokları deneme desenine göre 3tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Bir parselin alanı 3 x 5=15 m2olarak düzenlenmiştir.
İ. AYDIN, F. UZUNsp.), çayır üçgülü (Trifolium pratense L.), anadolu üçgülü(Trifolium resupinatum L.), yabani korunga (Onobrychissp.) ve ak üçgül (Trifolium repens L.); buğdaygillerden, ingiliz çimi (Lolium perenne L.) ve diğer familyalara ait bitkilerden ise sinir otu (Plantago lanceolata L.), krizantem (Chrysathemum segetum L.) ve turna gagası(Geranium sp.) bitkileri oluşturmaktadır. Gübreleme işleminde her yıl dekara 10 kg N ve 8 kgP2O5uygulanmıştır. Fosforlu gübreler sonbaharda, azotlu gübrelerin ise yarısı sonbaharda, diğer yarısı da erken ilkbaharda serpme olarak verilmiştir. Üstten tohumlama işleminde yonca (0,75 kg/da),korunga (4 kg/da), kılçıksız brom (1 kg/da) ve domuzayrığı (1 kg/da) tohumları karıştırılarak vejetasyon üzerine erken ilkbaharda serpilmişlerdir. Üstten tohumlama işleminden sonra, tohumların toprakla daha iyi temasını sağlamak için çalı tapanı çekilmiştir.
Havalandırma işlemi tırmık üzerine ağırlık konulmak suretiyle erken ilkbaharda yapılmış ve toprak 4-5 cm derinlikten yırtılmıştır.Herbisit olarak dekara 300 cc dozunda olmak üzere etkili maddesi phosphonomethyl ve ticari adı Platoon olansistemik etkili ilaç kullanılmıştır. Herbisit uygulaması sadece ilk yıl ilkbaharda yapılmıştır. Tıraşlama biçim uygulaması, her yıl Nisan ayının 4.haftasında tırpan ile yapılmış olup, biçilen otlar değerlendirme dışı tutulmuştur. Kuru ot verimini ve botanik kompozisyonu bulmak için her parselden 0.25 m2’lik 4 quadrat orakla biçilmiştir.Her parselden tespit edilen baklagil, buğdaygil ve diğer familyalara ait kuru ağırlık yüzdeleri yardımıyla,parsellerin familyalara göre kuru ot ağırlıkları bulunmuştur. Daha sonra parsellerin toplam kuru ot verimleri dekara verim olarak çevrilmiş ve işlemler arası farklılıklar LSD testi ile belirlenmiştir (25 ). Parsellerin ham protein oranlarını bulmak için öncekjeldahl metodu ile toplam azot oranları belirlenmiş, daha sonra bu değerler 6.25 katsayısı ile çarpılmıştır. Parsellerin kuru ot verimleri ile ham ham protein oranları çarpılarak ham protein verimleri bulunmuştur. Araştırma Sonuçları ve Tartışma Kuru Ot Verimi Denemenin yürütüldüğü yıllara ve bu yılların ortalamalarına ait kuru ot verimleri Tablo 2’de verilmiştir.
Tablonun incelenmesinden de anlaşılacağı üzere,işlemlerin kuru ot verimleri arasındaki farklılık 1996yılında çok önemli, 1998 yılında ise önemlidir. Üç yılın ortalama sonuçlarına göre, işlemler arasındaki kuru ot verimi bakımından farklılık çok önemlidir.1996 yılında, en yüksek kuru ot verimi 455 kg/da ile13 nolu işlemden (gübreleme + havalandırma + üstten tohumlama) alınmıştır. Ancak bu verim ile 7 ve 9 nolu işlemlerin kuru ot verimleri arasında farklılık yoktur. Genel olarak yalın veya kombinasyon halinde gerek herbisit uygulaması, gerekse tıraşlama biçim meranın kuru ot verimi üzerine olumsuz etki yapmışlardır.1997 yılında, işlemlerin dekara ortalama kuru ot verimleri 327-493 kg arasında değişmiştir. Bu ortalama verimler arasında istatistiki olarak farklılık yoktur.1998 yılında en yüksek kuru ot verimi, 1.yılda olduğu gibi, dekara 654 kg olmak üzere 13 nolu işlemden(gübreleme+havalandırma+üstten tohumlama) elde edilmiştir. Ancak 1, 5, 7, 9 ve 12 nolu işlemler hariç tutulursa, 13 nolu işlem ile diğer işlemler arasında kuruot verimi bakımından farklılık yoktur. Denemenin 3.yılında daha önce herbisit uygulanan parsellerin kuru otverimi ile 13 nolu işlemin kuru ot verimi arasında farklılık olmamasının nedeni, Gökkuş (14)’un belirttiği gibi,herbisit uygulama yılında herbisitlerden etkilenen bitkilerin yerine, yeni bitkilerin yerleşmesinden kaynaklanmış olabilir. Denemenin 1. yılında kuru ot verimi üzerine olumsuz etki yapan tıraşlama biçim uygulaması, denemenin 3. yılında aynı etkiyi göstermemiştir. Üç Yılın Ortalama Kuru Ot Verimleri: Kontrolparsellerinde dekara ortalama 367 kg kuru ot verimi alınırken, en fazla verim dekara ortalama 530 kg ile 13nolu işlemden (gübreleme+havalandırma+üsttentohumlama) sağlanmıştır. Ancak bu ortalama verim ile 2,8, 9, 14 ve 15 nolu işlemlerin kuru ot verimi arasında farklılık yoktur. Üç yıllık ortalama sonuçlara göre, genel olarak gübreleme işlemi kuru ot verimi üzerinde çok etkilidir. Birçok araştırıcı, meralarda kuru ot verimini artırmada en etkili yollardan birinin gübreleme olduğunu belirtmektedir(5,6,7,8).Yalın olarak havalandırma işleminin uygulandığı parsellerde kuru ot verimi artmamıştır. Ancak kuru ot verimi üzerine, havalandırma işleminin gübreleme+üstten tohumlama işlem kombinasyonları ile birlikteolumlu etki yaptığı kanısına varılmıştır. Bu konuda Ayan(15), aynı görüşleri ileri sürmektedir. Genel olarak özellikle 1.yıl elde edilen sonuçlardan kaynaklanmak üzere, herbisit uygulaması mer’anın kuruot verimi üzerinde olumsuz etki yapmıştır. Elde edilen bu sonuçlar bazı araştırıcıların görüşleriyle uyum içindedir(14,15).303
Ladik İlçesi Salur Köyü Merasında Farklı Islah Metodlarının Ot Verimi ve Botanik Kompozisyon Üzerine Etkileri Üstten tohumlama işlemi yalnız başına meranın kuruot verimi üzerine etkili olmamıştır. Bazı araştırıcılar, bu konuda benzer sonuçlar elde etmişlerdir (12,20). Üç yıllık ortalama sonuçlara göre, üstten tohumlama işlemi, gübreleme + havalandırma işlemleriyle birlikte uygulandığında en yüksek kuru ot verimi elde edilmiştir.Nitekim, Gökkuş (16) ve Polat ve ark.(22) bu konuda benzer görüşler bildirmektedir.Genel olarak tıraşlama biçimin kuru ot verimi üzerine etkisi olumsuzdur. Bu durum, vejetasyonun ilk geliştiği dönemde yapılacak alçaktan biçimin yabancı otlarla birlikte, vejetasyonda bulunan yem bitkilerine de zararlı olduğunu göstermektedir. Islah metotlarının ortalaması olarak yıllar arası kuru otverimleri arasında ise çok önemli farklar olmuştur. Denemenin ilk yılında 278 kg olan ortalama kuru otverimi, 1997 ve 1998 yıllarında sırasıyla 432 ve 540 kg’a ulaşmıştır. Bu durum, otlatma alanlarının hayvanların ağır baskısından korunması ile ot verimlerinin artacağını ortaya koymaktadır. Bu konuda benzer sonuçlar elde eden Büyükburç (26), otlatmanın kontrol edilmesi ile kontrol parselinde dahi yıllara göre kuru ot veriminde düzenli artışlar olduğunu bildirmektedir.
İ. AYDIN, F. UZUN önemlidir. Üç yıllık ortalama sonuçlara göre, işlemlerin ham protein oranları arasındaki farklılık da çok önemlidir.1996 yılında, en yüksek ham protein ortalaması %16.94 ile 14 nolu işlemden (gübreleme+üstten tohumlama+tıraşlama biçim) alınmıştır. Ancak bu ham protein oranı ile 2,7,9,10,13 ve 15 nolu işlemlerin ortalama ham protein oranları arasında farklılık yoktur. Genel olarak gübreleme işlemi ham protein oranı üzerine olumlu (15,16,18), herbisit uygulaması ise olumsuz etki yapmıştır (14).1997 yılında, en yüksek ham protein ortalaması %17.87 ile 9 nolu işlemden (gübreleme+üsttentohumlama) alınmıştır. Bu ortalama değer ile 8, 10 ve 13nolu işlemler arasında farklılık önemli değildir.1998 yılında en yüksek ham protein ortalaması %16.45 ve % 16.33 ile sırasıyla 10 ve 9 nolu işlemlere aittir. Ancak; 3,4,5,11 ve 12 nolu işlemler hariç tutulursa,bu işlem ile diğer işlemlerin ham protein ortalamaları arasındaki farklılık önemli değildir.Üç Yılın Ortalama Ham Protein Oranları: En yüksekham protein oranları % 16.71 ve % 16.67 ile sırasıyla 9(gübreleme+üstten tohumlama) ve 10 (gübreleme+traşlama biçim) nolu işlemlerden elde edilmiştir. Bu ortalama oranlar ile 8,13,14 ve 15 nolu işlemlerin hamprotein ortalamaları arasındaki farklılık önemli değildir.Üç yıllık ortalama sonuçlara göre, gübreleme ile birlikte üstten tohumlama veya tıraşlama biçimin 2’li veya3’lü kombinasyonlarının uygulanması otun ham proteinoranı üzerinde olumlu etki yapmıştır.Ham Protein Verimi Denemenin yürütüldüğü yıllara ve üç yılın ortalama sonuçlarına ait ham protein verimleri Tablo 2’deverilmiştir. Tabloda görüldüğü gibi, işlemlerin ham proteinverimleri arasındaki farklılık 1996 ve 1998 yılları ile üç yıllık ortalama sonuçlara göre çok önemlidir.1996 yılında, en yüksek ham protein verimi dekara72.6 kg ile 13 nolu işlemden (gübreleme+üsttentohumlama+havalandırma) alınmıştır. Bu işlemin ham protein verimi ile 9 nolu işlemin ham protein verimi arasında farklılık yoktur.1997 yılında işlemlerin ham protein verimleri ortalaması dekara 51.4 ve 83.6 kg arasında değişmekte olup, bu ortalama değerler arasındaki farklılık önemli değildir.1998 yılında, en yüksek ham protein verimi 101.4 kgile 14 nolu işlemden (gübreleme+traşlama biçim+üsttentohumlama) sağlanmıştır. Bu ortalama verim ile2,8,9,10,13 ve 15 nolu işlemlerin ortalamaları arasındaki farklılık önemli değildir. Üç Yılın Ortalama Ham Protein Verimi: En yüksek ham protein verimi dekara 82.3 kg ile 13 nolu işlemden(gübreleme+üstten tohumlama+havalandırma) alınmıştır.Bu durum, 13 nolu işlemin yüksek kuru ot veriminden(dekara 530 kg) kaynaklanmaktadır. Bu işlemin hamprotein verimi ile 2,9,14 ve 15 nolu işlemlerin hamprotein verimleri arasındaki farklılık önemli değildir. Denemede yer alan işlemlerin yıllara göre ortalama ham protein verimleri arasındaki farklılık da çok önemlidir. 1996, 1997 ve 1998 yıllarına ait ortalama ham protein verimleri sırasıyla 42.5, 67.7, ve 79.0 kg olarak gerçekleşmiştir. Botanik Kompozisyon Araştırma sonuçlarına göre, her üç yılda da işlemlerin botanik kompozisyona etkisi olmamıştır. Ayrıca, üç yılın ortalaması olarak işlemler arasında botanik kompozisyon bakımından farklılık istatistiki olarak önemli değildir. Üç yılın ortalama sonuçlarına göre, mera vejetasyonunun işlemlere göre baklagil oranları %61.20-70.40, buğdaygil oranları %5.43-11.94 ve diğergillerin oranları ise %21.90-31.47 arasında değişmiştir. Yıllara göre botanik kompozisyon içinde değişim,baklagil ve diğergillerde çok önemli, buğdaygillerde ise önemlidir (Tablo 3).İşlemlerin ortalaması olarak, denemenin ilk yılında %56.60 olan baklagil oranı, 1997 ve 1998 yıllarında sırasıyla, % 69.13 ve % 68.23 olmuştur. Son iki ortalama arasındaki farklılık önemli değildir. Denemenin 1. yılında% 5.83 olan buğdaygil oranı, son iki yılda sırasıyla %7.15 ve % 8.90’a çıkmıştır. Buğdaygil oranı bakımından denemenin 1. ve 3. yılları arasındaki farklılık önemlidir.
Ladik İlçesi Salur Köyü Merasında Farklı Islah Metodlarının Ot Verimi ve Botanik Kompozisyon Üzerine Etkileri 3. yılda sırasıyla % 23.72 ve % 22.87 olmuştur. Son iki ortalama arasındaki farklılık önemli değildir. Botanik kompozisyonda görülen değişimlere bakılarak, kontrol altına alınan meralarda düzenli biçim veya otlatmanın meranın botanik kompozisyonu üzerine olumlu etki yaptığı söylenebilir.Üç yıllık ortalama verilere göre araştırma sonuçları aşağıdaki gibi özetlenebilir;
1. Mer’anın kuru ot verimi üzerine tıraşlama biçimin ve herbisit uygulamasının etkisi yıllara göre farklı olmuştur.
2. Uygulanan işlem veya işlem kombinasyonlarının botanik kompozisyon üzerine etkisi olmamıştır.
3. İlk yıl %37.6 olan diğer bitkilerin oranı 2. ve 3.yılda yaklaşık %23’e kadar azalmıştır. Bu durum, kontrol altına alınan meralarda düzenli biçim veya otlatmanın botanik kompozisyonu olumlu yönde etkilediğini göstermektedir.
4. İşlemlere göre elde edilen ortalama ham proteinoranları %13.74-16.71, ham protein verimleri de dekara51.2 –82.3 kg arasında değişmiştir.
5. İşlemlerin ortalaması olarak yıllar arasında kuru otverimi bakımından farklılık vardır.
6. Yüksek kuru ot ve ham protein verimi bakımından mer’alar yeterince gübrelenmelidir. Şartların uygun olduğu yerlerde bu işlem üstten tohumlama+havalandırma işlemleri ile desteklenmelidir.
Bu araştırmada kontrol parsellerinde 367 kg olan kuru otverimi, gübreleme+üstten tohumlama+havalandırma işlemlerinin yapıldığı parsellerde 530 kg’a çıkmıştır.
Kaynaklar
1.Anonim, Genel Tarım Sayımı. T. C. Başbakanlık Devlet İstatistikEnstitüsü, Ankara, 1992.
2.Tosun, F.,Türkiye’de Çayır-Mer’a ve Yem Bitkileri Kültürünün Bazı Önemli Sorunları. Çayır-Mer’a ve Yem Bitkileri Semineri, AtatürkÜnv., Yay. No:2, Erzurum, 23, 1977.
3. Uzun, F., Aydın, İ.,Karadeniz Bölgesinin Kaba Yem Üretiminde Çayır-Mer’a ve Yem Bitkilerinin Yeri ve Önemi. Ziraat Mühendisliği Dergisi, 312, 24-27, 1997.
4.Büyükburç, U., Ankara İli Yavrucak Köyü Mer’alarının Gübreleme ve Dinlendirme Yolu ile Islahı Olanakları Üzerinde Bir Araştırma.Çayır-Mer’a ve Zootekni Araştırma Ens., Yay. No:79, Ankara,161, 1983.
5. Manga, İ., Altın, M., Gökkuş, A., Erzurum Doğal Mer’alarında Uzun Yıllar Gübrelemenin, Verim, Vejetasyon ve Toprağın Bazı Özelliklerine Etkileri Üzerinde Bir Araştırma. Doğa Tarım ve Ormancılık Dergisi, 10(2), 235-244, 1986.
6. Tosun, F., Aydın, İ., Samsun Ekolojik Şartlarında Azot, Fosfor ve Potasyumlu Gübrelerin Tabii Mer’anın Ot Verimine Etkisi ÜzerineBir Araştırma. O.M.Ü., Ziraat Fak.Derg., 5(1-2), 1-20, 1990.
7. Mermer, A.,Tahtacıoğlu, L., Avcı, M., Güveli, Ş., Azot ve Fosforlu Gübrelemenin Doğu Anadolu Bölgesi Tabii Mer’alarının Ot Verimine Etkisi. 3. Çayır-Mer’a ve Yem Bitkileri Kongresi,Erzurum, 137-145, 1996.
8.Büyükburç, U.,Şengül, S.,Tahtacıoğlu, L.,Erzurum İli DoğalMeralarının Islah Olanaklarının Araştırılması. Doğu AnadoluTarımsal Araş. Ens. Yayın No:7, Erzurum, 32, 1989.
9. Tosun, F., Altın, M., Çayır-Mer’a Yayla Kültürü ve BunlardanFaydalanma Yöntemleri. O.M.Ü., Yayın No:9, Samsun, 229,1986.
10. Tükel, T., Hatipoğlu, R., Hasar, E., Çeliktaş, N., Can, E,. Azot veFosfor Gübrelemesinin Çukurova Bölgesinde Tüylü Sakal Otunun Dominant Olduğu Bir Mer’anın Verim ve Botanik Kompozisyonuna Etkileri Üzerinde Bir Araştırma. Türkiye 3. Çayır-Mer’a ve YemBitkileri Kongresi, Erzurum, 59-65, 1996.
11. Aydın, İ., Bafra Ekolojik şartlarında Hafif Asit Karakterli Çayırlarda Yapılan Gübreleme ve Kireçlemenin Kuru Ot Verimi ve Botanik Kompozisyon Üzerine Etkileri Üzerinde Bir Araştırma. O.M.Ü.,Ziraat Fak. Derg., 10 (2), 163-174, 1995.
12. Altın, M., Tuna, M., Değişik ıslah Yöntemlerinin Banarlı KöyüDoğal Mer’asının Verim ve Vejetasyonu Üzerine Etkileri. Türkiye 2.Çayır-Mer’a ve Yem Bitkileri Kongresi, İzmir, 95-105, 1991.
13. Brejda, J.J., Moser, L.E. Waller, S.S., Lowry, S.R. Reece, P.E.,Nichols, J.T., Atrazine and Fertilizer Effect on Sandhills Sub-İrigated Meadow. J. Range Mat. 42, 104-108,1989.
14. Gökkuş, A., Koç, A., Farklı Zamanlarda Uygulanan DeğişikHerbisitlerin Çayırların Verim ve Botanik KompozisyonlarınaEtkileri. Tübitak Tr. J. of Agriculture and Foresty, 20, 375-382,1996,
15. Ayan, İ., Samsun Yöresi Engebeli Mer’alarında Değişik IslahYöntemlerinin Etkileri Üzerinde Bir Araştırma. O.M.Ü., Fen Bil.Ens., Doktora Tezi, Samsun, 134, 1997.
16. Gökkuş, A., Değişik Islah Yöntemleri Uygulanan Erzurum TabiiMer’alarının Kuru Ot ve Ham Protein Verimleri ile BotanikKompozisyonları Üzerinde Araştırmalar. Atatürk Ünv., Zir. Fak.,Tarla Bit. Böl. Doktora Tezi, Erzurum, 161, 1984.
17. Bakır, Ö., Çayır ve Mer’a Islahı. Prensip ve Uygulamalar. AnkaraÜnv., Zir. Fak. Yay. No:947, Ankara, 229, 1985.
18. Gençkan, M.S., Çayır-Mer’a Kültürü, Amenajmanı, Islahı. EgeÜnv., Yay. No:483, İzmir, 655, 1985.306İ. AYDIN, F. UZUN
19. Alpay, O., Çamkoru ve Aladağ Mıntıkalarında Otlak EkimiAraştırmaları. Ormancılık Arş. Ens. Yay., Teknik Bülten Serisi,No:43, Ankara, 1970.
20. Tosun, F., Manga, İ., Altın, M., Serin, Y., Erzurum EkolojikŞartlarında Kıraç Mer’a Islahı Üzerinde Bir Araştırma. T.B.T.A.K., V.Bilim Kongresi, Erzurum, 259-272, 1975.
21. Tung, T., Avcıoğlu, R.,Özel, N., Sabancı, Y., Orman ÇevresiMer’aların Islahında Uygulanabilecek Teknikler Üzerinde BirAraştırma. Türkiye 2. Çayır-Mer’a ve Yem Bitkileri Kongresi, İzmir,150-159, 1991.
22. Polat, T., Şılbır, Y.,Baytekin, H., Okant, M., Değişik IslahYöntemlerinin Şanlıurfa İli Tektek Dağları Doğal Mer’alarının VerimPotansiyellerine Etkisi Üzerinde Bir Araştırma. Türkiye 3. Çayır-Mer’a ve Yem Bitkileri Kongresi, Erzurum, 130-136, 1996.
23.Anonim, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Kayıtları,Samsun,1988.
24.Anonim, T.C. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, Köy HizmetleriAraştırma Enstitüsü Laboratuvarı, Samsun.
25.Yurtsever, N., Deneysel İstatistik Metotları. T.C. Tarım Orman veKöyişleri Bakanlığı, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yayınları,Ankara, 623, 1984.
26.Büyükburç, U., Farklı Gübre Çeşit ve Miktarlarının Ankara İli SarayKöyü Doğal Çayırlarının Kuru Ot Verimi ve BotanikKompozisyonuna Etkileri. Tarla Bit. Merk. Arş. Ens., Yayın No:2,Ankara, 26, 1991.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder