Eğer son anda bir program değişikliği olmazsa Alaçam Mübadele Müzesi, Kültür Bakanı Sayın Ertuğrul GÜNAY tarafından 19 Nisan Perşembe günü saat 17:00'de resmen açılacak.
Türkiye'nin Çatalca'dan sonra ikinci göç müzesi
olacak bu müze… Dahası, Kültür Bakanlığı envanterine kayıtlı ilk mübadele
müzesi… Samsun Mübadele Derneği'nin yanı
sıra başta Samsun Valisi Hüseyin AKSOY, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Aslan
KARANFİL ve İl Kültür Müdiresi Yüksel ÜNAL olmak üzere pek çok kişinin üzerinde
imzası bulunan bu müze, aynı zamanda kamu ile sivil toplum örgütlerinin elele
verdiklerinde neleri başarabileceklerinin güzel bir örneği…
Alaçam, yüzyılın gürültüsünden uzak yaşayan bir
kasaba… Hava temiz, insanları güzel, tabiat size göz kırpıyor… Keşfedilmeyi
bekleyen tarihi evleri mıh gibi çekiyor sizi. Daracık sokaklarında Anadolu'ya
özgü seviyeli bir mutaassıplık ve Rumeli'ye özgü derin hoşgörü kültürü
birbirini kucaklamış. Bir bahçeden ötekine açılan yollarda gide gele yeşeren
komşuluk sinmiş, her yana.
Kentin en eski iki mahallesinden birisi batı yakada
kalan Karşıyaka ve diğeri tam karşısındaki Çeşme Mahallesi… Bir zamanlar
Ortodoks ve Protestan azınlıkların oturdukları bu mahallelerde, birbirinden
estetik tarihi evler karşılıyor sizi. Mübadele ile giden eski sakinlerin
yerini, sıcacık bir Rumeli şivesiyle konuşan Balkan kökenliler almış.
Balkan kökenlilerden bir nesil önce Alaçamlı olan
Kafkas kökenliler de kentin ruhunun göçmen olmasında pay sahibi elbette.
Mübadele Müzesi projesini bundan birkaç sene evvel
o vakit ARGE Daire Başkanı olan değerli dostum Eyüp ELMAS ile konuştuğumuzda,
Alaçam'da restore edilmesi planlanan tarihi bir Rum konağından söz etmişti.
Kamunun elinde olan bu tarihi binanın restore edildikten sonra iyi bir projeyle
yaşam bulması isteniyordu. Şahısların elinde olduğu için devletin restore
edemediği konakların sahipleri için de teşvik edici bir proje aranıyordu. İşte
bu arayışla Mübadele Derneği'nin projesi birbirini tamamlayınca ilk adım
atılmış oldu.
Müzeye gelecek Türk ve Yunanlı turistlerin kentteki
sosyal ve ekonomik hayatı bir nebze canlandırması ümit ediliyor…
"Bu müze niye merkezde değil de Alaçam'da
açılıyor?" diye soranlar var. İzah edelim efendim:
1924'ten evvel Alaçam'da yaşayanların evleri, en
özgün haliyle korunuyor. Öyle ki Yunanistan'dan gelen bazı turistler, Alaçamlı
ev sahiplerinin engin misafirperverliği ile babalarının analarının doğduğu
evlerde gece yatıya kalıyorlar.
Alaçamlılar, hangi binanın Ortodoks kilisesi,
hangisinin Protestan kilisesi olduklarını parmaklarıyla gösteriyor. Bazı eski
evlerin kök boya ile desen yapılmış kitabeleri, alın süsleri ve özgün kapıları
hala duruyor.
Öte yandan, Alaçam'a gelen Rumeli Türk kültürü de
dimdik ayakta… İnsanlar, atalarının hangi köyden geldiklerini biliyorlar. Kim
Uzunkuyuludur, kim Kozluköylüdür belli… Bir zamanlar Rumeli'ye özgü ev yapımı
dondurma ve helva yapan adamların ruhları dolaşıyor sanki tarihi evlerin
yemyeşil bahçelerinde. İnsanlar birbirlerine memleket hikâyeleri fısıldıyor
hala. Çoluk çocuk düğünde Zigoş oynuyor. Davul zurna milli saz, Debreli Hasan
türküsü milli marş, Selanik milli başkent gibi belleklerde yaşıyor.
Alaçam'da kurulan mübadele derneği kentin en önemli
sivil toplum örgütü haline gelmiş durumda. Anlı şanlı Balkan dernekleri bir
folklor ekibi kuramadıkları için hayıflana dursun, Alaçam derneğinin yaşı
altmışı bulan kişilerden oluşan müthiş bir folklor ekibi var. Mübadele müzesi,
daha resmen hizmete girmediği halde halk tarafından benimsenmiş durumda…
Alaçam, Giritli mübadillerin omuzlarında turizme
kazandırılan Ege'deki Cunda kasabasının Karadeniz versiyonu olmaya namzet.
Samsun Mübadele Derneği Başkanı Salih Meriç,
hiperaktif bir adam… Bir yandan derneğin maddi olanaklarıyla kurulan güvenlik
sisteminin montajını takip ederken öte yandan aklındaki yeni projelere kafa
yoruyor.
Alaçamlı yaşlı mübadillerden birisi, gazeteyi
gösterip "Kent merkezinde bir mübadele müzesi kuracağız." diye demeç
veren kardeş derneğin başkanını şikâyet edecek oluyor. Elini parmağına götürüp
susması gerektiğini işaret ediyor Başkan Meriç… "Onlar bizim hemşehrimiz,
oturup konuşuruz, anlaşırız. Demek ki eksik bildikleri bazı şeyler var,
meseleyi büyütmeyin." diyor.
Öyle diyor, ama belli ki kırılmış… Zira Alaçam
Mübadele Müzesi'nin resmi açılış merasimi için hazırlık yapılan günlerde bu
demeç hiç de şık olmadı. Keşke bir kerecik istişare edilseydi. Zira dernekler
arasında yıkıcı bir rekabet varmış gibi yanlış bir algı yarattı.
Turizm potansiyeline rağmen Alaçam'da büyük tesis
eksikliği göze çarpıyor. Kasabaya gelen turistlerin gece konaklayabilecekleri
bir motel yok. Dışardan gelenlere hizmet edebilecek standartta kafeterya ve
restoranlara da ihtiyaç var.
Bu tesisler için tarihi binalar biçilmiş kaftan
aslında… Gel gör ki yatırımcı ruhu ara ki bulasın. İnşallah mübadele müzesi bu
eksikliğin fark edilmesine vesile olur.
Alaçam Mübadele Derneği Başkanı Eczacı Hadi UYAR,
mütevazı ve çalışkan bir adam… 24 Haziran Pazar günü, Alaçam'da "etli
kazan pilavı" şenliği yapacaklarını söylüyor. Bize pilav günü için
düşündükleri mekânı gösteriyor.
24 Haziran Pazar günü Alaçam'a gelenler, iki
mübadil mahallesini birbirine bağlayan Drama Köprüsü'nden geçip kültür kokan
Karşıyaka Mahallesi'ne geçecek. Davul zurna sesleri mübadil mahallesinde
yankılanırken, Sarışaban sokakta, Uzunkuyu sokakta pilavlarını tadacaklar. Daha
sonra tarih kokan Çeşme Mahallesi'ne gidip mübadele müzesini gezecekler.
Evlerine dönerken "Alaçam'a gene
gelelim." diyecekler. Arabadakiler hep beraber, "Elbet be ya!"
diye cevap verecek!
Mümin BOZKURT
15.04.2012
samsunsgim@sgk.gov.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder