Şükran Furtun ÇEBİ
Samsun Sakarya İlkokulu 3. Sınıf Öğrencisi
Yaşlandıysak yaşlandık, ne olmuş yani...
Seksenli yaş yıllarında dört duvar arasında kukuma kuşu gibi oturup yalnızlığının sıkıntısı ve ezikliğini çekerek kaçınılmazı bekleyeceğine, üretken bir gelişim içerisine girerek, milyonlarca yaşlı insana bu becerisiyle örnek oluşturan bir ihtiyarın kağıda döktüğü bir yazı bütünüdür Bir Damla Nida . Şükran Furtun-Çebi bu yazılarıyla sanki ‘Biz de varız! Biz sadece bugün dinlenilip yarın unutulan yaşlı insanlar değiliz! Yaşlılık bir suç değildir!' diye bir haykırışta bulunuyor.
İnsanların zilyonlarca cümle konuştukları ve bunun çok çok çok ufak bir parçasının yazıya dökülerek hatırlanabilir, birşeyler öğrenilebilir şeyler haline geldiği insanlık toplumunda 87'lik bir kadının bu yaşında o çok çok çok küçük azınlık arasına katılmasına saygı duymamak elde değil.
87. yaşam yılında yazar, ilk kitabını nihayet bitirdi. Defalarca ‘Artık bitti. Daha bir şey yazamam.' demesine rağmen her kezinde kağıda dökecek birşeyler buluyordu. Son yıl içerisinde kağıda döktükleri arasında 54 yeni şiir vardı. Bunların birkaçı da bu kitaba ilave oldu.
Yeni yeşeren cumhuriyet Türkiye'sinin ilk çocuklarından olan yazar cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar uzun bir sosyal tarihe, yazıya döktükleriyle ufak bir pencere daha açıyor. Özellikle de, eski toplumdan yenisine geçişte kadının konumuna ve toplumsal gelişimine ilişkin anektodlar belli sosyal çelişkilere işaret ediyor Bir Damla Nida 'da.
Kitap, yazarın tam bir hayat hikayesi değil fakat, bize aktardığı anıları, felsefi tartışmaları ve duygusal ifadeleriyle, tarihe bakıp bugünümüzde bir şeyleri görebilmemize yardımcı olmayı amaçlıyor. Hem de, hiç de kötü sayılmayacak yazım/anlatım biçimiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder