19 Mayıs 2007 Cumartesi

Heves ve İdeallerimiz





Bandırma Vapuru Çevre Düzenlemelerinden bir Kabartma



Bir başkadır bu memleket, bağrında naif ama yüce gönüllü büyük insanları barındırır, idealleri olan büyük insanlar... Bu ülkede bir “Ülkü” büyüdü! Babasının elinden tutup denize atladı... Adı “ideal”di, “heves” değil. Kadınları hevesleriyle tanıyanlara inat, Kadınları gençlik sevdalarıyla zihinlerine kazımışları inkar olsun diye ...



1919’dan 2007’ye çok şey değişti.. Ya değişmeyenler. 
Hala heves değil, ideallerimiz var...
Hala gençlik sevdamız değil, gençlik hislerimiz var...
Bizdeki yürek, fidesi tutmuş selvi misali.. Alır başını gider, yeri gelir yanına rüzgârı alır, yeri gelir sağa yatar sola savrulur ama yüzünü yalayan rüzgârı kendine eş eder, fırtınaya dönmeden rüzgârla baş eder.

Bir başkadır bu memleket, bağrında naif ama yüce gönüllü büyük insanları barındırır, idealleri olan büyük insanlar... Bu ülkede bir “Ülkü” büyüdü! Babasının elinden tutup denize atladı... Adı “ideal”di, “heves” değil....

Fesi, sarığı atalı çok oldu, fularları takalı; stilettolara eşlik eden ‘iskarpinler’in sesini anılara saklayalı... Şapkamızın kıvrımından geriye göz süzdük, ardımıza bakıp, mendilimizi attık yere; şimdi göz süzüp bakmadıklarımıza atfen güçlü anılarımız var! İskarpin sesleri yükseliyor... Şapkalarımız güneşten koruyor, fularlarımız bayrak oldu, mendiller yakamızdan çıktı, Atatürk broşları takar olduk..

Fularlar bayrak, çünkü hala bu ülkede; mavi göğe çıplak yüzle, güneşten korkmadan bakabilme hakkına sahip olduğunun; farkında olmayan kadınlar var... İçlerindeki unuttukları küçük “Ülkü” adına fularlar bayrak! 

Bugün 19 Mayıs, değişmeyenler için değiştirilemeyenlere...





Mustafa Kemal ve 19 Mayıs hakkında ne biliyoruz?

"Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir." Mustafa Kemal

Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği ve “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini ne kadar farkındayız? 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu hatırlayalım...

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri Atatürk’ün Samsun’a ayak basışıdır. Türk Milleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken büyük bir lider Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun’a ayak basarak “Kurtuluş” yolunu açtı. Dolayısıyla Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul’dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler.

Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı.

Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması dikkatleri bu bölgeye çekti. İngiliz Yüksek Komiserliği’nin Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikâyetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk’tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve bir şeyler yapmak için Anadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz fırsattı.

Mustafa Kemal Paşa beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski ancak gayet iyi çalışan bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır, üstelik geminin kaptanı İsmail Kaptan Karadeniz'i avucunun içi gibi bilmekteydi.18 Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir.

Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’dan başlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun’a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecekti.

Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun’a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Mıntıka Palas’ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama O’nda ve O’nun gibi düşünenlerde bu azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.

Bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etti. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi gençlik kavramı genel anlamda fikirlerdeki yeniliği anlatmaktadır.

Atatürk’ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır: “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir”. Atatürk’ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk’ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder