17 Nisan 2012 Salı

Alaçam'da Göçmen Ruhları Dolaşır


Eğer son anda bir program değişikliği olmazsa Alaçam Mübadele Müzesi, Kültür Bakanı Sayın Ertuğrul GÜNAY tarafından 19 Nisan Perşembe günü saat 17:00'de resmen açılacak.              

Türkiye'nin Çatalca'dan sonra ikinci göç müzesi olacak bu müze… Dahası, Kültür Bakanlığı envanterine kayıtlı ilk mübadele müzesi…  Samsun Mübadele Derneği'nin yanı sıra başta Samsun Valisi Hüseyin AKSOY, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Aslan KARANFİL ve İl Kültür Müdiresi Yüksel ÜNAL olmak üzere pek çok kişinin üzerinde imzası bulunan bu müze, aynı zamanda kamu ile sivil toplum örgütlerinin elele verdiklerinde neleri başarabileceklerinin güzel bir örneği…

Alaçam, yüzyılın gürültüsünden uzak yaşayan bir kasaba… Hava temiz, insanları güzel, tabiat size göz kırpıyor… Keşfedilmeyi bekleyen tarihi evleri mıh gibi çekiyor sizi. Daracık sokaklarında Anadolu'ya özgü seviyeli bir mutaassıplık ve Rumeli'ye özgü derin hoşgörü kültürü birbirini kucaklamış. Bir bahçeden ötekine açılan yollarda gide gele yeşeren komşuluk sinmiş, her yana.

Kentin en eski iki mahallesinden birisi batı yakada kalan Karşıyaka ve diğeri tam karşısındaki Çeşme Mahallesi… Bir zamanlar Ortodoks ve Protestan azınlıkların oturdukları bu mahallelerde, birbirinden estetik tarihi evler karşılıyor sizi. Mübadele ile giden eski sakinlerin yerini, sıcacık bir Rumeli şivesiyle konuşan Balkan kökenliler almış.

Balkan kökenlilerden bir nesil önce Alaçamlı olan Kafkas kökenliler de kentin ruhunun göçmen olmasında pay sahibi elbette.

Mübadele Müzesi projesini bundan birkaç sene evvel o vakit ARGE Daire Başkanı olan değerli dostum Eyüp ELMAS ile konuştuğumuzda, Alaçam'da restore edilmesi planlanan tarihi bir Rum konağından söz etmişti. Kamunun elinde olan bu tarihi binanın restore edildikten sonra iyi bir projeyle yaşam bulması isteniyordu. Şahısların elinde olduğu için devletin restore edemediği konakların sahipleri için de teşvik edici bir proje aranıyordu. İşte bu arayışla Mübadele Derneği'nin projesi birbirini tamamlayınca ilk adım atılmış oldu.

Müzeye gelecek Türk ve Yunanlı turistlerin kentteki sosyal ve ekonomik hayatı bir nebze canlandırması ümit ediliyor…

"Bu müze niye merkezde değil de Alaçam'da açılıyor?" diye soranlar var. İzah edelim efendim:

1924'ten evvel Alaçam'da yaşayanların evleri, en özgün haliyle korunuyor. Öyle ki Yunanistan'dan gelen bazı turistler, Alaçamlı ev sahiplerinin engin misafirperverliği ile babalarının analarının doğduğu evlerde gece yatıya kalıyorlar.

Alaçamlılar, hangi binanın Ortodoks kilisesi, hangisinin Protestan kilisesi olduklarını parmaklarıyla gösteriyor. Bazı eski evlerin kök boya ile desen yapılmış kitabeleri, alın süsleri ve özgün kapıları hala duruyor.

Öte yandan, Alaçam'a gelen Rumeli Türk kültürü de dimdik ayakta… İnsanlar, atalarının hangi köyden geldiklerini biliyorlar. Kim Uzunkuyuludur, kim Kozluköylüdür belli… Bir zamanlar Rumeli'ye özgü ev yapımı dondurma ve helva yapan adamların ruhları dolaşıyor sanki tarihi evlerin yemyeşil bahçelerinde. İnsanlar birbirlerine memleket hikâyeleri fısıldıyor hala. Çoluk çocuk düğünde Zigoş oynuyor. Davul zurna milli saz, Debreli Hasan türküsü milli marş, Selanik milli başkent gibi belleklerde yaşıyor.

Alaçam'da kurulan mübadele derneği kentin en önemli sivil toplum örgütü haline gelmiş durumda. Anlı şanlı Balkan dernekleri bir folklor ekibi kuramadıkları için hayıflana dursun, Alaçam derneğinin yaşı altmışı bulan kişilerden oluşan müthiş bir folklor ekibi var. Mübadele müzesi, daha resmen hizmete girmediği halde halk tarafından benimsenmiş durumda…

Alaçam, Giritli mübadillerin omuzlarında turizme kazandırılan Ege'deki Cunda kasabasının Karadeniz versiyonu olmaya namzet.

Samsun Mübadele Derneği Başkanı Salih Meriç, hiperaktif bir adam… Bir yandan derneğin maddi olanaklarıyla kurulan güvenlik sisteminin montajını takip ederken öte yandan aklındaki yeni projelere kafa yoruyor.

Alaçamlı yaşlı mübadillerden birisi, gazeteyi gösterip "Kent merkezinde bir mübadele müzesi kuracağız." diye demeç veren kardeş derneğin başkanını şikâyet edecek oluyor. Elini parmağına götürüp susması gerektiğini işaret ediyor Başkan Meriç… "Onlar bizim hemşehrimiz, oturup konuşuruz, anlaşırız. Demek ki eksik bildikleri bazı şeyler var, meseleyi büyütmeyin." diyor.

Öyle diyor, ama belli ki kırılmış… Zira Alaçam Mübadele Müzesi'nin resmi açılış merasimi için hazırlık yapılan günlerde bu demeç hiç de şık olmadı. Keşke bir kerecik istişare edilseydi. Zira dernekler arasında yıkıcı bir rekabet varmış gibi yanlış bir algı yarattı.

Turizm potansiyeline rağmen Alaçam'da büyük tesis eksikliği göze çarpıyor. Kasabaya gelen turistlerin gece konaklayabilecekleri bir motel yok. Dışardan gelenlere hizmet edebilecek standartta kafeterya ve restoranlara da ihtiyaç var.

Bu tesisler için tarihi binalar biçilmiş kaftan aslında… Gel gör ki yatırımcı ruhu ara ki bulasın. İnşallah mübadele müzesi bu eksikliğin fark edilmesine vesile olur.

Alaçam Mübadele Derneği Başkanı Eczacı Hadi UYAR, mütevazı ve çalışkan bir adam… 24 Haziran Pazar günü, Alaçam'da "etli kazan pilavı" şenliği yapacaklarını söylüyor. Bize pilav günü için düşündükleri mekânı gösteriyor.

24 Haziran Pazar günü Alaçam'a gelenler, iki mübadil mahallesini birbirine bağlayan Drama Köprüsü'nden geçip kültür kokan Karşıyaka Mahallesi'ne geçecek. Davul zurna sesleri mübadil mahallesinde yankılanırken, Sarışaban sokakta, Uzunkuyu sokakta pilavlarını tadacaklar. Daha sonra tarih kokan Çeşme Mahallesi'ne gidip mübadele müzesini gezecekler.

Evlerine dönerken "Alaçam'a gene gelelim." diyecekler. Arabadakiler hep beraber, "Elbet be ya!" diye cevap verecek!

Mümin BOZKURT
15.04.2012
samsunsgim@sgk.gov.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder